Jump to content

Napolyon Bonapart & Sezar ( Geniş Anlatım )


Neptunus

Önerilen Mesajlar

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/2/28/Ingres%2C_Napoleon_on_his_Imperial_throne.jpg/370px-Ingres%2C_Napoleon_on_his_Imperial_throne.jpg

 

NAPOLEON BONAPARTE

 

15 Ağustos 1769'da Korsika'nın Ajaccio kentinde doğdu. 1779 yılında Brienne'de öğrenim gördü, 1784'te Parisien École Royale Militaire (Paris Kraliyet Askeri Okulu) adlı askeri akademiye girdi.1785 yılının Nisan ayında Valence'daki topçu alayına üsteğmen rütbesiyle katıldı.

Aynı yılın Eylül ayında izinli olarak gittiği Korsika'da askeri ve politik açıdan etkin bir rol başladığında bağışlanarak yüzbaşı rütbesiyle göreve çağırıldı. Yine Korsika'da kalarak Fransa'ya karşı bağımsızlık mücadelesine başlayan Korsikalı milliyetçilere karşı Jakoben örgütlenmesinde çalıştı. Ancak ailesiyle birlikte Fransa'ya kaçmak zorunda kalmıştır.

Paris'teki siyasi faaliyetleri nedeniyle bir dönem 'vatana ihanet'ten tutuklandı. Ancak onu koruyan siyasilerin de desteğiyle serbest kaldı. Bu arada Fransa'da yeni bir anayasa ve direktuvarlık doğdu. Aralık 1793 de Toulon'da, kralcılar ve İngiliz ittifak kuvvetlerine karşı bir topçu komutanı olarak başarılı bir mücadele vermesiyle dikkati çekerek tuğgeneral rütbesine terfi etti.

5 Ekim 1795 de yine kralcıların ayaklanmasını bastırmaktaki başarısıyla İç Güvenlik Kuvvetleri'nin komutanlığına getirilen Napolyon, kısa bir sürede ülken in en saygın askeri otoritelerinden biri haline geldi.

1796'da İtalya'daki ordunun başkomutanı oldu. 10 Nisan 1796 da General de Beauharnais'in dul karısı Josephine ile evlendi. İki gün sonra Kuzey İtalya'ya saldırıya geçti. Avusturya ordularını ard arda yenilgiye uğrattıktan sonra Ocak 1797 de İtalya'daki Avusturya askeri varlığını püskürterek Viyana üzerine yürüdü. Avusturya'nın ateşkes istemesi üzerine barış görüşmelerine başlanmıştır. Ancak görüşmeler uzamış, antlaşma 17 Ekim 1797 tarihinde imzalanmıştır.

Fransız yönetimi (Direktörler), 1798 yılı başlarında Napolyon'u İngiltere anakarasının istilasıyla görevlendirmişlerdir. Ancak Napolyon, denizlerde etkili bir üstünlük sağlanmadan böyle bir operasyonun başarı şansı taşımadığını, İngiltere'ye karşı dolaylı bir strateji izlemenin en mantıklısı olduğunu savunmuştur. Bunun için de, Mısır'ın işgal edilerek İngiltere'nin Uzakdoğu ticaret yolunun kesilmesini önermiştir.

 

1798'de Mısır seferine çıktı ve İngiliz donanmasını yenilgiye uğrattı, Malta'yı aldı. Haziran 1798 de İskenderiye’yi ele geçiren Napolyon, Nil vadisi boyunca içerlere ilerlemiştir. İngiliz Amiral Horatio Nelson komutasındaki İngiliz donanmasının Abukir körfezindeki Fransız donanmasını imha etmesi üzerine ikmal bağlantısı kesilmiş oldu. Şubat 1799 da Suriye üzerine yürümüş fakat Akka’dan geçememiştir,Mısır'a tekrar dönmüştür.

 

Ordusunu Mısır'da bıraktı ve Fransa'ya döndü. 9 Kasım 1799'daki hükümet darbesiyle Fransa tarihinde yeni bir dönem başladı. Kısa bir süre içinde anayasada değişiklikler yapıldı ve yönetim üç konsülün eline bırakıldı. Napolyon en önemli görev olan 'birinci konsül'lüğe getirildi. Ekonomi ve yasal alanda reform çabaları içine girdi. Napolyon I. Konsül olarak çok geniş yetkilere sahipti. Bu yetkilerden yararlanarak devlet mekanizmasının işleyiş etkinliğini artıracak yönde geniş düzenlemeler yaptı. Fransız Merkez Bankası’nın kurulması, devlet okullarının açılarak eğitimin bir kamu hizmetine dönüştürülmesi, 'Code Napoleon'u (Napolyon Kanunları) olarak da bilinen Fransız Medeni Kanunu’nun hazırlanması çalışmalarına başlanması, subay okulları açılması, onun dönemindeki gelişmelerdendir. Reform ve yasa çalışmaları halk tarafından da desteklendi.

1800 yılında tekrar İtalya'ya girdi ve Milano'yu aldı. 1800 yılının baharında Avusturya üzerine yürüyen Napolyon komutasındaki Fransız orduları parlak bir zafer kazandılar. Şubat 1801 deki ve İngiltere ile Mart 1802 de imzalanan antlaşmalar ile Avrupa’da savaşlar sona ermişti.

 

Ancak bu barış dönemi uzun sürmedi. Fransa’nın Avrupa’daki ekonomik ve politik gücünün giderek artması İngiltere açısından giderek genişleyen bir tehdit oluşturmaktaydı. Sonunda İngiltere 1803 yılının Mayıs ayında Fransa’ya savaş ilan etti.

1804 yılının Mayıs ayında, kralcıların bir komplosunu bahane eden Napolyon kendisini imparator ilan etmiştir. Kendi eliyle taç giymiştir ama, Paris'teki Notre Dame Katedrali'ndeki törende Papa VII. Pius'un da bulunmasını sağlamıştır. Mart 1805 te ise İtalya’da kendi kurduğu cumhuriyeti lağvederek ve kendini İtalya kralı ilan etmiştir.

İzleyen dönemde İngiltere’nin çabalarıyla Avusturya, Rusya ve Napoli ve İsveç’in katıldığı bir karşı ittifak, III. Koalisyon oluşmuştur.

1805 yılının Ekim ayında Fransız-İspanyol birleşik donanmasının Trafalgar Deniz Savaşı’nda İngiliz donanması karşısında yenilmesi üzerine Napolyon İngiltere yerine müttefiklerini dize getirme yolunu seçmiştir. Fransız ordusunu Manş kıyılarından Orta Avrupa’ya yürüten Napolyon, Ulm ve Austerlitz Muharebesi zaferleriyle Avusturya’yı ve Napoli’yi savaş dışı bırakmıştır.

Eylül 1806 da Prusya ordusunu Jena Muharebesi'nde, hemen ardından da Rus ordularını Friedland savaşında bozguna uğratmıştır. Temmuz 1807 de Rus çarı I. Aleksandr’la Tilsit Antlaşması imzalanmış ve Rusya savaştan çekilmek zorunda kalmıştır.Kendisi epileptikdir.

 

Düşüş Dönemi

 

İmparatorluğu dönemindeki olumsuz unsurlar İngiliz donanmasının gücü, İspanya ve İtalya'da akrabalarını tahta geçirmesi, halkın bu kişileri istememesi ve Fransa'ya bağlı devletlerdeki milliyetçilik akımları oldu.

1810 yılının mart ayında Habsburg hanedanından ikinci eşi Marie-Louise ile evlendi, yasal varisi Napolyon II, 1811'de doğdu.

I. Aleksandr’la yapılan antlaşma, Rusya’ya İngiltere’ye karşı askeri harekata kadar varacak yaptırımlar uygulama yükümlülüğünü getirmektedir ama I. Aleksandr, bu tür politikalardan kaçınmıştır. Bunun üzerine Napolyon, 1812 yılı ortasında 800 bin kişilik ordusuyla Rusya Seferi'ne girişmiştir. Borodino Muharebesi’nde General Kutuzov komutasındaki Rus ordusunu yenilgiye uğratan Fransız ordusu Moskova’ya girmiştir. Ancak Rusların bu yenilgiden sonra Rusya içlerine çekilmeleri, giderken de Moskova'yı yakmaları ve kışın da bastırması neticesinde Napoleon, ordusunu barındıracağı bir yer olmadığını anlamış ve Çar'ı antlaşma yapmaya davet etmiştir. Ancak I. Aleksandr bu teklifi reddeder. Napoleon ise tek çareyi orduyu Fransa'ya geri götürmekte bulur. Fakat sert kış koşulları geri dönüşü neredeyse imkânsız hale getirir ve Fransız ordusunun yaklaşık olarak dörtte üçünün telef olmasına sebep olur.

Ordusunun büyük bir bölümünü Rusya Seferi sırasında kaybeden Fransa, yeni bir ordu oluşturmanın zorluklarına katlanmaya mecbur olmuştur. Üretimden çekilen işgücü ve artırılan vergiler, halkı da Napolyon’a karşı bir tutuma itmiştir.

Napoleon, bu dönemde kendisine karşı düzenlenen hükümet darbesini bastırdı ve yeni bir ordu kurdu. Ancak 1813 ve 1814'te baskılar arttı ve halk desteği düştü.

Rusya yenilgisi ve içteki karışıklıklar Koalisyon güçlerini cesaretlendirdi. 1813 yılının Ekim ayında Napolyon’un Leipzig Savaşı'nda uğradığı yenilgi, onu iktidarının sonuna iyice yaklaştırmıştır.

1814'te düşman orduları Paris kapılarına dayandı. Napolyon imparatorluk tahtını bırakarak Elba Adasına sürgüne gönderildi.

Elbe adasından kaçtı ve gizlice Paris'e döndü. Halk desteği tekrar yükseldi. 7 Mart 1815'te ise tahtına geri döndü. Böylece Napolyon ikinci kez tahta çıktı.

Bir ordu topladı ve Belçika'ya saldırdı. Ancak haziran ayında İngiliz ve Prusya kuvvetleri tarafından Waterloo'da büyük bir yenilgiye uğradı. Paris'e dönünce tahtına ikinci kez veda etmek zorunda kaldı.

Amerika'ya kaçmak istedi, ancak bunu başaramadı ve İngilizlere teslim oldu. İngilizler onu Atlantik'teki St. Helena Adası'na götürdü. Son yıllarını bu küçük adada geçiren Napolyon, 5 Mayıs 1821'de 51 yaşındayken öldü.

Külleri 1840'ta Paris'e getirilebildi ve Les Invalides'e gömüldü.

 

RESİMLERİ

 

http://www.cowetaschools.org/nhs/quesinberry/whistory/Napoleon_bonaparte.jpg

 

http://www.reproarte.com/files/images/A/appiani_andrea/portr_napoleon_bonaparte.jpg

 

http://www.bbc.co.uk/iplayer/images/episode/b00jhvhn_640_360.jpg

 

http://www.elec-intro.com/EX/05-13-10/Bonaparte_in_the_18_brumaire.jpg

 

FRANSA İMPARATORLUĞU

 

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/d4/Europe_map_1812.PNG

 

Açıklamama veya övmeme gerek yok sanırım : Muhteşem!(Mavi gördüğünüz her yer)

 

ARMASI

 

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/1/11/Emblem_of_Napoleon_Bonaparte.svg/350px-Emblem_of_Napoleon_Bonaparte.svg.png

 

NAPOLEON SAVAŞLARI(ÖZET- ayrıntılı bilgi için bkz. http://tr.wikipedia.org/wiki/Napolyon_Sava%C5%9Flar%C4%B1 )Sayısal istatistikler(Türk değil Fransız Tarih kitaplarında yazanlar)

 

Dresden Savaşı:Fransa-Avusturya Macaristan İmparatorluğu,Prusya,Rusya İmparatorluğu

 

135.000 kişilik Fransız ordusu 214.00 kişilik Koalisyon Ordusunu bozguna uğratmıştır.

Kayıplar= Fransa 10.000,Koalisyon Birliği 38.000

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/5/5e/Schlacht_von_Dresden.jpg

 

Kulm Savaşı:Fransa-Rusya İmparatorluğu,Prusya,Avusturya M. İmparatorluğu(orduyu napolyon yönetmemiştir.)

 

32.000 kişilik Fransız ordusu 76.000 kişilik Koalisyon ordusuna yenilmiştir

Kayıplar=Fransa 5.000,Koalisyon 13.000

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/ad/Battle_of_Kulm_by_Kotsebu.jpg

 

Piramit Savaşı:Fransa-Osmanlı,Memlüklüler

 

20.000 kişilik Fransız ordusu 80.000 kişilik Osmanlı güçlerini bozguna uğratmıştır.

Kayıplar=Fransa 289(sayım sonucu 20 ölü 260 yaralı),Osmanlı 3.000 atlı ve 7.200 in üzerinde piyade

 

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/2/29/Francois-Louis-Joseph_Watteau_001.jpg/767px-Francois-Louis-Joseph_Watteau_001.jpg

 

vsvsvsvsvsvsvvs

 

Şu linkten Napolyon dönemi il ilgili her şeye bakabilirsiniz:savaş,politika,asker,teknoloji,....: http://web2.airmail.net/napoleon/index.html ****

 

Napolyonun Kazandığı Savaşlar: Dego,Lodi,Morghetto,Siege of Mantua,Castiglione,Lonato,Bassano,St.Giorgio,Caldiero,Arcole,Arcola,Rivoly,Berlin,Warsaw,First Polish War,Heilsberg,Quel Massacre,Eylau,Siege of Danzig,Sİege of Dirschau,Somosierra,Raszyn,Corunna,Wagram,Fuengrirola,Albuera,Pancorbo,Pamplona,Barcelona,1. ve 2.Gerona,1.ve2. Bruch,Valencia,Mengibar,Zornoza,Valmaceda,Siege of Rosas,Guenes,Gamoral,Espinosa,Reynosa,Tuleda,Fall of Madrid,Cardadeu,Moilins de Rey,Ucles,Igualada,Valls,Meza de Ibor,Miajadas,Medellin,Menzon,Alcaniz,Santiago,Maria,Belchite,Arzobisho,Almonacis,Tamames,Ocana,Alba de Tormes,Vich,Siege of Astorga,El Ronqueillo,Siege of Lerida,Zalamena,Margalef,Siege of Mequienza,Aracena,Siege of Ciudad Rodrigo,Villagarcia,La Bisbal,Baza,Siege of Tortosa,............................Arkadaşlar kendim bulup yazıyorum Fransızca ansiklopediden ve daha %30 una anca gelmişimdir savaşların :D:DDilerseniz yazabilirim...

NOT:Bu savaşların bazıları Campaign olarak değerlendirilir ve dahil ettiği diğer savaşları yazmamış olduklarım var.Bazıları ise Napolyonun ordusundaki daha düşük rütbeli generallerin çarpışmalarıdır ancak tüm komutlar Napolyon'a aittir.Onlara Çarpışmaları ve planları o sunmuştur.

 

NAPOLYON,DESTEKÇİLERİ VE DÜŞMANLARI

 

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/c/c2/NapoleonicWars.png/800px-NapoleonicWars.png

Tüm mavi alan düşman topraklarıdıriYeşiller o ve destekçilerinindir.Amerika'nın onun destekçisi olmasının nedeni İngilizlerle yaptıkları savaşlardır.Fransaya yardım etmemişler,almışlardır.

 

SÖZLERİ

 

Ahlak üstüne

 

Ahlakın olmadığı yerde kanun işe yaramaz.

Ahlaksız insan başaramayacağı işi üstlenen insandır.

Savaşta ahlak olmaz..

Benim babam çok ahlaksız..

Babam ahlaktır annem ahmak..

 

Askerlik üstüne

 

Asker olmak, sonra asker olmak, yine de asker olmak gerek.

Askerlerim çocuklarımdır.

Askerler! Tarih size bakıyor.

Askerliğin ilk sıfatı yorgunluğa tahammüldeki sebattır; cesaret ancak ikinci sıfatıdır.

Askerlik bilgisi toplulukların, muayyen noktalara göre hesap edilmesidir.

Bir general aynı zamanda bir şarlatan olmalıdır.

Bir komutan ne galiplere ne de mağluplara dinlenecek kadar vakit bırakmalıdır.

İyi bir asker, her zaman en kötü ihtimalleri düşünmelidir.

Savunma halinde olan bir birlik yenilmeye mahkumdur; bu askerlik sanatının bir aksiyonudur.

En iyi asker çarpışmadan ziyade yürümesini bilendir.

Emir vermek kadar kolay bir şey yoktur. Önemli olan, verilen emrin yerine getirilmesini sağlayabilmektir.

Eeden bir millettir.

Cesaret de aşk gibi ümitle beslenir.

 

Devlet üstüne

 

Bir devlet adamının kalbi kafasında olmalıdır.

Bir devletin politikası, coğrafyasında saklıdır.

Bütün devletler hazımsızlıktan ölür.

 

Düşmanları üstüne

 

Bir tek düşmanla sık sık dövüşmemelisin, yoksa ona bütün savaş sanatını öğretirsin...

Kaybettiğimiz her saat, düşman için kazançtır.

Düşmanınız hata yaptığında sakın onu durdurmayın.

 

Savaş üzerine

 

Ben savaş çıktığında ata binmeyeceğim. Ben ata bindiğimde savaş çıkacak.

Henüz okuldayken bir arkadaşının savaş çıktığında nasıl ata bineceğini sorarak kısa boyuyla alay etmesi üzerine

Bir insan hakları için değil, çıkarları için daha büyük bir savaş verir.

Savaşarak ölmek kahramanların, intihar etmek korkakların imtiyazıdır.

Savaşırken ölenleri kahraman yapan, ölümleri değil; ölümlerinin sebepleridir.

Kadınlar savaş için bize gerekli olandan fazlasını üretebilirler.

Zafer; savaşta kovalayan, aşkta ise kaçan erkeğindir.

Savaşa ait kitaplar kütüphanemin en güzel eserleridir. Yorgunluğumu gidermeye çalıştığım zamanlarda okuduğum ve bana en çok zevk veren kitaplardır.

En güzel savaş, insanın kendi öz varlığı ve tutkularına karşı giriştiği uğraştır.

Harp benim elimde anarşinin taban tabana zıddı bir şey olmuştur.

Harp garip bir sanattır; ben altmış harp yaptım! Doğrusunu söylemek lazım gelirse hiçbir şey öğrenmedim ki, daha ilk harbi yaptığım andan itibaren bilmiş olayım.

Harpte büyük bir bozgun daima büyük bir suçlunun varlığına delalet eder.

 

Diğer

 

Acı çekmek, ölmekten daha çok cesaret ister.

Akıl ve zekanın ne olduğunu çok araştırdım. Nihayet bunun düşünceli cür'etten başka bir şey olmadığını anladım.

Alkış, oy değildir.

Asla vicdanınızın sesini kendinizden uzak tutmayın.

Aslında büyük bir soru yerinde durmaktadır: Kim İstanbul'u elinde tutacaktır.

Avusturyalılar tarihin gördüğü en kötü askerlerdir.Tanrı onlar da askeri zafer görebilsin diye İtalyanları yaratmıştır.

Az bilgisi olup çok konuşan, parası olmayıp çok harcayana benzer.

Bağnazlığı kökünden yok etmek için uyutmak gerekir.

Bana iyi analar veriniz, size iyi vatandaşlar vereyim.

Bana Türklerden kurulu bir ordu verin size dünyayı alayım.

Barış demekle dünyada barış olmaz.

Başarılarım gençliğimdeki hayallerimin ürünüdür.5 Mayıs 2007

Ben iyilik görevinden söz etmiyorum; ihtiyaç, kanunların başında, halkın refah düzeyi de adaletin başında gelir.

Beni sevmenizi değil, bana canla başla hizmet etmenizi istiyorum.

Benim asaletim benimle başlar. Çocuklarımın, benden alacakları asaletle satacakları çalım ise hiçbir zaman benimki kadar haşmetli olmayacaktır.

Beyinsizlik sadece politika mesleğinde özür sayılmaz.

Bir filozofu hiçbir şey yapmak mümkün değildir.

Bir kral felaketin altında inlememelidir.

Bir toplumun gelişmesini görmek için, önce o toplumdaki kadınlara bakınız.

Budalalar geçmişten, akıllılar şimdiki zamandan, deliler de gelecekten bahsederler.

Büyük eylemler hiçbir zaman rastlantının ve talihin eseri değildir; her zaman tertip işidir.

Büyük felaketler büyük insanların yetiştiği okuldur.

Çekingen, ürkek ve korkaklar için her şey imkansızdır, çünkü her şeyi imkansız zannederler.

Devlet yalnız mahmuzlarla ve çizmelerle yönetilir.

Diplomat iyi giyinmiş bir polis kuvvetidir.

Dünyada taklit edilemeyen tek şey cesarettir.

Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.

En büyük suç umutsuzluktur.

En büyük tehlike zaferin eşiğinde durur.

En iyi lider, en iyi umut taciridir.

En kısa yol bilinen yoldur.

En korkulacak an zafer anıdır.

En tahammül edilmez zorbalık, küçük adamlarınkidir.

En tehlikeli danışman onurdur.

Erdem en ağır topun yanındadır.

Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur.

Fırsat çıkmadıkça kabiliyetler pek az işe yarar.

Genel olarak kabullenmek zorunda kaldım.

Karısı İmparatoriçe Josephine ile olan ilişkisini betimliyor

Gerektiğinde aslan postundan çıkıp tilki postuna bürünmesini biliyorum.

Güç ortaya çıkınca kanunlar zayıflar.

Günah çıkarmanın en kestirme yolu intihar etmektir. Zaten intihar da itirafın ta kendisidir.

Güzel bir kadın göze, iyi bir kadın da kalbe hoş görünür. Birincisi pırlanta, ikincisi de hazinedir.

Hafızasız baş, bekçisiz kaleye benzer.

Hayat boyunca başarının sırrı: para, para, para.

Hayata olan bağlılık kesildikçe ölüm gelir.

Hayatın iniş ve çıkışlarından, erkeklerin sıkıntılarını azaltmak için kadınlara büyük işi düşer.

Her işte başarılı oldum çünkü bunu istiyordum. Hiçbir zaman tereddüt etmedim. Bu da bana diğer insanlara oranla üstünlük sağladı.

Her şeyi konuşabilen insanlar, her şeyin üstünden gelebilir.

Her zafer zafer değildir, her yenilgi de yenilgi değildir.

Her zaferden sonra pişmanlık duyulur. Pişmanlık duyulmayan tek zafer cehaleti yenmektir.

Herkesi dinlerim ama kendi doğru bildiğimi yaparım.

İdare işinde tecrübe herşeydir.

İhtilallerde iki çeşit insan vardır: İhtilali yapanlar ve ihtilalden çıkar sağlayanlar.

İki şey dünyaya hükmeder; biri kılıç, diğeri düşünce. Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir.28 Mart 2007

İmkansız. Bu sözcük Fransızca değil.

İmkansızlık yalnız sersemlerin sözlüğünde bulunan bir kelimedir.

İnsan hiçbir zaman nereye gittiğini bilmediği zamanki kadar yükselemez.

İnsan olgunlaşması için mutlaka acılarla yoğrulması gerekir. Çünkü o hem taş, hem heykeltraştır.

İnsan sabır ve dayanıklılığı ile vebayı bile yener.

İnsan üniformasının adamı olur.

İnsanı yaralayan tek şey gerçektir.

İnsanı yükselten iki şey vardır: Korku ve merak.

İnsanın dostu yoktur, saadetin dostu vardır.

İnsanın en büyük sanatı zamandır.

İnsanın evi gönlünün bağlı olduğu yerdir.

İnsanın kendisinin değil iyi günlerinin dostları vardır.

İnsanlar hayalleriyle idare edilirler.

İnsanlar rakamlar gibidir; ancak durumlarına göre kıymet alırlar.

İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler.

İyi bir ziraate dayanan maliye asla yıkılmaz.

Kazandıklarımın hepsini cesaretime ve çalışkanlığıma borçluyum.

Kendimden başka hiç kimse düşüşümden sorumlu değildir. Ben, kendimin en büyük düşmanı, felaketli kaderimin nedeniyim.

Kirli çamaşırlar aile içinde yıkanmalıdır.

Konuşmalarıyla dalkavukluk yapan insan iftira atmaktan da çekinmez.

Makam hırsı, insanların başlıca dürtüsüdür. Yükselme ümidi oldukça, herkes liyakatını göstermeye çalışır; fakat bir kere en yüksek dereceye vardıktan sonra da, rahattan başka bir şey düşünülemez.

Mesut olduğum zamanlar insanları anlıyorum sanmıştım. Onları ancak felaket içinde tanımam mukaddermiş.

Milletleri kendi arzuları hilafında kurtarmak lazımdır.

Milletsiz taht, bir parça kadifeyle örtülmüş dört tahta parçasından başka bir şey değildir.

Moral, benim gibi bir adam için hiçbir şey ifade etmez.

Muhammed büyük biriydi, korkusuz bir askerdi; az miktar kişiyle Bedir Savaşı'nı kazandı, büyük bir kumandan, kıymetli bir devlet adamı, zaferi doğduğu toprakları canlandırdı, ve Arap çöllerinin ortasında yeni bir millet ve bir güç kurdu.

Mutluluğa asla inanmam.

Mutsuzluk dehanın ebesidir.

Mümkün olduğu kadar çok düşün, düşündüğünü de hep yap.

Onur, hükümdarlar için, bir ahlak vergisi gibidir.

Ölümle sürgüne tek başına gidilir.

Ölümü düşündüğünüz vakit, çaresiziz demektir.

Önüne geçilmez harpler daima haklı olan harplerdir.

Para, para, para...

Politika para yerine insanların ortaya sürüldüğü bir oyundur.

Seninle aynı fikirde olmadıklarını söyleyenlerden korkma, seninle aynı fikirde olmayıpta bunu söyleyecek cesareti olmayanlardan kork.

Sık sık ceza vermeyiniz, ama verdiğiniz zaman ağır ceza veriniz.

Siyaset kılıcı yener.

Siyasi çıkarıma denk düşüyorsa, hiç korkmam, korkaklık edemem.

Sizin asaletiniz sizinle birlikte toprak olacak, ancak benim asaletim benimle birlikte başlıyor.

Kendisiyle "soysuz" diye dalga geçen bir Fransiz asilzadesiyle yapacagi düello öncesinde söylediği söz

Taht nedir? Altınla süslenip üstüne kadife örtülmüş bir tahta parçası... Devlet, benim.

Talihi olanın horozu da yumurtlar.

Türkler öldürülebilir lakin mağlup edilemezler

Talih, bir ******dur.

Tarih, üzerinde herkesin anlaştığı bir yalandır.

Tehlikenin içinde bir zevk var.

Tek korktuğum düşman doğadır.

Üç gazete, beni yüz sancaktan daha çok korkutur.

Üstün insan kimsenin yolu üstünde değildir.

Vatanını kurtaran insan hiçbir kanunu çiğnemiş sayılmaz.

Vücudu dinlendirmenin en doğru yolu, aklı dinlendirmektir.

Yalnız yıldırım toptan güçlüdür.

Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.

Yaşadığım sürece çalışırım, çalışamadığım an ise ölmüş sayılırım.

Yaşayarak öğrenmek, bedeli en yüksek öğrenme biçimidir.

Yenile yenile yenmesini öğrendim.

Yönetim sanatı, görülmesinde yarar bulunmayan şeyleri görmeye dayanır.

Yükselmek ile gülünç düşmek arasında ancak tek bir adım vardır.

Zafer ancak ona inananlarındır.16 Ağustos 2010

Zafer, iradededir.

 

 

KENDİ DERLEMEMDİR.

TARİH ÜZERİNE DE KONUŞMAYI DA SEVERİM,SORUNUZ,EKLEYECEĞİNİZ,TARTIŞMAK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VARSA SEVE SEVE...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...