fortuneteller Oluşturma zamanı: Nisan 1, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 1, 2007 Bilinç Altının Yasası Evren yasalarla yönetilir. Başarı yasa ile yönetilir. Sizin bilinç altınızda yasa ile yönetilir.Bilinç altımızın yasası inanç yasasıdır. Birçok kendine yardım kitabı ve motivasyon hocaları inancın gücünden bahseder.Ortaya koydukları genel mesaj,Napoleon Hill’in söylediği gibidir... “aklınız neyi kabul edip inanıyorsa, onu gerçekleştirebilir” Aklınızın inandığı her şeyi gerçekleştirebileceği doğrumudur yoksa motivasyonel bir yalanmıdır ?Bu benim bir kendine yardım kitabını okuduktan ve başarı seminerlerine katıldıktan sonra kendime sorduğum soruydu. Kendime ayrıca “ eğer ben sansız doğduysam”,”başarılı olmak kaderimde yoksa” gibi soruları da sordum. İnanç kavramım Dr.Joe Vitale’nin Ruhsal Pazarlama adlı kitabını okuyunca değişti.Aslında “aklımız neyi kavrayıp inanıyorsa, onu gerçekleştirebilir “ yerine “ bilinçli aklınızın kavrayıp, bilinçaltınızın inandığı gerçekleşir” demek gerekir. Bu sizin bilinç altınızın gücüdür. İşte sebebi; Bilinç altımız mıknatıs gibidir.Kendi inançlarını yansıtan şeyleri çeker.Açıkçası, bilinç altımızda belli bir inanç varsa, bilinçaltımız bu inanca uygun titreşimler yaratır ve bunu yansıtan veya buna uyan olayları ve insanları kendine çeker.Buna Evrensel Titreşim ve Çekim Yasası denir. Siz inanmasanız da.. İnanmasanız da nasıl yerçekimi yasası varsa bu yasa da vardır.Bu yasa sizi inansanız da inanmasanız da etkiler. Eğer bilinçaltınız yaşamınızın zor geçeceğine inanırsa,gerçekten yaşamınız zor olacaktır.Karşılaşacağınız olaylar ve insanlar hayatımızı zorlaştıracaktır. Eğer bilinçaltımız paranın zor kazanılacağına inanırsa ,para zor kazanılacaktır.Para kazanmakta zorluk çekiyorsanız, bilin ki bilinçaltınız paranın kolay kazanılmadığına inandığı içindir.Karşınıza çıkan fırsatlar para kazanmak için insan üstü çaba göstermeniz gerekenler olacaktır. Yukarıdaki paragrafı başka sözcüklerle anlatayım. Yaşamınız zorsa, bunun sebebi bilinçaltınızın yaşamın zor olduğuna inanmasıdır.Para kazanmakta zorluk çekiyorsanız sebebi bilinç altınızın paranın zor kazanılacağına olan inancıdır. Zor geçen yaşamınız veya maddi durumunuzla ilgili başka hiçbir kimseyi suçlamanıza gerek ve neden yoktur. Burada anlatmaya çalıştığım şudur; “Sizin gerçeklerinizi Sizin bilinç altınız yaratır.” Hayata başarılı olabilmesi için kişinin tamamen ve adamakıllı anlaması gereken en önemli deyiştir. Biz bilincimizin gücünü bir fikri kavramak için ,bilinçaltımızın gücünü ise sonuca ulaşmak için kullanırız. Birçok kişi bunun tersini yapar. Bilinçlerini neticeye ulaşmak için kullanırlar,buda genellikle stress ve endişe yaratır. Bu bilinç gücümüzle,bilinç altı gücümüzü kullanımdaki farktır. Şimdi bilinçaltımızın ne olduğunla ilgili bir benzetme vereyim. Bilinçaltınız bilgisayarınızın hard diski gibidir.Ekranda gördüğünüz ise sizin gerçeğiniz veya yaşantınızdır. Ekrandaki bilginin nereden geldiğini kendinize sorun.Hard diskten gelmesi gerekir değilmi? Eğer bilgisayar ekranı sizin gerçeğinizi gösteriyorsa, bu nereden geliyor? Bu benzetmeye göre sizin bilinçaltınızdan . Söylemek istediğim, sizin gerçeğiniz veya deney imlemekte olduğunuz yaşam, bilinçaltınızdaki inançlarınızın bir yansımadır.Birçok insan sıkça iş değiştirmelerine rağmen ,nereye giderlerse gitsinler aynı sorunlarla karşılaştıklarının farkına varırlar.Anlamadıkları ise, dışsal şartları değiştirmek yerine içinizdeki inançları değiştirmek gerektiğidir. İnançlarını değiştirince, yeni insanlar ve yeni işlere çekim hissedecekler; dünyaları da bilinçaltındaki inançlarının değişimine paralel olacaktır. Seminerlerime katılanlara inançların gerçekleri yarattığını söylediğim zaman, aldığım olumsuz tepkiler “içinde bulunduğum gerçekliğe inanmıyorum ama neden hala başıma geliyor “ şeklinde olur. Anlamamız gereken şudur; sizin gerçeğinizi yaratan inancın ne olduğuna siz karar veremezsiniz bilinçaltınız verir.Birkaç kitap okuyunca hayatınızın bolluk içinde olduğuna inanmaya başlayabilirsiniz. Ama bilinçaltınız ikna olmamış olabilir. Peki, bilinçaltınızın neye inandığını nasıl bileceksiniz? Cevap oldukça basit. Gerçekliğinize bakın! Sizin gerçeğiniz hayatınızın aynasıdır. İçinizdeki inançları yansıtır. Eğer gerçekliğinizi sürekli olarak bilinçaltınızdaki inançları tekrar programlamada kılavuzu olarak kullanırsanız, hayatınızın asla aynı kalmayacağını garanti ederim. * Kenneth Koh’un “ Law of The Subconscious Mind” makalesinden Sevgili Bülent Asöcal tarafından Türkçeye çevrilmiştir. sezgi!! * Bilinçaltınız sizinle konuşabilir mi? Evet. Sezgileriniz aracılığıyla. Bilinçaltınızdan rehberlik veya yardım istediğinizde,belli bir işi yapmak için bir dürtü,bir ilham veya önsezi hissedersiniz. Cevabı rüyanızda veya aklınıza birden geliveren bir imge ile görebilirsiniz.Sezgisel olarak,size bir mesaj olduğunu anlarsınız. İçinizden bir kitap okumak veya biri ile konuşmak geçer,cevapları buralarda bulursunuz. Bilinçaltından,değişik insanlar değişik seçilmiş veya doğal yöntemlerle mesaj alırlar.Kimi his,kimi görsel,kimi duyum formundadır. Bu konularda uzman değilsem de bazı tecrübelerimden bahsedebilirim.Ben genellikle mesajlarımı içimin sesinden dışsal olaylarla alırım. Eğer bilinçaltımı programlarsam,rüyalar şeklinde cevaplar da alırım. Meditasyonun, sizin bilinçaltınızla olan iletişimi geliştirildiğine inanıyorum. Ne kadar fazla meditasyon yaparsanız sezginiz o kadar gelişir. Bilinçaltınızdan mesaj almanın yolu şudur; Etrafınızda olup bitenlere duyarlı olun ve kendinize,hislerinize ve içinizin sesine güvenin. Şu anda sezginin çok özel veya ruhsal olduğunu düşünebilirsiniz. Aslında öyle değildir. Harvard Business Scholl dan Prof. Dr. Isenberg, karar verme teknikleri üzerine 2 yıllık bir çalışmada,üst kademe yöneticilerinin %80 inin karmaşık ve insanlarla ilgili kararlarında sezgilerini kullanmayı tercih ettiklerini keşfetti. Başarılı iş adamlarına nasıl karar aldıklarını sorun. Çoğu içgüdülerini söylemişlerdir. İçgüdü nedir? Sizin sezginizdir. Sezgi günlük değerlendirme sürecinin bir parçası olmalıdır. Siz onu kullandıkça ve güvendikçe, size daha iyi hizmet edecektir. * Kenneth Koh’un “ Intuition ” isimli makalesinden Sevgili Bülent Asöcal tarafından Türkçeye çevrilmiştir. yaratıcı imgeleme nedir? Farkına varsak da varmasak da devamlı yaratıyoruz. Bir şeyi düşünür veya hissedersek O ‘olur’. Dikkatimizi neye verirsek, bir süre sonra, istesek de istemesek de onu yaratırız. “Ne istediğinize dikkat edin “ deyimini duymuşsunuzdur. Evet, çok doğru ama duygu ve düşüncelerinizi nereye koyduğunuza dikkat edin. Onlar sizin yaratımlarınızdır. Eğer bir bulutu kaybedebilirseniz, düşüncelerinizin ne denli güçlü olduğunu bilirsiniz. Size sadece keyif için dışarı çıkıp bulutları kaybetmenizi veya etrafta dolaştırmanızı telkin etmiyorum. Benim kişisel inanıcım bir bulutun da diğer her şey gibi bir anlamı olduğudur. Ama, düşüncelerinizin gerçek ve ne kadar güçlü olduğuna dair kanıt istiyorsanız, çekinmeyin deneyin – tabi önce bulutun iznini almak şartı ile. Gökyüzünde küçük, şişkin bulutların olduğu bir gün, bir bulut seçin. Çok büyük olmasın ( bu alıştırma birkaç dakika sürmeli ). Bulutunuzu seçtikten sonra ona sevginizi gönderin. Buluta, onun izini ile kaybolmasını istediğinizi söyleyin. (Bazen kaybolmak istemezler, ama çoğunlukla istediğinize uyarlar) Şimdi buluta odaklanın ve onun tamamen kaybolduğunu imgeleyin. Gözlerinizi ondan ayırmayın. Parçalanmaya başladığını ve aniden kaybolduğunu göreceksiniz. Diğer küçük bulutların gökyüzünde olduğunu, ama bizim bulutumuzun kaybolduğuna dikkat edin. Tamam, şimdi buluta teşekkür etmeyi unutmayın. Gönderdiğiniz düşünceleri göremeseniz de, bu alıştırmayı yaparak, düşüncelerinizin etkilerini görebilirsiniz. Bunun bazılarınızı şaşırtacağını biliyorum. Bu sihir değil. Bu düşüncelerinizin ne denli güçlü olduğunun bir göstergesidir. Dikkat ederseniz, iyi veya kötü her düşüncenizin ethere gittiğini anlayacaksınız. Buna dikkat edin ve her düşünce ve her ‘yatartım’ dan sorumlu olduğunuzu öğrenin.”Şimdi” de kalmak yardımcı olur çünkü geçmişte yaşamanın faydası yoktur, gelecekte henüz burada değildir. Onun için dikkatinizi ona odaklayın. Hayatınızda bir şey yaratmak veya ortaya koymak istiyorsanız, içinizde yer açmayı öğrenmelisiniz böylece onu önce üçüncü boyutta yaratabilirsiniz. Ortaya koymanın 3 temel adımı vardır. Kavrayın (istediğiniz nedir?).İnanın (her yönüyle olmuş gibi davranın). Sonra da alın. Daima şükredin. Önce kendiniz için yaratmak istediğinizi imgeleyin. Bir yere yazın. Yazdıklarımı bilgisayarımda ekran koruyucuya, evde ‘bolluk’ köşeme, bazen arabamın kontrol paneline koyarım. Önemli olan olabildiğince sık görebilmektir. Sonra kendiniz için bir olumlama seçin. Kelimelerde yüksek sesle söylendiğinde çok güçlüdürler. Bu sitede pek çok günlük olumlama bulabilirsiniz, ama biz yine de, yapabilirseniz, kendi günlük olumlamalarınızı yaratmanızı tavsiye ederiz. Günlük tutmak ve en küçük detaya kadar arzularınızı yazmanız yararlı olur. On yıl önce kendime bir define haritası yapmıştım. Büyük sarı bir kartonun üzerine, arzu ettiğim her şeyin bir resmini yapıştırmıştım. Bu kartondaki her şey gerçekleşti.(yeni bir tane daha yapmanın zamanı geldi) Yaratmak istediğiniz konuda çok açık ve kesin olun. Ne istediğiniz konusunda çok dikkatli olun. Her şeyi göz önüne alın. Kendiniz için ne yaratmaya veya ortaya koymaya karar verdikten sonra, her akşam uyumadan önce ona sahip olmanın, onu yapmanın veya o olmanın nasıl bir şey olduğunu hissedin. Onu yaparken kendinizi görün. Seçtiğiniz bir olumlamayı kullanın ve uyumadan Evrene şu an sahip olduklarınız için teşekkür edin. Sabah kalkmadan aynı alıştırmayı yapın. Şükretmek, süreci hızlandıracaktır. Her gece, aynı yaratıcı imgelemeyi düşünün, hissedin, görün, olun, yapın ve olumlayın. Değişiklik, ayar yapın ve şükredin. Bir şey gerçekten istiyorsanız bunu yapın ve gerçekleşeceğine güvenin. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.