Lighthouse Oluşturma zamanı: Nisan 4, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 4, 2007 Mikrop denince, insanın aklına hep çeşitli hastalıklar gelir. Menenjit, hepatit, zatürre, nefrit, grip, mikropların neden oldukları hastalıklardır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim küçükusta, her mikrobun hastalık yapmadığını, yani mikropların da aynı kolesterol gibi iyisinin de kötüsünün de bulunduğunu açıklıyor. Sindirim kanalımızda bizimle birlikte 500'den fazla farklı mikrop yaşamaktadır. Bunların bazılarının hastalık yapıcı etkileri vardır, yani zararlı mikroplardır, fakat bazıları ise vücudumuzun yararına çalışırlar, yani dost mikroplardır. Sağlığımız için yararlı olan dost mikropların başlıcaları Lactobacillus ve Bifidobacterium sınıfındandırlar. Barsaklarımızda bu zararlı ve dost mikroplar arasında bir denge vardır. Dost mikroplar, zararlı olanların barsaklardaki tutunma yerlerini işgal ederek ve üremeleri için gerekli olan besinleri tüketerek bunların çoğalmalarını ve hastalık yapmalarını önlerler. Bu denge bozulduğu zaman, başta ishal olmak üzere çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. ıÜüTübitak'ın Bilim Teknik Dergisi'nde yer alan bir araştırmada, insan vücudunu mesken edinmiş bakteri ve virüslerin, yaşam için çok önemli olduğu vurgulandı. Bağırsaklardaki mikropların hem hazmı kolaylaştırdığı, hem de daha zararlı organizmaları vücudun dışına attığı ifade edildi.Faydalı bağırsak mikropları(probiyotikler) çeşitli yararlarının yanında dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesini engelleyen koruyucu bir bağırsak tabakası oluştururlar. Bağırsaktaki sağlıklı mikrop dengesinin, zararlı mikroplar lehine değişmesi, yani bağırsaktaki mükemmel dengenin bozulması çok sayıda ivegen ve müzmin hastalığa yol açar.Ancak insan vücudundaki mikropları laboratuvarda çoğaltmak mümkün olmadığı için özelliklerinin fazla bilinmediği kaydedildi Yoğurt, kefir ve mayalanmış sütten elde edilen diğer besinler, bu mikroplardan çok zengindir. Uzun süre sağlıklı yaşayan insanların ‘Ben her gün yoğurt yerim' demelerinin altında yatan bilimsel gerçek, bu kişilerin yoğurtla beraber bol miktarda dost mikropları almalarıdır.ıÜüMetchnikoff yoğurt, kefir ve peynir gibi süt ürünlerinde bulunan asit yapan mikroorganizmaların bağırsaktaki hastalık yapan mikroorganizmaları nötralize ettiğini saptamıştır. ıÜüProbiyotikler = yararlı bağırsak mikropları (bakteriler ve mantarlar) Erişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon (1,5 kg) faydalı bakteri ve mantar bulunur. Bu rakam insan hücre sayısının 10 katı kadardır. ıÜüBu bakteriler ve mantarlar 300 m2 büyüklüğünde bir yüzey oluşturan bağırsak sümüksü zarını koruyucu bir tabaka şeklinde döşer. Probiyotiklerin görevleri - Bağışıklık sistemini güçlendirmek. - Yiyeceklerin hazmını kalaylaştırmak. - Vitaminlerin (K vit, biyotin, B12, niasin vb) sentezini yapmak. - Bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak. - Zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesini engellemek. - Besin allerjilerini ve ekzemayı önlemek. - Kronik enflamatuvar (iltihabi) hastalıkların oluşumunu engellemek. - Kanseri önlemek. - Yaşlanmayı yavaşlatmak. - Depresyonu hafifletmek. - Otizm bulgularını hafifletmek. - İshali önlemek ve tedavi etmek. - İdrar yolu iltihaplarını önlemek. - Kabızlığı tedavi etmek. - Böbrek taşlarının (okzalat) oluşumunu azaltmak. Bu mikropların tek başlarına ilaç gibi ya da bazı besinlere eklenerek de alınması mümkündür. İşte, besinlere eklenen lactobacillus veya bifidobacterium türü canlı bakterilere probiotik ismi verilmektedir. Son yıllarda yapılan bir çok araştırma probiotiklerin sağlığımıza olumlu katkıları olduğunu ve çeşitli hastalıkların oluşumunu engellediğini ortaya koymuştur. ıÜüABD'de bulunan Genomik Araştırmalar Enstitüsü ile Stanfort Üniversitesi'nden bilimadamları, vücuttaki boşluklardan alınan sıvıları doğrudan, daha önce insan genom projesinde yararlanılan dizgeleme makinelerine atmayı planlıyorlar. Makinelerden sağlanacak verilerin, hangi organizmaların insan vücudunun neresinde yaşadığının bilinmesine ışık tutacağı ifade ediliyor. Araştırmacılar işe diş ve dişetlerinde oluşan bakteri plaklarından bir örnekle başladılar. Araştırmacılara göre, elde edilen dizilimlerin yüzde 40'tan fazlasına şimdiye kadar hiçbir yerde rastlanmadı. Bunların, bilinen bakterilerdeki yeni genler ya da tümüyle yeni türlere ait oldukları düşünülüyor ıÜüİSTANBUL - Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “alerjik hastalıkların sezaryenle dünyaya gelen bebeklerde daha fazla görülmesinin nedeni, bağırsaklarında ‘dost mikroplar’ yerine farklı cinsten ve farklı miktarlarda bakterilerin yerleşmiş olmasıdır” dedi.ıÜüHijyen teorisine göre, alerjik hastalıklardaki artışın nedeninin, bebeklerin yaşamlarının ilk aylarında çok temiz ortamlarda büyütülmeleri ve mikroplarla çok az karşılaşmalarıdır. Adeta steril ortamlarda yetiştirilen, çok sık antibiyotik verilen, pek çok virüs ve bakteriye karşı aşılanan ve bu nedenle de çok az enfeksiyon geçiren çocukların bağışıklık sistemlerinin mikroplarla yeteri kadar tanışamadığından hastalıklara yakalanma riskleri daha fazla olmaktadır.Uğraşacağı mikroplarla karşılaşamayan bağışıklık sisteminin ise “toz, tüy, küf, polen” gibi mikrop olmayan, ama onlara benzeyen maddelere de mikropmuş gibi davranarak anormal tepkiler gösterdiği saptanmıştır.Bu anormal tepkilerin de alerjik hastalıklar olarak kendini göstermektedir. Probiotiklerin sağlığımız üzerine olumlu etkileri: Probiotiklerin sağlığımız üzerine pek çok olumlu etkisi vardır. Bunlar, bağışıklık sistemini kuvvetlendirirler, barsaklardan vitamin ve minerallerin emilimini artırırlar. Başta barsak iltihapları ve çeşitli nedenlere bağlı ishaller olmak üzere böbrek, idrar yolları ve derideki infeksiyonlara karşı koruyucu etkileri vardır. Probiotiklerin, kalın barsak kanserinin oluşumu önleyici etkisi olabileceği de ileri sürülmüştür. Bazı araştırmalarda, probiotiklerin kan kolesterol düzeyini düşürerek damar sertliğini engelleyebilecekleri, osteoporoz (kemik erimesi) ve diş çürümelerine karşı koruyucu olabilecekleri belirlenmiştir. Allerjiyi de önlüyor Probiotiklerin besin allerjisini önleyebildiği anlaşıldıktan sonra, Finlandiya'da yapılan bir araştırmada, gebeliklerinin son haftalarında ve süt verdikleri 6 aylık dönemde lactobacillus türü probiotik verilen annelerin bebeklerinde, egzemanın %50 oranında az görüldüğü belirlendi. Çiftliklerde doğup büyüyen çocuklarda da astım ve allerjik hastalıkların daha az görülmesi, bu çocukların daha fazla yoğurt tüketmeleriyle ilgili olabileceğini düşündürmektedir. Böylece, barsaklarımızda bulunan mikropların, bağışıklık sisteminin gelişimi üzerine çok önemli etkilerinin olabileceği ve lactobacillus veya bifidobacterium türü dost mikropların allerjik hastalıkların oluşumunu önleyebilecekleri saptandı.Uzmanlar şimdi, probiotiklerin astım üzerine olan etkilerini araştırıyorlar. Probiotiklerin bulunduğu besinler: Probiotikler, yoğurt ve kefir gibi mayalanmış süt ürünlerinde doğal olarak bulunurlar. Probiotikler, ayrıca toz, sıvı, kapsül ya da tablet şeklinde de satılmaktadır. Bebek mamaları gibi bazı ürünlere de probiotik eklenmektedir. ıÜüÖnlenmesinde probiyotiklerin kullanıldığı çeşitli hastalıklar ; 1. İshal Yapılan çok sayıda çalışma probiyotik yiyeceklerin ishal tedavisinde son derece başarılı olduğunu göstermiştir. Geleneksel halk tıbbında ishalli kişilere yoğurt verilmesi yaygın bir uygulamadır. Probiyotikler virüs ishallerinde daha etkili olmakta, dizanteri şeklinde ishalleri fazla etkilememektedir. 2. Antibiyotik ishali Oral antibiyotik kullananların yaklaşık %20''sinde bağırsak florasının bozulmasına bağlı olarak ishal gelişmektedir. (Etkenler daha çok C. difficile ve K. oxytoca''dır) Probiyotikler antibiyotik ishallerinin önlenmesi ve tedavisinde oldukça başarılıdırlar. 3. Uyarılgan (irritabl) bağırsak sendromu İrritabl bağırsak sendromu 6 ay-4 yaş arasındaki çocuklarda görülen günde 4-10 kez müküslü ve sulu ishal ile özellenen bir bağırsak hareket bozukluğudur. Probiyotikler irritabl bağırsak sendromunda ishali azaltmaktadır. 4. Crohn hastalığı- Ülseröz kolit Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin temel nedeninin bağırsakta sağlıklı mikroorganizma dengesinin hastalık yapan mikroorganizma lehine bozulması sonucu gelişen bir reaksiyon olduğu düşünülmektedir. Probiyotikler bağırsakta sağlıklı mikroorganizma dengesini kurarak Crohn hastalığı ve ülseröz kolit bulgularını hafifletebilirler. 5. Yağ ve protein sindirimi Süt ürünlerinin içindeki probiyotikler bağırsakta bulunan proteinlerin ve yağların sindirilmesini sağlarlar yani yiyeceklerin hazmını kolaylaştırırlar. Proteinlerin en küçük birimlerine (amino asitler)kadar indirgenmesi (protein hidrolizi) alerjik olayların oluşumunu azaltabilir. 6.Kanser Yaygın olarak kullanılan bir probiyotik kaynağı olan yoğurdun antikanserojenik (kanseri tedavi edici) etkilerinin olabileceği gösterilmiştir. 7. Meme kanseri Göğüs kanseri kadında en çok görülen kanser çeşididir. Çok güçlü deliller olmamasına rağmen yoğurt ve kefir gibi fermante süt ürünlerinin kullanılmasının göğüs kanserini azalttığını çeşitli çalışmalar ile gösterilmiştir. 8. Kalın bağırsak kanseri Kalın bağırsak (kolon) kanseri gelişmiş ülkelerde en çok görülen tümörler arasında ikinci ya da üçüncü sıradadır. Deneysel ve epidemiyoloik çalışmaların birçoğu probiyotiklerin kolon kanserinden korunmada önemli bir rolü olduğunu göstermektedir. Epidemiyoloik çalışmaların birçoğu probiyotiklerin kolon kanserinden korunmada önemli bir rolü olduğunu göstermektedir. Melih Arat -------------------- dikkat ettim gerçekten süt yoğurt reklamlarında sıkça duyuyoruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.