luciferian Oluşturma zamanı: Mart 31, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 31, 2007 Sümer mitolojisinde Enki Sümer mitolojisinde su, zeka ve yaratmanın tanrısıdır. Daha sonraları Babil mitolojisinde Ea olarak anılmıştır. Enki'nin baş tapınağı Eridu'daki é-engur-ra yani "(su) derinliğin evi"dir. Enki, Me olarak anılan kutsal güçlerin koruyucusuydu. Enki, Sümer panteonundaki tepesindeki 4 yaratıcı tanrıdan biridir. (Diğerleri Enki'nin babası olan Enlil, Enlil'in annesi olan Ninhursag/Ki ve babası olan An'dır) Panteonda yeri An ve Enlil'den sonra gelmesine karşın zamanla An'ın önemini kaybetmesi ile 2 sıraya yükselmiştir. Sümer panteonunun en güçlü tanrısı Enlil olmasına karşın icra edici olan tanrı Enki idi. Bu yüzden Sümer destanlarında adına en çok rastlanan tanrıdır. Su tanrısı olarak sınıflandırılmıştır. Sümer ülkesine bereket veren Dicle ve Fırat nehirleri Enki'nin penisinden fışkıran su ile oluşmuştur. İnsanı yaratan, tohumların yeşermesini, hayvanların üremesini sağlayan, en güçlü büyüleri yapan tanrı Enki'dir. Enki'nin resimlerinde keçi ve balık sıklıkla kullanılmıştır. Balık figürü zaman içinde su ya da nehire dönüşmüştür, bu yüzden nehirli tanrı da denilir. Enki'nin önemli rol oynadığı 5 mit şunlardır: Enki ve Ninhursag: Sümer Cennet Miti Enki ve Ninmah: İnsanın Yaratılışı Enki ve İnanna: Yeryüzünün ve Kültürel Süreçlerin Düzenlenmesi İnanna ve Enki: Uygarlık Sanatlarının Eridu'dan Uruk'a Aktarılışı Enki ve Eridu: Su Tanrısı'nın Nippur'a Yolculuğu Bu mitlerde anlatılan öyküler belli değişikliklerle Asur, Elam, Hitit, Yunan, İbrani edebiyatına ve dinsel metinlerine girmiştir. Sami dillerinde Enki adı Ea olarak anılmış, Akad/Asur mitolojisine bu adla yerleşmiştir. İbranilerin tanrısı Yahweh de Enkiye dayanmaktadır. Alıntı: 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Bona Fides Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Eline sağlık luci.Lazımdı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mistik Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Güzel özet.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArchangeL Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 çok güzel... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciferian Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 sağolun arkadaşlarrr(!) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boggyhillocks Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 güzel bir çalışma, Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciferian Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 sağol canım:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boggyhillocks Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Enki ile ilgili çok hoş yazına sümer tanrılarıyla ilgili küçük bir not eklemek istedim izninle.., Biraz daha doğuya gidildiğinde ise Mezopotamya' da bambaşka bir uygarlık karşımıza çıkıyordu; “Sümerler” Çok iyi tasarlanmış şehirler, mimari harikası olan tapınaklar ve birçok uygarlık belirtisi... Bunların hepsi MÖ. üçüncü bin yılda karşımızda dimdik ayaktadır. Yunan uygarlığının doruğuna ulaşmadan tam iki bin yıl önce!... Sümerler birçok şey icat ettiler. Dokumada çok ustaydılar. Daha o zamanlarda petrol ve türevlerine ilişkin zengin bir bilgiye ve kelime hazinesine sahiptiler. Kullandıkları sayı sistemi ise 6'lı sistemdi. 360 derecelik daire, 12 aylık takvim ve bir sürü matematik bilgi Sümerlerden gelmektedir. Sümer uygarlığında 12'nin çok büyük önemi vardır. Göklerin ve Yerin Tanrıları 12 lerle ifade edilirdi. İnsanın yüz binlerce, hatta milyonlarca yıllık, acı verecek derecede yavaş seyreden gelişiminden sonra her şeyi böylesine birdenbire ve tamamen değiştiren ve bir-iki dokunuşta, yani MÖ. 11000, MÖ. 7400 ve MÖ.3800'ler civarında, ilkel göçebe avcıları ve yiyecek toplayıcılarını, çiftçilere ve çömlekçilere, derken şehir kuruculara, mühendislere, doktorlara, yargıçlara, rahiplere dönüştüren şey neydi? Tüm bunlar niçin oldu? Sümerlerin bu yüksek uygarlığının birdenbire nasıl ortaya çıktığına dair halkın hazır bir cevabı var. Bu yanıt, ortaya çıkarılan on binlerce kadim Mezopotamya yazıtından birinde şöyle özetleniyor: "Güzel görünen her neyse, tanrıların lütfuyla yaptık." Sümer'in tanrıları Sümer'in tanrıları Yunan tanrıları gibi miydi? Bu tanrılar insanlar gibi yaşar sevinir, üzülür, kızar ama gerektiğinde göklere çıkar, yerin altına inerlerdi. Bütün bu tanrılar sistemine ilişkin bilgilerin Yunanlılara Yakın Doğu'dan geçtiğine şüphe yoktur. Çünkü benzeri şekilde fakat farklı isimlerle aynı bilgileri çok önceleri Sümer'de ve sonraki dönemlerde, yakın uygarlıklarda bulmak mümkündü. Eski Ahit incelendiğinde de karşımıza çıkan birçok hikayenin kökenini, Yakın Doğu halklarının geleneklerinde bulunan söylencelerden aldığı ortaya çıkmaktadır. Anlatılan birçok olay kulağımıza tanıdık gelmektedir. İnsanın yaratılışı ile ilgili değişik versiyonlar olmakla birlikte esası, hep buralarda anlatılan hikayelerin bir benzeridir. Tekvin kitabının 6. Babının başında Adem'i izleyen nesiller boyunca insanoğlunun yayılışının gözden geçirilmesi ve Tufan'dan önce insanoğlunun ilahi büyüden kurtulup gözünün açılması hikayesi anlatılır. Şöyle der; "Tanrı oğulları; İnsan kızlarının güzel olduklarını gördüler, Ve bütün seçtiklerinden, Kendilerine karılar aldılar." Bu dizelerin ima ettikleri ve Sümer'in tanrıları, onların oğulları ve torunları, tanrılar ve ölümlüler arasında bir arada yaşamaktan kaynaklanan yarı ilahi evlatlarla ilgili hikayeler arasındaki paralellikler, İncil deki dizeleri okudukça daha da artar: " Rab oğulları insan kızlarına vardıkları, Ve bu kızlar onlara çocuk doğurdukları zaman, O günlerde, hem de ondan sonra, Yeryüzünde Nefilimler vardı,Bunlar ebediyetin kudretli olanlarıydı, Şem halkıydı. " Burada "Nefilimler vardı" ifadesine dikkat etmek gerek. Bu konuda birçok yorum olmasına karşın 19. yy. İncil yorumcularından Malbirn bunu "Aşağı Düşmüş Olanlar" olarak çevirmiştir. 12. Gezegen adlı kitabıyla ünlü dünya tarihçisi Zecharia Sitchin acaba bir gün haklı mı çıkacaktır? Elimizdeki bilgileri iyi değerlendirirsek bize verilmiş birçok ip ucu bulabiliriz.Ya da binlerce, on binlerce yıl önceden sanki bizim için bırakılmış yazıtlar, belgeler… Neden olmasın madem ki, büyük bir değişim çağındayız. Tüm bu alternatif düşüncelere yatkın bir zihin yapısı yaratmanın bize zararı değil aksine çok yararı olabilir. Bu ipuçları bize insanlığın büyük macerası hakkında bazı imalarda bulunabilir… Geçmişini anlayan ise geleceğine daha sıkı sarılabilir. Çünkü resmin bütününü kavramaya başlar ve hedefini bilir!... not küçük değilde biraz büyükmüş.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciferian Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 güzel oldu birleşince bu iki konu;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 güzel ve öz bi paylaşım olmuş saol... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciferian Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2007 sağol malcomx;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Windigo Yanıtlama zamanı: Nisan 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 13, 2007 eline sağlık luciferian... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciferian Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2007 saolll windigo:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest AnunnaKi Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 25, 2007 teşekkürler güzel konu olmuş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YankeeRose Yanıtlama zamanı: Haziran 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 27, 2007 olmuş : ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melkor Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2007 güzel olmuş ellerine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Wahsi Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2007 İbranilerin tanrısı Yahweh de Enkiye dayanmaktadır. Alıntı: Bu yanlış olmus Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
karahulk Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2007 baya güsel olmuşşş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ivan Yanıtlama zamanı: Mart 28, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 28, 2013 Enki: (Akad dilinde Ea olarak alınmıştır.) Enki yaratılışın ilk günlerinde Anu adlı tanrının kendi benzerinden yarattığı Nudimmud olarak biliniyordu. Mezopotamya bölgesinde Sümer tanrısıdır. ''Enkil'' olarak da bilinir. ''Suların Tanrısı'' şeklinde betimlenerek tapınıldı. Bazı kaynaklarda An/Anu'nun, bazı yerlerde de Nammu'nun oğlu olarak ifade ediliyor. İşkur/Adad'ın ikiz kardeşidir. Tanrıların yasalarını kutsal Apsu tapınağında sakladığı ifade edilir. Tapınıldığı yere ''deniz evi'' anlamında ki ''Apsu'' deniyordu. Enki Sümerlerde toprak ve su tanrısı olup, Erudu kökenlidir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.