Topal Kırkayak Oluşturma zamanı: Nisan 20, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 20, 2011 http://img855.imageshack.us/img855/3702/3101812.jpg Gündüz Vassaf’ın, Cehenneme Övgü adlı kitabı içimizde büyütüp yaşattığımız küçük ‘totaliter dünyalar’ımızı afişe ediyor, daha doğrusu ‘yüzümüze vuruyor’. Totalitarizmin -anne karnındaki bebeğin beslenmesi gibi- bireyle toplumu bağlayan göbek bağıyla semirdiğini, hayata ilişkin algılarımızı ve kimi dayatılan kimisini de gönüllü olarak kabul ettiğimiz kavramları irdeleyerek gösteriyor. Gündüz Vassaf, bizim kendi kendimize çıkardığımız bu kurallar bütünü sayesinde yaratttığımız cehenneme övgüler yağdırdığımızı, seçme özgürlüğünü ortadan kaldırarak tutsak olmayı kabul ettiğimizi anlatmaya çalışıyor ve bu yüzden var olan herşeye karşı çıkarak, gündüze karşı geceden, cennete karşı cehennemden, konuşmaya karşı sessizlikten, akla karşı delilikten, anlaşmaya karşı anlaşmazlıktan yana oluyor. Kahramanlığa karşı çıkar, “hain”leri savunur. Kısacası “şeytanın avukatlığını” yapıyor. Alışılagelmiş kuralları sorguluyor ve bizleri de onları sorgulamaya çağırıyor. Gündelik hayatta sürekli yaşamakta olduğumuz bu totalitarizmle daha ne kadar devam edebiliriz ki yolumuza? Aşk, ölüm, birliktelik, delilik, kahramanlık, anlaşmazlık, özgürlük… Tüm bunlar günlük hayatta karşılaştığımız ve üzerine düşündüğümüz kavramlar. Bu kavramların bireysel hayatlarımız üzerindeki etkileri de düşünüldüğünde önemleri daha da artıyor. Ancak çoğu kez bu kavramlara bakış açımız genel ile aynıdır ve bu da bizlere fark yaratmamıza engel oluşturur. Önemli olan bu kavramlara farklı açılardan hatta ters açıdan yaklaşım geliştirmektir. Gündüz Vassaf’ın “Cehenneme Övgü” kitabında bu evrensel konulara değişik açılardan değerlendirmeler ve akıl yürütmeler yer alıyor. Gece çoğu kişide karanlığı, korkuyu, suçu çağrıştırır. Cehenneme Övgü kitabında ise “Gün boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaşamaya çalışırız” diyerek gece anlatılır. Gecenin bizi özgürleştiren, seçimlerimizi özgürce yaşamamıza izin veren bir zaman dilimi olarak betimlenmesi bilindik kavramlara farklı bakmanın bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Özgürlük ise yazar tarafından “Özgürlük, güç merkezleri tarafından sunulan şıklardan birini özgürce seçmekle sınırlı” olarak nitelendirilir. Deneyim hakkındaki gözlemini “Yirminci yüzyıl deneyimi, mağazadan bir şey satın almak gibidir” diye nitelendiren Vassaf, “Sınırlanmış, çok seçenekli bir listeden belirlenmiş bir deneyim örneğini seçmeyi yeğliyoruz” çıkarımında bulunuyor. Çoğu kişi günlük hayatı sürdürebilmek için kahramanlara ihtiyaç duyar. Kahramanların hareketleri, sözleri, kıyafetleri birçokları için vazgeçilmezleri oluşturur. Totaliter rejimler için de bu tür davranışlar totaliter gücü besleyen, güç duygusuna duyulan hayranlığı artıran hareketlerdir. Bu nedenle totaliter rejimler kahramanlar yaratma ihtiyacı duyar ve suni kahramanlar yaratma çabası içinde olurlar. Popüler kültür de “Kahraman yaratma işlevini” çok başarılı gerçekleştirir. Kitap da bu noktada kahramanlık kavramına “Sadece insan olduğumuzu düşündüğümüz oranda bir kahramana gereksinme duyuyor ve onun gücünü yüceltiyoruz” bakış açısını getiriyor. “Kendimizi olduğumuz gibi kabul edinceye dek bizi tutsak edecek kahramanlar. Özgür toplumda kahramanlara yer yoktur. Özgür insanın kahramanları olmaz” diyen Gündüz Vassaf totaliter rejimin neden kahraman yaratma işlevi üzerinde çaba sarf ettiğine de şu düşüncesiyle açıklık getiriyor: “Kahraman olmayınca bizler birer bireyiz.” Özgür toplum olmanın yolunun kahramanları yok etmekle sağlanacağı fikrinin yer aldığı kitapta, yerleşik fikirleri tehdit eden, onları sorgulayan, kışkırtan bir yapı hâkim. Yazar yer yer şeytanın avukatlığını yaparak gönüllü kölelik yaptığımız ve kendi özgürlüklerimizi kısıtladığımız konu ve alanlara değiniyor, hem çevresindekilerden hem de kendisinden yola çıkarak yaptığı gözlemlerde alışkanlıklarımızı, amaçlarımızı, davranış ve beklentilerimizi inceliyor. Elde ettiği sonuçları da yüzümüze vururcasına açığa çıkarıyor. Kendi özgürlük tanımını ya da çıkışını da “Ebediyet ve sonsuzluk duygusundan, zamana bağlı olmamaktan, ‘an’ın tutsağı olmamaktan, o aldatıcı sihirli ‘an’ı bir kurtarıcı gibi görüp beklememekten kaynaklanır” şeklinde tanımlayan Vassaf, çıkış yolunu da “Sarhoş olma saatidir. Zamanın inim inim inleyen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz” diyerek gösteriyor. Var olan ve kendi yarattığımız totalitarizme farklı açılardan bakmak için eşsiz bir kaynak olan “Cehenneme Övgü”, kuralları sorgulatmak için sizleri bekliyor. Kitap üzerine yorumlar “Gündüz Vassaf, eserinde alışagelmiş, güncel yaşamımızın kaçanılmaz parçası olmuş, her an hepimizin kabullendiği kavramları amansız bir biçimde sorguluyor…” Zeynep Oral / Milliyet “Gündüz Vassaf’ı okurken hem heyecan duyuyor hem de yazdıklarına tepki duyuyoruz. Kıpırdayan duyularımız ile aklımız arasındaki mesafesel ilişki koparılıyor: Özgürcesine havalanıyor, bir boşlukta yere düşmeden evvel duyulan heyecanı, terleyerek taşıyoruz. Ali Akay / Varlık “Belkide bu dönemle başedebilmemiz, kültür tarihinin birçok geçmiş başarısına birden başvurmamızla olanaklı olacak. Vassaf’ın kitabı da bu başvuru için el altında tutmamız gereken bir kitap.” Oruç Aruoba / Cumhuriyet Kitap “Şeytanın avukatlığı konusunda son derece içten olan bir yazardan, zaman zaman neredeyse edebi tatlar da taşıyan çarpıcı denemeler. Bu kitabı çok sevebilirsiniz ya da sinir olabilirsiniz; ama kayıtsız kalmayın.” Murat Aykut / Aktüel (Arka Kapak) “Cehenneme Övgü, gönüllü köleliliğimizin dayanaklarını ve onu yeniden üreten ‘çağdaş demokratik’ aygıtları önümüze seren, totalitarizmin rafine biçimlerine dikkat çeken, asla üstünden atlanıp geçilmeyecek bir kitap. Her şeyi yeniden ele almayı öneriyor. Akıcı, yalın ve üstelik gündelik bir söylemle…” Necati Sönmez / Özgür Gündem Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
persephone Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 beğendiğim ve ayırdığım kitaplardandır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 11-12 yıl önce okuduğum ve beni gerçek anlamda etkileyen bir kitap... Artık bugünkü halimle yeniden okumam gerektiğini düşünüyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Prophet Of Death Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2012 Cennetin Dibi adlı kitabı da güzeldir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
viva la vida Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2014 Cehenneme Övgü müthişti fakat, hiçbir yerde bulamayınca iyice meraklandığım, sonrasında bir sahafta bulduğum Cennetin Dibi'nde ciddi hayal kırıklığı yaşamıştım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.