nevermore Oluşturma zamanı: Şubat 16, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 16, 2011 Sigaranın, Avrupalı kâşiflerin Kuzey Amerika‘ya gidip, oranın yerli halkıyla barış çubuğu tüttürmesine kadar uzanan çok eski bir tarihçesi var. İşte tütünün kronolojik tarihçesi: 19. Yüzyıldan Önce Tütün Kullanımı 1492‘den önce: Amerika kıtasının yerlileri tedavi ve dini amaçlarla tütün üretimi yapıyorlardı. 1492: Kristof Kolomb Amerika‘yı keşfetti. Avrupa‘ya döndüğünde yanında bu kıtada daha önce hiç görülmemiş olan tütün tohumları ve yaprakları vardı. Kolomb‘un mürettebatından Rodrigo Jerez tütün içerken görüldü ve şeytan tarafından ele geçirildiği iddia edilerek hapis cezasına çarptırıldı. 1535: Montreal Adasına ulaşan Jacques Cartier oradaki yerli halkın kendisine tütün sunmasından sonra günlüğüne ''vücutlarını, ağızları ve burunları sanki birer bacaymışlar gibi tütene kadar, dumanla dolduruyorlar, biz de onları taklit ettik, ancak duman biber gibi acıydı ve ağzımızı yaktı“ diye yazmıştı. 1556: Fransa ilk defa tütünle tanıştı ve Jean Nicot kısa zamanda tütün içmeyi popüler hale getirdi (19. Yüzyıl bilim adamları „nikotin“ olarak tanınan kimyasal maddeye onun adını verdiler). 1565 yılına gelindiğinde, tüm Avrupa‘ya yayılan tütün alışkanlığı, ünlü İngiliz aristokratı ve şairi Sir Walter Raleigh‘nin tütün içmeye başlamasıyla, İngiltere‘ye de girdi. 1610: Japonya‘da tütün üretimi ve içimi yasaklandı. 1612: Amerika‘da Virginia‘da ilk defa ticari tütün ekimi yapıldı ve başarıya ulaştı. Amerikalı tütün ekicisi John Rolfe daha sonra ünlü Kızılderili kızı Pocahontas‘la evlendi. On yıl içinde, tütün Virginia eyaletinin en önemli ihraç maddesi haline geldi. Tütün ekimi için köle iş gücü kullanılmaya başlandı. 1618: Virginia 20.000 libre tütün üretti. 1622: Virginia, bir Kızılderili saldırısında kolonisinin üçte birini kaybetmesine rağmen 60.000 libre tütün üretti. 1627: Virginia, 500.000 libre tütün üretti. 1629: Virginia tütün üretimini üç katına çıkararak 1.500.000 libre tütün üretti. 1634: Maryland kuruldu. Maryland‘de de tütün üretimine başlandı. Rus Çarı tütün içimini tüm Rusya‘da yasakladı. Tütün içerken yakalananların ceza olarak burnu kesiliyor, suçun tekrarı halinde ölüme mahkum ediliyorlardı. 1660: Tütün üreticisi olan Virginia ve Marland kolonilerinde kölelik başladı. Sayıları azalan beyaz uşaklar yerini kölelere bıraktı. Köle fiyatları tütün fiyatlarına göre belirlenmeye başlandı. 1676: New France Kolonisinde sokakta tütün içmek ve tütün taşımak yasaklandı. Bir süre için, perakende satışta yasaklandı ancak halkın kendileri için tütün yetiştirmeye başlamasıyla, Kanada‘nın tütün endüstrisi düşüş gösterdi. 1732: Virginia‘nın en zengin tütün üreticisi Robert King öldü. Öldüğünde 300.000 dönüm arazisi ve 700 kölesi vardı. 1739: Fransa, Kanada‘dan tütün ithal etmeye başladı. 1761: İngiliz doktor John Hill, ''Cautions Against the Immodetrate Use of Snuff“ (Aşırı Enfiye Kullanımına Dikkat) isimli ve tarihte bilinen ilk tütün-kanser araştırması olan raporunu yayınladı. 1775: Virginia ve Maryland‘in tütün üretimi 100 milyon libreye ulaştı. 19. Yüzyıl 1800: ABD‘nin köle nüfusunun yarısından fazlası Virginia ve Maryland‘deydi. Bu iki eyaletteki toplam zenci köle sayısı 395.000‘di. 1800‘lerin başı: Puro tüketimi, enfiye tüketimiyle rekabet etmeye başladı. Tütün çiğneme ve pipo kullanımı ortaya çıktı. 1854: 1856 yılında sona eren Kırım Savaşı başladı. İngiliz ve Fransız askerleri Türk tütünüyle tanışıp, onu Avrupa‘ya götürdüler. 1878: Kanada‘nın Ontorio bölgesinin rahibi Albert Sims „The Sin of Tobacco Smoking and Chewing Together With an Effective Cure for These Habbits“ (Tütün İçme ve Çiğneme Günahı ve Bu Alışkanlıkları Bırakmak İçin Etkili Tedavi) isimli kitabını yayınladı. 1881: ABD‘de, John Bonsack ilk sigara yapan makinenin patentini aldı. Böylece ABD, günde 120.000 sigara üretmeye başladı. Bir makine 48 kişinin yaptığı işi yapıyordu. Üretim maliyeti düştü ve güvenli kibritin de icadıyla, sigara tüketimi bir anda patladı. 1889: Saint John Hastanesi sigaranın zararlarını ve gırtlak kanserine neden olduğunu anlatan bir kitap yayınladı. 1891: Kanada‘nın British Colombia eyaletinde, 15 yaşından küçüklerin tütün içmesi yasaklandı. 1895: Sadece Kanada‘da 66 milyon adet sigara satıldı. 20. Yüzyıl 1903: Kanada, İngiltere ve Amerika‘da sigaranın zararları ciddi bir şekilde ele alınmaya başlandı, Kanada‘da sigaranın yasaklanması için meclise kanun tasarısı verildi. 1914: Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla, sigarayı yasaklama hareketi sekteye uğradı hatta tüm dünyada, cephedeki askerlere tütün yollama kampanyaları başladı. 1920‘ler: Tüm dünyada sigara kullanımı hat safhaya ulaştı, bir yılda tüketilen sigara sayısı milyarları buldu. 1930: Almanya‘nın Köln Üniversite‘si bilim adamları sigara ve kanser arasındaki ilişkiyi istatistiksel olarak ortaya çıkardı. 1934: İlk mentollü sigara üretildi. 1938: John Hopkins Üniversitesi doktorlarından Raymond Pearl sigara içenlerin, sigara içmeyenlere oranla daha genç yaşta öldüklerini belirtti. 1939: Almanya Polonya‘yı işgal etti ve İkinci Dünya Savaşı başladı. Cephedeki askerlere sigara taşınmaya başlandı. Bu sırada Alman bilim adamları sigara ve kanser arasındaki ilişkiyi daha derinlemesine inceleyen yeni bir istatistiksel rapor yayınladı. 1943: Dünya yetikin nüfusunun yaklaşık %60-%80‘nin sigara içiyordu. 1944: Amerikan Kanser Derneği, sigaranın sağlığa zararlı olabileceğini belirtti. Akciğer kanseri ve sigara arasındaki ilişkinin henüz kesinlik kazanmadığını ama gene de dikkatli olunması gerektiği hakkında halkı uyardı. 1947: Kanadalı doktor Norman Delarue akciğer kanseri hastalarının %90‘ının sigara tiryakisi olduğunu gösteren bir araştırma yayınladı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 enteresan ve bır o kadar da ılgınc kotu ornek olmuyım ama gunde ıkı paket ıcıyorum kanser cubukları bakalım ıse yaracak mı ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 Kızılderililerin barış çubuğunda tüttürdükleri tütün şuan bizim kullandığımız sigaralarda bulunan "nicotiana tabacum" tütünü değil, yurdumuzda Adana, Maraş, Urfa gibi yerlerde köylülerin maraş otu yapmak, sigara gibi içmek için yetiştirdikleri "deli tütün" yani "nicotiana rustica" idi. Nicotiana Rustica en yüksek nikotine sahip tütün türüdür.Nicotiana Tabacum'da tam tersi en düşük nikotine sahip tütün türüdür.Nicotiana Rusticayı yani deli tütünü maraş otu olarak, yada sigara gibi içip tüttürdüğünüzde daha alışkın değilseniz yüksek nikotinden ötürü baş sönmesi yapar.Gerçi normal sigara tütünü de uzun müddet içilmediğinde aynı etkiyi gösterir.Mesela oruç tutanlar orucu sigarayla açınca baş dönmesi yaşarlar, kasları aşırı gevşer, hatta kimisi kafa olduk sanar.Sürekli sigara içenlerde nikotin reseptörleri gevşediğinden tütün bu etkileri göstermez, kasları gevşetmez, dopamini tetiklemez, başı döndürmez. Nicotiana Rusticayı kızılderililerin çok özel zamanlarda barış çubuğu içinde tüttürdükleri, sürekli içmedikleri düşünüldüğünde bu gevşeme, dopaminini tetiklenmesi(dolayısıyla büyük bir zevk hali) ve özellikle baş dönmesi gibi nikotinin etkilerini her içtiklerinde aldıkları ve bu etkilere ruhsal bir mana verdikleri düşünülebilir. Zarar kısmına gelince, bu bünyeden bünyeye değişiyor.Geçenlerde bir tanıdığımız teyze 90 küsür yaşlarında vefat etti.O kadar çok sigara içerdi ki nikotinden ön saçlarının bir kısmı kına rengi almıştı, parmakları sapsarıydı.Yine geçenlerde bir adamla tanıştım, adam 15 yaşından beri sigara içiyor tam 20 senedir toplam 8 paket sigara içiyor ve şuan 50li yaşlarda.O TVdeki reklamlara doktor beyanatlarına göre bu adamın şuan yaşamaması gerek. Bana o teyze gibi 90lı yaşlarına kadar yaşayabileceksin garantisi verilse hiç bırakmam nikotin alışkanlığımı.Ama şuan bırakmaya çalışıyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Logii Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 Hayır bildiğim kadarıyla kızılderelilerin barış çubuğundaki tütün yerine kokan şey, peyote denen ottur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2011 Hayır bildiğim kadarıyla kızılderelilerin barış çubuğundaki tütün yerine kokan şey, peyote denen ottur. Hayır, tütündür.Peyote bir kaktüs türüdür, içinde meskalin barındırdığından halüsinojenik etkilere sahiptir.KIzılderililer ayinlerde peyoteyi yiyerek tüketirlerdi.ABDde hal bazı kızılderili gruplar ayinlerinde peyoteyi kullanıyor. Daha geniş bilgi için kendi açtığım şu konuya yönlendireyim seni: http://www.gnoxis.com/din-ve-inanislarda-drug-kullanimi-42177.html Konunun ikinci syfasında kendi hazırladığım ezoterik ve okult geleneklerde kullanılan diğer halüsinojen bitkilerin resimlerle tanıtımı var. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.