nevermore Oluşturma zamanı: Ekim 14, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 14, 2010 http://www.hanifislam.com/zigzag/photos/horbiger.jpg Nazizm’in, aydınlara karşı olduğu, kitapları yaktığı herkesçe bilinir; ancak nasıl bir Dünya görüşüne sahip oldukları pek bilinmez. Nazizm’in Dünya görüşü, “Hans Horbiger”in, “Wel Welteislehre” (Ebedi Buz Öğretisi) adıyla bilinen teorisine dayanmaktaydı. Tüm bilimsel kavramlara karşı çıkan bu teoride, “Evrenin bütün geçmişi, Güneş sisteminin oluşumu ve gelecekte olacak değişimleri”, eski kehanetlere, mitoslara ve efsanelere dayanılarak açıklanmakta ve “Geçmişte çok büyük uygarlıkların ve Tanrı-insanların” olduğu ve bir gün bizim de onlara dönüşeceğimiz ileri sürülmekteydi. Horbiger’in kozmogoni kuramına göre, “Ay, Dünya’nın ilk uydusu değildi. Dünya’nın çevresinde değişik uydular dönmüş ve bu uyduların Dünya’ya düşmesiyle jeolojik çağlar değişime uğramıştı. Çünkü, Ay, Dünya’nın çevresinde giderek Dünya’ya yaklaşan spiral bir yörünge çizmekteydi. Ay’ın yeryüzüne yaklaşmasıyla yerçekiminin dengesi bozulmakta ve bu nedenle, bu dönemlerdeki organizmalar olağanüstü büyümekteydiler. Birinci Zaman’ın sonundaki dev bitkiler ve İkinci Zaman’ın sonundaki dev yaratıklar buna örnekti. Üçüncü Zaman’da, Ay’ın Dünya’ya uzak olduğu dönemde insanlar türemiş ve bu ilk insanlar, İkinci Zaman’dan kalma devlerin yönetimi altında uygarlıklar kurmuşlardı. Üçüncü Zaman’ın sonunda, Ay’ın Dünya’ya düşmesiyle, devler çağı sona ermişti. Mitolojiye bütünüyle bağlı olan bu görüş, eski çağlara ait bir çok efsaneyi açıklamaktaydı. Ayrıca, Horbiger’e göre, içbükey bir Dünya’da yaşamaktaydık (D74, S69) ve yıldızlar birer buz yığınıydı. İnsanlığın tüm geçmişi, “buz ile ateş arasındaki savaşla” açıklanabilirdi. İnsanlık, sanıldığından da uzak bir yerden ve daha “yükseklerden” gelmişti ve bu yüzden, kaderi de çok yüksek olmalıydı. Hitler, bu kaderin gerçekleştirilmesi için Dünya’ya gelmişti.” Hitler’i, Himmler’i ve milliyetçi sosyalizmin kuramcısı Alfred Rosenberg’i kendine inandıran Horbiger, bir kaç yıl içersinde, kendi görüşlerini içeren üç kalın eser, 40 kadar kitap ve yüzlerce broşür yayınlar. Bir taraftan da, “Dünya Olaylarının Anahtarı” adında yüksek tirajlı bir dergi çıkartır. Böylece, onbinlerce kişiyi bu yolla etkileyerek taraftar kazanır. Başlangıçta, resmi bilimin temsilcileri bu görüşlere karşı çıkarlar. Ancak, “Wel” akımı geniş bir kitleye yayılınca korkarak seslerini çıkartamazlar. Hitler’in iktidara gelmesinden sonra ise, bazı tanınmış bilginler, örneğin rontgen ile birlikte x ışınlarını bulmuş olan ünlü bilim adamı Lenard, fizikçi Oberth ve spektroskopi araştırmaları ile Dünya’ca ünlü Stark ve diğer bazı bilginler zamanla bu görüşleri benimsemişlerdir. Horbiger Öğretisi konusunda daha ayrıntılı bilgi, L. Pauwels - J. Bergier ikilisinin 1973 yılında yazdıkları “Le Matin des Magiciens” (Büyücülerin Sabahı) kitabından elde edilebilir. Bu kitap, Türkiye’de, 1973 yılında, “Evrenin Sahipleri” adıyla yayınlanmıştır. Aslında, Horbiger Öğretisi pek yabana atılacak bir görüş değildir. Savaştan sonra, 1953 yılında yapılan bir araştırma, Almanya, ingiltere ve ABD’de bu görüşe taraftar bir milyondan fazla kişinin bulunduğunu göstermiştir. 1952’de, Elmar Brugg adlı bir Alman yazar, Horbiger’in, XX. yüzyılın Kopernik’i olduğunu ileri sürmüş ve “Ebedi Buz Kuramı sadece bilimsel bir teori değil, evren ile tüm Dünya arasındaki sonsuz bağlantıların bir açıklamasıdır” demiştir. İngiliz H. S. Bellamy, uzun süredir, “İlk üç Ay’ın Dünya’ya düştüğü; jeolojik zamanların buna göre oluştuğu ve İkinci ve Üçüncü Zaman devlerinin varlığını kabul eden bir antropolojinin bilimselliğinin kabulü” yönünde çaba sarfetmektedir. Bu, aynen Horbiger Öğretisi’dir. Savaş sırasında V2 roketlerinin kullanımının, Nazi şeflerince geciktirildiği bilinmektedir. Uzaktan güdümlü silah denemelerinin yapıldığı Peenemün’de, General Walter Dornberger, bu denemeleri, raporların Horbiger’ci kozmogoni bilimcilerince incelenmesi amacıyla durdurmaktaydı. Uzayda, “Ebedi Buz”un nasıl tepki göstereceği ve bu denemelerin bir felakete yol açıp, açmayacağı merak ediliyordu. Bu çalışmalar, başladıktan bir süre sonra tekrar ertelenir. Çünkü, Hitler, “V2’lerin başarılı olamayacağını”, ya da “Gökyüzünün öç alacağını” rüyasında görmüştür. Bu rüya. özel bir kendinden geçme halindeyken görüldüğü için, yöneticilerin gözünde, teknisyenlerden daha çok önem kazanmıştır. Bilimcilerin kaynağı Almanya’da, Hitler’in inandığı “Büyük Ruh”, onu etkileyen en büyük güçtür. Alıntıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2010 emegıne saglık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
persephone Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2010 tşkr.. yine güzel bir konu..pythagoras ile ilgili yazınız da güzeldi. ( beğen butonu olsa ve herkes cidden ihtiyaç duyduğunda kullanması gerektiğini bilse çok güzel olurdu ) : ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.