cookie Oluşturma zamanı: Kasım 9, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 9, 2010 Ve sonunda 5 yaşında bir erkek çocuğu olarak ikna ettim balkondan kına gecesini izleyebilmeye amcakızımı… Tören başladı ve genç kızlar ablamın etrafında dönmeye, tuhaf bir dilde büyülü bir ilahi söylemeye başladılar. Büyük ihtimalle şeytan çağırmaktaydılar. Aklıma onca şey gelmişte her nasılsa bu törende şeytan ile halvet olacaklarını düşünememiştim. Kızlar giderek hem gelinin hem de kendi etraflarında dönerek kendilerinden geçtiler. Arada bir durup birbirlerinin omzuna vuruyor, bir ayakkabının altına tılsımlı sözler yazıyorlardı. “Benimkini öne yaz kız, ben senden büyüğüm” diye avazlanıyordu biri. Bir tepsinin içinde, üzeri işlemeli bir örtüyle örtülmüş bir şey vardı. Tepsinin yanlarında bir halka oluşturacak şekilde mumlar diziliydi. Haklıydım. Birazdan gelinin ruhu için Şeytan’la pazarlık yapılacaktı. Asıl büyük şaşkınlığı, bir noktadan sonra ayini annemin yönettiğini görerek yaşadım. Geline teselli vermek, kınaların küçük tabaklara dağıtılması, şeytanın gelişini kolaylaştırmak için kızların elinde mumlarla gelinin etrafında dönmelerini sağlamak gibi, o karmaşık satanist ayinin en temel bilgilerine sahipmiş meğer annem bildiğim kadın… Annem yoksa şeytan’ın kızı mıydı? Bu durumda bende şeytan’ın torunu oluyordum! İnşallah öyle değildir ve beni bir caminin önünde bulmuşlardır! Yıkımdaydım! Tam o sırada çatlak sesli bir kız avazı çıktığı kadar bağırarak ayinin başladığını haber verdi. Herkes birbirini susturdu ve geline dönüldü. Lambalar söndürüldü. Şeytan yeryüzüne inecekti demek, bunun için bütün hazırlıklar tamamlanmıştı. Gelin şeytan’ı mutlu edecek o ilahiyi söylemeye başlamıştı bile bugün bile duyduğumda ürperirim… Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar Şeytan’ın ilk buyruğu böyleydi. Acaba neden böyle bir talepte bulunuyordu müritlerinden Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler Bu anlaşılabilir bir şey tabii. Ben de olsam öyle davranırdım ki kanının içeceğim yaratıklar bir arada dursunlar. Annesinin bir tanesini hor görmesinler İlk anda anlayamasam da, o meşum duanın en etkili sözlerinin bunlar olduğuna karar verdim. Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim İşte aklımı en çok bulandıran ve bence Şeytan’ın gerçek mesajı bu cümlede saklıydı. Zaten ayinin bu noktasında kadınlar ve genç kızlar gelinin örtüsünün altına bakmaya başlamışlardı. Belki de kafasını 360 derece çevirebiliyor mu diye yokluyorlardı? Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim Burası gayet açık. Baba ve anne, şeytan ve onun karanlık güçlerine gönderme yapıyor. Babamın bir atı olsa binse de gelse Baba şeytan ise neden ata ihtiyaç duyuyor? Bunlar bir şey değil. Asıl çarpıcı bölüm şu: Annemin yelkeni olsa uçsa da gelse Bu dizenin anlamını hala çözemediğimi itiraf etmeliyim. Anne bir tür optimist mi? Yelkeni ne yapacak? Hani yüksek bir tepeye ev kurulmuş ve bu aşrı memleketteki yüksek tepeye yerleşmişti kız? Şimdi anne nasıl yelkenle oraya gidecek, uçmak fiili uyuşturucu müptelalarının kullandığı anlamda mı kullanmış? İçinden çıkılacak gibi değildi. Ayin ilahisinin içine yedirilmiş gizli sözlerden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Daha kötüsü de var: Kardeşlerim yollarını bilse de gelse Yaşlı bir annenin yelkenle uçarak gidip bulacağı bir yer hayal edin, yahut da yaşlı babanın at binerek yolunu bulabildiği yüksek bir tepe… Genç, eğitim almış kardeşler yollarını bulamıyorlar. İki seçenek var: 1. Kardeşlerin hepsi embesil 2. “kardeşler” ve “yol” dini birer terim olarak kullanılmış ilahide. Zaten bu son cümleden sonra gelin titremeye, ileri geri sallanmaya başlamıştı… -psikeart- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 "Kültürünü, adetini bilmeyen geleceğini de bilemez hede hödö" vb. tarzı şeyler diyen insanların aksine, gelenek ve göreneklerin ülkemizin ve tabi insanlarının ilerlemesindeki en büyük engel olduğunu düşünüyorum. Bir sürü insanın ellerinde mumlarla gelinin etrafında dönüp zorla ağlatmaya çalışmaları ve ardından kına yakıp dans etmelerinin ne gibi bir açıklaması olabilir bilmiyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 gelenek ve görenekler kültürümüzün bir parçası ve bize ayak bağı olduğunu düşünmüyorum,kültür insanları yakınlaştırır birleştirir fakat artık günümüzde bazı geleneklerin öylesine içi boşalmış ve anlamsızlaşmışlar ki sadece bir alışkanlığa dönüşmüş,niçin yaptığımızı neden yaptığımızı bilmiyoruz..kına gecesi de sanırım onlardan biri kına gecesi bir nevi bekarlığa veda partisi ,eğlenilmenin amaçlandığı bir gece aslında fakat neden olay anne ve kızı ağlatma olayına dönüşmüş bilemiyorum.tamam bu gecelerde hiç eğlenilmiyor değil fakat zorla ağlatmaya çalışmak çok anlamsız.bu partide yeri gelir gülünür yeri gelir ağlanılır ama zorlamalardan kaçınmak gerek,biraz hayal gücü katıp daha güzel veda partileri verilebilir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 harika paylaşım bayıldım valla:DDD Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adogan2 Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2010 Ne olursa olsun güzel adetlerimizdendir.İsteyen bu adeti yerine getirir,istemeyen getirmez...Paylaşım için teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cookie Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2010 Psikeart dergisi 2 ayda bir yayınlanan bir dergidir, her sayısı farklı bir bakış açısını psikolojik olarak yorumlar. Kasım/Aralık sayısının konusu ise "Yanılsama" dır. Kişilerin neyi nasıl gördüğü, aşk yanılsaması vs gibi... Yani konunun kına gecesi ile aslında alakası yoktur kına gecesi burada bir araçtır öz'e ulaşmada. Bana aynı zamanda çok komik geldiği için üşenmedim dergiden buraya aktardım. Mesela bknz. aşağıdaki resimde siyah ve beyaz çizgilerin arasında aslında gri noktalar yoktur kesinlikle yoktur, ancak göz var kabul eder. Her yerinden kaç kere baktım var : ) http://www.kayseridershaneleri.com/gozyanilmasi/yanilsama4.jpg 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2010 Psikeart dergisi 2 ayda bir yayınlanan bir dergidir, her sayısı farklı bir bakış açısını psikolojik olarak yorumlar. Kasım/Aralık sayısının konusu ise "Yanılsama" dır. Kişilerin neyi nasıl gördüğü, aşk yanılsaması vs gibi... Yani konunun kına gecesi ile aslında alakası yoktur kına gecesi burada bir araçtır öz'e ulaşmada. Bana aynı zamanda çok komik geldiği için üşenmedim dergiden buraya aktardım. Mesela bknz. aşağıdaki resimde siyah ve beyaz çizgilerin arasında aslında gri noktalar yoktur kesinlikle yoktur, ancak göz var kabul eder. Her yerinden kaç kere baktım var : ) http://www.kayseridershaneleri.com/gozyanilmasi/yanilsama4.jpg az reklamlı dolu bi dergi çok seviyorum bu yüzden Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.