Ruhlarla Nasıl Konuşulur?

Denilebilir ki dünyada spiritizma ile meşgul olmak, yani ruhlarla görüşmek kadar kolay bir iş yoktur. Gene denilebilir ki, spiritizmada muvaffakiyetli bir neticeye ulaşabilmek kadar da güç iş yoktur. Bir üniversite talebesi, ilk mekteplerdeki hazırlık devrelerini geçirmek için bir çok sene emek çeker. O bu suretle fikri ve zihni melekelerini, bir üniversite tahsiline kendisini hazırlayıcı şekilde inkişaf ettirmeğe çalışır. Mesela ilk mektepte yazıp okumasını öğrenir. Eşyaya ve kendi maddi varlığına ait iptidai vesathi malumatı elde eder. Orta kısımlarda bu bilgilerini yavaş yavaş daha şümullü ve serbest bir mutalea imkanını temin edici sahalara doğru uzatmağa başlar ve nihayet ilmin herhangi bir ihtisas subesinde derinleşmek ihtiyacını duyarak bir üniversiteye girer ve orada istediği bilgiyi öğrenmeğe çalışır. Burada hal şöyle cereyan eder: İptidai tahsil ve hazırlık devresinden nihai ihtisas şubesine kadar vukua gelen bütün bu çalışmalar, muayyen bir kadro dahilinde, muayyen bilgileri kendisine öğretmek için evvelden tertiplenmiş bir program dahilinde yapılır.

Demekki burada azçok bir otomatik yürüyüş vardır. Bundan başka dikkat nazarını çeken hal de şudur: Bütün bu hazırlık devrelerinde geçen faaliyetin mihveri çocuğun veya gencin yalnız fikri ve zihni inkişafı gayesini istihdaf eder. Bu sırada onu, «Yüksek tahsile» hazırlıyan bütün öğretmenler ve mürebbiler kendisinin hissi ve ahlaki taraflarile asla meşgul olmazlar. Demekki bu telakkiye göre bir üniversite talebesi için ön planda lüzumlu alan şey yalnız beyne, yalnız zekaya aittir. His ve moral tarafların ele alınması ve yetiştirilmesi bu işin, yani üniversite ve yüksek tahsil işinin sanki ciddiyeti ile alakalı değilmiş gibi, insan ruhunun bu en mühim taraflarının hazırlanması için ders programlarında bir yer ayırmağa lüzum görülmez. İşte ispiritizma hazırlığına nazaran, üniversiteye hazırlanmak itiyadının çok daha kolay olması, bu sonuncunun, tek taraflı hazırlıkla iktifaya müsait bulunmasından ileri gelmektedir. Fakat hemen hemen daima görüldüğü gibi spiritizmaya da hiçbir hazırlık yapmadan girmek mümkündür.

Bu hal, elbette bir üniversite tahsilini yürütmeğe kifayet edecek hazırlıktan mahrum olarak oraya giren bir gencin, üniversiteden alacağı muvaffakiyetsiz bir neticeden daha az muvaffakiyetsiz neticelerle karşılaşmak tan kurtulamıyacağının açık bir ifadesi olur.İşte Spiritizmanın kolay olduğu kadar güç olan tarafını bu mülahazalar bize anlatmaktadır.

Acaba herkes ruhları çağırabilir mi? Elbette, herkes. Fakat acaba herkes, yani her spiritizma celsesine teşebbüs eden insan bu işten muvaffakiyetli bir netice alabilir mi? Asla... Misal mi istiyorsunuz? Çok ...

Bir çok insanlar, hatta samimi olarak bir şeyler öğrenmek için, ciddi bir alaka ile spiritizma tatbikatına giriştikleri halde ya evvelkinderi daha bilgisiz ve daha şaşkın olarak bu tecrübelerden vazgeçmişler veya büsbütün inkarcılığa saparak bu mevzudan uzaklaşmışlar veyahut da bereket versin yüksek himayeler sayesinde nadir olmak üzere basit bir ruhun tasallutuna uğramışlardır.

Fakat gene öyle insanlar bu işe girmişlerdir ki onların aldıkları müsbet neticeler hem kendileri için, hem de bütün muhitlerindeki insanlar için çok faydalı olmuştur.

Buraya kadar geçen sözlerden anlaşılıyor ki tatbiki spiritizma ile meşgul olmak herşeyden önce bazı hazırlık devrelerinden geçmiş olmağı istilzam eden bir meseledir. Bu bakımdan da bu bir kudret ve kabiliyet işidir. Önüne her rast gelenin su içer gibi kolayca becerebileceği işlerden değildir. Buradaki kudret ve kabiliyet de birbirinden lüzumlu olan iki cepheli bir çalışma ile elde edilebilir. Bunlardan birisi bilgi, diğeri ise ahlaktır. Gerek ilmi, gerek ahlaki hazırlığın kifayetsizliği içinde ruh alemi ile şahsen ve fiilen temasa geçmek yolunu tutmuş olanların acele ettiklerini ve oldukça tehlikeli bir işe atıldıklarını söyliyebiliriz. Zira bu vadide maalesef çok acı misaller gördük ve görmekteyiz de.

Bununla beraber gene tekrar ediyorum:

Bu hazırlık devresini geçirmeden de herkes ruhları çağırabilir. Çünkü dediğim gibi, spiritizmanın hakikatan bir suyu içmekten daha kolay tarafı da vardır, Yalnız şunu da asla unutmamalı ki, bu taraf o kimseyi kim bilir nerelere götürecek ve hangi bataklığa saplıyacaktır! Bunu da evvelden kimse takdir edemez.

Spiritizmanın pratik taraflarını öğretmek için bir sürü kitap yazılmıştır. Ve esasen çok basit ve hatta bir kitaba dahi yazilmağa değmiyecek kadar sade olan tatbiki spiritizmaya müteallik ameliyeler, bu kitaplarda aşağı yukarı doğru olarak zikredilmiştir ve bunlar da ancak birkaç sayfalık hikayedir. Fakat neye yarar?

Bu ameliyeleri, gerek kendisinin ve gerek etrafındakilerin istifadesine hadım bir tarzda, bütün melhuz tehlikelerden azada bir kudretle kullanabilmesine imkan verici hazırlıktan mahrum olan bir insanın bu ameliyeleri öğrenip öğrenmemesinin ne kıymeti kalır?

Bedri Ruhselman

bedri ruhselman ın üslübuna bayılıyorum, adam anlatmak istediğini sanki karşısında ilk okul çocuğu varmışçasına basit ve örneklendirerek anlatıyor, biraz da bu sebeple uzatıyor lafı ama ben yine de seviyorum teşekkürler never

eline sağlık