Jump to content

Kadın ve Erkek Arasındaki Farklar


melekim

Önerilen Mesajlar

• Kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada:

Bir kadın bütün gece eve gelmemiş.

Ertesi sabah kocasına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.

 

Kocası, karısının en yakın 10 arkadaşını aramış ve

...hiçbiri karısının kendisinde kaldığını onaylamamış.

 

• Erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada:

Bir adam bütün gece eve gelmemiş.

Ertesi sabah karısına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.

 

Karısı, kocasının en yakın 10 arkadaşını aramış ve 5 tanesi kocasının kendisinde kaldığını onaylamış.

Diğer 5 tanesi ise kocasının hala kendisiyle birlikte olduğunu iddia etmiş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

• Kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada:

Bir kadın bütün gece eve gelmemiş.

Ertesi sabah kocasına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.

 

Kocası, karısının en yakın 10 arkadaşını aramış ve

...hiçbiri karısının kendisinde kaldığını onaylamamış.

 

• Erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada:

Bir adam bütün gece eve gelmemiş.

Ertesi sabah karısına, gece bir arkadaşında kaldığını söylemiş.

 

Karısı, kocasının en yakın 10 arkadaşını aramış ve 5 tanesi kocasının kendisinde kaldığını onaylamış.

Diğer 5 tanesi ise kocasının hala kendisiyle birlikte olduğunu iddia etmiş.

işte buna bayıldım :)

erkek kurnaz demiş biri de buyrun kurnazlığı görün :D

be adam neden hepsini ayarlıyorsun birine söyle değil mi :)

ama kadın daha zeki , kimin aklına gelir ki hepsini arayıp tek tek sormak :D bu bir zeka belirtisidir :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bayan doğupta erkek olmak isteyen kadın azdır ama erkek doğupta kadın olmak isteyen erkek sayısı buna oranla daha fazladır...:whistling:

evetttt işte buuu :clapping:

bir de bir kadın bir erkeğe istediği herşeyi yaptırabilir.

bir erkek bir kadına istemediği hiç bir şeyi yaptıramaz :thumbsup:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir fark daha ekleyeyim dünyanın her bir tarafında bir çok kadın kendisine deli gibi bakıyorken,Erkeklerin çoğunluğu masaüstü bilgisayarı tercih ediyor. :D

 

Çok acınası bir fark. :D

 

Bir kadının istediği zaman verebileceklerini yeryüzünde hiçbir bilgisayar veremez ama değil mi sonuçta bilgisayarı seçerim diyen adamların %90 kadınlar olmadan yaşayamayan biri haline geliyor sonradan...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir kadının istediği zaman verebileceklerini yeryüzünde hiçbir bilgisayar veremez ama değil mi sonuçta bilgisayarı seçerim diyen adamların %90 kadınlar olmadan yaşayamayan biri haline geliyor sonradan...

artı çoğuda pc yi chat vb. şeyler için kullanıyor :D hem cinsleri ile chat yapmak için kullandıklarını pek sanmıyorum :rofl: yani yine herşey kadın için :clapping:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Muhabbet içine çok da ciddiyet sokmak istemem ama;

 

1- Araştırmalara ve elde edilen verilere göre medeniyetlerin kaynağı kadınlardır. Çok uzun zaman önce, Tanrı kavramı (doğa ve doğanın güçleri, evrensel, bütüncül bir güç şeklinde) ilk önce kadınların içinde doğmuş ve sonradan erkeklere aktarılmıştır. Kadınlar, sezgisel yapıları ile kolayca kehanetlerde bulundukları için Tanrı'ya daha yakın görülmüşlerdir. İçlerindeki vicdan ile hiç zorlanmadan adaletli kararlar verdikleri de fark edilmiş ve böylece kahin-hakim görevlerinde bulunmuşlardır. Doğanın güçlerini kullanmayı öncelikle kadınlar öğrenmiş ve kahinliği bir sonraki boyuta, şamanlığa taşımışlardır. İşte o zamanlarda (ki anaerkil dönemi hepimiz duymuşuzdur) kadınlar, toplumun VİCDANI olarak hak ettikleri gerçek saygıyı bulmuşlardı. Paylaşımcılık, ana kuraldı... Sonraları bencil erkekler ortaya çıktı ve kıskançlık sebebi ile yönetici olmak istedi, çeşitli dinleri yarattı, bu dinler yoluyla kadınların erkeklerden ''düşük'' olduğunu öne sürdü, şamanlığı büyücülük olarak gördü ve bunu yapan kadınları cadı sayıp yaktı, kadınları eşya konumuna düşürdü ve 7 yaşındaki kız çocuklarını seks köleleri olarak haremlere aldı, kız bebekleri diri diri gömdü vs...

 

2- Bence ikiye filan gerek yok, bir herşeyi açıkladı... Fakat, yine de şunu ekleyebiliriz: Kadınlarda sağ, erkeklerde ise sol beyin baskındır. Günümüzde bu iki lob, çalışma prensipleri bakımından gayet güzelce ortaya konmuştur. Sol beynin sabit fikirlilik, dar görüşlülük, egoizm, yanlış tarafa odaklanma, büyük resmi görememe, gerginlik yaratma vb. özellikleri olduğu keşfedilirken; sağ tarafın esneklik, paylaşımcılık, ruhsallık, sezgisellik, yaratıcılık, hayalgücü, huzur, tüm resmi görme, şimdiki zamana odaklanarak anın tadını çıkarma, neşe hissetme vb. özellikleri olduğu keşfedilmiştir. Sağ beynin baskınlığı tavsiye edilmiş ve bunu gerçekleştirmek için pek çok alıştırma sunulmuştur. Her yerde bulabilirsiniz... Sağ lob bilinçaltına, yani ruha açılan kapı olarak görülürken, sol lob daha ziyade dünyevi konularda bir yardımcı, bir hizmetkar olarak tanımlanmıştır. Da Vinci ve benzeri yetenekli erkeklerin çok baskın bir sağ loba ve tamamen kontrol altına alınarak büyük verimle hizmetkar olarak kullanılan bir sol loba sahip olduklarından emin olunmuştur. Sol beynin, kontrol altına alınmadığı takdirde egoya özgü her türlü duyguyu yarattığı bilinmektedir. Kıskançlık, nefret ve öfke gibi... Günümüzde çoğu kişi sol lobun etkisindedir ve kadınlar bile artık topluma ayak uydurmaya çalışırken bu loba kaymaya başlamışlardır. Fakat, doğal yapısındaki bir kadın kıskanç ve kinci değildir. Bilim bunu söylemekte. Okuduğunuz için teşekkürler. Kadınların güçlü, kararlı ve de aynı zamanda duygusal, narin olduğunu biliyorsanız, lütfen saygılı davranınız...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ruhsal boyutta bir fark yok bana göre. neyi neyle kıyaslıyoruz ki? Evren eril ve dişil enerjiler üzerine kurulmuştur, tanrı ve tanrıça vardır. Erkek üstün kadın üstün muhabbetleri oldukça geyik ve gereksiz geliyor bana. Her kadının eril enerjisi her erkeğinde dişil enerjisi vardır. Bu eril ve dişil enerji dengesi her daim döngüsel olarak sürer. Önemli olan insandaki ruhtur. Zira kişinin tekamülünü ve yaşam eğrisini ruh belirler. Ruhunda cinsiyeti yoktur. Bu yüzden bu tür konular bana biraz absürd geliyor. Tabi ki eril ve dişil enerjide farklılıklar olduğu gibi bunun bedensel yansıması olan erkek ve kadın cinsiyetleri arasında da "fiziksel" farklılıklar vardır. Bu farkılıklar enerjinin çatışarak gelişmesi için olması gereken birşeydir. Erkeği kadın, kadını erkek tamamlar. kadın üstündür, erkek üstündür gibi fikirler bana oldukça dogmatik geliyor =) Hele kişi spiritüel yolda ilerliyorsa bu kalıplardan kesinlikle sıyrılmalı. Ama insanoğlu olarak bu geyiği baya bir seviyoruz sanırım =)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok şirin bir yazı, sevgili sirius...

 

Fakat, bu bir kıyaslama meselesi değil, ADALET meselesi. Ruhsal boyutta bir fark olmadığını isteyen herkes rahatlıkla görebilir zaten. Madem bu dünyada hem kadın, hem de erkek bulunuyor ve hiçbiri de gökten ışıklar içinde inmiyor; eh, eşit olduklarını ancak problemli biri göremez... Ama, ne diyordum? Adalet diyordum. Eşitlik var da, UYGULANIYOR MU? Hayır... Bu durumda ben de kalkıp erkeklerden övgüyle bahsetmem, kimse kusura bakmasın, kadını yüceltirim. Erkek aşağılanmakta olsaydı onu da yüceltmesini bilirdim...

 

Şahsen benim erkeklerden hiç farkım yoktur, onları dışlarsam kendimi dışlamış olurum. Fakat, eşitliği içimde bilsem de, dışarıya dışarının gerektirdiği şekilde davranmak zorundayım. Bence tüm kadınlar bunun farkında. Yoksa kalkıp da kendi değerlerinden bahsetmezlerdi. Kadınlar doğuştan eşitlikçi varlıklardır, ama duyarlı da oldukları için eşitsizliği algılayıp ona karşı dururlar. Bunu yaptıkları için de kimse onları suçlayamaz.

 

İşte, altını tekrar çiziyorum: Kadın ve erkeğin eşit olduğunu bu rayından çıkmış dünyaya göstermek için kadını övmek gerekiyor... Senin yerinde olsaydım ben de ''Aman, ne saçmalıyorsunuz siz? Herkes eşittir.'' diyerek, havalı ve doğru bir laf ettiğimden emince, keyifle arkama yaslanırdım. Ama ben gerçekçi olmayı ve duruma göre sağduyu ile yaklaşmayı tercih ederim doğrusu. Ruhsal boyutta eşitlik zaten var, inkar eden etsin, bir şey değişmez. Fakat dünya ruhsal boyuta uyumlu mu? HAYIR. Ben neredeyim? DÜNYADA... Ruhsal boyut, benim kendi içimdeki boyuttur. Ben orada, yani içimde eşitliği biliyorsam, zaten benim sorunum yok demektir.... Dışarısı ile içerisi aynı değil ne yazık ki...

 

Ruhun cinsiyetinin olmadığı doğru; fakat kadın ve erkeği yalnızca cinsiyet olarak görürsek doğru... Kadın ve erkek iki ayrı prensiptir. İçe dönük, içe doğru akan, serin, durgun, olgun prensip kadındır. Aksi de erkek prensiptir. Bu bakımdan belli bir ruhun kadın ya da erkek prensibe daha YATKIN olması durumu vardır. Kadın ve erkeği sadece cinsiyet olarak görmek gerçekten de yanılgılara yol açıyor. Örneğin, renkler de prensip olarak kadın ya da erkeğe yatkındır, ama elbette ki kadın ya da erkek üreme organları içermiyorlar...

 

Tekrar söylüyorum... Kadınlar içlerinde eşitliğin farkında, ama dünyada eşitlik olmadığının da farkında... O YÜZDEN bu gibi konular açıyorlar, O YÜZDEN... Alınabilecek herkes için söylüyorum: Laf sokana kadar biraz anlayış gösteriniz lütfen... Umarım hepinize açıklık getirebilmişimdir. Getiremediysem, belirtin; dahasını seve seve yazarım. Ellerim hızlıdır zaten...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...