Jump to content

Tesirler mekanizması


boggyhillocks

Önerilen Mesajlar

GÜNEŞ' te Canlı Varlıkların olabileceğini hiç düşündünüz mü? Yaşantımızda çok önemli bir yer tutan TESİRLER MEKANİZMASI' nın ne olduğunu biliyormusunuz?

*Yüzeyinde 5 Bin oC derece, İçinde 15 milyon oC derece Sıcaklık olan Güneş'te yaşam olabilir mi? Bilgi Kitabı çesitli sahifelerinde Sh.67, 77, 353, 382, 402, 499, 589 ve 610 da Güneş'in Sol Boyutunda bulunan TESİRLER MEKANİZMASI isimli bir Mekanizmanın - bir Çalışma Odağının mevcudiyetinden bahsetmektedir.

*TESİRLER MEKANİZMASI, Güneş'in sol boyutunda yer alan bir Yansıma Merkezidir. (Sol Boyut tabirini, Güneşin Sol tarafı olarak algılamamak lazımdır. Zira Güneş devamlı dönüş halinde olduğu için Solu-Sağı hep değişkendir. Bir titreşim merkezi olan Güneşi de 7 katmanlı olarak düşünürsek, Sol Boyutu, Do-Re-Mi-Fa-Sol notasının titreşimine denk gelen katman olarak düşünmek lazımdır.) Tesirler Mekanizması, Kozmik tesirlerle-Kozmik akımlarla, İnsanlığın ihtiyacı olan Bütün Bilgi ve Enerjileri, Her Devirde bu odaktan İnsanlığa yansıtmaktadır. Bütün Dini Kitaplar, İlmi Gelişmeler, Sanatsal Olaylar, Toplumsal Hareketler, Vahiy , İlham veya 6.ci his adı altında bildiğimiz Algılar ve Bilgi Kitabı gibi kitaplar, TESİRLER MEKANİZMASI' ndan yansıtılarak İnsanlığa ulaştırılmaktadır.

*İnsanlar, Tekamül seviyelerine ve frekanslarına göre Bu tesirleri almakta, Öz düşünceleriyle birleştirerek, İdrakleri nisbetinde-Algıları seviyesinde tatbikata koymaktadır. Yani Tesirler Mekanizması'ndan alınan Akımların etkileri, herkeste ayrı ayrı tecelli etmektedir. Tesirler Mekanizması, Tüm İnsanları Ferden ve Toplum olarak yönlendiren, şartlandıran ve bilinçlendiren bir Merkezdir. Ancak Tesirler Mekanizması esas odak değildir. Oraya da gerekli Bilgi ve Enerjiler - Rabsal Boyut Hiyerarşisine göre- Evrensel Bütünlükten, Evrensel Planlara ve Evrensel Tatbikatlara uygun olarak yansıtılmaktadır.

*Dünyada Beden kazanan her İnsan, İlk düşüncesini ürettiği andan itibaren Tesirler Mekanizması'na bağlanmakta ve Yaşamı süresince bu Mekanizmaya bağlı kalmaktadır. Tesirler Mekanizması'ndan gönderilen tesirlerle, İnsanların Beyinsel fonksiyonları çalıştırılmakta ve karşılıklı düşünce zincirleriyle bilgi, bilinç, enerji aktarılarak yönlendirilmektedir. Tesirler Mekanizması'ndan gönderilen tesirler ve sinyallerle, İnsanlara Dünyevi imtihanlar geçirtilmekte, İnsanlar İnsanlarla ve olaylarla çatıştırılmakta, İnsanların pürüzleri törpülenmekte, İnsanların hakiki Evrim durumları ortaya çıkartılmakta, Görevler verilmekte ve İnsanlar gerçek Bilinç seviyelerine göre kotlanmaktadır.

*Bilgi Kitabı 78.ci Sh.de "Her bir Faset Dünya hayatında ana rahmindeki Cenini tasarrufuna alır. Artık o, Tesirler Mekanizmasının Emri altındadır. Kaderi bu yoldan çizilecektir." denmektedir. Yani Tesirler Mekanizması'nın etkisi, ana rahmine düşen Cenin halinden itibaren başlamakta, İlk Sinyali olan, İlk Düşüncesiyle de Tesirler Mekanizması'na bağlanmaktadır. Ayrıca İnsanın Kader olarak yaşadığı bütün olayları, Seçilmiş Planlara göre organize eden, başlatan, yaşatan ve yöneten Mekanizmanın, Tesirler Mekanizması olduğu açıklanmaktadır.

*Bilgi Kitabı 97.ci Sh.de "Düşünce Kanalı ile Tesirler Ortamından aldığınız Enerjiler, Sizin Hücresel Potansiyelinizi temin etmektedir. Beynin Fonksiyonu durdu mu, tüm Hücresel Faaliyetleriniz de durur. Bu Size Atomik Yapınızın muayyen bir Tesir Ortamından çalıştırıldığını ortaya koymaktadır." denmektedir. Yine Bilgi Kitabı 262.cı Sh.de "Yaşam süreci boyunca tüm Canlılar bu Mekanizmaya bağlıdır ( Tesirler Mekanizması )." denmektedir. Ruh Enerjisi Beynin odak noktasına bağlı olan bir Enerji Hattıdır. Beynimiz bu hattan çektiği Enerji ile Bedenimizi çalıştırmaktadır. Bu Enerji Hattının kesilmesi ise Hücresel çalışmalarımızın durması yani Ölüm demektir. Bilgi Kitabı yukarıdaki cümlelerle, Kader' imiz nasıl Tesirler Mekanizmasına bağlıysa, Hücresel faaliyetlerimizin de aynı şekilde Tesirler Mekanizması'ndan gönderilen Tesirlerle çalıştırıldığını açıklamaktadır. Yani Ruhsal Enerjilerimiz de Tesirler Mekanizması'na bağlı bulunmaktadır. Ölüm vaktimiz geldiğinde Ruhsal Enerjimiz, Tesirler Mekanizması tarafından kesilmektedir.

*Bizleri her an gözleyen ve yönlendiren, Tesirler Mekanizması, Rabsal Boyut' un denetimindedir. Dolayısıyla Rabsal Boyut Varlıkları çok rahat bir şekilde Güneş' imizin Sol Boyutu içersinde yaşamakta, çalışmakta ve görevlerini yürütmektedir. Yani Güneş' imizde yaşayan Canlı Varlıklar bulunmaktadır.

*RUH VE MADDE YAYINLARI tarafından yayınlanmış olan "SADIKLAR PLANI-Ruhsal Tebliğler" adlı Kitabın 541.ci sahifesinde şöyle denmektedir. "GÜNEŞ ve ona benzer çok seyyal yapıda olan Sistemlerde yaşayan Varlıklar, oralara tamamen intibak etmiş Bedenlere maliktirler. Misal olarak diyebilirizki, Dünya üzerindeki İnsanların genel titreşim frekansı 100 ise GÜNEŞ'te veya ona benzer Sistemlerde mevcut Varlıkların Beden titreşim frekansları 150.000 dir."

*AKAŞA Yayınlarından olan "PTAAH(2)" adlı kitabın 153.cü sahifesinde de Pleiades Yıldızından gelen uzaylı Varlık "Yüksek frekanslı Tanrısal Varlıkların, Güneş'de bulunduğunu, Güneş' le aynı rezonansta olduklarını ve Güneş' i mekan tuttuklarını" açıklamaktadır.

*Sonuç :

 

 

Cenin halinden Ölüme kadar Tüm İnsanların Ferdi ve Toplumsal Kaderi, Yaşamı, Bilgi ve Bilinç seviyesi, Görevi, Aktiviteleri, Düşünceleri ve Ölümü, Tesirler Mekanizması'ndan gönderilen Tesirlerle yönlendirilmeye tabi bulunmaktadır. Yaşam boyunca yaptığımız ve yapacağımız herşey, Bize yansıtılan Enerji ve Bilgilere, Düşünce ve Algı yoluyla ulaşabilmek, Akıl ve Mantıkla bunlar arasında tercihte bulunarak Tatbikata almak ve tercihlerimizin sonucuna katlanmaktan ibarettir. Tesirler Mekanizması'ndan gönderilen tesirleri doğru algıladığımız nisbette yaşamımız Evrensel planlara uygun, huzurlu ve başarılı geçecektir.

 

 

Biz İnsan olarak Evrende başka Canlıların var olup olmadığını araştırırken veya düşünürken hep kendimiz gibi Su ile var olan ve Oksijen soluyan Varlıkları düşünüyoruz. Bizim Güneş'te yaşamamıza imkan olmadığı için başka Varlıkların da Güneş' te var olamıyacağı yargısına saplanıyoruz. Gerçekte ise Evrenin her yerinde olduğu gibi Güneş' imizde de Aklımızın alamayacağı, Mevcut İlmimizin izah edemeyeceği şekilde Varlıkların var olduğunu ve Bu Varlıkların Bizlerin tekamülü yolunda ezel-ebed görev yaptıklarını en azından düşünebilmeliyiz.

*Not.1- Nitekim 1600 sene önce İnsanlığa İrşat kitabı olarak gönderilmiş bulunan KURAN�ın Hicr Suresinin 27.ci ayetinde "Cini / İblisi daha önce kavurucu Ateşten yaratmıştık" denmekte ve İnsanların, Ateşten var edilmiş varlıkların var olabileceğini de düşünmeleri istenmektedir. Biz nasıl var olduğumuz Maddelerden müteşekkil Maddesel ortamlarda yaşıyabiliyorsak, Ateşten var olan canlılarında Ateşsel ortamlarda yaşayabileceğini Sentez yoluyla idrak etmemiz beklenmektedir.

*Not.2- ABD Deniz Kuvvetlerine ait mini denizaltı Alvin 1977-1998 yılları arasında Pasifik ve Atlas okyanuslarında 4000-5000 metreye yaptığı derin dalışlarda ; Işığın olmadığı, Oksijenin bulunmadığı ve Bilinen hiçbir canlının yaşamayacağı yüksek basınç altında, okyanus tabanından fışkıran hidrojen sülfür gazlarının kimyasal senteziyle yaşayan 3 m. Boylarında uzun tüp şeklinde, yaşam formları bulmuş olup, Bugüne kadar imkansız olduğu sanılan "Işıksız, Oksijensiz ve inanılmaz basınç altındaki Yaşam" Bilim Dünyasına Büyük Süpriz olmuştur.

 

alıntı..(forumda rastlayamadım.)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...