Brezilyalı "Mucize Adam"ın Şaşırtıcı Tedavileri

Günümüzün Yaşayan En Güçlü Şuur-Dışı Medyomu Joao Teixeria da Faria, (John of God)

Yetenekli ruhsal medyom Joao Teixeria da Faria, kendi bedenini kullanarak tıbbi cerrahi ve psişik şifa uygulayan bedensiz varlıklarla birlikte mucizevi sonuçlar elde ediyor. Herkesin kendisine Tanrı'nın John'u olarak da hitap ettiği Joao Teixeria da Faria günümüzün yaşayan en güçlü "şuur-dışı" medyomu ve belki de son 2000 yılın en çok tanınan şifacısı..Son 40 yıl içinde doğrudan ya da dolaylı olarak tedavi ettiği hasta sayısının 15 milyon olduğu tahmin ediliyor.

Joao, başkent Brasilia'ya 130 km mesafedeki Goias'ın Abadiania kasabasında yer alan küçük hastane tarzındaki mabedinde hastalarını ücretsiz olarak tedavi ediyor. Casa de Dom Inacio adıyla bilinen merkez, Çarşamba, Perşembe ve Cuma olmak üzere haftanın üç günü açık.

"Joao Teixeria kimseyi iyileştirmiyor, iyileştiren Tanrı'dır"

İleri seviyeli bedensiz varlıklar, onun fizik bedeniyle temas kurduğunda Joao bilincini yitiriyor. Varlıklar daha sonra Joao'nun bedenini hastaların fiziksel ve ruhsal bedenleri üzerinde ameliyat ve tedavi gerçekleştirmek üzere kullanıyorlar.

Robert Pellegrino-Estrich'in gerçekleştirdiği orjinal ropörtajdan alıntılar:

Hastalar, sakatlar, tedavisi mümkün olmayan ve tıbben ümit kesilmiş insanlar, binlerce kişilik gruplar halinde Orta Brezilya'nın bu küçük kasabasına geliyorlar. Orta Brezilya'nın yüksek bir platosunda kurulu Abadiania'ya kadar uzun uçak ve otobüs yolculuklarına katlanıyorlar. Tanrı'nın John'u diye adlandırdıkları mucize şifacı Joao Teixeria da Faria'dan şifa bulmak için geliyorlar.

Joao, bıçakla kataraktları ve göz tümörlerini kesip alıyor, açtığı küçük bir kesikten göğüsteki kanserli bölümü temizliyor, tek bir dokunuşuyla kötürümlerin yürümesini sağlıyor. Bir meditasyon odasında, neredeyse tavan yüksekliğinde yığılmış koltuk değnekleri, tekerlekli sandalyeler ve askılar, onun başarısının sessiz tanıkları gibi adeta…O, son 2000 yılın en büyük şifacısı olarak kabul ediliyor..

Gece boyunca otobüsler ulaşıyor mabede..Saat sabahın altısı..Hava soğuk ve durgun..Yoğun bir sis, şifa için buraya gelen binlerce kişinin yiyecek ihtiyacını karşılayabilecek kadar gelişmiş olan Abadiania'yı örtmüş. İnsanlar sade barınakların önünde oturmuş sessizce konuşuyorlar..bekliyorlar.. Bazıları arabaların veya otobüslerin içinde uyuyorlar ya da sadece etrafta durup gündoğuşunu bekliyorlar. Gece boyunca gelen otobüslerden dağılan bitkin yolcular barınaklardan ücretsiz kahve temin ediyorlar. Doğmakta olan gün acı ve hastalık olmayan bir yaşamın ümidini getiriyor onlara…

Hastane benzeri merkez sabah 6'da açılıyor. Kameramanlar o günkü faaliyetleri filme almak için malzemelerini hazırlarken, hastalarda sıra numaralarını alıyorlar. Üzerinde herhangi bir yazı veya işaret olmayan bir odada Joao dinlenerek hazırlanıyor. Gönüllü yardımcısı diş hekimi Rita, tedavisi mümkün olmayan hastalığının Joao tarafından iyileştirildiğini söylüyor. Rita ayrıca Joao'nun kendi bedenini bu şaşırtıcı ameliyat ve şifa işlemi için araç olarak kullanan ve (önceki enkarnasyonlarında) doktor olan 34 bedensiz varlığı davet ettiğini açıklıyor. Joao'nun, bedeni bu varlıklarca teslim alındığı andan itibaren hiçbir şeyi hatırlamayan bir bilinç-dışı medyomu olduğunu da ekliyor. Varlıklardan ön planda olanının adı Dom Inacio. Bu, aynı zamanda Casa De Dom Inacio ismindeki merkeze adını veren varlık..

Joao ile ilk görüşmem merkezin arka bölümündeki, üzerinde yazı bulunmayan bir odada gerçekleşiyor. Joao, az eşyalı, donuk aydınlatmalı odada divanın üzerinde uzanmış. Başının hemen üzerindeki duvarda en önde gelen bedensiz varlıklarının resimleri asılı. Bitişik duvarda ise, kendisine müteşekkir olan bazı ülke ve önemli şahıslarca verilmiş olan onursal dereceler, takdirnameler ve devlet ödülleri bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de, oğlunu tedavi ettiği için bir şükran nişanesi olarak Peru Cumhurbaşkanı'nca verilen ve üzerinde şeref madalyasının bulunduğu bir plaket. Joao uzandığı divandan elini uzatarak bizi selamlıyor. Uzun süre kalmıyoruz odada..Joao'yu yorucu bir gün bekliyor. İnsanlar kuyruklar oluşturuyor. Saat daha sabahın 7'si ve şimdiden 600'ü aşkın insan var. Joao birazdan basit bir dua okuyacak ve bedensiz varlık ile temasa geçecek. Şifa işlemi başlamadan önce merkezi gezmek için yeterli zamanımız var.

"Ev" ismiyle anılan şifa merkezi, basit, elverişli ve çok sayıda insanı besleyecek şekilde dizayn edilmiş. Büyük salonun açık olan köşesinden üstü kapalı bir geçide, tuvaletlere ve gül bahçesine çıkılıyor. Burası, hastaların üzerinde gözle görülebilir şekilde ameliyatların yapıldığı ana tedavi bölümü. Bu arada, hareketli bir şarkı Joao'nun gelişini haber veriyor. Joao, tepsilerin üzerinde cerrahi aletler taşımakta olan yardımcılarının eşliğinde yavaş yavaş transa giriyor. Anestezi ve Sterilizasyon işlemi bedensizlerce görünmeden gerçekleştiriliyor. Bu durum, Joao'yu izlemeye gelen doktorları şaşkına çeviriyor. 35 yıldır tek bir septisemi (kan zehirlenmesi) vakası dahi görülmemiş..

İlk sabah boyunca mantığıma meydan okuyan ameliyatlar gördüm. Joao, midesinde büyük bir tümör bulunan bir kadının başına dokunarak gömleğini yukarı kaldırdı ve yeni dikiş atılmış, 4 inç boyundaki ameliyat kesiği ortaya çıktı. 2 saat sonra kadın gayet sağlıklı ve neşeli görünüyor ve o kesiği göstererek "Bakın, tümör yok artık, ben de eve gidip akşam yemeğini pişireceğim !" diyordu.

Ameliyatların bir kısmı son derece alışılmışın dışında. Bunlardan bir tanesi, bir çift uzun uçlu forseps ve pamuklu ameliyat bezi ile burun kanalından ilerleyerek ve forsepsi sinüs boşluğunda kıvırarak yapılıyor. Ayrıca, bu teknikle bütün bedende 28 ayrı ameliyat yapıldığını öğreniyorum. Seyredenler için acımasızca görünse de, bir kısmı rahatsızlık deneyimlerken, çoğu da sadece hafif bir nahoşluk hissediyor. Kadınlardan biri harika bir duygu yaşadığını, Joao bu operasyonu bir kez daha yapmadığı için üzgün olduğunu söylüyor.

Görüştüğüm bir erkek hasta da, ayaklarındaki 6 adet kırık kemiğin bu yöntemle tedavi edildiğini anlattı. Benzer bir mantık dışı operasyon da göz küresinin bir mutfak bıçağıyla kazınmasıydı. Bu işlemin bir tıp doktoru tarafından yapılması kesinlikle mümkün değildir. Joao, göz tümörleri ve kataraktları çıkarmasının yanısıra, vücudun başka yerlerinde de gözü kazıyarak ameliyat yapıyor. Daha yakından izlemek için davet edildiğimde, ince mavi bir ışığın bıçağın ucundan yayıldığını gördüm. Bu ışık irisin içine doğru yanıp sönüyor ve birçok beyaz parmağa ayrılıyor gibi görünüyordu. Ameliyatın hiçbir aşamasında anestetik veya antiseptik kullanılmıyordu. Ameliyat kesiklerinin kanadığı da görülmüyordu, ki bu durum doktorları ve bilim adamlarını fazlasıyla şaşırtıyordu.

Joao'nun nazik asistanı şaşırtıcı bir fenomene daha dikkatimi çekti. Bu fenomen, Joao'nun kalabalık içinde gerçekleştirdiği "görünmeyen eşzamanlı ameliyatlar"dı.. Bu olağanüstü operasyonların bu kadar çok sayıda ve bu denli basit şekilde yapıldığını görmek için gerçekten de hazırlıklı değildim. İnsanlar çevremde sinekler gibi düşüyorlardı. Joao hassas bir göz operasyonunu keserek, "Alın onu !" dedi ve kalabalığı göstererek "orada bir kişi daha var!" diye seslendi. Kararlı ama şefkatli bir ifadeyle "onları dinlenme odasına götürün" dedi. Gördüklerim gerçekten mucizevi nitelikte tedavilerdi.

Bacaklarına sadece tek bir kez dokunulmasından sonra kendisine kalkıp yürümesi söylenen, 50 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum bir adamı şaşkınlıkla izledim. Asistanlar, şükran duyguları ile gözyaşlarına boğulan adamı yürütürken, tekerlekli sandalye de meditasyon odasındaki serginin sessiz bir parçası olmak üzere götürülüyordu. Ben de ameliyat sonrası nekahat odasındaki hastalara bir göz atmak üzere oradan ayrıldım.

İki sıra halinde temiz beyaz yatakların yerleştirildiği odada temiz ve steril bir koku hissediliyordu. Ama bu, hastanelerdeki gibi kimyasal kokuların hakim olduğu bir hava değil, daha çok spiritüel bir atmosferdi.

Ameliyat sonrası durumlarını öğrenmek amacıyla "eşzamanlı operasyon" geçiren bazı hastaları aradım. Ümitsiz kanser vakaları, safra kesesi taşları, fıtık, kataraktlar, kronik arterit (mafsal iltihabı), lösemi, kalp problemleri ve bunların yanısıra birçok teşhisi konulmamış hastalıklar.. Hepsi hala uyuşuk ama sakin ve mutlu…Konuştuğum bütün hastalar kendileri üzerinde başarılı bir ameliyat yapıldığı konusunda emin olmamı istiyorlardı. Daha önce oturamayan, hatta eğilemeyen ve eskiden ancak yardımla yatağına yatabilen bir adamın omuzlarının arasında küçük bir kesik açılmıştı. Birden eğilebilir, çömelebilir ve oturabilir duruma gelmişti. İnanılmaz iyileşme hikayesini anlatırken mutluluk gözyaşları yanaklarından dökülüyordu.

Evin üç ana odası daha var. Bir tanesi, beyaz giyinmiş 30 veya daha fazla medyomun derin meditasyon halinde oturdukları bir meditasyon odası. Söylediklerine göre bu güçlü bir şifa akışı yaratıyor. Yandaki ana görüşme odasında 60 ya da daha fazla kişiden oluşan başka bir gönüllü medyom grubu oturuyor. Uzun bir kuyruk oluşturmuş hastalar, bedensiz varlıkla temas halinde olan medyom Joao'dan şifa enerjisini veya reçetelerini almak için odanın ortasından geçiyorlar. Gözle görülebilir ameliyatların sona ermesinden sonra , insanlar sıra sıra geçerken Joao büyük bir koltuğa geçiyor. Varlık herkesi tek tek tarıyor ve rahatsızlıklarını görüyor. Joao, içlerinden birçoğuna iyi gelecek şifalı bitkilerin isimlerini garip bir ruhsal stenografi ile yazıyor. Topallayan, koltuk değnekleriyle yürüyen ya da tekerlekli sandalyede oturan insanlarla bu kuyruk hiç bitmeyecek gibi görünüyor. Ameliyat edilmesi gerekenler, cerrahi müdahale ya da daha uzun süreli bir tedavi görmek üzere bitişik odaya yönlendiriliyorlar. Joao konuşurken, elleri, bloknotun üzerinde, sanki kendisiyle bağlantısı yokmuş gibi inanılmaz bir hızda hareket ediyor.

Özel hayatında başarılı bir işadamı olmasına rağmen Joao Teixeria mütevazi bir kökten geliyor. Joao hiçbir maddi karşılık beklemeden, haftanın üç gününü insanlara şifa vermeye ayırıyor. Hafifçe çökük, iri yapılı bu adam, derin bir merhamet ve olağanüstü bir içsel güç yayıyor. Az konuşuyor ama derin ses tonu hükmedici.

Fakir bir aileden geldiği için açlığa, mahrumiyete ve fakirliğin getirdiği tevazuya alışkın. "Mucize Adam" adlı biyografisinde de açıklandığı üzere, bu olağanüstü yeteneğini 16 yaşındayken kendisine görünen bir kadın vizyonunun ona yakınlardaki spiritüel kiliseye gitmesini söylemesiyle keşfetmiş. Oraya gittiğinde kıdemli bir kilise mensubu tarafından karşılanmış. Fakat ondan sonraki birkaç saati hatırlamıyor. Ancak, uyandığında mucize ameliyatlar yaptığını öğrenmiş. Acımasız baskılara karşın 38 yıldır şifa vermeye devam ediyor. Gençlik yıllarının büyük kısmı şehir şehir dolaşarak hastalara şifa dağıtmakla geçmiş. Yiyecek yardımlarıyla yaşamış. Polis tarafından sürekli tacize uğramış, dövülmüş, hapse atılmış. Şeftakine ve yardımını isteyen binlerce hastaya kendisini diğerkamca adamasına rağmen hala düşmanları tarafından alay konusu ediliyor. İşin şaşırtıcı kısmı, tedavisi mümkün olmayan hastalıklardan muzdarip birçok doktor ve polisi de tedavi etmesi. Dünyanın her bölgesinden gelen papazlar, hahamlar ve rahibeler onun mucizevi tedavilerine şahit olduklarını belgeleyen yazılı ifadeler veriyorlar.

Fakirler de, şöhretli kişiler de aynı şekilde kabul görüyorlar. Bu ünlülerin arasında, midesindeki tümör yüzünden harap olmuş bacakları Joao tarafından tekrar iyileştirilene kadar asla dans edemeyeceği söylenen aktrist Shirley MacLaine de var. Batı tıbbı çaresiz kalınca dünyanın elit şahısları onun yardımına ihtiyaç duyuyor. Aktrist Shirley MacLaine ve Janet Leigh, kongre üyeleri, devlet adamları, papazlar, rahibeler, fakirler, zenginler, bütün Brezilya'da "Tanrı'nın John'u" olarak tanınan Joao Teixeria da Faria'dan şifa almak için Orta Brezilya'nın bu küçük Abadiania köyüne koşuyorlar. Ofiste, yığınlarla gazete kesitleri ve kişisel şükran mektuplarıyla birlikte, binlerce yazılı şehadetname dosyalanmış. Şifa dağıttığı 38 yıl içinde 15 milyondan fazla insanı tedavi ettiği tahmin ediliyor. Dünyanın her yerinden bilimadamlarının raporları, onun, tedavisi mümkün olmayan kanser türleri, deri veremi ve 139 AIDS vakası dahil olmak üzere bilinen ve bilinmeyen bütün hastalıkları mucizevi bir şekilde iyileştirdiği iddialarını destekliyor. Birçok kişi buraya şüpheyle geliyor, ama hepsi de onun gerçek bir paranormal tıp fenomeni olduğuna kesin kanaat getirerek ayrılıyor.

Buraya gelişimden önceki hafta, Joao üç gün içinde 15.000 kişiyi tedavi etmiş ve burada yiyeceklerini sağlamış! O ve gönüllü yardımcıları hergün hiç ara vermeksizin 14 saate kadar çalışmışlar. Onun, batıdaki en büyük hastanenin 1 ay içinde yapabileceğinden daha fazla sayıda tedavi ve ameliyatı 1 hafta içinde gerçekleştirebildiği söyleniyor. Şimdi, kendi kronik astım rahatsızlığımın tedavisi de dahil, sayısız ameliyat ve tedaviye şahit olduktan sonra şüphecilik ve ukalalığım yüzünden boşa tükettiğim enerjimi, bir adamın bizim batılı mantığımıza meydan okuyacak ölçüde kendisini insanlığa adayışının sade öyküsüne yöneltiyorum.

Joao hayatını hiçbir karşılık beklemeden ve önyargısız bir şekilde hastalara ve iyileşmesi mümkün olmayanlara adamış. Joao Teixeria yaşayan bir kanıt. Bu gezegenin biraraya getirebileceği en iyi bilimsel dimağlarca test edildi ve incelendi. Joao bu araştırmalara izin veriyor ve hoşgörüyle bakıyor. Çünkü o, bunların ruhsal dünyanın varlığını herkese kanıtlayacağını umuyor. Joao hayatta sadece iki amacı olan alçakgönüllü bir insan. Bunlardan birincisi hastalara şifa vermek, diğeri ise insanların, bu dünyadaki amacımızın, öteki taraftaki (ruhsal) seviyemizi geliştirmek, yükselmek, fizik dünyada yaptıklarımızla, ruhlarımızın ölüm ötesindeki durumunu daha iyi düzeye getirebilmek olduğu gerçeğinin farkına varmaları…

O kadar yani...

Çok güzel

bu konu vardı zaten forumda http://www.gnoxis.com/brezilyali-medyomun-sasirtici-tedavileri-41103.html ayrıca insan psikolojisiyle bu ne alaka?