nevermore Oluşturma zamanı: Ekim 12, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 12, 2010 Termodinamiğin yasalarını keşfetme süreci içinde, fizikçiler, maddenin genel bir özelliğini tanımlayan bir başka makroskopik değişken daha keşfettiler - entropi. Entropi fiziksel sistemin ne kadar düzenlenmemiş olduğunu gösteren niceliksel bir ölçüdür; sistemin dağınıklığının bir ölçüsüdür. Her şeyi düzgün ve düzenli tutmanın ne kadar zor olduğunu hiç farkettiniz mi? Üstelik ikilemsel olarak doğru ve düzenli hale getirmeye çalıştıkça düzensizliği de arttırırız. Örneğin yarısı tuzla dolu bir tuzluğun diğer yarısına dikkatli bir şekilde karabiber doldurduğumuzda eğer tuzluk saydamsa alt yarısının beyaz tuz tanecikleriyle, üst yarısının ise siyah karabiber tanecikleriyle dolu olduğunu görürüz. Tuzluk bir kere bile olsun altüst edildiğinde siyah karabiber ile beyaz tuzun en azından bir kısmı birbirine karışır ve beyaz tanecikler arasında siyahları görürüz. Daha sonra karabiber ve tuzu birbirinden ayırmaya çalıştıkça daha çok birbirlerine karışmasına neden oluruz yani düzeltmeye çalıştıkça entropisini yani düzensizliğini arttırırız. Kızgınlığınız rasgele bir durum değildir; termodinamiğin temel yasalarının bir sonucudur. Kapalı bir fiziksel sistem için entropi ya da kargaşa her zaman artar. Bizler termodinamiğin ikinci yasası ile yarışmaktayız. İnsan zihni hiç yoksa bile, düzen bularak kargaşa, yani kaos’u hor görür, fakat quantum kuramı determinist olmayan ve ilk defa matematikçiler tarafından bulunan kargaşa dünyasını yani rasgeleliği getirir. Rasgelelik için doğaya bakarsak kargaşa arayabileceğimiz en iyi yerin tam atomun içi olduğunu görürüz. Quantum rasgeleliğine benzer bir rasgelelik yoktur. Bir atomun ne zaman ve nerede bozunmaya uğrayacağı konusu gerçekten rasgeledir. Bir kumar makinasında bir kusur olabileceğini düşünebiliriz ama fizikçiler quantum dünyasında hiç böyle kusur en azından şimdilik bulamamaktadırlar. Quantum rasgeleliği yenilemez. Canlıların gelişiminde başarılı değişikliğe kapıyı açan şey rasgele oluşan hata olasılığıdır. Nesilden nesile genetik bilginin iletimindeki hatalar evrim sürecini geliştirir. Eski klasik fizikte, mütasyonları yaratan hatalar gibi hatalar bile, ilke olarak bütünüyle belirlenmiştir. Hatta evrimin geleceğini yöneten genetik değişiklikler bile, her şeyi bilen Tanrı için bilinebilir şeylerdir. Fakat Quantum kuramı ile gerçekliğin bu klasik resmi devrilmiş ve yerini belirsiz evren almıştır. Tanrı’nın mükemmel zihninde bile belirlenmemiş olan ani değişiklik olur, DNA zincirindeki birkaç rasgele değişiklik başarılı değişik bir tür yaratır. Bu nedenle, quantum kuramının determinist olmaması bizim gerçeklik resmimiz için o kadar önemlidir. Doğa kusur konusunda hiç bir şey bilmez; kusur, doğanın insan tarafından kavranışıdır. Biz doğanın parçası olduğumuz ölçüde, biz de mükemmeliz; mükemmel olmayan şey insanlığımızdır. Ve ironik olarak, kusurluluk ve hata konusundaki kapasitemiz nedeniyle biz özgür yaratıklarız. Hiç bir taş ya da hayvanın zevkine varamayacağı bir özgürlüktür bu. Hata olasılığı ve quantum kuramının açıkladığı gerçek bilinmezlik olmadan, insan özgürlüğü anlamsızdır. SITKI AYTAÇ EVRENİN SIRLARI 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2014 Genelden yerele, hayatın her alanında entropi mevcuttur. Evrenin genişlemesi, kimyasal tepkimeler, toplumsal olaylar... Zaman da entropiyle beraber tek yönlü hareket eder. Evrene baktığımızda dün bugünden daha düzenliydi. Bugün ise daha düzensiz. Ve bu düzensizlik her saniye artarak devam ediyor. Buradan yola çıkarsak; geriye doğru gidildiğinde sürekli düzen artmış olur. En düzenli an ise bizi Big Bang'e, yani başlangıca götürür. Aslında hayatımızda küçükte olsa bazı düzen artmaları görülür. Bitkilerin Güneşten aldığı ışığı kullanması gibi. Evrendeki düzensizliğe göre bu bir toz tanesi kadar olamaz tabi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2014 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2015 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Etki- Tepki Prensibi (Cause and Effect) Etki- tepki prensibi “ne yaparsan sana geri gelir” anlamını taşır. Bu prensip , klasik fizikte Newton’un üçüncü hareket (motion) yasası ile tanımlanmıştır. Aynı tanımlama, hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını ya da evrensel yasalar dışındaki bir nedenle olmadığını ifade eder. Evrende her etkiye bir tepki vardır. Her etki kendisine eşit ve ters yönde bir tepki görür. Söz konusu tepkiyi klasik fizik ortamında gerçek olarak gözlemleyebiliriz. Ancak aynı tepki olgusunu mikro evreni açıklayan kuantum fiziğinin evreninde algılayamayız. Her düşüncemiz her hissimiz , her duygumuz evrene yönlendirdiğimiz süptil enerjinin olumsuz veya olumlu bir tepkisidir. Kozmik kanununa göre tesadüf yoktur , ancak sadece nedensellik ( causality) vardır. Genetik hastalıklar ve travma halleri dışında ; sağlığımızın kalitesi , varlığa , zenginliğe ve mutluluğa sahip olmamız , tesadüflere değil , sadece kendimizin doğru seçimlerine bağlıdır. Neden bunlar hep başıma geliyor diye hayıflanıp , devamlı kaderimizi suçlayacağımıza , iç dünyamızın sesine kulak vermeliyiz. Matematiksel bir düzen içinde olan dünyamızda , yaşamın kaptanı olabilmeyi, ürettiğimiz ve evrene gönderdiğimiz doğru “etki”lerde aramalıyız. Masonlukta klasik bir özdeyiş vardır ; Kaostan doğan düzen . Aynı zamanda düzenden doğan kaos da vardır . Entropiyi salt anlamda düşünürsek hermetizmin ana kitabı kybalion ile bile çatışır . Çünkü salt anlamda entropi ; Yukarıdaki Etki-Tepki prensibi ile çatışıyor ..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nameste Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Eğer mutsuzluk için sebepler buluyor, mevcut durumumuzu olumsuz nitelendiriyor isek, bu, bunun üzerine hiç düşünmediğimiz; terminolojik ve kültürel ön kabuller yaptığımızın göstergesidir. Mutsuzluk ya da olumsuz şartlar yoktur. Mülki değerlerden kopup, mental dünyaya sahip olan kimseler için elbette. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.