Bereket Tanrısı Jüpiter

http://batiniler.com/wp-content/uploads/Zeus-greek-mythology-687267_1024_768-300x225.jpg

Jüpiter bütüngezegenler arasından en büyüğüdür. Bu durum gezegenin bize daha yüce ve geniş bir gerçeklik vizyonu, daha büyük bir tamlık duygusunu hatırlatan vizyonuyla uyumludur. Jüpiter bereket, özgürlük, büyüme ve çoğalma niteliklerini ifade eder, ufkumuzu genişletir, dünyayı dar, sınırlı bir bakış açısından görmemize neden olan sınırlamalardan kurtulmayı getirir. Onun özgürleştirici duygusu, kendi irademizin kuvvetini daha iyi takdir ederek hareket etme, keşfetme, düşünme ve eylemde bulunma imkanını verir. Klasik kaynaklar Jüpiter’in ılımlı bir mizaca sahip olduğunu yazar, çünkü o Saturn’un soğutucu etkisiyle Mars’ın yakıcı kuvveti arasındaki küredir. Yaşamsallığı tehdit eden hiçbir yıkıcı unsur getirmez, bu yüzden büyümeyi ve gelişmeyi desteleyen şeyleri uyumla bir araya getiren etkin niteliklerin bir kombinasyonuna sahip olarak tanımlanmıştır. Bu yüzden Jüpiter dölleyici ve yaratıcı taibatıyla Büyük İyicil olarak nitelendirilmiştir. Gezegen sanguine mizacı (kan) yönetir. Bu mizaç hava üçlüsüyle ilişkilidir ve bedendeki en büyük organ olan karaciğerde ikamet eder. Verimliliği arttırıcı etkisi dolayısıyla Bolluğun Tanrısı olarak bilinir, fiziksel, maddi, zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlarımıza hazır kaynaklar sunan bir bereket sembolüdür. Sanguine mizaca sahip olan Jüpiter gevşetici bir etkisi olan özgürlükçü bir gezegendir. Kaygılarımızı azalttığı için bizim sınır duyumuzu elimizden alıp bize hayata dair güven, iyimserlik ve neşe aşılar.

Korku yüzünden ortaya çıkan engelleri kaldırdığı için hayat daha renkli, daha geniş ve ağzına kadar ilgimizi bekleyen fırsatlarla dolu gibi görünür. Onun teskin edici gücüyle neşelenince çoğumuz kendimizi daha şanslı hisseder, risk almaya daha açık olur ve hayatı tümüyle katılmamız gereken bir oyun olarak görmeye ve kendi öz değerimizi besleyecek her fırsatı kullanmaya daha yatkın oluruz. Jüpiter’in doğası genişletmek, şişirmek ve çoğaltmaktır; uç noktada o abartma, aşırı ferahlanma, israf ve gerçekliği tanınmaz hale getirecek kadar çarpıtan sahte terfiler ve yalan vaatler demektir. Jüpiter gezegenin bir çoğalma gezegeni olarak görürüz ve onun etkisi altında zenginleşmeyi umarız. Fakat onun getirdiği fırsatlar kendimiz için düşünme ve eylemde bulunmaya dair daha büyük bir özgürlüğe dayanır ve normalde geleceğimizi ve tercihlerimizi tanımlamayan kapalı seçeneklerle daha az sınırlandırılmayı ifade eder. Bu tür bir özgürlük ne yaptığımız, niçin yaptığımız ve geleceğe yatırım yapmakla anında tatmin olmak arasında nasıl denge bulacağımıza dair bilinçli bir farkındalığı gerektirir.

Eğer tedbir ve ölçünün değerini takdir edemezsek, mali bakımdan başarısızlık, ruhani tatminsizlik veya çok yeme, tembellikle sonuçlanan can sıkıntısı ve depresyona yol açan fırsatları istismar etme aptallığına düşebiliriz. Jüpiter intikama izin vermez, ancak bize eğer çağırırsak kendimizi asacak ipi uzatarak kendi yıkımımızın mimarı olmamıza olanak sağlar. Büyük şölenlerin tedarikçisi olarak Jüpiter tamahı ihtiyacın ötesine aşanların haddi aştıkları için üzüleceklerini bilir. Gezegen bu yüzden doğal adaletin sembolüdür; bu adalet dışarıdan gelen bir adalet değil, kendi eylemlerimizin sonucu gelen bir adalettir. Kendi hatalarımız için başkalarını suçlama fırsatından yoksun olarak, kendi sorumluluğumuzu almaya ve özgürlüğün bilinçli farkdalığın gözetiminde olmadığı zamanlar ne kadar yıkıcı olabileceğini gözlemlemeye mecbur kalırız. Bilincin tekamülü Jüpiter’in gerçek ilkesidir ve bu yüzden o felsefecilerin, rahiplerin, dini liderlerin, hakimlerin, ahlakçıların ve yüksek ilkelerle bilinçli yaşamanın peşinde olan herkesin yöneticisidir. Sembolizmi evcilleşmemiş doğanın dengeli bir takdirini talep eden, yüksek bilince tabi olması gereken yaratıcı iradeyi ve ilahi aydınlanmayı yücelten erin bir ruhani özü cisimleştirir. Jüpiter’in sembolü ruhu temsil eden ayın madde haçına demir atmasını gösterir, bu ilahi aydınlanmayla temas etmenin imzasıdır. Bu tür soylu ilgiler Jüpiter’e krallara özgü bir ün verir, bu yüzden Jüpiter kötü etki almamışsa, çok güçlü bir etkiye sahip olanları ve hayatlarını onur içinde yaşayanların genel signifikatörüdür.

Kadim zamanlarda kralların rahiplere özgü güçleri olduğuna inanılırdı, çünkü krallar İlahi İrade’nin yeryüzündeki tezahürü olarak görülürlerdi. Hem rahipler hem de Tanrısal Kral’a Jüpiter’in iyileştirici, teskin edici kuvvetinin bir sembolü olarak, dokunarak iyileştirme gücü atfedilmiştir. Modern tıp reçeteyi temsil eden sembol kullanımında bu inancın izlerini taşır. Bu sembol eskiden hekimlerin Jüpiter’in şifa güçlerini hastaya aktarmak amacıyla tasarlamış olduğu ritüelin bir parçasıydı. Mahkemelerde doğruyu, yalnızca doğruyu söyleyeceğine yemin ederken kutsal kitaba el bastığımız ritüelde de benzeri bir şey görürüz. Bugünlerde bu yemini İncil’e el basarak veriyoruz, fakat kadim zamanlarda bu yemini verirken elimizde Jüpiter’in asasını tutuyorduk. Yunan mitolojisinde Jüpiter, gökyüzünün babası, günün efendisi, tanrıların kralı olan Zeus’tu.

Gökyüzünde hiçbir yıldız onun kadar parlak değildir, Venüs bazen ondan daha parlak olsa da sadece akşam ve sabah saatleri için sınırlıdır bu ve gökyüzünün yükseklerinde Jüpiter kadar parlayamaz. Jüpiter’in parlaklığı canlılığı, gücü, iktidarı ve özgür iradeyi temsil eder. Zeus, eski tasvirlerinde, genellikle, bugün bile kraliyet ailelerinin taşımaya devam ettiği bir egemenlik sembolü taşırdı. Defne yapraklarından taç yaratıcı kavrayışın bir ışıltısını temsil ederken, erk asası tanrısal ilhamın yeryüzüne inişini gösterir. Zeus söz konusu olduğunda erk asasının yerini sık sık şimşek alır. Şimşek korkunç bir kozmik kuvvetle aydınlatma veya yıkma gücüne sahiptir. Zeus özgürlüğü seven, uzlaşımlara itaat etmeyen, kendi zevkinin peşinde koşan, çocuk sahibi olma bakımından son derece bereketli olan, aldatma ve eğlendirme yoluyla her fırsatın değerlendirmeye hazır bir tanrıdır. Fakat o aynı zamanda adaletin dağıtıcısıdır. Zeus’la ilgili mitolojilerde özgürlüğün bize seçimler sunduğu, ancak seçimlerin kaosa neden olabileceğinin dersleri vardır. Özgürlüğümüzü akıllıca kullanmazsak, o kendi yıkımızın ve sonunda eski sınırlamalara dönmemizin sebebi olur.

PSİKOLOJİK ASTROLOJİDE JÜPİTER

Jupiter’in psikolojik ilkeleri gevşeme ve genişlemedir. Sıcak ve nemli element olan havanın yöneticisi olarak Jüpiter’in madde ve zihin üzerindeki etkisiyle suyun çeşitli halleri arasında paralellikler kurabiliriz. Normal şartlar altında su akıcı bir harekete sahiptir, ancak her zaman kabı tarafından belirlenir. Su soğutulduğu zaman hareketsizleşir ve akıcılığı kesintiye uğrar. Isıtıldığı zaman kabına direnir, genişler ve sınırların ötesine taşar. Bu ikinci durum bir Jüpiter ilkesidir, Jüpiter etrafındaki mekanı şişirerek bize hareket edeceğimiz alanı sunar. Bizi daha önce kontrol altında tutan sınırlamalar gevşediğinden boşluğu doldurmak için genişler ve yeni bakış açılarına açılır, yeni ilgi alanları geliştiririz. Jüpiter transitleri genellikle felsefi içgörü kapasitemizi genişleten deneyimlere tesadüf eder. Bize yabancı yerlere seyahati veya hayat meselelerine yeni bir bakış açısıyla bakmamızı sağlayacak alternatif dünya görüşleriyle karşılaşma imkanlarını getirir. Bazen bize arkadaşlarımızın neşeli yoldaşlığından keyif aldığımız ve dikkatimizi gündelik hayatın öğütücü monotonluğundan uzaklaştıran kişisel gevşeme dönemleri sunar. Bazen Jüpiter iş teklifleri veya mali yararlar yoluyla bize büyüme fırsatları vermede çok doğrudan davranır. Jüpiter transitlerinin beraberinde getirdiği sorun, bu gevşemiş ve özgür halin sonsuza kadar devam etmesinin beklenemeyeceği gerçeğinden kaynaklanır. Eğer özgürlük her zaman var olacak diye düşünülürse, sahte bir emniyet duygusuna, planlarımızı kumdan bir zemin üzerine oturtmamıza neden olabilir.

Sınırlarımız gevşemiş olduğu için limiti zorlamak hiçbir zaman akıllıca değildir; Jüpiter’in etkisi altında yapılan fazla özgüvenli bir yatırım korku, daha sonra gelecek bir Satürn etkisi altında bir korku ve endişe nedenine dönüşebilir. Jüpiter’in vurgusu her zaman daha büyük resim üzerinedir; olayları herhangi başka bir gezegenden çok daha parlak, renkli ve geniş gösterir. Bir şeyin ileride ne olabilme kapasitesine baktığımız zaman, genellikle ince ayrıntıları iyi göremeyiz ve bütüne bir tutarlılık kazandırmak için çelişkileri düzleştiririz.

Jüpiter bu yüzden bir pazarlama ustasıdır; kötü bir şekilde ifade edildiğinde Jüpiter, bir sürü abartmayla size bir düş satan ve ödeme konusunda kaygılanmamanız gerektiğini söyleyen kurnaz satıcıdır. Bu “şu anda yaşa” ilkesidir, bu vakitler kendimizi şımartmaya ve iyi hissettirecek şeylere uzanmaya açık olduğumuz vakitlerdir ve sonrasında bedeli ter döktüren bir zahmet veya jimnastik salonunda aşırı çalışmayla ödenir.

Kötü etki almış bir Jüpiter abartılı vaatler alametidir, oysa ayrıntılarıyla bakıldığı zaman gerçeklik beklentileri karşılayamaz veya kişinin gerçeklikle bağlantısı zayıftır. Jüpiter büyümek, genişlemek isteyenlere bir çoğalma duygusu getirebilir. Eğer benzeri fırsatlar daha önce kötü kullanılmışsa, Jüpiter bize sadece aynısını getirecektir. Bundan dolayı Jüpiter’in başka bir olumsuz ifadesi de can sıkıntısı ile faal halde bir işi başarabilmek için teslim tarihinin, baskı ve stresin belirleyici etkisine ihtiyaç duyanlar tarafından hissedilen tatminsizlik halidir. Eğer çok gevşemişsek, tembel, müsrif ve gayretsiz oluruz. Bu durumda enerjimiz dağılır ve beklediğimiz yaratıcı moral düzelmesi fiziksel ve ruhani atalet ve doygunluğun yıkıcı etkileriyle bloke olarak tezahür edemez.

JÜPİTERİN YÖNETİCİLİKLERİ

Jüpiter’in gündüz eve Yay, gece evi Balık burcudur. Yay burcu bir Güneş’in burcu olan Aslan’a,balık burcuda Ay’un burcu olan Yengeç’e üçgen açı yapar. Bu yüzden bu burçlar verimlilik ve uyum işareti olan gezegenlerin kendilerini kolay ifade ettikleri burçlardır. Jüpiter Yay burcunda şemsi ilkenin canlı ve etkin tezahürüyle renk almıştır, Balık burcunda ise kameri ilkenin onarıcı ve yansımacı nitelikleriyle kuşanmıştır. Bir gündüz gezegeni olduğu için Jüpiter etkin ifadeye daha yatkındır ve Yay burcunda balık burcuna göre daha net ve doğrudan bir etki gösterir. Jüpiter’in enerjileri Yay burcunda daha sıcak ve kuru hale gelir, daha etkindir ve haddini bilir. Nemli olma başka insanlardan çabuk etkilenme ve onları anlamayı tarif eder, bu yüzden Jüpiter kuru olduğu yerde, daha bilinçlidir ve bağımsız ilgilere odaklanmıştır. Jüpiter yay burcunda açıklık ve dürüstlüğü tarif eder, ancak bunlar hassasiyetten ve diplomasiden uzak bir ‘kim takar’ tavrı şeklinde ortaya çıkabilir.

Sıcaklıkta artış heyecan, keşif, bağlardan özgürlük ve hayat deneyimlerine etkin katılım arayan huzursuz bir enerji verir. Enerji canlıdır ve diğer insanların dikkatini kendine çeker, fakat genelde belli bir odağa yönelmiştir. Balık burcunda Jüpiter’in enerjileri nemlenmiş ve serinleşmiştir. Empati ve hassasiyet artmış ve keşif güdüsü içe dönmüştür. Bu burçta Jüpiter’in hoşgörüsü öteki insanların özgürlüğü ve felsefi hakları için büyük bir merhamete dönüşür. Akışkanlıkta belirgin bir artış vardır ve enerji daha az odaklıdır. Enerjinin huzursuzluğu değişken ruh halleri ve dış olaylara fırsatlar izin verdikçe tepi verme güdüsü olarak ortaya çıkar. Burada latif ifadeler isteyen karmaşık etkilerin daha kapsamlı bir kabulü vardır. Jüpiter’in iradi özgürlüğü bu burçta sabit bir yönelimden yoksundur ve karmaşa ve kafa karışıklığı dönemleri getirebilir.

JÜPITER’IN DÜNYEVI KARŞILIKLARI

Yedi metal arasında Jüpiter’in kalayı, koruyucu etkisinden dolayı kadimler tarafından saygı duyulan bir metaldi. Kalay suyu arındırır, ışığı sembolize eden çekici bir gümüşi parlaklığı vardır ve diğer maddeler üzerinde bozucu bir etkisi yoktur. Bu iyi özellikleri ve kolayca işlenebilir olması, onun kadeh, yeme kapları ve dini malzemeler için tercih edilmesine neden olmuştur. Bugünlerde kalay, teneke kutular aracılığıyla besin dağıtımını yönetmektedir, saf kalay hala arıtma merkezlerinde en saf suyu işlemek için kullanılan en pratik maddedir; kimyasal olarak suya karşı atıl olduğu için hiçbir şekilde onunla etkileşime girmez.

Ham maddesi kalay olan tenekenin kökeni Yunanlı Zeus ile Romalı Jüpiter’in Etrüsk karşılığı olan tanrı Tinia’dan gelir. Etrüsk dilinde tin ‘gün’ anlamına gelir ve bu durum metal ile gezegensel ilah arasındaki yakınlığı gösterir. Yunanca Zeus kelimesi ‘djeu’ kökünden gelmiştir ki modern Avrupa dillerindeki ‘day’ [gün] buradan gelir. Jüpiter gökyüzünün şef yöneticisi olarak günün hükümdarıdır ve bu kelimenin kutsal kökenini yine djeu kelimesinin ‘deity’ [ilah] ve divine [ilahi] kelimelerine dönüşümünde görebiliriz.

Gözlemlenebilir özellikleri açısından Jüpiter karakteri ufku geniş, hoşgörülü ve onların göz alıcı kalmasını sağlayan çarpıcı bir mizah anlayışı olan bir insanı tarif eder. Jüpiter asalet kazanmışsa ve iyi bir yerdeyse, bu insanlar onurlu, güvenilir, bilge ve cömerttirler. Güçleri ve etkileri olduğu halde bunu nadir kullanır ve başkalarına kendileri için uygun zamanda en iyi yolu takip etmeleri için alan tanırlar. Jüpiter özgürlükçü düşünen ve işçisini ona has içgörüsü nedeniyle işe aldığının bilincinde olup onu kendini eksiksiz bir şekilde ifade etmeye teşvik eden bir patron, çocukların kendi ahlaklarını oluşturması için özgürlüğe ihtiyaçları olduğuna inanan anne ve babaları temsil eder.

Güvenen ve güvenilir bir kişiliktir, başkalarını ve kendini şımartmaktan hoşlanır. Jüpiter tipleri genellikle meydana gelen her şeyin ardında bir anlam olduğuna inanırlar, bu yüzden kaderlerine iyimser yaklaşır ve onun kendi özgür iradelerini destekleyeceğini umarlar. Ruhani konularda açık olmakla birlikte herhangi bir neden olmadan boyun eğmeyi içeren dini dogmalardan genellikle kaçınırlar.

Jüpiter insanları renkli karakterlerdir, hoşsohbettirler, ciddi bir samimiyeti ve neşeli ifadeleri vardır ve genellikle iyi konuşmacıdırlar. Modern astroloji Jüpiter’i kendine aşırı güvenen, kendiyle böbürlenen, huzursuz, gürültülü ve dikkat peşinde insanlar olarak tarif eder. Fakat bunlar kötü etki almış bir Jüpiter’in alametleridir. Jüpiter’in daha yüksek amacı tevazu yoluyla denge ilham etmek ve aşırılıklardan kaçınmaktır. Bu yüzden Lilly asaleti iyi bir Jüpiter’i terbiyeli, temiz, kadir kıymet bilen, erdemli, iyi ve hayırsever olarak tarif etmiştir. Bu terbiyelilik, kendini insanların yüzüne fırlatma ihtiyacı duymayan bir özgüvenin mütevazı dışavurumundan gelir. Zayıf ve asaletten yoksun bir Jüpiter özgüven eksikliği, özgürlüğü gösterir. Bu kişi kendi adına daha büyük resmi görmek için uğraşan, başka insanlar tarafından belirlenmiş yapılara sarılan, kendinin saygıya ihtiyaç duyduğunu hissedip bunu başkalarına ilham etmek yerine gizlice onlardan talep eden bir insanı gösterir.

Jüpiter fiziksel görünüşte genellikle dik duran, uzun boylu, güvenli yürüyen bir tipi gösterir. Yüz temizdir, oval veya uzun olabilir, ama dolu ve etlidir alın yüksektir, gözler büyüktür, (Lilly kaş arasının genellikle açık olduğunu kaydeder), dişler iri ve düzgündür. Saç yumuşak, palak ve kalındır, tipik olarak sarışına kaçan kestane veya kahverengi, erkeklerde sakal gürdür. Karın kısmı geniş ve derin, bacaklar güçlü ve oranlıdır. Ayaklar genelde büyük olduğu için pek güzel görülmezler. Görünüş toplamda ‘alımlı’dır ve insana dürüstlük ve güvenilirlik izlenimi verirler. Jüpiter su burçlarındayken daha etli bir yapı, hava burçlarında uzun, ateş burçlarında da kıvırcık saç verir.

Jüpiter’in temsil ettiği insanlar ve meslekler arasında dini şahsiyetler, rahip rollerine benzeyen diğer rollerdir. Bu kişiler papazlar, vaizler ve piskoposlar gibi örgütlü bir dinin üyesi de olabilirler, doğal veya ruhsal fenomenlerin gizli anlamlarını ortaya çıkarma çalışan rüya yorumcuları, psikanalistler veya astrologlar da olabilir).

Gezegen koruma, rahatlık ve dinme getiren meslekleri – doktorları, şifacıları, terapistleri – bilgi peşinde yaşayanları – özellikle olguları değil de ilkeleri kavrama peşinde olan, felsefe, din bilim veya hukuk alanındaki akademisyenleri, üniversite öğrencilerini, öğretmenleri, profesörleri gösterir. Bu açıdan ayrıca yayıncıları, kitapların ve eğitim malzemelerinin yayınlanmasını da yönetir. Gazeteler Merkür’ün yönetimi altındadır.

Jüpiter’in ilkesi genişletmek ve büyütmek olduğu için, ünü ve halkın ilgisini temsil eder. Ünlü insanların haritasından genellikle önemli bir yer kaplar ve reklam, imaj yaratıcıları, promosyoncular, halka ilişkilerciler ve pazarlamacılara etkili bir şekilde yarım eder. Kötü etki altındaysa yanlış hareketlerinden dolayı ünlü olanları gösterebilir. Jüpiter’in genişleyici niteliği ayrıca maceraları, girişimleri, risk alanları, yatırımcıları ve kaşifler yönetmesinde de kendini gösterir.

Asalet sahibi Jüpiter varlıklı, güçlü insanları, toplumları ve cemaatleri etkileyen kararların sorumluluğunu taşıyıp olgun hükümler veren insanları, hakimleri, senatörleri, danışmanları, genel olarak siyasetçileri gösterir. Adalet ve toplumda dengeyi sağlamayla ilişkileri dolayısıyla hukukçuları, medeni yasa uzmanlarını, avukatları gösterir.

İyi şans ve talihle ilişkisinden dolayı Jüpiter’in kumarla ilişkisi vardır, özelikle at yarışı. Sporlarda ve yarışmalarda kazananı gösterir, ödüllere ve zafere işaret eder. Kötü etki altındaysa hileyi (hakikati abartarak çarpıtanları), sarhoşları ve ‘kalabalığa bağımlılığı’ gösterir.

Genel olarak dostları, müttefikleri, yardım eden insanları, yaşamsallığın hala güçlü olup tepkisel davranış güdüsünün deneyimle yumuşamış olduğu olgun yaşta erkekleri gösterir. Geleneksel metinlerde gezegene ayrıca kumaşçıları, tuhafiyecileri lüks malzemeler satanları gösterir.

Jüpiter tarafından yönetilen yerler kutsal yerler ve kutsal eşyalar, sunaklar, tapınaklar, kiliseler ve camilerdir. Bilginin verildiği yerler – üniversiteler, kütüphaneler, kolejler, konferans salonları, meclisi, toplantı evlerini, kurulların toplanma odalarını, hukuk ve adaletle ilişkili binaları, mahkemeleri, maddi zenginlikle ilgisinden dolayı bankaları gösterir.

Jüpiter ayrıca ince, etkileyici mimariye, harika ayrıntılara ve etkileyici yapılara sahip yerleri, sarayları gösterir. Jüpiter’de sınırlandırıcı veya cafcaflı şeyler bulunmaz, o genellikle akla açık alanları, görüşü, ışığı ve doğal bereketi getirir – gür bitkilerle dolu bahçeleri, açık alanları, dağları. Lilly ‘temiz ve tatlı yerler’ der. Jüpiter iri hayvanları yönettiği için Barbara Watters hayvanat bahçelerinin, av alanlarının bu gezegen tarafından yönetildiğini ileri sürer, ancak eğer hayvanlar koruma altındayken serbestçe dolaşabiliyorsa gezegenin anlamlarına daha yakındır. Jüpiter balinaları gösterir ve balık burcundayken geminin kuvvetli olduğuna işaret eder.

Jüpiter evin içinde gardıropları, kıyafetlerin, mücevheratın ve pahalı kişisel malların saklı olduğu yerleri gösterir. Jüpiter bizi rahat ve neşeli yapan içecekleri ve şarabı yönettiği için, şarap mahzenleri, içki dolapları onun yönetimindedir. Ayrıca yiyeceklerin saklandığı yerleri, özellikle teneke dolapları da gösterir, sağlığı yönettiği için ilaç dolapları, lüksü ve kendini şımartmayı temsil ettiği için banyoda kokuların ve esansların saklandığı yeri gösterir. Oturma odasında veya koridorda güçlü, sağlıklı bir bitkinin veya bir sarmaşığın olduğu yeri, buda heykeli, haç veya kristaller gibi dini veya ezoterik anlamı olan eşyaların yakınlarını, zengin bir renkle parlayan bölümleri gösterir. Jüpiter kalayı yönetir ve ahşapla yakın bir bağlantısı vardır, özellikle meşe, dişbudak, kayın ve fındık ağacını temsil eder, bu yüzden bu maddelerden yapılmış mobilyalar veya ev eşyaları onun yönetimi altındadır.

Jüpiter’in hastalıkları bedendeki hava ve kan dolaşımıyla ilgili bütün rahatsızlıkları kapsar. Bunlar kara ciğer, akciğer rahatsızlıkları (göğüs kafesiyle ilgili rahatsızlıklar dahil olmak üzere), kan dolaşımı hastalıklarıdır (kalp ve damarlar dahil). Kalp çarpıntıları, krizleri, varisli damarlar, kramplar ve kan hücumu bu gezegenin yönetimi altındadır (Jüpiter kalp ve beyin yönetimini Güneş’le paylaşır). Jüpiter sık sık iltihaplanmayı ve şişmeyi gösterir, bunlar onun aşırılık ilkesinin bir yansımasıdır – aynı şekilde mide gazı. Bir şeyden çok fazla olmaklığı ima eden kan fazlalığı hastalığı pletorik bu gezegenle ilişkilidir. Hasta yatağı haritalarında kanın kalitesi Jüpiter’in konumuna göre belirlenir. Su burçları kanın çok sulu ve ince, ateş burçları sıcak ve ateşe yatkın, toprak burçları kanın koyu olduğu ve dolaşımının kötü olduğu, hava burçları kanın fazlalığını ve geleneksel tedavinin kan akıtmakla yapılacağını söyler. Al Biruni Jüpiter’e sperm ve kemik iliği yönetimini verir (genellikle sırt ağrısıyla ilişkili görülür). Ayrıca Jüpiter sol kulakla ilgilidir.

Jüpiter’le ilişkili tatlar ve aromalar tatlı ve ekşiyle karışık tatlı, ama insanı zorlamayıp ılımlı bir tattır. Jüpiter tatlı, hoş, rahatlatıcı ve gevşetici duyumları yönetir. Sesleri melodik, zengin, ilham ve şifa veren seslerdir. Jüpiter’e atfedilen bitkiler gevşeten, sakinleştiren (Laksativler), yatıştıran ve dindiren ilaçlardır. Jüpiter şifayla ilişkili olduğu için her parçası şifa veren bitkileri yönetir. Jüpiter bitkileri genellikle hoş bir kokuya sahiptir ve yüksektir (geleneksel metinler hafif ve tohumu rüzgarda uçuşan bitkiler demektedir) veya besin değeriyle bilinen bitkilerdir. Jüpiter ayrıca kolay işlenen verimli toprakları gösterir. Sindirime yardım eden, tıkanıklıkları açan, ciğerleri ve karaciğeri temizleyen ve insanı keyiflendiren bitkiler de onun yönetimi altındadır. Mesela hodan bitkisi insanı keyiflendirmesiyle ünlüdür, kuşkusuz üzümler, asmalar Jüpiter tarafından yönetilir.

Jüpiter arılarla ve balla ilişkilendirilmiştir, burada Jüpiter’in dişbudak ağacıyla ilişkisinde ilginç bir şey görüyoruz, çünkü bu ağaç bala benzer yapışkan bir reçine üretir. Yunanistan’da bu reçine hafif bir yatıştırıcı olarak hala satılmaktadır, fakat eski zamanlarda balla karıştırılmıştı ve onun bazı besinsel nitelikleri olduğuna inanılıyordu. Yunanın altın çağ efsanesinde insanlar Zeus için kutsal olan ağaçların ürünleriyle ‘bal ve palamut’la beslenirdi. Demek ki bu eski çağda insanlar Zeus’un ruhani etkisi üzerine duruyordu. Klasik mitolojide Zeus’un bir dişbudak ağacı müzü tarafından süt ve reçineyle büyütüldüğü söylenir. Reçine [mana] o günden beri tanrısal kaynaklı ruhani besinler için genel olarak kullanılan bir isimdir.

Jüpiter ayrıca meşeyi yönetir. Meşe ağacıyla ilgili efsane çoktur, bu ağacın diğer ağaçlara göre daha faza şimşek çektiği söylenir. Meşe ağacının güçlü kökleri şimşeğin biçimini ve suretini taklit ederek onun gücünün dünyevi yansımasıdır. Şimşek Jüpiter’in semavi kuvvetinin dünyaya çekilmesi olarak görülürdü, meşe ağacının kökleriyle bu güç toprağın içine dağıtılır. Bu durumda ağacın çevresinin Jüpiter özüyle dolu olduğunu düşünebiliriz.

http://batiniler.com/wp-content/uploads/1light.jpghttp://batiniler.com/wp-content/uploads/2light.jpg

Jüpiter’e atfedilen renkler, deniz mavisi, mavi veya mordur. Mor klasik zamanlarda Jüpiter’in soyluluk etkileriyle özel olarak ilişkiliydi. Lilly ayrıca bir yeşil ve sarı karışımından bahsetmektedir. Fakat Jüpiter birçok zengin ve parlak renkle, ayrıca parlayan, ışığı yansıtan ve kıvılcımlar saçan minerallerle de ilişkilendirilmiştir.

TELESKOPTAN GÖRÜNEN JÜPİTER

Jüpiter öyle büyüktür ki bütün diğer gezegenler bir araya getirilse onun yarısı eder. Astrolojik ilkesi genişleme ve sınırların inkarı olduğu için, Jüpiter’in kendi sınırları olmayan bir gaz gezegeni olması çok ilginç bir tesadüftür. Jüpiter gazdan oluşan bir gezegenin olabileceği en büyük gezegendir. Gezegen daha büyük olsaydı, çekim gücü gezegenin kendi içine çökmesine neden olurdu.

Astronomik açıdan Jüpiter gerçekten de yaratıcı bir gezegendir, Güneş’ten aldığından daha fazla enerjiyi uzaya verir. Bu gezegenin şimşeklerin mitolojik yöneticisi tanrıyla isimlendirilmiş olması yine ayrı ve çok enteresan bir tesadüfe denk gelir ki, gezegen dünyada gördüğümüz bütün fırtınaların yanında cüce kalacağı dev şimşeklerin çaktığı fırtınalarla çevrilmiştir. Şimşekler yüzlerce mil uzunlukta olup trilyonlarca vat elektrik taşır. En yakın ayı Io dev bir elektrik jeneratör olarak çalışır ikisi arasındaki atmosfer titanlara özgü bir elektrik gücüyle, trilyonlarca Zeus şimşeği doludur. Jüpiter’in üzerindeki ünlü kızıl nokta dev bir fırtınadır, dünyanın iki katı büyüklüğündeki bu fırtınanın 300 yılı aşkın bir süredir devam ettiği düşünülmektedir.

Jüpiter astronomi de en az astroloji ve mitolojide olduğu kadar bereketli bir gezegendir. Çekim gücü nedeniyle kontrol ettiği binlerce küçük cisim yüzünden ona küçük Güneş Sistemi denir. On altı tanesine isim takılmış olan bu ayların en büyükleri dört Galile ayıdır. Bu isim ayların Galileo tarafından keşfedilmiş olmasından kaynaklanır. Dünya dışındaki gök cisimlerinin etrafında dönen cisimlere dair bu kanıt, Galileo’nun yermerkezli evren görüşünün uzayda hareketin yetersiz bir modeli olduğu görüşünü kabul etmesine ve Copernicus’un güneşmerkezli teorisini desteklemesine neden olmuştur. Jüpiter’in ayının 7 haziran 1610’da keşfedilişi devasa bir dini ve bilimsel değişim olarak selamlanmıştır. Bu aylar, anlaşıldığı kadarıyla Kepler’in teklifi üzerine Zeus’un mitolojik nedimeleri Io, Europa, Ganimede ve Callisto isimlerini almıştır.

16 ayın isimleri şunlardır:

• Adrastea - 1979 yılında Jewitt keşfetti
  
• Amalthea – 1892 yılında Barnard keşfetti
  
• Ananke - 1951 yılında Nicholson keşfetti
  
• Callisto – 1610 yılında Galileo keşfetti
  
• Carme – 1938 yılında Nicholson keşfetti
  
• Elara - 1904 yılında Perine keşfetti
  
• Europa - 1610 yılında Galileo keşfetti
  
• Ganymede – 1610 yılında Galileo keşfetti
  
• Himalia - yılında Perrine keşfetti
  
• Io - 1610 yılında Galileo keşfetti
  
• Leda - 1974 yılında Kowal keşfetti
  
• Lysithea - 1904 yılında Nicholson keşfetti
  
• Metis - 1979 yılında Synnott keşfetti
  
• Pasiphae – 1908 yılında Mellotte keşfetti
  
• Sinope – 1914 yılında Nicholson keşfetti
  
• Thebe – 1979 yılında Synnott keşfeti
  

Jüpiter’in krallığında ayrıca bir sürü düzensiz uydu ve bir sürü henüz isim verilmemiş yeni ay da vardır. Şu anda bu güçlü gezegenin etrafında bilinen 63 ay ve uydu bulunmaktadır.

Yörünge süresi:11.9 yılSynodu:399 günEksen dönüşü:9 saat, 55 dakikaEn yüksek Latitude:1° 38′Günlük hareketi:5′Çapı:89,000 miles (144,000 km)Hacmi (Dünya = 1):1319Kütlesi (Dünya= 1):318Yoğunluk (su = 1):1.3Yüzey çekimi (Dünya = 1):2.6Güneşten uzaklık:460 – 507 milyon miles (741 – 816 milyon km)Dünyadan uzaklık400 – 580 milyon miles (650 – 930 milyon km)Görünme büyüklüğü:-2.8Uydu sayısı:4 ana ay, sayısız başka ay ve uydu© Deborah Houlding, http://www.skyscript.co.uk/astrology_jupiter.html

KAYNAK