Yaratılış amacımız... Size göre ne ?

bana göre ölümdür ve tek gerçektedir.

tabi ölüm'ün arasına kibir gibi bir huyu da ekleyebiliriz.

her canlı gibi bizde doğanın zincirini oluşturuyoruz fakat yaratılış amacına gelince bu konuya bir anlam veremiyorum.yaratıcının kendi egosunu tatmin etmek için bizim kulluk etmemiz gibi bir ihtiyacı olduğunu sanmıyorum...veya dualarımızdan beslendiğinide...o halde amaç nedir? amaç bana göre her insanın vicdanını, kişiliğini, rahatlatması ve ruhuna değer katmasını sağlamak olabilir...bizim gibi varlıklara saygılı olmayı öğrenmeli, aşkı tatmalı, acıyı tanımalı ve hayatımızdan çıkarmamız gerektiği gibi birtakım öğretici bir sınıf olabilir dünya bizim yaratılış amacımızda bu kavramları algılayabilmemizi sağlamak olsa gerek ...şimdi akıllarda şu soru vardır eğer var olmassan bu kavramlarada ihtiyacın olmaz...belkide bu duygu yüklemi olayını başarabilecekmiyiz diye deneniyor da olabiliriz...

Egom amaçsızca yaratıldığımızı düşünmeme engel oluyor. Bence amacı var ve bu da bana göre dünya üzerindeki en önemli şeyleri (en azından benim için); bilgi ve deneyimi yani ruhumuzun (en azından benim ruhumun) kazandığında en tatmin olduğu şeyleri elde etmemiz olabilir. Benmerkezci bir düşünce bu sanki... Evreni etrafıma konuşlandırmışım gibi... Ama başta da dediğim gibi, egom başka türlü düşünmemi engelliyor...

Soru,"yaratan bizi yaratırkenki amacı neydi" mi;

"yaratılma sonucu dünyadaki amacımız ne" mi;

"yaratılınca bizce amacımız ne olmalı" mı,

"yaratılmış olmamız bizi amaçlandırıyor mu" mu?

Peki yaratılmadığını düşünenler ne diyebilir?

Soru daha tarafsız ve açık olmalı gibi geldi..

yaradılış amacını neye göre kime göre seçip karar veriyoruz. ney belirliyo bunu yada neyi göz onunda bulundurarak karar veriyoruz. ben dünyaya belki oksijen israfı oliyim diye geldim neye göre karar verilir. amacım budur belki fazla oksijeni tüket hop hadi bakalım :D:D

“Hayatı seç. Bir meslek seç. Bir kariyer seç. Kocaman b.ktan bir televizyon seç. Otomatik çamaşır makinelerini, arabaları cd çalarları ve elektrikli konserve açacaklarını seç. Sağlıklı olmayı, düşük kolesterolü ve diş sigortanı seç. Geri ödemesi en az olan banka faizini seç. Ufacık bir ev seç. Arkadaşlarını seç. İyi bir tatili ve bavulu akıllıca doldurmayı seç. Üç odalı evini en güzel kumaşlarla donatmayı seç. Kendi işini kendin görmeyi ve Pazar sabahı ne b.k olduğunu düşünmeyi seç. Beyni uyuşturan, ruhunu ezen şov programlarını seyrederken, b.ktan yiyeceklerle tıkınacağın televizyon karşısındaki koltuğunu seç. Sonunda da, sefil bir evde yalnız başına geberip giderken, yerini, senin yerine geçmek için, seni kandıran bencil i.nelere bırakmayı seç. Çürüyüp gitmeyi ve yetiştirdiğin gerzek veletlere rezil olacak biçimde kendi altına etmeyi seç. Geleceği seç. Hayatı seç... Ama ben neden böyle bir şey yapmayı isteyeyim ki? Ben hayatı seçmemeyi seçiyorum. Ben başka bir şeyi seçiyorum. Sebep ne mi? Sebep falan yok. Eroini aldıktan sonra sebeplere neden ihtiyaç duyasın ki?”

Not: Trainspotting filminden alınma bir sahnenin replikleridir. Benim görüşlerime uyduğu için paylaşmıyorum sadece bu başlıkda yazılanları okuyunca aklıma ilk gelen şey olduğu için sizlerle paylaşmak istedim.

O Fight clubtan mıydı ben mi yanlış hatırlıyorum Onun dışında bu farklı birşey yaşama amacı ve yaratılış amacı çok farklı.

Trainspotting'di. emin olmamakla birlite söylüyorum

Quotes

[first lines]

Mark "Rent-boy" Renton: [narrating] Choose Life. Choose a job. Choose a career. Choose a family. Choose a fucking big television, choose washing machines, cars, compact disc players and electrical tin openers. Choose good health, low cholesterol, and dental insurance. Choose fixed interest mortgage repayments. Choose a starter home. Choose your friends. Choose leisurewear and matching luggage. Choose a three-piece suit on hire purchase in a range of fucking fabrics. Choose DIY and wondering who the fuck you are on Sunday morning. Choose sitting on that couch watching mind-numbing, spirit-crushing game shows, stuffing fucking junk food into your mouth. Choose rotting away at the end of it all, pissing your last in a miserable home, nothing more than an embarrassment to the selfish, fucked up brats you spawned to replace yourselves. Choose your future. Choose life... But why would I want to do a thing like that? I chose not to choose life. I chose somethin' else. And the reasons? There are no reasons. Who needs reasons when you've got heroin?

Doğru oradanmış.

“Hayatı seç. Bir meslek seç. Bir kariyer seç. Kocaman b.ktan bir televizyon seç. Otomatik çamaşır makinelerini, arabaları cd çalarları ve elektrikli konserve açacaklarını seç. Sağlıklı olmayı, düşük kolesterolü ve diş sigortanı seç. Geri ödemesi en az olan banka faizini seç. Ufacık bir ev seç. Arkadaşlarını seç. İyi bir tatili ve bavulu akıllıca doldurmayı seç. Üç odalı evini en güzel kumaşlarla donatmayı seç. Kendi işini kendin görmeyi ve Pazar sabahı ne b.k olduğunu düşünmeyi seç. Beyni uyuşturan, ruhunu ezen şov programlarını seyrederken, b.ktan yiyeceklerle tıkınacağın televizyon karşısındaki koltuğunu seç. Sonunda da, sefil bir evde yalnız başına geberip giderken, yerini, senin yerine geçmek için, seni kandıran bencil i.nelere bırakmayı seç. Çürüyüp gitmeyi ve yetiştirdiğin gerzek veletlere rezil olacak biçimde kendi altına etmeyi seç. Geleceği seç. Hayatı seç... Ama ben neden böyle bir şey yapmayı isteyeyim ki? Ben hayatı seçmemeyi seçiyorum. Ben başka bir şeyi seçiyorum. Sebep ne mi? Sebep falan yok. Eroini aldıktan sonra sebeplere neden ihtiyaç duyasın ki?”

 

Not: Trainspotting filminden alınma bir sahnenin replikleridir. Benim görüşlerime uyduğu için paylaşmıyorum sadece bu başlıkda yazılanları okuyunca aklıma ilk gelen şey olduğu için sizlerle paylaşmak istedim.

kimyasal'a karşı olmasaymışım keşke. yaşama veya yaradılış amacım nedir hiç bilemedim. evet hiç bilemedim. arada sıkışmış acı çeken delirmiş düşüncelerle dolu bi beden var sahip olduğum ondan da bişey çıkmaz zaten. böyle geldi böyle gidiyo böyle de biter

kimyasal'a karşı olmasaymışım keşke. yaşama veya yaradılış amacım nedir hiç bilemedim. evet hiç bilemedim. arada sıkışmış acı çeken delirmiş düşüncelerle dolu bi beden var sahip olduğum ondan da bişey çıkmaz zaten. böyle geldi böyle gidiyo böyle de biter

durumum senden farklı değil ama boş yere burda olmadığıma dair ümitlerim umutlarım var. elbet farkına varıcam. sabırla bekliyoruzz

kimyasal'a karşı olmasaymışım keşke. yaşama veya yaradılış amacım nedir hiç bilemedim. evet hiç bilemedim. arada sıkışmış acı çeken delirmiş düşüncelerle dolu bi beden var sahip olduğum ondan da bişey çıkmaz zaten. böyle geldi böyle gidiyo böyle de biter

İnancın işte en büyük faydalarından biri budur,o inancın gereklerini yerine getirmesende, hatta o inanca göre çok günahkar biri olsan da böyle beynin sorular içinde kavrulmaz, herşey açık ve nettir "yaratılış amacımız nedir?" ve benzeri sorularda.Kimyasala karşı jargonunu anladım.Fakat tamamen doğru bir jargon değil, mesela eroinin hammaddesi olan "afyon" tamamen doğaldır, bir işlemden bile geçmez, fakat bağımlılık olarak da zarar olarak da eroinle aynıdır.Mesela Mao Çinde yönetimi devralınca Çinde toplam 2 milyon Afyon bağımlısı vardı.Tamamı uzun müddettir bağımlı olduğu için ve o kadar uzun bağımlılığın herhangi bir tedavisi bulunmadığından(bazı yabancı ülkelerde 15 yılın üstü eroinmanlara tedavi uygulanmıyor, fabrika yapımı sentetik eroin doktor gözetiminde alması sağlanıyor) hepsini idam etmek zorunda kaldı.Bu arada eroin tamamen kimyasal değil, yarı organik, afyonun içindeki "morfin"in kimyasal işleme tabi tutulmasıyla oluşan "diasetilmorfin" oluyor kendileri.Fakat bu "kimyasala karşı olma" olayı genelleme olarak doğru olabilir, evrendeki en zararlı madde "metamfetamin"dir ve yüzde yüz kimyasal bir maddedir.Ama dediğim gibi tamamen doğru bir önerme değil, öyle olsa en başta tütün zararsız olurdu.

''Ve ben, cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.''

yaradılış ve amaç? bu iki kelimeyi aynı cümlede kullanmak ne kadar doğru bilemiyorum. yaradılış, çok daha yüksek bir bilinç seviyesinde gerçekleşmiştir. bu konu zaten kelimeleri hayli aşar. bunu anlayabilmek için kelimesiz düşünmek gerekir. ve başka bilinç seviyelerinde bizim bildiğimiz anlamlarıyla doğru-yanlış, iyi-kötü ya da sebep-sonuç ilişkilerinin olmadığını söyleyebiliriz. bunların dahil olduğu başka frekanslar şüphesiz vardır ama belirli bir noktanın üzerinde ve hatta tanrının bilinç seviyesinde bu kavramların geçerliliğini yitirdiğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

amaç, doğası gereği zaman kavramını gerektirir. bir düşünün, amaca ulaşmak için belirli yollardan gidersiniz. ve bu gidişin olabilmesi için zaman şarttır. eğer zaman doğrusal değilse, doğrusal zaman gerektiren bir kavram da geçerli olamaz. ve zamanın varolmaya başladığı noktadan bir önceki nokta, zamansızlık noktasında bir amaç da yoktu. yalnızca varoluş vardı. aslına bakarsanız hala var. lakin, biz zamanı doğrusal olarak tecrübe ettiğimizden bunun farkına varmakta zorlanıyoruz. biz de o varoluşun bir parçasıyız. zamansızlık noktasında bir kökün uzantısıyız, zamanın doğrusal olarak tecrübe edilişinin kökleri tanrının, allahın, yhvh, özenerji ya da ne demek isterseniz, onun doğrusal zamanı tecrübe eden parçalarıyız.

demem o ki, aslında bir amaç var ya da yok diyemeyiz. zira hem var, hem yoktur.

Öncelikle kendi düşüncelerimle başlayayım. Bana göre Tanrı-lar/Tanrıça-lar dediğimiz olgu kesinlikle bireysel bir bilince sahip değil. Sadece evrende bulunan bütün varlıkların birbirine bağlanmasını sağlayan yaratıcı bir güç. Yani her insan içinde Tanrıya sahiptir. Bazıları içlerindeki Tanrıya ulaşabilirler. Bu ulaşabilen kişiler Tanrıyı dogmalarda, efsanelerde arayanlar değil kendi içlerinde arayanlardır, sorgulayanlardır. Diğerleri asla gerçek Tanrıya ulaşamazlar çünkü başkalarının yaratmış olduğu , çıkarlarına göre düzenlediği Tanrısal cezalandırıcı olguya ulaşmış olurlar. Kısaca Tanrıyı dogmalarda, kutsal sayılan metinlerde, tapınaklarda aramak sonuçsuz kalacaktır. Çünkü Tanrının aracıya ihtiyacı yoktur, Tanrı biziz. Hepimiz bütünün parçalarıyız.

Bizim yaratılış amacımız ise bu Tanrısal enerjiyi açığa çıkarmaktır. İnsanlar belki de defalarca bu amaca ulaşmak için başka bedenlerde şekillenecektir, bir olgunluk kazanana kadar, Tanrısal güce ulaşana kadar bu döngü devam edecektir. Tanrısal güce, olgunluğa ulaşıldığı zaman yaratıcılık sıfatına dahil olunacaktır. Şu an Tanrıyı bir birey olarak algılamaya çalışmak insanları çıkmaza sokacaktır, bu da aydınlanmamızı engelleyecektir dolaylı olarak yaratılış amacımıza ulaşmamız zorlaşacaktır. Bu yüzden insanlar kafalarında taşıdıkları şeyi çalıştırmalılar. Başka bir yolu yok.

bir amaç olmak zorunda değil

Bence bir amaç kesinlikle var.Ama bu amacı bilmiyorum ve bu amacı öğrenmeninde zor olduğunu düşünüyorum.O yüzden kendime göre yaşıyorum.Ama "ütün bunların bi şanstan ibaret olduğunu düşünen varsa lütfen yorum dahi yapmasın" bu cümlen çok yanlış.Bir defa isteyen istediğini düşünebilir ve bunu söze dökebilir.Sen kim olduğunu sanıyorsun da birinin elinden bu haklarını almaya çalışıyorsun.Yanlış olduğunu veya aptalca olduğunu düşünsen bile diğer insanlarında düşüncelerini belirtme hakları vardır.Çünkü senin düşüncelerinden daha iyi düşünceleri olan insanlar var ve senin dediğini uygularsak seninde konusmaman lazım.

yaratılmamızda bir amaç vardı ama bu olayı kendimiz sectik ...

yaratılış amacımız var dıye dusunuyorum . bu bır oyun bizde o oyunun enayılerıyız

kesinlikle var..

yaratılmamızın bir amacı var elbette hiçbirşey sebepsiz değildir şans gibi, bütün bunların bi şanstan ibaret olduğunu düşünen varsa lütfen yorum dahi yapmasın

Çok talihsiz bir yorum olmuş. Biraz da gereksiz. Hatta daha çok gereksiz evet. Ve saçma. Ve küstahça. Üstüne üstlük çocukça ve cahilce

Bilmem bugüne kadar kimseyi ölümden kurtarmadım ya da çok büyük bir kahramanlık felan yapmadım.

Bir amacım varsa da ben henüz bilmiyorum.

Çevrenize,Dünyaya bir bakış atın.Bu düzene .. Sizce insan bu düzende neyi sağlıyor veya neleri sağlıyor ?

Bu evrendeki,yaşamdaki her şeyin bir veya birkaç işlevi var ve maddelerin birleşip oluşturduğu uyum ne de mükemmel.

İnsan büyük bir olasılıkla tek evreli bir yaşama sahip değil.Bedenimiz eğer dünyanın yeryüzünde gömülü olarak kalır olursa üzerinde bir süre sonra bitkiler,çiçekler,ağaçlar ve benzerileri oluşur kısacası yaşam oluşur.Ve de insanın yapısını bir düşünün .. kısaca yazıyorum ki bizler evrende nizam ı sağlamak daha doğrusu halihazırda kurulu bu nizama büyük etki etmek,ve yine bu nizam ı düzenlemek için varız diye düşünüyorum.

İnsan yaşamının bir test olmasına inanan insanlar buna inanmak ile yanılıyorlar diye düşünüyorum.

Sevgiyi öğrenmek, koşulsuz ve çarpıtmadan diğer "tüm varlıklarla" paylaşabilmek. "Şu anki" amacımızın bu olduğuna inanıyorum.

Kim görmüş o cenneti, cehennemi?

Kim gitmiş de getirmiş haberini?

Kimselerin bilmediği bir dünya

Özlenmeye, korkulmaya değer mi?