BloodyChieF Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2013 Tanrıyı fizikle açıklamaya çalışmak ilginç bir bakış açısı olmuş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KaTiLxPiRe Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Tanrıyı fizikle açıklamaya çalışmak ilginç bir bakış açısı olmuş. Kitapla açıklamaktan daha iyidir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
troopercz Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Tanrı bence süreçin ta kendisi. Zaman geçtikçe çok değişik çok farklı şeyler oluyor. Bence tanrı, zaman. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 konu taş paradoksuna ne zaman girecek merakta beklemekteyim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ihaveadream Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Yazdılar, var oldu işte. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Zamanın ''yaratıldığını'' düşündüğünüzde soru kendini yok ediyor zaten . Diğer taraftan ''sen paradoksun içinde kaybolurken paradoksu yaratanda kendisi'' tarzında bir yaklaşım da mümkün . Aslında Tanrı kavramını hangi amaçla kullandığımıza bağlı yaratılıp yaratılmadığı .. Oysa hem varlığını kabul edip hem taşıyamamyacağı yukler yukleyen insanlık anlamsızlığıda beraberinde getirmiş.oysa aklın kaynağı? nedir ? beyin aklı kullanabilmek için elzem bir organdır ancak araçtır .. Aklın kaynağı tanrıdır diyebiliriz bu durumda .. Kendi kaynağını bile bile sorgulamak ya ahmaklıktır yada yanlışlığın ta kendisidir . Yani bu paradokslar zinciriyle sonuca ulaşabilmek için önce BAŞLAMAK gerekir . Yani yine zamana dönmemiz gerekir . Oysa zaman ve mekan dışı olan yaradan ! müdahale edebildiği halde kendini neden dısarıda bırakmıştır ? amaç insanlığın hür iradesi ile yaşamasıdır diyen baziı kimseler çok şık kelime oyunları ile tanrı yaratılmamıştır cümlesi ile başlar insanlığın hür iradesi ile onu kendisinin bulduğunu söyler ve son olarak tanrı ve insanın bütünlüğünden bahseder . Tüm bunları topladığımızda kendi kolunu kesen bir tanrı sağ ayağına ateş püsküren bir yaradan sinirden deliye dönmüş bir yaratıcı ortaya çıkar . O yuzdendir ki bu konuya mumkun oldugunca uzak kaldım . Tanrı nasıl var oldu ??? pardon hangi zaman tanrı yaratıldı ?? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KaTiLxPiRe Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Metafizik ilk olarak ne zaman dile döküldü? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 10, 2013 Metafizik ilk olarak ne zaman dile döküldü? Metafizik terimini ilk olarak Aristo'nun eserlerini kendine göre düzenleyen Yunan Peripatetik filozof Rodoslu Andronicus'un, MÖ 70 civarında Roma'da kullandığı sanılıyor. Onun düzenlemesine göre, asil adi ilk Felsefe veya Teoloji olan risale, Fizik risalesinden sonra gelmekteydi. Böylece de, ilk Felsefe meta (ta) physica, ya da fiziği izleyen, olarak biline geldi ve zamanla kısaltılarak metafizik oldu. Aristo'nun Metafiziğindeki konular (cevher, nedensellik, var olmanın mahiyeti, ve Tanrının varlığı) yüzyıllarca metafiziksel spekülasyonların içeriğini belirledi. Metafizik Ortaçağın skolastik filozofları arasında transphysical (fizik ötesi) bilim olarak bilinirdi. Bunun nedeni de onların, bir öğrencinin fiziksel dünyadan algıların ötesindeki dünyaya metafizik vasıtasıyla felsefi olarak geçiş yapabileceğine inanmalarıydı. 13. yüzyıl skolastik filozof ve ilahiyatçısı Aziz Thomas Aquinas, metafiziğin amacinin, sonlu ve algılanabilir varlıkların nedensel açıdan incelenmesi yoluyla Tanrının tanınması olduğunu bildirdi. 16. yüzyılda bilimsel araştırmaların yükselişiyle birlikte bilim ve imanın uzlaştırılması gittikçe önem kazandı. Konuya uygun cevap bu elbet çoook daha derin cevapları var Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ReaLPiLLS Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2013 Tanrı inancı, insanın kendini kutsal kılma isteğinin mütevazi bir yansımasıdır aslında. Bu cümleyi söyleyince aklıma ömer hayyamın şu mısraları geldi: Bir put demişki kendine tapana: Bilirmisin niçin taparsın bana? Sen kendi güzelliğine vurgunsun: Ben ayna tutar gibiyim sana. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uranos Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2013 Tanrı nasıl oluştu onu bende merak ediyorum... öbür tarafta sorucam inş. unutmazsam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2013 Tanrı nasıl oluştu onu bende merak ediyorum... öbür tarafta sorucam inş. unutmazsam hevesini kırmak istemem ama ölünce gerçekten Tanrıyı görebiliceğini yada onunla konusabiliceğini mi düsünüyorsun?Cennete gitsen bile çok özel bir insan olmadığın sürece Tanrıyı göremezsin vede konusamazsın.7 milyar insan var bunun 2 3 milyarı cennete gitti diyelim ,Tanrının hepsiyle konusacak hali yok ya.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ram Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2013 Ben bir söz okudum şöyle diyordu: " İnsanın en büyük hatası tanrıya evreni yarattırmasıydı. " Vaov. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
why Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2013 Tanrının varlığını kanıtlamamıza imkan yoktur zaten bu onun planın bir parçasıdır.Onun bizden isteği İNANÇtır.Bu yüzden insanı sınırlı yaratmıştır.İnsan beyni ve duyuları sınırlıdır.Her dalgaboyundaki ışığı göremeyiz her desibeli duyamayız sadece bu boyuttaki varlıklara dokunabiliriz kokusunu alabiliriz.Aynı anda iki şeyi düşünemeyiz.Aynı şekilde zaman kavramı da sadece bizim için vardır,doğarız ölürüz ve bu süre içinde değişim olur bu yüzden zamanın var olduğunu söyleriz,geçmiş ve gelecek tanrı için hiçbir şey ifade etmez çünkü o değişmez.Yani zihninizi zorlayıp zaman kavramının olmadığını düşünürseniz tanrının başlangıcı ve sonu olmadığını anlarsınız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YILDIRIM Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2013 kutsal kitaplarda tanrinin insani nasil yarattigi ayrintili anlatiliyor insan oncesi yaratilanlari tanri yaratmamismiki hic diger canlilardan bahsedilmiyor,sadece modern insanin 5 bin yillik tarihi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
efIatun Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2013 varlık ve yokluk diyarı, var olanlar arasında tanrı yoktur. Tanrı var olundu diyorsan ancak onu başka bir tanrı var etmiştir. Tanrı zaman ve mekandan uzaktır. her insanın ruhunda onun ruhundan bir parça bulunur. Maksat o yüce ruh eksilmesin cennetine dönsün. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bogachan Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2013 niye tanrinin varligini kesin olarak goruyorsun ki? Bana sorarsan semavi dinlerin idda ettigi gibi kizan cezalandiran kadinlarin giyinisine dahi karisan bir tanrinin muhtesem buyuklukteki evrenimizi yaratmasi cok anlamsiz.Semavi dinler cok tanrili pagan dinlerinin devamidir ve insansi tanri ozelliklerini barindirir,on yargilarindan arinip dediklerimi arastirirsan anlayacaksin.Sordugun soru ise fail neden sorusudur.Her seyin kendisinden once bir nedeni varsa herseye sebep olan bir neden nasil mumkundur? Bu aslinda aristodan beri sorgulanan bir mesele.Bu sorgulamada cikmaza dusenlerin genel hatasi deterministik dusunmeleridir.Deterministik yani neden-sonuc olarak iliskisini essas alirsan bu bir dilemma(cikmaz-acmaz) lakin kuantim fiziginin perspektifinden bakarsan atom alti parcaciklarda bir rastlantisallik mevcut.Bir elektron evrenin bir yerinde kaybolup aninda evrenin baska bir yerinde ortaya cikabiliyor ve tum haraketi belirsiz(belirsizlik teorisi) Evrende bir zamanlar atom alti parcacik iken(boyut olarak tum evren bir protonun hacminda daha kucuk bir alana sikistir,big bang oncesi) haraketi tamamen ratlantisal ve belirsizdi.Kisacasi evren yoktan kendiliginden var olmus olabilir.Aslinda secenekleri degerlendirirsen bu en makulu.Dediklerim dogru gelmediyse sana iki kitap oneriyim bu meseleye gercekten alakan varsa okursun.1-bilim ve din,Russel 2-Evrenin tarihi,tubitak yayinlari umarim yardimci olabilmisimdir. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
silisyumdioksit Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 1.si diğer taraf dediğimiz ruhlarımızla yaşayacağımız yerde zaman-mekan kavramı yoktur. Zaman kavramı dünyaya has bir kavramdır. Orada saat dakika snye yoktur. Bu yüzden Allah ne zamandan beri var diyemezsin çünkü orada zaman yoktur. Zaman kavramının olmadığı bir yerde yaşam nasıldır bilemezsin. 2.si İhlas suresinde: Allah sameddir o doğmamış ve doğurmamıştır der. Eğer dinin islamsa bana saçma geliyor demen seni günaha kısmen sokabilir hatta sokar. Yani sen bu dünyada sürekli etten kemikten bir süre zaman içerisinde yaşıyorsun. Ona göre hareket ediyorsun diğer tarafta ise zaman yoktur zamanın olmaması bu yüzden Allah yoktanda var olmamıştır. Allah hep vardı ve hep olacak. Yoktan var olum diye bir şey söz konusu değildir. Yani senin bu soruna burda cevap aramak akıl dışıdır o yüzden boşuna uğraşıp aklını zedeleme. bunlar şeytanın vesvesesidir. Şöyle düşün sen 1 bardaksın senin bardağın 1 bardak suyun alabileceği kadar su alır. daha fazla alamazsın. almak istesen bile taşar . ondan dolayı pek yorma kendini boşu boşuna "diğer taraf dediğimiz ruhlarımızla yaşayacağımız yerde zaman-mekan kavramı yoktur. Zaman kavramı dünyaya has bir kavramdır. Orada saat dakika snye yoktur." Peki, diğer dünyayı görmeden bundan nasıl bu kadar emin olabilirsiniz? Elimizdeki tek somut bilgi Kuran... Zaman kavramı dünyaya has kavramdır derken, bunu diyebilmek için önce ölmek lazım değil mi? Ölmeden nasıl bilebiliriz? ateistleri anlayamıyorum.körü körüne Allah'ı inkar ediyorlar. Çevrene bak.herkes yaşıyor dimi.onlar madde değil bir bilinç dimi.durup dururken oluşmuş bir evrende meydana gelecek varlıklar cansız olmalıdır.maddeden ibaret olmalıdır. ayrıca sen o atom başından beri vardı diyorsun.bunu bilimsel olarak açıklayabilirmisin? ben Allah'ı açıklayamam.Çünkü O bilimle açıklanmaz.O Yaratıcıdır ve Yaratıcının Yaratılmış olması mantıksız ve imkansız olurdu. zaten inanan birinin, ateistleri anlaması mümkün değildir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
legolas Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 İnsan olarak bunu çözmeye gereken bilgiye sahip degiliz. sahip olan varsa bilemem ama henuz ben o mertebeye ulasmadim. bildigim tek sey ilahi bir sey olmadikca insan bunu çözemez. bu soru tanri nerede? "aha burada bak oturuyor" der gibi olmus biraz fiziksel dunya icin cevaplanmasi ust kattan yardim almadikca mumkun olmayan bir soru. ancak hic bir sey imkansiz degildir imkansizdan dahi şüphe etmek gerek. acaba gercekten imkansiz mi. bence evt. yeterli yukselmeyi basaran varsa bilemiyorum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PLaZMa Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Bence, varlık ve yokluk maddesel kavramlar için geçerlidir.Tanrı vardır ya da yoktur diyemezsin.Tanrı varlık ve yokluğun ötesindedir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
uranos Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 zor soru Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hyoma Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2013 O zaman sana benzer bir soru sorayım ;tren vagonlarını bilirsin ,en sondaki vagonu bir önündeki ,onu da bir önündeki çeker ve böyle akıp giderler ... Peki en öndeki vagonu ne çeker ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
trazer Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 Ama şu bi gerçektir ki sorgulanmadan, körü körüne inanılan bir tanrı olmayı, bence oda istemez… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jasgues Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 O zaman sana benzer bir soru sorayım ;tren vagonlarını bilirsin ,en sondaki vagonu bir önündeki ,onu da bir önündeki çeker ve böyle akıp giderler ... Peki en öndeki vagonu ne çeker ? İşe yarar bir örnek olmadı sanki -- Tanrının, Tanrıçanın, Yaratıcının, İlah'ın... var olup olmadığını kesin olarak öğrenebilmemizin tek yolu ölmek sanırım. Biri çıkıp kutsal kitapları kim gönderdi dese başka biri zamanında insanlar yazmış diyebilir. Yine biri çıkıp bu mükemmel düzeni biri yaratmış olmalı yoksa böyle bir düzen ve oluşum kendi kendine gelişemezdi dese yine biri çıkıp her şey tesadüf diyebilir. Sürekli bunu düşünmekten kafayı sıyırabilirim. Varlık - Yokluk... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ram Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 " Bilincin kaynağı bilinç içindeki bir nesne olamaz. Kaynağı bilmek, kaynak olmak demektir. Sözcükler düzeyinde her şey görelidir. Mutlaklar tartışılmak yerine yaşanmalıdır." Maharaj Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ivan Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2013 " Bilincin kaynağı bilinç içindeki bir nesne olamaz. Kaynağı bilmek, kaynak olmak demektir. Sözcükler düzeyinde her şey görelidir. Mutlaklar tartışılmak yerine yaşanmalıdır." Maharaj Kısacası Tanrı Mutlaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.