nevermore Oluşturma zamanı: Aralık 28, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 28, 2010 Yaşayan ölümün doğasını açıklamak için sayısız teori öne sürüldü,bunlardan bazıları diğerlerinden destek alır yada desteklerken, bazıları da diğerlerini yok saydı veya onlarla yarıştı. Bu görüşler, yaşayan ölümün temelleri hakkında ortak fikre varamadıysa da, çoğunun kabul ettiği ortak nokta bu durumun genel olarak yeni ölmüş bedenlerde ortaya çıktığı idi. Aşağıda, en çok kabul gören teorileri okuyabilirsiniz. Vahşetin Doğurduğu Ölü Yaşam: Kötücül hareketler değişik alt ve/veya yanal boyutlarda geçitler oluşturabilir, gerçeği bölebilir ve hastalığın içeri girmesine sebep olabilir. Yeteri kadar hin ve kötücül bir davranış doğası kötü olan ruhların dikkatini çekebilir ve yeni bir beden arayışındaki bu ruhlar, özellikle yeni ölmüş bedenleri mesken edinebilir. Bu tür ruhlar, genellikle sadece açlık ile hareket ederler, beslenmeye çalışırlar. Bu özellik bir çok akılsız yaşayan ölüyü tanımlar. Bazen bu şeytani etkiler, ziyaret edilen bedenin eski anılarını da canlandırabilir. Böylece, eski kişilik ve anılardan bir kısmı korunurken, yeni bir güçle harekete geçirilmiş beden; kötücül, şeytani, çarpık ve kendi zekasına sahip olur. Ancak, bu yeni yaratımın, dış boyutlarda kendi kaderina aramak üzere bedenini terk etmiş olan eski varlık ile alakası yoktur. Bu analgam tamamen yenidir. Başka zamanlarda, vahşet içeren hareketler yeniden hayata dokunmak isteyen ruhları çağırabilir ve asıl ruhu etkisiz hale getirebilir. Bu durum, bedenin sahibi olan ruhun zaten kötücül olduğu yada buna meyilli olduğu zamanlarda gerçekleşebilir. Alternatif olarak, bazı iyi ruhlarda bedenlerinde hapis kalabilir ve zaman içinde sapkınlığa uğrayabilirler ve sahip oldukları beden yaşayan ölü statüsüne geçer. Destek Olarak Negatif Enerji: Vahşet anti-yaşam için bir tetikleyici olsa bile tek başına bir değişim ve çekim getirebilmek için yetersizdir. Karanlık ruhları ve onların bitmek bilmeyen yaşam açlıklarını körükleyen kara enerjilere , ihtiyaç duyar. Ölünün hiç enerjisi yoksa, bu dönüşüm için gerekli olan enerji nereden geliyor? Negatif Enerji – çoğunlukla kötücül ruhlar tarafından sahip olunan, beslenen, yönetilen ve çarpık inançların ve hizmetindeki çarpık yaratıkların sahip olduğu, koruduğu enerji – bu metamorfoz için gerekli enerjiyi sağlar. Kan’ın canlı için sağladığı yaşamı, negatif enerji yaşayan ölü için sağlar ve onlara sahip oldukları yeteneği, hareketten bilince kadar, et yemekten, ruh içmeye kadar tüm özelliklerini kazandırır. Emici Güç Olarak Negatif Enerji: Kimileri yaşayan ölümün hem materyal hem de negatif enerji boyutunda var olduğunu iddia eder. Bunu açmak gerekirse, Materyal Boyuttaki yaşayan ölülerin, Negatif Enerji Boyutuna bir çeşit güçle bağlı olduğunu iddia eder. Negatif Enerji Boyutu, karanlığın kalbidir – ruhları emen açlık. Kısır ve boş bir yer, sonu olmayan bir boşluk, uzak boğucu bir gece. Daha kötüsü, aç gözlü, ihtiyaç içinde olan, kıskacına geçirdiği tüm zayıf varlıkların enerjisini çekip alan bir boyuttur. Isı, ateş, ve yaşamın kendisi, daha fazlası için açlık duyan bu boyutun pençelerine çekilir. Daha zayıf yaşayan ölülerin varlığı, Materyal Boyuttaki enerjilerin sürekli olarak emilmesini sağlar. Yaratımlarının parçası olarak, yaşayan ölüler Materyal Boyuttaki bir kısım enerjiyi aktarırlar ve bu aktarım onların devam eden varlıklarını sağlar. Daha güçlü yaşayan ölüler Negatif Enerji Boyutu ile daha sıkı bir bağ içerisindedirler ve bu sebeple Materyal Boyuttan daha fazla enerji çekebilir ve bu enerjiler sonsuz boşlukta kaybolmadan önce kendi amaçları için kullanabilirler. Bu tip animasyona genellikle “kara büyü” denir. Büyücüler, büyü enerjisinin aynı zamanda nesne ve varlıkları Pozitif Enerji Boyutu ile de bağlayabileceğini ve akışın tersine döndürülebileceğini öne sürmektedirler. Bulaşıcı Hastalık Olarak Yaşayan Ölüm: Bir çok yaşayan ölü lanetlerini bir zamanlar yaşayan hedeflere yayma konusunda kimi metodlara sahiptir. Örnek olarak, bir ghoul’un hastalıklı ısırığı tarafından hastalık bulaştırılanlar ghoul ateşi denen bir hastalığa yakalanabilir. Bu çürüme etkili hastalıktan muzdarip olanlar, bir sonraki gece kendileri de ghoul olarak kalkabilirler. Böyle yollarla, kimi yaşayan ölüler bir zamanlar canlı olan varlıkları kendi değişken saflarına katarlar. Amaçlı Yeniden Diriltme: Bilgi arayıcılarının yaşam kıvılcımını aşırı bir istekle kovalamasına ve sonuçta ölümün kara meyvelerini doğurmalarına güvenebilirsiniz. Kimisi, ölümün sırlarını korkudan dolayı arar, ölümlülüğü aşarak korkacak daha fazla şeylerinin olmayacağını düşünürler. Bu yolu takip eden büyücülerinden bir kısmı ölümü tamamen kucaklamıştır, ölümsüz olmamışlar sadece katlanırlar. Bu tür bir varlığa ulaşmış büyü kullanıcılarına genel olarak “Liç” adı verilir. Onların adına hüzün verici ki, çoğu kişi yaşamın zevklerini tamamen geride bırakıp aynı zamanda da bilinçli olarak yaşamaya devam etmeyi gerçek ölümün netliğinden daha korkunç ve kötü bulur. Başkaları, kişinin son nefesi ve sonsuz sessizlik arasındaki limitte bilgi arayışı adına gezinip durur. Ahlaktan veya bilgi açlığı dışındaki her hangi bir istekten yoksun bu çırpınmaktaki varlıklar zombi salgınları, ruh emen rüzgarlar ve diğer vahşi, kötücül durumların baş sorumlularıdır. Bazen eğitimli büyücüler aynı zamanda maddenin yeniden şekillendirilmesi ile yaşayan ölünün yaratımı arasında bir çok benzerlik olduğunu düşünür. Özellikle de konu, bir kenara atılmış vucut parçalarından oluşturulan “Flesh Golem” gibi yaratımlar olunca. Buna rağmen, Flesh Golem veya başka herhangi bir golem, zombiler ile ne kadar yakın gibi dursa da 2 ana sebeple farklılıklar kazanırlar. İlk olarak, negatif enerji golemlerin yaratımı için gerekli bir güç değildir, flesh golemler dahil olmak üzere. Negatif Enerji bu tür yaratımlara enerji vermez yada her hangi bir şekilde düşmanlarına verdikleri hasarlarda rol oynamaz. İkinci olarak, golem gibi yaratımlar kötücül ruhlar tarafından değil, elemental ruhlar tarafından canlandırılır. Bazıları için bu benzerlik, rahatsızlık verici olsa da kimileri bu farkın bir kategori ayrımı yapmak için yeteri kadar büyük olduğunu söyler. Alıntıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
liremka Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2010 gerçekten çok ilginç. teşekkürler paylaşım için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
barlow Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2010 teşekkür ettim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.