MALCOLMX Oluşturma zamanı: Nisan 1, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 1, 2007 Vizyonlar olmadan din kurucuları ve yayıcıları herhalde pek başarılı olamazlardı; onlar bu vizyonlara ruhsal alemin bir kanıtı olarak gerek duyarlar. Bu şekilde de öğretileri daha çekici ve daha etkileyici olur. Aslında onların zekice ve bilgece düşünceleri bu vizyonlara atıflar yapmadan da pekala etkili olabilirlerdi, fakat her şeye karşın, azizlerin nurdan haleleri gibi olağandışı olaylar oldukça çekicidirler. Kutsal sayılan kişilerin vizyonları genelde yalnızca medyomlar tarafından işitilip görülebilirler. Çığ gibi büyüyen, bu ve buna benzer söylenceler, her an yenilikler bekleyen halk kitleleri için bulunmaz birer haber niteliği taşırlar. FATİMA OLAYI İşte Portekiz'de Lizbon'un 170 kilometre kuzeyindeki Estremadura bölgesindeki Fatima köyünde de olaylar bu şekilde başladı. Üç çoban çocuğa 1917 senesinin Mayıs ayından Ekim ayına kadar her ayın on üçünde görünen Hazreti Meryem, sürekli olarak çocuklara göründüğü yere bir kilisecik yapılmasını ister. Gördüklerine hayran olan çocuklar "vizyonlarını" herkese hararetle anlatırlar. Ve 1917 senesinin bahar ve yaz aylarında Portekiz'in ve hatta Portekiz'in dışındaki birçok ülkenin de ilgi merkezi haline gelirler. Başlangıçta bu üç çocuğun oluşturduğu iletişim ve ilgi odağı, yerini yavaş yavaş ayın on üçünde, Fatima'ya karavanlar halinde gelen hacılara bıraktı. İnanılır kaynaklardan edinilen bilgilere göre, mucizeyi bekleyen ve görmek isteyenlerin sayısı 1917 senesinin 13 Ekim günü, 70000 ile 80000 arasındaydı. Ve onlar beklemelerinin mükafatını gördüler, çünkü onları bekleyen olay, yalnızca üç çoban çocuğunu etkileyen olaylar ile sınırlı kalmadı. Bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağıyordu ve bir Hazreti Meryem vizyonu için fevkalade kötü bir ortam vardı. Fakat birden bulutlar yırtılıp dağıldılar. Bulutların arasından temizlenmiş masmavi bir gökyüzü parçası belirdi, pırıl pırıl fakat göz almayan bir güneş çıktı. Böylece "Fatima'nın Güneş mucizesi" başlamış oldu. Ve burada anlatılanların hepsi dosyalarda ve resmi tutanaklarda vardır. Güneş titremeye ve sallanmaya başladı. Sola, sağa doğru sert bir şekilde hoplarken nihayet devasa bir çatapat veya havai fişek gibi inanılmaz bir hızla kendi etrafında dönmeye başladı. Yıldızımızdan fırlayan, taşan yeşil, kırmızı, mavi ve mor renk cümbüşü tüm çevreyi gerçeküstü bir ışığa boğdu. Olayı binlerce insan gördü ve seyretti. Görgü tanıkları güneşin sanki bir ara, onu izleyenlere bir iki dakika dinlenmelerine fırsat verircesine olduğu yerde durduğunu iddia ettiler. Ve sonra güneş yine havai fişek gibi dönüşüne devam etti, etrafına göz kamaştırıcı ışıklar saçarak. Görenlerin anlatmasına göre olay kelimelerle ifade edilecek cinsten bir şey değildi. Bir süre geçtikten sonra bu muhteşem olay bir üçüncü defa tekrarlandı. Ve tüm bu güneş mucizesi 12 dakika sürdü ve 40 kilometre çapındaki her yerden seyredilebildi. Başlangıçta devletin tüm karşı tutum ve açıklamalarına rağmen Fatima bir hac ve ziyaret yeri oldu. Bugün de halen dünyanın sayılı hac merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. Başlangıç ve bitim, yani 13 Mayıs ve 13 Ekim tarihleri arasında her sene binler ve binlerce kişinin büyük beklentiler ve ümitlerle geldiği bir bahçeye dönüşür. Binlerce kişi bir kez daha güneş mucizesini yeniden yaşamak isterler. FATİMA'DA MUCİZEVİ ŞİFALAR 1917 senesinin Ekim ayından beri Fatima mucizevi iyileşmelere sahne olmaktadır. İşte tutanaklardan alınmış iki örnek: Torres Novas kentinden 22 yaşındaki bayan Cecillia Augusta Geoveia Trestes'in verem, mide ülseri ve karnında su birikmesi gibi hastalıklarından dolayı, ailesi, kızın durumunu serinkanlılıkla ele alıp onun için bir tabut siparişinde bulunmuştu. Doktorların artık yapabilecekleri hiçbir şey olmamasına karşın, Bayan Trestes 13 Haziran 1923 günü Fatima'ya götürüldü. Mucizenin olduğu yerde ilk önce hiçbir şey olmadı. Fakat eve dönüşte, o güne kadar ağzına bir lokma bile koyamayan kız, müthiş bir açlık duygusu ile evde ne varsa hepsini yedi. Ve yarım saatlik bir hazım süresinden sonra, ağzından zorla iki kelime bile çıkmayan Cecillia Augusta'nın birdenbire çenesi düştü. Hatta gülüp şarkılar söylemeye başladı. Bir hafta sonra hiçbir şeyi kalmamış, tamamen sağlığına kavuşmuştu. Bu ani değişimin ağır hastaların birden kendilerini iyi hissetmelerinden mi kaynaklandığı, tutanaklarda belirtilmiyor. Belirtilmeyen bir diğer husus da bu bayanın hastalıklarından dolayı nerede ve ne zaman hayata veda ettiği... Mucizevi olarak şifa bulan diğer bir kişi Madeira adalarında, Camara de Lobos'ta oturan 30 yaşlarında bir alkolikti. Doktorlar ağır bir siroz teşhisi koymuşlardı. Genç adam hiçbir şeye aldırmaksızın, her gün bir şişe içkisini içmeye devam etti. Bu sırada işe, dini bütün birisi olan karısı müdahale etti ve her gün içkisinin içerisine birkaç damla "Fatima suyu" damlattı. Ve mucize... Gün be gün içkiden soğuyan ve sonunda terk eden genç adam 70 yaşına kadar yaşadı. Fatima'da vizyon gören çocuklar fenomeni fiziksel birtakım olaylarla ilgilidir. "Vizyonların" her seferinde elektriksel bir boşalmanın sonucu olan gürültüler ve çıtırtılarla bağlantılı "şimşekler"le başladığı bildirilmiştir. Küçük Lucia "vizyonun" her uzaklaşışında sanki uzaklarda roket patlaması gibi bir gürültü duyduğunu söylemiştir. 13 Eylül 1917'de çocuklar beşinci vizyonlarını yaşarken, birkaç bin kişi de bir ışık topunun muhteşem bir şekilde gökyüzüne doğru yükseldiğine tanık oldu. Ziyaretçiler 13 Mayıs 1924'te "vizyonun" sabit olarak indiği veya göründüğü "Taşlıkta" tuhaf bir bulut gördüklerini ve buluttan kar tanelerine benzer nesnelerin aşağıya doğru yağdığına, fakat daha yere düşmeden kaybolduklarına tanık oldular. Daha sonraları Lucia bu görüntüyü her seferinde bir ışık hüzmesinin beraberliğinde yaklaştığını ve çocukların Hazreti Meryem'i ancak ışığın "Taşlık" üzerinde hareketsiz kaldığı anda görebildiği belirtilmiştir. Lucia'nın sorgulamasında kendisine "vizyonun" görünmesi esnasında Meryem'e direkt olarak bakmaktansa niçin başını öne eğdiği sorulduğu zaman, Meryem'in kimi zaman gözlerini kamaştırdığını söylemiştir. Erich Von Daeniken'in Dünyayı Heyecanlandıran Fenomenler ve Vizyonlar adlı kitabından 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2007 gerçekten garip bir olay bu fatıma olayı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2007 evet çok garıp bı olay. Bu olayın fılmını de çevirmişler di eskı bir film ben de orda ızlemıstım ılk defa tabi biraz propoganda tarafı ağır basan bir film di ama yine de bu olayın enterasanlığını gözler önüne seriyordu... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ate HAta Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2007 cok ilginç Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
efemera Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 Fatimanın 3.sırrı hakkında biraz da ben katkıda bulunayım dedim FATIMA MESAJININ AÇIKLANAN BÖLÜMÜ Her yerde düzensizlik hüküm sürüyor. En yüksek makamlarda bile hüküm süren ve islerin yürümesine karar veren seytan'dir. Seytan, Kilise'nin en üst noktasina kadar sokuldu Insanligin yarisini birkaç dakikada yok edebilen silahlari icat eden bilginlerin büyü bir kisminin ruhuna fesattohumlarini ekmeyi de basaracak. Uluslarin güçlü olanlarini kendi imparatorlugunun egemenligi altina alacak ve onlari,bu silahlari kitle halinde üretmeye yöneltecek. Eger insanlikkendini korumazsa, Oglum'un kollarina atilmaya zorlayacagim. Dünya ve Kilise'nin basinda olanlar bu davranislara karsi çikmazlarsa, bunu ben yapacagim ve Babam Tanri'ya, insanlari yargilamasi için dua edecegim. O zaman Tanri en sert ve tufandan asagi kalmayacak siddetle insanlari cezalandiracaktir. Büyük ve kudretliler de, küçük ve zayiflar gibi yok olacaklar. Fakat büyük degisimler de olacak. Çürümüs olan düser ve düsen korunmaz. Kilise kararacak ve dünya karisacak. Yirminci yüzyilin ikinci yarisinda büyük, büyük bir savas çikacak. O zaman gökten ates ve duman düsecek ve denizlerinsulari,göge dogru köpüklerini kusarak buharlasacakve ayakta olan her sey bas asagi gelecek. Ve milyon kere milyon insan, saatten saate, yasamini yitirecek ve sag kalanlar ölmüsolanlara imrenecekler. Gözün gördügü heryerde bela, dünryanin her yerinde sefalet ve her ülkede perisanlik olacak. Iste,zaman çok yaklasiyor, karanlik uçurum derinlestikçe derinlesiyor ve çikis yolu da yok; iyiler kötülerle, büyükler küçüklerle, Kilise'nin prensleri kendi müminleriyle, dünyanin iktidar sahipleri kendi halkiyla ölecekler. O zaman yeryüzünün tek hakimi olan seytanin hizmetkârlari ile sapkin insanlar tarafindan zafere ulastirilanölüm, her yere egemenolacak. Bu zaman, ne kral ve imparatorun, ne kardinal ve rahibin hiç beklemedigi bir zamandir; ceza verip intikam almakiçinyine Babam'in takdirine göre gelecektir. Daha sonra, ancak birkaç canli kalinca, yeniden Tanri ve ihtisamina yakarilacak, dünya tekrar bozulmasin diye, geçmiste oldugu gibi, O'na hizmet edilecek. Oglum Isa Mesih'ingerçek taklitçilerine, gerçek Hiristiyan ve sonzamanlarin havarilerine sesleniyorum. Zamanlarin zamani geliyor. Insanlik tuttugu yoldan eger geri dönmez ve bu dönme yukaridan, dünya ve Kilise yöneticilerinden gelmezse, sonlarin sonu da geliyor. Bu dönüs olmaz ve her sey oldugu gibi kalir da, evet, hersey kötünün kötüsü olursa, ne yazik!Fatima Mesaji için uçak kaçirdi 2 Mayis 1981'de, Avustralyali eski bir rahip olan 55 yasindaki Lawrance James Downey, Dublin-Londra seferini yapan bir Irlanda uçagini kaçirdi. Downey, bombali süsü verilmis bir bos kutu ile kaçirdigi uçagi Fransa'nin kuzeybatisindaki bir havaalanina indirdikten sonra istegini bildirdi ve yetkililere teslim oldu: "Fátima'nin üçüncü sirrinin dünyaya açiklanmasini istiyorum!.." Bu olaydan yalnizca 11 gün sonra, 13 Ekim 1981'de, Abdi Ipekçi'nin katili Mehmet Ali Agca, Vatikan'daki San Pietro Alani'nda, saat 17.20 siralarinda Papa 2. Jean Paul'ü tabancayla vurdu. Papa agir yaralandi. Agca'ya göre, bir rahibe kendisini tutarak kaçmasini önlemis ve olay yerinde yakalanmisti. Papa, sagligina kavustuktan sonra Agca'nin kendisine siktigi iki merminin kovanini, Fátima'daki kiliseye armagan etti. O gün Fátima olayinin 64. yildönümüydü ve Papa'ya göre Meryem Ana bu yüzden kendisini ölümden korumustu. Yasam boyu hapse mahkum olan Agca ise sonraki yillarda yaptigi açiklamada Fátima olayini ancak on yil sonra ögrendigini öne sürecekti. Agca'nin olay yerinden kaçmasini önleyen rahibenin adi Lucia idi ve Fátimali rahibe Lucia'dan 64 yas küçüktü Alıntıdır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 katkın için sağol;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ezim Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 çok ilginç ve bir okadar harkulade.insan birden ya ben hangi evrende yaşıyorum dıyor.ben bu tür yazıları ve bu tarz mucizeleri okudugumda nekadar kirlenmişiz diyebiliyorum yüreğim burkuluyor.ellerine sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 7, 2007 Sen sağol;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
heRnan coRtes Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2007 malcolm ve efemera sağolun bilgiler için ilginç bir olaymış gerçekten Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2007 sen sağolasın yorum için... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest ares Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2007 gerçekten ilginç paylaşım.sağol Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dannyoffer Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2009 Konuyla ilgili çok fazla detay içeren ''Steve Berry'' adlı yazarın ''3. Sır'' adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim..Hem konu dahilinde fatima olayı hakkında bizzat yazarın yaptığı araştırmalar sayesinde bilgilenirsiiz hemde güzel bi polisiye/gerilim romanı okumuş olursunuz..Bu arada paylaşım ıcın teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aR1F Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2009 resim varmı acaba? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
myrt Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2009 turizm kokuyo bunlar..milleti ülkeye çekmek için yazılmış güzel seneryo..bir amerikan dizisinde izlemiştim adam duvara işiyo sonra duvarda isa suletinin belirdiini zannediyo ve herkesi buraya topluyo flan flan.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.