sirius Oluşturma zamanı: Şubat 9, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 9, 2011 http://www.yenisayfa.com/Image/Product/Book/L/5/83/583ADB874F3C1570.jpg "Bana ölümümden sonra basılması tavsiye edilen bu kitap, on yıl ünce Suriye şehri Halep'in kuzeybatısındaki arkeolojik harabelerin arasında bulunan parşömen el yazmalarının aslına mümkün olduğunca sadık bir çevirisidir. Bu harabeler, Halep ve Antakya'yı birbirine bağlayan eski yolun iki tarafında uzanır. Halep ve Antakya, tarih öncesi zamanlardan kalma şehirlerdir. Taşla döşeli bu yolun eski zamanlarda Asya'nın derinliklerinden başlayıp Akdeniz kıyısına uzanan meşhur İpek Yolu'nun son kısmı olduğu düşünülüyor. Miladi takvime göre 5. yüzyılın ilk yarısına ya da daha net söylemek gerekirse bizim zamanımızdan 1555 yıl öncesine ait olmalarına rağmen Eski Süryanice veya Aramice yazılmış parşömenler, olağandışışekilde iyi bir durumda bulundu (...)" Bu parşomenlerin üzerindeki kayıtlar bizi İskenderiye, Kudüs, Antakya ve Halep arasında geçen esrarengiz bir dünyaya götürüyoru. İblis, Şeytan, Ahriman, Beelzebub isimleriyle anılan varlık, bu sefer Azazil olarak karşımızda, karanlıklardan insan ruhunun derinliklerine hükmetme mücadelesinde... İnancın temellerinden sarsıldığı bir çağda, Mısırlı bir keşişin büyük şeytan Azazil ile mücadelesi... İman, küfür, sapkınlık, inziva ve aşkın gölgesinde çalkantılı bir dünyanın gizemleri... Epsilon Yayınları Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 Kitabın ismi garip geldi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 Bu aralar böyle değişik kitaplar arıyordum yarın umarım Kadıköyde bulurum bunu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 "İman, küfür, sapkınlık, inziva ve aşkın gölgesinde çalkantılı bir dünyanın gizemleri..." İstesem de okuyamam sanırım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Who Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 okuyalım bakalım teşekkürler bilgi için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2011 biraz okudum çok güzel bir kitap =) çeviri çok iyi. Parşomenler arasında gezdiğinizi hissediyorsunuz. Parşomenleri yazan mısırlı keşiş aynı zamanda iskenderiye'de öldürülen filozof hypatia'nın ölümüne de denk gelmiş. (Agora filminde de konusu geçiyordu) haliyle bneim hoşuma gitti. =) şiddetle öneririm. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
saiek Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 kitabın içeriği dinsel mi? yoksa parşömenlerden faydalanılan ansiklopedi tarzında mı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 kitabın içeriği dinsel mi? yoksa parşömenlerden faydalanılan ansiklopedi tarzında mı? ikiside değil. otuz parşomenin tam çevirisini direk yayınlamışlar. tabi ki dinsel şeyleri içeriyor. ama ansiklopedi tarzında değil daha çok roman tadında. bakın ilk kısımdan örnek aktarayım; "Birinci El Yazması Kayıtları Tutmaya Başlıyorum Merhamet et, Tanrım. Cennetteki Yaratıcımız, senden merhamet ve af diliyorum. Bana merhamet et ve beni affet, ne kadar zayıf olduğumu biliyorsun. Merhametli Tanrım, ellerim korku ve dehşetle titriyor. Kalbim ve ruhum yaşamın getirdiği değişim ve hengamelerle bitap halde. Sadece sen, övülmeyi hak ediyorsun, merhametli Tanrım. Bu parşömenleri yıllar önce Ölü Deniz Kıyısında bulduğumu, üzerlerine yalnız kaldığım zamanlarda adının cennette olduğu kadar dünyada da övülmesi için sana ithaf ettiğim şiir ve hitaplarımı yazmak üzere aldığımı biliyorsun. Bu parşömenlere beni sana yakınlaştıran, belki de bir gün rahipler ve keşişler tarafından her zaman, her yerde okunan dualar haline gelecek niyazlarımı kaydetmeye niyet ettim. Ama kaydetme vakti geldiğinde, neredeyse daha önce hiç aklıma gelmemiş, beni felaket ve kötülüğe itebilecek şeyler yazdım. Tanrım, beni duyuyor musun? Ben senin itaatkar kulun, şaşırmış, keşiş Hipa, doktor Hipa ve sürgünde olduğum topraklarda insanların bana dediği gibi garip Hipa. Ve sadece sen Tanrım, sen gerçek adımı biliyorsun, sen ve esas memleketimdekiler doğumuma tanık olanlar. Hiç doğmasaydımm ya da günahsız bir şekilde çocukluğumda yok olsaydım, o zaman affına ve merhametine kesinlikle kavuşabilirdim. Bana merhamet et, ey merhamet eden. Çünkü halimden korkuyorum; esaret altındayım; uzak cennette ki sen, benden sürekli hayatımda gördüğüm herşeyi kaydetmemi isteyen düşmanımız lanetli Azazil'in yakarışlarının bana rahat vermediğini biliyorsun. Zaten benim hayatımın gördüklerimi kaydetmemi gerektirecek bir önemi mi var? O yüzden beni kurtar, ey merhametli Tanrım, beni onun aldatıcı sözlerinden ve kendi günahkarlığımdan koru. Tanrım, hala bana ulaşmamış olan işaretlerini bekliyorum. Senin affın için bekledim ve şimdiye kadar hiç şüpheye düşmedim. Eğer bana bir işaret vermeyi istersen, Yüce varlık, emrini kabul edeceğim ve sana itaat edeceğim. Beni kendimle baş başa bırakırsan kaybolurum, çünkü ruhum lanetli Azazil'in şeytani cazibelerinin ve hayatımın çökmesinin sebeplerinden biri olan Marta'nın gidişine duyduğum acıların arasında sıkışmış halde. Bu gece sana diz çökeceğim, Tanrım ve dua edeceğim, sonra uyanacağım, çünkü beni gizli bir sebepten dolayı yarattın. Rüyalarla dolu bir uyku uyuyacağım, uykumda bana bütün yüceliğinle yolumu aydınlatacak bir işaret gönder, çünkü uyanık saatlerimde neşeli müjdelerine ulaşamadım. Tanrım, eğer bir işaretinle yazmayı kesmemi istersen, o zaman yazmayacağım. Eğer beni kendimle baş başa bırakırsan, yazarım. Çünkü Tanrım, rüzgarda savrulan bir tüy gibiyim ve titrek bir el beni mürekkebe batırıp başıma gelen her şeyi kayıtlara geçirmek istiyor. Asilerin asisis Azazil'^e ilgili olmuş ve olacak her şeyi, zayıf kulun ve Marta'nın başından geçmiş bütün olayları yazmak istiyor. Merhamet et, merhamet et, merhamet et." sf: 11-12 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 Umarım bu kitabı bulabilirim. Değişik bir içeriği var. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
saiek Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2011 dinsel içerikleri incil ile mi ilgilimi acaba? azazil ildiğim kadarıyla incilde geçen düşmüş bir melekti :S Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sting Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 Sonunda kitabı aldım ve okumaya başladım.Çeviriler hakikaten çok iyi teşekkürler sirius Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paganlaw Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 "Azazel" diye biliyorum ben bunu.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 dinsel içerikleri incil ile mi ilgilimi acaba? azazil ildiğim kadarıyla incilde geçen düşmüş bir melekti :S Azazil İslami , Havvas kaynaklarında geçer. Örnek olarak ''İmâm-ı Şiblî'' den ''Cinlerin Esrârı'' isimli kitaba bir göz gezdirebilirsin.İncilde ''Azazel'' olarak geçer. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MadUnknown Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2011 Günaha çağıran melek mi ? Bu gerçekten güldürücüydü.Ne kadar kötü birşey insanların kendi günahlarını başka varlıklarla teselli etme çabaları..İnsanoğlunun çoğunluğu acınası bir halde. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.