Jump to content

evrim teorisine yeni kanıt...


saiek

Önerilen Mesajlar

Etiyopya'da 4,2 milyon yıllık yeni hominid (insangiller) kalıntıları bulundu. Bu kalıntılar daha önceleri yalnızca Kenya'dan biliniyordu. Bilim adamlarının tahminlerine göre bu kalıntılar "Lucy"nin de dahil olduğu insan türüne ait. Modern insanın soyu bu iki türe uzanıyor gibi.

 

Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nden ünlü paleoantropolog Tim White ve çalışma arkadaşları, Etiyopya'nın Afar bölgesindeki Orta Awash vadisinde 4 milyon yıldan daha eskiye tarihlenen, yeni insan kalıntıları buldu ve aratırma sonuçları Nature dergisinde yayımlandı

 

Tim White ve arkadaşları uzun yıllardır bu bölgede çalışıyor ve fosil avcılığı yapıyor. İnsan evriminin tarihinin, bu bölgede çalışan çok sayıda antropolg tarafından yeniden yazıldığı araştırmalarda, daha önce de yine Amerikalı ve Fransız araştırmacılar çeşitli insan fosili kalıntıları bulmuştu..

 

Bölgede bulunan yeni fosiller, bilim adamlarına Australopithecus'un kökenini araştırmak ve izini sürmek için yeni ipuçları veriyor.

 

Söz konusu yeni kalıntılar, Australopithecus anamensis'in en eski temsilcilerine ait.

 

Yeni kanıt kabul edildi

 

4 milyon yıldan daha öncesine tarihlendirilen fosil kalıntıları, insan evriminin belirgin bir kanıtı olarak kabul edildi..

 

Fosiller anatomik açıdan fosiller, Ardipithecus ramidus'un eski temsilcileri ve Australopithecus afarensis'in yeni örnekleri arasında yer almakta.

 

Üç tür de, Orta Awash'taki kazı alanındaki üst tortul tabakalarından biliniyor. Geçmişleri altı milyon yıla kadar uzanan hominid fosilleriyle, Afar bölgesi insan evriminin en uzun zincirini yansıtır.

 

Yeni Australopithecus anamensis kalıntıları, Etiyopya'nın başkenti Addis Abeba'nın yaklaşık 230km kuzey doğusunda yer alan Orta Awash'daki araştırma bölgesinde, Aramis ve Asa Issie alanlarında gün ışığına çıkarıldı.

 

Üst çene kemiği

 

Üzerinde dişler bulunan üst çene kemiğinden oluşan birinci kalıntı Etiyopyalı fosil koleksiyoncusu Alemayehu Asfaw tarafından 1994 yılında yukarı Aramis'te bulunmuştu. Bazı dişlerin ve bir çene kemiğinin ortaya çıkarıldığı son kazılar Aralık 2005 tarihinde Asa Issie de yapılmış.

Aramis'in 10km batısındaki Asa Issie'de bulunan kemikleri inceleyen jeologlar, jeokronoloji uzmanları ve paleontologlar, bölgedeki fosillerin Aramis'te bulunan Ardipithecus ramidus'dan 300.000 yıl daha yeni olduğunu saptadılar.

 

Ekip, Asa Issie'deki fosil yatağının hemen altındaki volkanik tabakalardan alınan örnekleri tekli kristal argon/argon (Ar/Ar) lazerli ısıtma yöntemi ve tortulların manyetik kutupluluğunu ölçerek 4,1 milyon yıllık bir tarih çıkardılar.

 

 

Bu tarihi, fosil kalıntılarının biyokronolojik analizleri de desteklemekte.

 

Japonlar da inceledi

 

Yeni kemiklerin ve dişlerin anatomisi Tokyo Üniversitesi'nde karşılaştırmalı anatomi yöntemleri ve micro-CT taramasıyla ayrıntılı bir şekilde incelendi.

 

4,1 milyon yıllık fosil kalıntıları, anatomik ve kronolojik olarak 4,4 milyon yıllık Ardipithecus ramidus (Aramis'in alt tabakaları) ve 3.0-3.6 milyon yıllık Australopithecus afarensis'in arasında yer almakta.

 

Ardipithecus ve Australopithecus anamensis de gerçi Australopithecus'lar gibi iki ayak üzerinde yürüyordu, ama insansı maymunlara daha çok benziyordu. Ancak ilk defa zamansal olarak birbirini takip eden üç türün aynı yerde bulunması nedeniyle, fosiller büyük bir önem taşımakta. Son fosil kalıntıları öte yandan Australopithecus anamensis'in dört milyon yıl önce yaşadığını kanıtlaması açısından da önemli.

 

Doğrudan atası

 

Australopithecus anamensis, birçok bilim insanı tarafından Australopithecus afarensis'in doğrudan atası kabul edilmekte. Nitekim, iki türün Orta Awash stratigrafisinde üst üste korunagelmiş olması da bu değerlendirmeyi doğrulamakta. Australopithecus anamensis ve daha ilkel olan Ardipithecus ramidus'un ilişkisi ilk olarak Orta Awash'ta 1994 yılında saptanabilmişti. hominid kalintilari yeni 1

 

Ardipithecus ramidus'un bilinen en eski temsilcileri 5,8 milyon yıl öncesine ait. Bunlar da Australopithecus gibi modern insanın (Homo sapiens) ilkel ataları olarak kabul edilmekte. Ancak bunları ilkel maymunlar olarak da sınıflandıran bazı bilim adamları var.

 

Son buluntularla ilgili araştırma yazılarını Nature dergisinde (Nature, Sayı 440, s.883, 13.4.06) yayımlayan bilim adamları, son ilişkiyi daha farklı bir biçimde değerlendiriyorlar.

 

Araştırmacıların sunduğu iki alternatif hipotez, kalıntılarla da uyumlu.

 

İki hipotez

 

Birinci hipotez, Australopithecus'un bundan 4.4 ve 4.1 milyon yıl önce doğrudan doğruya ve hızlı bir şekilde Ardipithecus ramidus'tan geliştiğine dayanmakta. İkinci hipoteze göreyse Ardipithecus ramidus'un soyu, Australopithecus ile aynı zamanda tükenmiş.

 

Bu hipotezin kontrol edilebilmesi için diğer buluntu yerlerindeki diğer fosillere ihtiyaç duyulmakta.

 

Sonuçta şimdiye dek bilindiği kadarıyla, Ardipithecus ve Australopithecus aynı tabakada görülmemiş.

 

Dişlerin analizi sonucunda da araştırmacılar son derece önemli bilgiler edindiler. Australopithecus anamensis daha büyük dişleri nedeniyle, bir hepçildi ve sık sık yaşanan kuraklık dönemleriyle daha iyi başa çıkabiliyordu.

 

Daha önce bulunanlar

 

Orta Awash'ta Australopithecus anamensis'in araştırıldığı alan, insan evriminin en uzun bölümünü yansıtan bir bölge. Burada altı milyon yıl öncesine kadar tarihlenen ve üstü üste bulunan 12 farklı tabakada tam 248 hominid insangiller- örneği bulundu.

Araştırma ekibinin daha önceleri bulmuş olduğu ve yeniden değerlendirdikleri hominidler şunlar:

 

Homo sapiens sapiens: Yaklaşık olarak 80.000 yıllık insan kafatası mezolitik dönem aletlerle birlikte Aduma da bulundu.

 

Homo sapiens idaltu: Herto'da ortaya çıkarılan üç kafatası anatomik olarak modern insana yakın insanların burada 160.000 yıl önce yaşadıklarını gösterdi.

 

Homo erectus: Bouri Daka'da Aşölyen taş aletlerle birlikte bulunan Homo erectus'un üç uyluk kemiği ve kafatasının üst kısmına ait bir parça bir milyon yıl öncesine tarihlendirildi.

 

 

Australopithecus garhi: Australopithecus'un 2.5 milyon yıl önceki bir türü olan bu hominid, Bouri Hata'da erken taş alet üretimi ve büyük hayvanlarının kesilip parçalanmaya başladığını gösteren kanıtlarla birlikte bulundu.

 

Australopithecus afarensis: "Lucy"nin de dahil olduğu bu türe ait 3.4 milyon yıllık dişler, çene ve baldır kemiği Maka'da bulundu.

 

Ardipithecus ramidus: Bugün artık bir düzine hominid örneğiyle temsil edilen 4.4 milyon yıllık bu tür Aramis'in ormanlık alanında ortaya çıkarıldı.

 

Ardipithecus kadabba: Çad ve Kenya'da bulunan örneklerle benzer zaman dilimlerine ait 5.7 milyon yıllık hominid Orta Awash'ın batı kayalıklarından çıkarıldı.

 

Australopithecus anamensis:

Çok maymun, az insan: Doğu Afrikalı, 4,2 ile 3,9 milyon yıl öncesi. Bu fosil, maymun ile insana benzer özellikler taşıyordu. Kafatası milyonlarcça yıl önce yaşayan maymun insanlara benziyor. Buna karşılık, ayakları çok daha sonra ortaya çıkan insan benzerlerini andırıyor. Büyük bir olasılıkla dik yürüyordu.

 

Australopithecus afarensis:

Ailesi olan insansı. Doğu Afrika. 3,9-3 milyon yılları arasında. İnsansıların ilk ata anası olduğu ileri sürülen Lucy, Etiyopya bölgesinin maymunlarındandı. 207 iskelet kemiğinden 47'si ele geçirildi. 13 benzeri daha bulundu. İlk aile kuran, ailesi olan insansı sayılıyor. Tanzanya'da bulunan 69 ayak izi, dik yürüdüğünün kesin kanıtı.

 

Kenyanthropus platyops:

Gizli dolu düz kafalı insansı. Doğu Afrika, 3,5 milyon yıl önce. "Düz yüzlü Kenya insanı"nı paleoantropolog Meave Leakey ve arkadaşları, Turkana Gölü' kenarında buldu. İskeletini insansı öncesi fosiller arasında saydılar. Bazı bilim adamları da düz yüzün aslında parçalanmış olabileceğini belirtiyor ve fosilin sınıflandırılmasının zor olacağını düşünüyor.

 

Australopithecus africanus:

Avcı değil av oldu! Güney Afrika'da 3-2,3 milyon yıl önce yaşadı. Australopithecus türleri gibi iskelet yapısı inceydi orman bölgelerinde yaşardı, hızlı koşamadığı için vahşi hayvanlardan ağaçlara tırmanarak kurtulurdu.

 

Paranthropus boisei:

Cevizkıran! 2,1-1,1 milyon yıl önce Doğu Afrika'da yaşadı. Bize daha yakın insansılarla karşılaşmış olmalı. Çiğneme dişleri ve kasları güçlüydü, kırıcı dişi vardı, arka dişleri ile en sert çekirdekleri bile kırabilirdi. Buna rağmen, soyu tükendi ve ondan bugüne uzanan bir nesil yetişmedi.

 

 

Homo rudolfensis:

İlk insan, Doğu Afrika'da 2,5-1,8 milyon yıl önce yaşadı. Büyük kemikli geniş ve düz yüzlüydü. İnsanoğlunun ilk temsilcisi sayılır. Keskin taşlarla hayvanları parçalar ve besin kaynağı yaratırdı. Bunun yanısıra bitkilerle de beslenirdi.

 

 

Homo habilis:

Alet yapan insansı. Doğu Afrika, 2,1- 1,6 milyon yıl önce. Bu "yetenekli insan" pek de insana benzemiyor henüz. Derin göz çukurlu alnının ardında 650 cm küplük beyni var. 1,40 metre boyunda ve Afrika kıtasının güneyine yayılmıştı.

 

Homo erectus:

Keşifçi; Afrika ve Asya'da yaşadı, 1,8 milyon- 40.000 yıl öncesi. Moden insanın akrabası. Boy 1.65 cm. Tabii ki dik yürüyordu ve ayrıca alet kullanmayı beceriyordu, ateşi keşfettiği ve içinde yaşayacağı doğal malzemelerden, otlardan vb kulübeler yaptığı biliniyor. Yaşadığı bölgenin dışındaki dünyayı keşfetme merakı vardı. Asya'da en eski yaşam izi 1,8 milyon yıl öncesine gidiyor.

 

 

Homo neanderthalensis:

İnsanoğlunun baş rakibi, Avrupa ve Önasya'da, 200.000-27.000 yılları arasında yaşadı. Homo sapiens, yani bizlerin kuzeni sayılıyor. 1.60 boyunda 80 kg ağırlığında. Tarihçiler bizlerin ortaya çıkışıyla onlarla belirli zamanlarda ortak bölgeleri ve zamanı kullandığımızı belirtiyor. Kasları güçlü, kemik yapısı iriydi. Avcı olup etle besleniyordu. Bu türün neden kayıp olduğu bilinmiyor. Bir teoriye göre, bizler daha çabuk çoğaldık ve onlara yaşam alanı kalmadı..

 

kaynak:science.orf.at

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yaşanılan çevre koşullarına göre her varlık zaten uyum sağlamak için şekilen değişiklikler gösteriyor .

Zaten ilk insanların bugünkü görünümde direk aynı şekilde veya davranışla ortaya çıkdığını kimse savunamaz bana göre .

Yıllar geçdikçe ve çevre şartları değişdikçe insanlardaki değişimler zaten gözler önünde bundan bin,,ikibin,üçbin yıl sonra da bizlerin kalıntısı ilk insanların gelişim sürecine dahil edilerek araştırılacakdır .

 

Buna göre her varlığın evrime geçirdiğini düşünüyorum ve inanıyorum. Tek kızdığım nokta insanın maymundan geldiğini savunan evrim teaorisi ve bununla teoriyi kısırlaştırmaları.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yaşanılan çevre koşullarına göre her varlık zaten uyum sağlamak için şekilen değişiklikler gösteriyor .

Zaten ilk insanların bugünkü görünümde direk aynı şekilde veya davranışla ortaya çıkdığını kimse savunamaz bana göre .

Yıllar geçdikçe ve çevre şartları değişdikçe insanlardaki değişimler zaten gözler önünde bundan bin,,ikibin,üçbin yıl sonra da bizlerin kalıntısı ilk insanların gelişim sürecine dahil edilerek araştırılacakdır .

 

Buna göre her varlığın evrime geçirdiğini düşünüyorum ve inanıyorum. Tek kızdığım nokta insanın maymundan geldiğini savunan evrim teaorisi ve bununla teoriyi kısırlaştırmaları.

 

insanların ortama ayak uydurma özelliği farklı bir konu fakat...burda söylemek istediğin her insan bulunduğu ortama göre değişiklikler gösterir bu doğru.fakat fiziksel değişimin bu denli yoğun olması beni düşündürüyor açıkçası.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...