Yaratılış amacımız... Size göre ne ?

selam arkadaşlar;

herkezin eminim aklına takılan sorudur bu neden yaratıldık yaratılma amacımız ne ?

neden bu dünyadayız ? bizi yaratanın bizim ibadetimize veya herhangi birşeyimize ihtiyacı yok

öyleyse neden burdayız neden yaşıyoruz ? ne için yaratıldık ? herkez kısa veya uzun olarak konuyu saptırmadan görüşünü anlatabilirmi.

yaratılmamızın bir amacı var elbette hiçbirşey sebepsiz değildir şans gibi, bütün bunların bi şanstan ibaret olduğunu düşünen varsa lütfen yorum dahi yapmasın

Hiçbirşey neden sebepsiz değilmiş?

Yaratılış amacımız hayatın gizemlerini çözmek.Hayattan zevk almak.Belli bir sistem var ve isteseniz de istemeseniz de bu sisteme ayak uyduruyoruz.Uydurmazsak sistemden atılıyoruz.Ruhlarımız beden değiştiriyor ve geçmişteki hayatımızı bilemiyoruz.Belki biz bu günün ileri düşünürleri geçmişin filozoflarıydık kim bilebilir ki?Benim hiçbirşeu umrumda değil diyemezsiniz.Herkesin kaderi başkalarına bağlıdır.Ama umrumda olan tek şey yaşama sebebim aşklarım.Bu kadar.Belki geçmişte sevdiğim kadınlar ruhum beden değiştirdikçe aklımda olmayabilir ama aklımda olan şu ki her ne kadar hayatım için savaşmaya değer diyorsam bu olanları bana olanları ve mavi gezegeni yani bu hayatımdan bir önceki hayatımda yaşamış olduğum gezegeni bulmak ve sonra yalnız başıma başka bir gezegende hayatımı sürdürmek şu anki hayallerim veya gelecekteki hedeflerim olacaktır.Unutmayın ne kadar beden değiştirsekte,düşüncelerimiz aynı yörünge de ve değişmeden ilerler.Keşke ölmek tek çıkış ve kurtuluş yolu olsaydı..Ama değil yaşamaya mecburuz.

yaşamaya zaten mecburuz ruhumuzun belli bir olgunluğa gelebilmesi için ölsekde tekrar devam edicek bu süreç

Yaratıcı yoksa hiçbir amaç yok

Yaratıcı varsa , eh burada olmadığına göre amacı var mı yok mu söyliyemeyecek.

Dolayısı ile bu soruyu düşünmek , düşüne düşüne kafanızı acıtmaktan başka bir işe yaramayacaktır.Tabiyiki bu benim kişisel fikrim.

yorumun için saol boynuzsuz yaratıcı var yada yok ama şu bir kesin insan mutlaka birşeye inanmak istiyor genelleme böyle yaratıcı yoksada birşeylere inanmak istiyor insan eskiden güneşe tapanlar ateşe tapanlar puta tapanlar yani insan hep birşey aramak istemiş ama eninde sonunda hepsi zayıf ve yok oldugu için yaratıcımız bu değil demişler şu anki inanılan tanrıyı kanıtlıyamıyoruz varlığını koruyor yani bakalım daha neleri çıkcıak

yaradılış amacımız üreyip çoğalmak

yaradılış amacımız üreyip çoğalmak

cevabın beni bitirdi açıkcası :D:D:D:D:D

tanrının bir tanrı olduğunu göstermesi için düzenlediği bir duzenek ..orta bolumlerı farklı olsada bası ve sonu aynı...

aglayarak dogarsın..

sarıp sarmalanıp dunyada carsaf denen ahıret agzı ıle kefene 5 karıs toprak altına girerek günah tohumu olarak atıldıgımız (zaten gunahkar olarak merhaba dedıgımız ) hayata göz yumarsın.......

belkide sadece gücünü denemek içindi tüm bu insanlık çilesi....

isyankar ve güzel bir yaklaşım

Biz nasıl bilgisayar programları yazarız,robotlar programlarız,makinalar yaparız..

İşte yaratıcı da bizi verdiğim örneklerden çok daha ileri bir düzeyde yarattı..

Nedeni mi? Ben de çözemedim..Belki de onun için bir önemi vardır bizim işleyişimizin

iyi ve kötünün olduğu bir savaşın ortasına düşmüşüz sadece. gövde gösterisinden başka bir şey yok bu hayatta.. son durum 1-0 kötüler önde.....

aramak=bulmak

günah tohumu olarak varolan günahkar..biraz incil çağrışımlı..konudan devamla bu soru yanıtlandığında bir başka şey olma halindedir varlık gibime geliyor..olan halde ise yanıtlanması pek de mümkün değil bu sorunun (bilmekten söz ediyorum)

iyi ve kötünün olduğu bir savaşın ortasına düşmüşüz sadece. gövde gösterisinden başka bir şey yok bu hayatta.. son durum 1-0 kötüler önde.....

Kötü ve iyi insanların farklı hazlarına dayanan katı bir ayrımdır sadece. Abartıdan başka birşey değil bahsettiğin şey.

Yaratılış amacımız mı ? hiçbirşey.

Yaratılış amacımız mı ? hiçbirşey.

bi adam akıllı konuşan bu çıktı saol dely

Aristoteles Tanrı "Kendini düşünen düşüncedir" der. Daha başka tanımlar da var: Tanrı herşeydir, "O'nda yaşar/O'nda varoluruz".

Yaratmak demek bence hem kendi parçalarını oluşturmak, ortaya koymak; hem de kendinden başka olanı anlamak ve dolayısıyla da kendini anlamaktır. Eğer kendin ile çelişiğini ortaya koyamazsan, kendini düşünemezsin.

Şimdi, herşey olan Tanrı herşeyi bilir ve herşeyin dışına çıkamaz. Ama herşey olduğu ve sonsuz güçlü olduğu için ne olmadığını da ortaya koymalıdır/yaratmalıdır.Daha derin girmeyeceğim bu konuya...

Yaratmanın sırrı parçalarında ne olduğunu ortaya koymak değildir, tersine kendi gibi akıl ve kalp (ruh) sahibi olup O'nun ne olmadığını da ortaya koyan parçalarıyla iletişime girmektir. Tanrı ilkin kendini sınar, kendini bilir; bu parçaların tepkimeleri sonucu. Bu parçalar sanlıdığı gibi makine ya da kukla ya da O'nun kendi ile ilgili meramını öğrenmesi için bencilce kullandığı araçlar değildir. Yaratılış, yaratılan ruhların vereceği tepkimeler ile, daha iyi bir deyişle etkileşimler sonucu, Tanrı ile O'nun yarattığı ve kendinden başkalaşmış ruhların vereceği yargıların içinden belirlenecektir. Sanatçı'nın eseri sanatçıyı yargılayacaktır. Bu eser Sanatçımızı kendine başkalaştırır, anacak daha yüksek ve eksiksiz bir biçimde kendini yeniden kurmasını da sağlar. Başlangıçta olan eksiksizliğinin belirtilmesidir yaratılışın birinci perdesi. İkinci perdede yarattığı tüm ruhlar özgürce Tanrı karşısında kendi konumlarını belirleyecekler ve kendilerine uygun olan varoluşu yaşayacaklar, ne iseler onu yaşayacaklar. Ve daha başlangıçta varolan bitmiş bir şey olsa da tasarım bitmedi. Herkes sahne alacak ve o zaman Tanrı da yarattığı bütün ruhlar da bütünüyle kendilerinin olan bir yaşamı yaşayacaklar. Şimdi yoldayız, hiçbir özne nesnesiyle tam uyumlu değil, kimse tam olarak istediği gibi varoluşamıyor. Planı tamamlana dek yerde ve gökte iyi ve kötü ne kadar ruh varsa Tanrı bazen onların yakınmalarını da isyanlarını da hissedecek daha. Kendi de kendi özünü ortaya koymadıığı için O da hepimiz gibi acı çekiyor bazen ve daha çekecek de.

Biz insanlar en altta yeralan ruhlarız. Ama bizden gerçeği bulanlar, felsefe taşınının sırrını çözüp yaşamlarını ona göre kurmuş olan bazıları tanrılar olacak. Hem Tanrı'nın altında yeralacak, hem de bu küçük topluluğa tanrılar denecek ve Tanrı ile eşit olacaklar; Tanrı'nın sonsuz sevgi olan tasarısının bir parçası olarak yaratılışın başlangıcından beri hepsi Tanrı olduğunu anlayacaklar.

Bu insanlar yargı günü insanları, melekleri ve Tanrı'yı yargılayacaklar ve gerçeği her ruhun ikna olacağı bir biçimde belirtecekler. Bu insanların tamamı sonuncular arasından yani en altta kalmayı yaşamış ruhlar arasından seçilmiş olan kişiler oluyorlar ve daha olacaklar da. Tanrı'nın kendini düşünmesi böyle sürecek, ve bundan sonra, zaman açısından Tanrı kendi özünü kurduğunda (tapınağını ve tapınaktaki kendini kurduğunda) ve bengilik açısından da sonsuzluk boyunca varolan, değişmez kendini ortaya koyduğunda, her ruh için her ruhun kendi gerçeğinin yaşamı başlayacak -gerçeği ölüm olanlar hariç.

epiphanes güzel bir açıklama olmuş teşekkürler yokmu arttıran ? abi objektif bakmak herşeye en iyisidir

yaratıldıgımızı düşünmüyorum.

bi adam akıllı konuşan bu çıktı saol dely

Rica ederim.

aslında ilk önce yaratıcının varlığını sorgulamak gerek..

(bana göre) yaratıcı olarak gördüğümüz raslantısal bir durumun neticesinde ortaya çıkan varlıklar olduğumuz düşünülürse bir amaç yok gibi.. (???)

şayet bir yaratıcı varsa ve insanoğlu bir amaç için yaratılmışsa da bu bilince ulaşmaktan oldukça uzak...

Tanrı çok yalnızdı ve kendinin minyatürlerini yarattı, bi nevi barbie house.

Ya da tanrı yok varsa bile umrunda değiliz, ve ne yaptığını bilmeyen başıboş sokak köpekleri gibi yuvarlanıp gidiyoruz.

yaratanın, egosunu tatmin etme ihtiyacı...

Belirli bir amaç yok; kişi o amacı kendisi belirlemek zorunda... Kişi neyi belirlerse amaç odur; yoksa bir sağa bir sola, bir ileri bir geri, yalpalar durur... (Çoğumuzun yaptığı gibi...)