Yaratılış amacımız... Size göre ne ?

Sadakatimizi kanitlamamiz icin yaratildik. belkide Tanrinin canı sıkılıyordu. sadakat icin ölecegiz. yaraticiya sadık olmanın yerini anlamak icin varız

İnsan aklı olayı neden-sonuç ve zaman algısı içerisinde düşünüyor. Böyle düşündüğü zamanda bir Tanrı varsa neden yarattı? Yaratan şey kusurlu değil midir? Yaratmaya ihtiyaç mı duyuyor? Yalnız mı hissediyordu? Kusursuz dediğimiz şey yaratmamalı soruları ile karşı karşıya kalıyoruz. İnsan aklı bu algıdan ölene kadar kurtulamayacağı için neden yaratıldık sorusuna normal yaşam sınırları içerisinde cevap bulabileceğimizi sanmıyorum. Ancak aşağı yukarı her dini inanışta insanın öldükten sonra tanrı ile konuşacağı yer alır. Kimisinde hesap vermek için, kimisinde soru sormak için. O zaman göreceğiz sanırım. Tabi Tanrıyı yaratan biz değilsek. Şayet insanın ölümden sonraki boşluk ve hiçlik korkusu ölüm sonrası yaşam inancıyla beraber dinleri yaratmış olabilir. Sadece ölümden sonra da yaşadığımızı bilmek veya en yüce varlık olduğumuzu düşünerek ego tatmin etmek.

Şu anki kısıtlı insan oğlunun yaratıcı bir varlık olmadığını belirtmek isterim. Şu an üretilen her sözde yaratıcı film, eser , kitap vs hepsi bir kaynaktan gelmektedir. Örneğin Godzilla eski çağlardaki dinozorların büyük versiyonudur , uzaylı diye nitelediğimiz her şeyin nedense kolları bacakları vardır, görmek için gözleri, insansı burunları vardır, nedense bizden üstün olduklarını göstermek için büyük beyinleri vardır. Yani her şey insanın algıladığı şeylere kendince bir şeyler katmasından oluşmaktadır.

Peki insanoğlu Ruh diye birşey olduğunu nerden öğrendi, başından beri etten ve kemikten başka birşey değilse Ruhu, Tanrıyı , cenneti cehennemi nasıl üretti ? çabucak bir düşünceyle bunun cevabını yaratıcılık olarak söyleyebiliriz ancak ortada hiç birşey yokken üretilen şey yaratıcılıktır. Şu ana kadar beş duyu organınızla algıladığınız şeyler dışında herşeyi unutsanız , Aklınıza Tanrı diye birşey gelir miydi ? Bunu durduk yere yaratabilir miydiniz ?

Oldukça imkansız geliyor bana. Dolayısıyla ;

Şayet insanın ölümden sonraki boşluk ve hiçlik korkusu ölüm sonrası yaşam inancıyla beraber dinleri yaratmış olabilir. Sadece ölümden sonra da yaşadığımızı bilmek veya en yüce varlık olduğumuzu düşünerek ego tatmin etmek.

İnsanoğlunun hiçliğin ortasından böylesine bir yaratıcı eser çıkartma olasılığı ne kadardır ?

Şu anki kısıtlı insan oğlunun yaratıcı bir varlık olmadığını belirtmek isterim. Şu an üretilen her sözde yaratıcı film, eser , kitap vs hepsi bir kaynaktan gelmektedir. Örneğin Godzilla eski çağlardaki dinozorların büyük versiyonudur , uzaylı diye nitelediğimiz her şeyin nedense kolları bacakları vardır, görmek için gözleri, insansı burunları vardır, nedense bizden üstün olduklarını göstermek için büyük beyinleri vardır. Yani her şey insanın algıladığı şeylere kendince bir şeyler katmasından oluşmaktadır.

 

Peki insanoğlu Ruh diye birşey olduğunu nerden öğrendi, başından beri etten ve kemikten başka birşey değilse Ruhu, Tanrıyı , cenneti cehennemi nasıl üretti ? çabucak bir düşünceyle bunun cevabını yaratıcılık olarak söyleyebiliriz ancak ortada hiç birşey yokken üretilen şey yaratıcılıktır. Şu ana kadar beş duyu organınızla algıladığınız şeyler dışında herşeyi unutsanız , Aklınıza Tanrı diye birşey gelir miydi ? Bunu durduk yere yaratabilir miydiniz ?

 

Oldukça imkansız geliyor bana. Dolayısıyla ;

 

 

 

İnsanoğlunun hiçliğin ortasından böylesine bir yaratıcı eser çıkartma olasılığı ne kadardır ?

Daha bugün tartıştığım ve bana cevap olarak sunulan şeyi yazmışsın birebir. Hoşuma gitti. Evet çok doğru bir şey. Efsanelerde geçen her şey insanoğlunun gördüğü bildiği şeylerden oluşmakta. Unicorn boynuzlu at, ejderha ateş püskürten ve uçabilen dinozor, peri kanatlı minik insan gibi. Ama Tanrı ve ruh inancına gelince yol tıkanıyor.

Yine bir başka tarihi bilgiye göre İspanyollar maya adasına ulaştığında kabileler gemileri görememiş. Sadece dalga ve sesleri duymuşlar. Çünkü daha önce hayatlarında gemi diye bir şey görmemişler. Ne kadar doğrudur tartışılır ancak televizyonda tarih programlarında dahi sunulan bir bilgidir.

bazıları için tanrıya ibadet etmek

bazıları için mutlak kıyameti getirmek

bazıları için oyun oynamak

bazıları için sadece zaman geçirmek...

bence insanlar doğa için yaratıldı.

yaratıcıyı anlayamıyorum. 14 milyar yıl'dır neyi bekliyorsun be ??

Bence yaradılışımızın sebebi gelecek nesiller. Yani şey; Yeni nesil gibi dede usülü değil. biyolojik olarak canlılar yeni bir çiftleşmede hatalı gen sayısını düşürüyür ve mükemmele yaklaşıyor. Yaradılmamızın amacı Çoookkk gelecekte olacak gelişmiş ırk'ın (Evet ben böyle diyorum) evrendeki yeri. Bu önemli bencesi Yani bence parapsikoloji ile ilgili kişiler çağımızın öncü insanları; Şöyleki ilerde bu insanların çocukları buna doğuştan yetenekli olacak ve zaten küçüklükten itibaren ebeveynlerinden aldıkları paranormal yetenekleri ile yetişecekler ve bunu yaşamları boyu geliştirecekler. Sonra kendi çocuklarına birikimleri ile birlikte aktaracak, o çocuk da büyüyecek ve kendini geliştirecek . Sonuç bence şu an yapılan küçük mental gösterilerden farklı olacak, hayatın içinde olacak. Uff ben yine çok konuştum hiç konuştum. Şimdilik sustum ama beynimi susturamazsınız. Aslında koca bi kürekle başıma bir darbe indirirseniz bu onu susturur ^^ Amaaaannn neyse Ben sustum

Yaratılış amacımız; yaratıcının bize ne kadar aciz birer varlık olduğumuzu göstermek.

Bu da benim fikrim

Bir amaç yok, bir sınav da yok. Belkide tanrı yapabiliyordu ve yaptı, tıpkı bizim bazı şeyleri amaçsız yapmamız gibi. Ya da tanrı yoktu ve herşey oluverdi işte, ortam müsaitti oluverdik.

Tanrı yoksa varoluş amacımız da yok diyorsunuz, Peki ya tanrı varsa varoluş amacımız nedir?

Bence hiçbir türlü varoluş amacımız yoktur. Tanrı zaten bize ihtiyaç duymuyor, canı sıkıldığı için, veya işi bu olduğu için yaratmıştır, peki onun varoluş amacı nedir? Varolmasaydı ne farkedecekti? Biz olmasaydık ne farkedecekti? Tanrının kölelerimiyiz, veya oyuncaklarımıyız? Ahiret varsa bile ne farkedecek? sonsuza kadar cennette amaçsız hazlarmı yaşayacağız?Zaten yokolup gideceğiz, yok olmasak bile, varlığımızın bir amacı olmuyor. Nasıl düşünürseniz düşünün, varlığımız anlamsız. Sadece evrenin ücra bir köşesinde yaşayıp, hayat amacını sorgulayan önemsiz varlıklarız. Çok yakında yok olacağız, ve kimse farkında bile olmayacak, dünya yok olacak evrenin umrunda bile olmayacak. Kendi uydurduğumuz tanrıda bizimle birlikte yok olacak.

Rakı balık

Tanrı yoksa varoluş amacımız da yok diyorsunuz, Peki ya tanrı varsa varoluş amacımız nedir?

Bence hiçbir türlü varoluş amacımız yoktur. Tanrı zaten bize ihtiyaç duymuyor, canı sıkıldığı için, veya işi bu olduğu için yaratmıştır, peki onun varoluş amacı nedir? Varolmasaydı ne farkedecekti? Biz olmasaydık ne farkedecekti? Tanrının kölelerimiyiz, veya oyuncaklarımıyız? Ahiret varsa bile ne farkedecek? sonsuza kadar cennette amaçsız hazlarmı yaşayacağız?Zaten yokolup gideceğiz, yok olmasak bile, varlığımızın bir amacı olmuyor. Nasıl düşünürseniz düşünün, varlığımız anlamsız. Sadece evrenin ücra bir köşesinde yaşayıp, hayat amacını sorgulayan önemsiz varlıklarız. Çok yakında yok olacağız, ve kimse farkında bile olmayacak, dünya yok olacak evrenin umrunda bile olmayacak. Kendi uydurduğumuz tanrıda bizimle birlikte yok olacak.

Doğru söze ne denir?

Önce denedi yönetmeyi,baktı insanlar uymuyor kurallarına sürekli arıza arıza...Dedi ben sizinle mi uğraşacağım:DYolladı felaketi yolladı...Sonra dedi bunlar edepsizin önde gideni uslanmıyorlar:D

Eşşeği saldım çayıra otlaya karnın doyura...Ve işte sonuç...

Tanrı ilk önce Meleği yaratmış. Melekler hep itaat etmiş. Sonra memnun kalmamış Cinleri yaratmış. Onlarda Cennetten kaçmış. Yine memnun olmamış. Sonra Ademoğlunu yaratmış. Sonunda acı çektirecek kulu yaratmış sanırım amacıda buymui. İlki hiç günah işlemedi ikincisi günahlara battı. Yani tam arasında varlıklarız ve bunu çekmek zorundayız Bence Tanrı'nın egosunu tatmin etmek için doğduk. Düşüncelerim bunlar.

Yaratılan onca nesneden sadece bir parçayız değil mi? Parçalar bir olmadan bütünü nasıl göreceğiz? Tanrı bütündür. Var ederek, var olduğu gibi onların içlerindedir. Tanrı her yerdedir. O bir varlık değil, bilinçtir aslında. Var olmanın, yaratmanın bilinci.

Madem ki yaratıcıdan birer parçayız, onu var eden, sonsuzluğunda onunla olacak olan, basit Dünyalarında ekmek kavgasına düşmüş, sıradan varlıklarız işte. Gösterilene tapıp, peşine düşen. Satın alma gücü uğruna yapmayacağı şey olmayan ama yeri geldiğinde Evrenin en gerekli parçası olan mahlukattan biriyiz işte.

İnsanoğlu işte, ne yapsa, ne düşünse yeridir. Basit yaşantılarımızı sade biçimde sürdürsek ne güzel olurdu değil mi? İlla 6 Milyarı toprağa gömüp üzerinde domates mi yetiştirelim?

''Palavra, Palavra, Palavra, Hepsi Palavra, İnanmam sana''

Yaratıldığımız aşikar bunu inkar edecek yoktur herhalde. Velhasıl kelam, ateistler bir big bang ten bahsederler. Fakat olayın dibine inmek, en azından şuanki teklonoji ve bilimle mümkün değildir. Buna nazaran bu devirde ateist olmak pek de akla ve mantığa yatmamaktadır. Lakin buna rağmen ben de bazı şeyleri sorgulamıyor değilim. Mesela;

yaradılış amacımız üreyip çoğalmak

Tanrının yaratma gibi bir işlevselliği varken niye Dünyaya bir kaç kobay atıp üremeyi sözüm ona izlesin ki.? (Naçizane fikrim, merak ettiğimden sordum sadece, sürç-i lisan eylediysem affola.)

Bu arada şahsi düşüncelerim; Yarattığımız bir arabanın dahi bir amacı vardır, amaç ne.? Ulaşımı rahat bir biçimde sağlamak. Rabb'ın temennisi (bence) yarattığı kullarından bir takım yaratıcı tarafından yaratılma şerefine layık bulunduğumuzdan, yaratılan (bizlerin) şükretme eyleminde bulunmasıdır.

Çıkarılacak sorular:

1) Tamam bir yaratıcı var diyelim, peki kendisine ibadet edilmesini niye istiyor?

Cevap: Kaftan biçemediğimiz tanrı belki biraz da egoisttir.

2) Herşeyi tanrı yaratıyorsa, o adilse neden herşeyi eşit yaratmıyor.

Cevap: Bu dünya bizim sandığımız gibi, bir saadet yeri değil. Eğer öyle olsaydı, dünyayı bize beşik, güneşi lamba yapan, bitkileri ve hayvanları hizmetimize veren Rabbimiz, bize de hayvanlar gibi dertsiz, tasasız bir hayat sürdürebilirdi. Bizi toplum hayatının içine atmaz; bitmek tükenmek bilmeyen problemlerle uğraştırmazdı.

Sorular bitmez...

Kafam oldukça karışık.

Bizim,gerçeklik sandığımız şu evrenin bir halogram olabileceği hakkında, ciddi araştırmalar ve gayet tutarlı teoriler var. Yüz yıl önceki bilgi ile bakmayalım dünyaya...

Yaratılış amacı çok basit bir soru. Basit derken tabii ki kolay cevaplanabilecek bir soru demiyorum.

Benim sorum kime göre amaç? Yaratıcıya göre mi? İnsana göre mi? Ya da herhangi bir şey.

Küheylanlara kapilmadan sadık olmak.

Bana göre hepimiz birer piyonuz, kimimizin hayatı cennet, kimimizin cehennem, dünyada yaşıyoruz zaten bu 2 kavramıda öldükten sonra ne olucağımızı pek bilmiyorum. Yaratılış amacımıza gelirsek bana göre dünyayı yok etmek için gönderilmişiz.

Allah ne istiyor bilmiyorum ve umrumdada değil...Ben ne istediğimi biliyorum güç sahibi olmak, ilim öğrenmek, her insanın bana boyun eğmesi, karılarla takılmak vs.Allah var biliyorum ama ne istiyor diye kafa yormak istemiyorum, ben cahil ve mutlu bir insanım

Yaratılışın bana göre bir amacı yoktur.

İnsan doğar, büyür ve istediklerine ulaşmaya çalışırken ölür.

Hayatın temel kuralı budur.

Bence bu hayatın bir gerçeklik payı var mı? Oda tartışmaya açık bir konudur.

Diyorsunuz ki madem bir amaç yok, neden yok, sebepsiz yere neden yaşıyoruz?

Bu sorunun cevabı ise '' umut '' diyebilirim.

Çünkü insanı hayatta, umut tutar.

Umutsuzluk ise intihara karşı bir zaafın olmasıdır.

Ya bu hayatta birinin hayatlarını kurtarmak için geldik, ya çok sıkıntı çekip insanlara ders olmaya geldik..

Ya da hiç birini yapmayıp bunları sorgulamaya geldik...

En iyisi arkanıza yaslanın ve sigaraya devam edin, varsa bir müzik açın...

İmkanlarınız yeterli ise biraz alkol tüketin..

Yaşama amacını sorgulamak yerine içmeyi deneyin, en azından eğleniyoruz..

İyi geceler.

Yaratılmadığımız için yaratılış amacımız yok. Varoluş amacımız da yok. Amaç yaşamak zaten. Hayatta kalıp bir şeyler yapmak. Değişik hazlara sahip bir tür olduğumuz için farklı farklı hazlar almak, pragmatik olmak.

Kendini deneyimleyen bir evrende,kendini deneyimleyen varlıklarız. Büyüyüp olgunlaşmak adına varolduk. Deneyimlenmek,tecrübelenmek.. Sonunda kendini deneyimleyen bütünün olgunlaşmış bir parçası olarak birleşeceğiz. Bu bütün bu birleşmemizi bir düşünce olarak algıyabilir ya da bir yapbozun parçası olarak.. Neticede bir bütündük dağıldık.. Tekrar toplanıp bütünü oluşturmak adına yolculuk devam ediyor. Belki önceleri bu bütünler hep oldu.. Belki bu bütününde ötesine gidenler olmuştur.. Bilemiyorum.. Sadece şunu belirtmek istiyorum ki biz bundan daha fazlasıyız. Keşfetmemiz gerekiyor.