Rüya Yorumları

Rüyamda bir denizin inanılmaz yüksek bir yerindeydim. Bulutlarda gibi ama aşağısı deniz ve dalgalar var. Ben ellerimle dalgaları yönlendiriyorum. bi arkadaş grubuyla birlikteydim. Hepimiz çok iyi arkadaşmışız ama gerçekte tanımıyorum. Herkes öldü asagiya duserek. Teker teker. Çok ağladım. En son ben de ölmeyi beklemeyerek kendim atlamaya karar verdim e o sırada beni birileri almaya geldi. Rüyamda ağlarken gerçekte de ağlamışım, epey etkiledi beni.

Bu dönem boyunuzu aşan bazı işlere kalkıştığınızı mı düşünüyorsunuz? "Bunu ben yapamam ki" dediğiniz bir konu mu var? Bilinçaltı rüyası gibi geliyor bana rüyanız. Sanki sonuca ulaşamamaktan ürktüğünüz için adım atmadığınız bazı konular var ve cesaret edemiyorsunuz gibi geldi. Oysa vazgeçmeseniz, sonuca ulaşma şansınız var... Pes etmemeniz gerektiğini vurgulayan bir rüya gibi. Anlamı çok açık.

rüyamda bazen uykuda değilmişim gibi oluyor bazen de yüksekten düşüyorum sanki dün gecede yasadım

Uykuda yüksekten düşme hissi yaygın bir his. Bununla ilgili geçenlerde bir makale okumuştum ancak buraya atmamışım maalesef... Bilimsel bir açıklama getirilmişti bu duruma. Uykuda değilmiş gibi olmanızla ilgili de lusid rüyayı araştırabilirsiniz.

Rüyamda ufak bir mum yandığını gördüm. Mum yanarken ortası erimeye başladı tam elime aldım düşmesin diye, boynumda ki kolyenin üstüne iki parça olarak düştü. Düşerken ve düştüğünde mum yanıyordu ama beni yakmadı, canım acımadı yani, ondan sonra uyandım.

Rüyamda güneş in batıdan doğuya dogru gittiğini gördüm. Ne demek olabilir fikri olan var mı?

Rüyamda güneş in batıdan doğuya dogru gittiğini gördüm. Ne demek olabilir fikri olan var mı?

Yanlış hatırlamıyorsam devlet veya hanede talihsizlik ve yıkım demekti. Yine de bilgili kişiler yorumlarsa daha kesin bilgi alırsınız.

Modern olmayan bir çağdayız rüyamda ama modern işler de karışıyor rüyaya arada... Benim zamanında yapmış olduğum bir şeyden memnuniyetsiz insanlar var. Evetçiler ve Hayırcılar var. Modern görünümlü gelenekselciler ve geleneksel görünümlü modernler de var gelenekseller ve modernlerin yanı sıra. Çok karışık bir ortam. 100'üne yakın bir adam benim sözlerimle kendisini incittiğimi iddia eden kişiye avukatlık yapıyor. Ben ise avukat istemiyorum. Olay o kadar büyük ki, sadece lafla birilerini mi incittim yoksa öldürdüm mü tam olarak belli değil. Bu konuyla ilgili görüşmek istedkileri yere girdiğimde, düşündüğümden çok daha kalabalık olduklarını, insanların bu duruma ilgi duyduyu için 2-3 kişi arasında halledilecek olayın epey kalabalığın içine düştüğünü fark ediyorum. kimin hangi düşüncede olduğunu blimediğim karışık bir ortam. Birisi bana yakınlık göstererek içeri buyur ediyor ve bir yere oturtuluyorum. Yanımda bir kadın ve bir adam var. Geleneksel giyinmişler ve konuşmaları çok kibar. Kadın bana dönerek "Size inanıyoruz biz." diyor. Ben modernim bana neden inandığını çözemiyorum... Sonra bazı karışıklıklar oluyor, karşı tarafın avukatı huysuz bir ihtiyar 90 yaşlarında. "Burası çok kalabalık ve düzensiz başka bir yere gidelim" diyor. Kocaman bir başka yere gidiyoruz.

Önceki yer bir lokanta gibiydi. Bu defa baya ciddi yargılama yapılabilecek özel bir yere doğru gitmemiz gerekiyor. Herkes birkaç saat içinde orada olacak. Ve masalara evetçiler ve hayırcılar olarak oturacaklar. Kapıdan çıkarken bir kadın görüyorum, bana gülümsüyor. Hayırcıların arasında ama... "Ahh tatlı kızım... Neler söylemişsin öyle?" diyor. "Ben hiçbir şey söylemedim" diyorum umursamazca sonrasında annemin telefonda biriyle konuştuğu geliyor aklıma ve arkada konuşurken konuyu anlattığımı hatırlıyorum. Kadının samimiyetinin annemden kaynaklanabileceğini düşünerek "Herhangi bir şey söylemiş olsaydım da, asla kötü bir şey olmazdı" diyorum açık kapı bırakmak için. Çıktıktan sonra modern görünümlü gelenekselci birinin pis pis bana baktığını görüyorum ve ürküyorum. Sanki takılır gibi oluyorum ve beni birisi tutuyor. "Lütfen dikkatli olun" diyor. Çok güzel bir gülümsemesi var... Sarı saçlı bir erkek. Kıyafeti geleneksel. Ve onun karşı tarafın çok yakın bir akrabası olduğunu biliyorum o anda. Teşekkür ediyorum. Kendimi çekiyorum. Dik durmaya çalışıyorum. O ise bırakmıyor peşimi. Bana yardımcı olmaya çalışıyor... Sonrasında yargı alanına geliyorum. Benim giriş yapacağım kapı diğerlerinden farklı. Bu nedenle herkesten ayrılıyorum. Hizmet edenler de bana çok iyi davranıyor bu arada... Büyük yargı alanına bakıyorum. Normalde şikayet eden hakimin sağında, şikayet edilen solda oturur. O nizama uygun şekilde mi kurulmuş masalar diye bakıyorum ama hakimlik bir durum yok gibi masalar karşılıklı dizilmiş. Ben tanıdıklarımın olduğu masayı arıyorum. İnsanların hangi düşüncede olduğunu bilmiyor oluşumu bir eksiklik olarak görüyorum o anda. Çünkü hangi masaya oturacağımdan emin olamıyorum. İlk gördüğüm masa değil, diğer masada daha çok tanıdık olduğunu ve elleriyle bana "gel" yaptıklarını gördüğümden oraya geçiyorum.

Yolda bana yardım etmeye çalışan yakışıklı adam da orada. Ve eğer suçlu bulunursam zor duruma düşecek, üzülüyorum. "Burada durmamalısın. Lütfen burada durma, benimle görünme" diyorum. "Merak etme, sorun yok. Burada olacağım" diyor. Büyük bir aşk duyuyorum adama karşı. Diğer destekçilerim de yanıma geliyorlar ve epey kalabalığız. Birisi "Bu kadar zulüm yeter artık. Onlar yeterince saçmaladılar. Bizler krallıklarımızda artık mutlu insanlar görmek istiyoruz. Kendimizden kopmuşluğumuz yeter. Seni herkes seviyor. Korkma arkandayız" diyorlar. Kendimi fasulyeden kahraman olmuşum, sayemde iki tarafın birbirine olan hıncı bu olayı yaratmış gibi hissediyorum. Sonunda yaşlı adam da geliyor. Ve tam her şey başlayacakken uyanıyorum....

Modern olmayan bir çağdayız rüyamda ama modern işler de karışıyor rüyaya arada... Benim zamanında yapmış olduğum bir şeyden memnuniyetsiz insanlar var. Evetçiler ve Hayırcılar var. Modern görünümlü gelenekselciler ve geleneksel görünümlü modernler de var gelenekseller ve modernlerin yanı sıra. Çok karışık bir ortam. 100'üne yakın bir adam benim sözlerimle kendisini incittiğimi iddia eden kişiye avukatlık yapıyor. Ben ise avukat istemiyorum. Olay o kadar büyük ki, sadece lafla birilerini mi incittim yoksa öldürdüm mü tam olarak belli değil. Bu konuyla ilgili görüşmek istedkileri yere girdiğimde, düşündüğümden çok daha kalabalık olduklarını, insanların bu duruma ilgi duyduyu için 2-3 kişi arasında halledilecek olayın epey kalabalığın içine düştüğünü fark ediyorum. kimin hangi düşüncede olduğunu blimediğim karışık bir ortam. Birisi bana yakınlık göstererek içeri buyur ediyor ve bir yere oturtuluyorum. Yanımda bir kadın ve bir adam var. Geleneksel giyinmişler ve konuşmaları çok kibar. Kadın bana dönerek "Size inanıyoruz biz." diyor. Ben modernim bana neden inandığını çözemiyorum... Sonra bazı karışıklıklar oluyor, karşı tarafın avukatı huysuz bir ihtiyar 90 yaşlarında. "Burası çok kalabalık ve düzensiz başka bir yere gidelim" diyor. Kocaman bir başka yere gidiyoruz.

 

Önceki yer bir lokanta gibiydi. Bu defa baya ciddi yargılama yapılabilecek özel bir yere doğru gitmemiz gerekiyor. Herkes birkaç saat içinde orada olacak. Ve masalara evetçiler ve hayırcılar olarak oturacaklar. Kapıdan çıkarken bir kadın görüyorum, bana gülümsüyor. Hayırcıların arasında ama... "Ahh tatlı kızım... Neler söylemişsin öyle?" diyor. "Ben hiçbir şey söylemedim" diyorum umursamazca sonrasında annemin telefonda biriyle konuştuğu geliyor aklıma ve arkada konuşurken konuyu anlattığımı hatırlıyorum. Kadının samimiyetinin annemden kaynaklanabileceğini düşünerek "Herhangi bir şey söylemiş olsaydım da, asla kötü bir şey olmazdı" diyorum açık kapı bırakmak için. Çıktıktan sonra modern görünümlü gelenekselci birinin pis pis bana baktığını görüyorum ve ürküyorum. Sanki takılır gibi oluyorum ve beni birisi tutuyor. "Lütfen dikkatli olun" diyor. Çok güzel bir gülümsemesi var... Sarı saçlı bir erkek. Kıyafeti geleneksel. Ve onun karşı tarafın çok yakın bir akrabası olduğunu biliyorum o anda. Teşekkür ediyorum. Kendimi çekiyorum. Dik durmaya çalışıyorum. O ise bırakmıyor peşimi. Bana yardımcı olmaya çalışıyor... Sonrasında yargı alanına geliyorum. Benim giriş yapacağım kapı diğerlerinden farklı. Bu nedenle herkesten ayrılıyorum. Hizmet edenler de bana çok iyi davranıyor bu arada... Büyük yargı alanına bakıyorum. Normalde şikayet eden hakimin sağında, şikayet edilen solda oturur. O nizama uygun şekilde mi kurulmuş masalar diye bakıyorum ama hakimlik bir durum yok gibi masalar karşılıklı dizilmiş. Ben tanıdıklarımın olduğu masayı arıyorum. İnsanların hangi düşüncede olduğunu bilmiyor oluşumu bir eksiklik olarak görüyorum o anda. Çünkü hangi masaya oturacağımdan emin olamıyorum. İlk gördüğüm masa değil, diğer masada daha çok tanıdık olduğunu ve elleriyle bana "gel" yaptıklarını gördüğümden oraya geçiyorum.

 

Yolda bana yardım etmeye çalışan yakışıklı adam da orada. Ve eğer suçlu bulunursam zor duruma düşecek, üzülüyorum. "Burada durmamalısın. Lütfen burada durma, benimle görünme" diyorum. "Merak etme, sorun yok. Burada olacağım" diyor. Büyük bir aşk duyuyorum adama karşı. Diğer destekçilerim de yanıma geliyorlar ve epey kalabalığız. Birisi "Bu kadar zulüm yeter artık. Onlar yeterince saçmaladılar. Bizler krallıklarımızda artık mutlu insanlar görmek istiyoruz. Kendimizden kopmuşluğumuz yeter. Seni herkes seviyor. Korkma arkandayız" diyorlar. Kendimi fasulyeden kahraman olmuşum, sayemde iki tarafın birbirine olan hıncı bu olayı yaratmış gibi hissediyorum. Sonunda yaşlı adam da geliyor. Ve tam her şey başlayacakken uyanıyorum....

ablacım ne yaşadın bu kadar hiç bir şey söyleyemiyorum ama bir kaç fikrim var gibi gibi abla ya siyasete girdin yada çok yalnızsın diyorum zannımca...

Rüyamda evin terasındayım, yanımda bir adam vardı. ikimizin de üstüne doğmakta olan güneş vuruyordu. O adamı tanıyormuş gibiydim ve varlığı rahatsızlık vermiyordu. Aramızda önce kısa bir konuşma geçti net hatırlayamıyorum ama eğlenceli konuşmalardı,gülüyorduk.

ona ''burda olmadığına göre ağlarken nefes alamadığımı duymadın.'' diyorum.

o zaman ciddileşiyor. ''ben uzun süredir burada yoktum. eğer çığlık atacak kadar kötü hissedersen etrafında sana yardım edecek bir sürü şey var. ağaçları dinle ve hanokun kitabını kendine rehber edin.'' dedi.

sonra uyandım. uyandığımda da rüyamdaki gibi terasa ilk güneş ışıkları vuruyordu. ve içgüdüsel olarak içimden ilk şu cümle geçti. 'artık buralara döndüğüne göre bana yardım edebilirsin değil mi?'

sonra laptopumu alıp rüyamda onunla konuştuğumuzu gördüğüm yere oturdum ve hanokun kitabını araştırmaya başladım.

Sizce bu rüyayı nasıl yorumlamalıyım? Ve nasıl bir davranış sergilemeliyim? Hanokun kitabını daha önce duyduğuma eminim ama ilk defa araştırmaya başlıyorum. Enok'un kitabı diye de geçiyormuş. kitabı internetten bulamadım ama ayrıntılı açıklamasının yapıldığı bir derleme buldum. ona göre çoğunlukla düşen meleklerin hatalarından,nefilimlerden bahsedildiğini anlıyorum. Böyle bir durumda rehber edinden kasıt ne olabilir? Ayrıca D&R da Peygamber Enok'un kitabı adlı kitap gerçeğinin aynısı mıdır onu alıp kendim incelesem? Şimdiden teşekkürler yanıtlarınız için

Rüyamda evin terasındayım, yanımda bir adam vardı. ikimizin de üstüne doğmakta olan güneş vuruyordu. O adamı tanıyormuş gibiydim ve varlığı rahatsızlık vermiyordu. Aramızda önce kısa bir konuşma geçti net hatırlayamıyorum ama eğlenceli konuşmalardı,gülüyorduk.

 

ona ''burda olmadığına göre ağlarken nefes alamadığımı duymadın.'' diyorum.

o zaman ciddileşiyor. ''ben uzun süredir burada yoktum. eğer çığlık atacak kadar kötü hissedersen etrafında sana yardım edecek bir sürü şey var. ağaçları dinle ve hanokun kitabını kendine rehber edin.'' dedi.

 

sonra uyandım. uyandığımda da rüyamdaki gibi terasa ilk güneş ışıkları vuruyordu. ve içgüdüsel olarak içimden ilk şu cümle geçti. 'artık buralara döndüğüne göre bana yardım edebilirsin değil mi?'

 

sonra laptopumu alıp rüyamda onunla konuştuğumuzu gördüğüm yere oturdum ve hanokun kitabını araştırmaya başladım.

 

Sizce bu rüyayı nasıl yorumlamalıyım? Ve nasıl bir davranış sergilemeliyim? Hanokun kitabını daha önce duyduğuma eminim ama ilk defa araştırmaya başlıyorum. Enok'un kitabı diye de geçiyormuş. kitabı internetten bulamadım ama ayrıntılı açıklamasının yapıldığı bir derleme buldum. ona göre çoğunlukla düşen meleklerin hatalarından,nefilimlerden bahsedildiğini anlıyorum. Böyle bir durumda rehber edinden kasıt ne olabilir? Ayrıca D&R da Peygamber Enok'un kitabı adlı kitap gerçeğinin aynısı mıdır onu alıp kendim incelesem? Şimdiden teşekkürler yanıtlarınız için

Bence ciddi ciddi o kitap efendin olsun demiyor rüya bence.Düşmüş meleklerle bir mesaj vermiş sana bilinçaltı ama ne emin değilim.

Bence ciddi ciddi o kitap efendin olsun demiyor rüya bence.Düşmüş meleklerle bir mesaj vermiş sana bilinçaltı ama ne emin değilim.

kitabın içinde öğrenmem gereken bir şey yada edinmem gereken önemli bir bakış açısı olduğunu düşündüm bu yüzden ciddiye aldım, bende emin değilim bilinçaltı mı yoksa farklı bir durum mu ama hislerim bu yönde olduğu için fikir almak istedim teşekkürler

Anlamı çok açık ama ben 2-3haftada bir ilkokul arkadaşımı görüyorum. O zamanlar aşık olduğumu sandığım biri. Bu durum beni biraz geriyor artık. Üzerinden yıllar yıllaar geçmiş. Hayır hepsinde de şimdiki hallerimizle oluyoruz, beraber oluyoruz.en başta anlamı cok açık yazdım ama hiç değil düşününce.

Anlamı çok açık ama ben 2-3haftada bir ilkokul arkadaşımı görüyorum. O zamanlar aşık olduğumu sandığım biri. Bu durum beni biraz geriyor artık. Üzerinden yıllar yıllaar geçmiş. Hayır hepsinde de şimdiki hallerimizle oluyoruz, beraber oluyoruz.en başta anlamı cok açık yazdım ama hiç değil düşününce.

Büyük ihtimalle yalnızlık hissi sebebiyle bilinçaltı tanıdığı ilk temiz aşka yönlendirme yapıyor...

Rüyamda güneş in batıdan doğuya dogru gittiğini gördüm. Ne demek olabilir fikri olan var mı?

bu da güzel bir haberci rüya olabilirmiş gündeme bakınca...

Büyük ihtimalle yalnızlık hissi sebebiyle bilinçaltı tanıdığı ilk temiz aşka yönlendirme yapıyor...

Çok sağolun ikidir yazıyorsunuz. Bir şekilde kendisiyle iletişime geçmeyi bile düşündüm ama buna cesaret edemedim. Dediğiniz ihtimal, çok kuvvetli...

Ben bazen rüya ile gerçek yaşamı karıştırıyor um :-/ ve son zamanlarda gördüğüm rüyaları hergün unutuyorum.

gectigimiz ay haziran ayında rüyamda haziranın ortasında kar yağıyordu çok etkilenmistim dün de temmuzun ortasında kar yağdıgını görüyorum ve bu beni çok ürkütüyor

Bugün rüyamda eski sevgilimin beni aradığını gördüm

Meditasyon sonrası uyuyakaldığımda hep tuhaf rüyalar görüyorum. Ve son günlerde gördüğüm rüyaların hepsinde oyuncular çok kalabalık. Bir önceki rüyada yargı alanı vardı, ondan öncekinde bayram nedeniyle birçok insan gördüm. Bu sefer de evimi ziyaret eden birçok insan vardı. Yine tuhaf mekanlar, yine tuhaf durumlar... Şimdilik sadece kafamın karışıklığına veya ülkenin karışıklığınınrüyama yansıdığı şeklinde yorum getirebiliyorum.

---

Çok katlı ve çok da hoş olmayan bir binada kiracıydık. Çok kalabalık kızlı erkekli bir grubun yanından aslen 3 kişi olarak daha küçük bir eve geçmiştik. Kıvırcık saçlı kendi halinde ama çok da samimi olmadığımız bir ev arkadaşımız vardı en samimi arkadaşımla benim. Salonda 3 tane kocaman yatak vardı her biri birimize ait... Ve eski tip yün yorganlar vardı bizim yataklarımızın üzerinde. Ve bir TV ve birçok battaniye ve bir divan da vardı. Annemlerin ziyarete geldiğini öğrenip koşarak aşağı indim. Onlar daireyi bulamazlar diye yol göstermek için. Bir yandan salonda battaniyelerin içinde yatan şişman kıvırcık saçlı çocuğa "annemler geliyor burada yatmasan olur mu" dedim. Kalktı, etrafı toparlamaya yardım etmeye başladı. Evdeki tüm dağınık duran şeyleri apartmanın içindeki bir portmantoya katlayıp koyduk. Bu arada ben aşağıda onları karşılayıp, onlar asansörle evi bulmaya çalışırken de koşarak yukarı çıktım. En yakın arkadaşım bir yorgan altında yatıyordu, tamamen üstüne çekmiş yorganı... Tuhaftı..

Gelenler aşırı kalabalıktı. Şu anda hiç alakam olmayan insanlar bile ziyaretteydi adeta. Birçoğu evin içine dahi girmedi, ev çok küçük olduğundan. Annem de içeri girmedi. Babam ise içeri gidip bir koltuğa oturdu. Önündeki bir şeyle uğraşırken ve ben apartmanda yukarı gelmelerini sağlamaya çalışırken insanların babamın sesini duydum "Susturun şu kuşu be!" diye bağırdı. Baktım, babamın oturduğu yerin arkasında kafeste sarı bir muhabbet kuşu sürekli ötüyor. Çünkü eve bir karga girmiş... Kedimden korkup kaçar nasılsa diye düşündüm, kedime seslendim. Sarı kuşun ordan karganın peşine düştü kedim. Sonra baktığımda karga siyah bir kediye dönüşmüştü. Duvara tırmanıyordu... Peşinde de diğer kedi. Ve uyandım.

Sevgili AurorA ,

Bu tabii ki şu anda yaşadığımız durumlardan dolayı bilinçaltı karışıklığı da olabilir.Ama ben biraz daha farklı bir bakış açısı getirmek isterim.

Öncelikle alt boyut alanları dediğimiz bölümler şu anda bir karmaşa içerisinde.Ve kitleler toplu olarak sınıflara ayrılıyorlar.Orada gördüğün eski yapılar eski bilinç kalıplarını yıkılmaya yüz tutmuş düşünceleri sembolize eder.İnsan kalabalığının olması dediğim gibi sınıflanmalar çok fazla.Kedi bilinçli bir varlık olduğu kadar uyarıcıdır da.Kuş ise umudu ve özgürleşmeyi sembolize eder.Biz biliyoruz ki bu kitleler uyanmak istiyor ve bu yüzden toplanıyor fakat düşünce kalıpları aynı olduğu sürece bu uyanış gerçekleşemez. Astral düzlemde bu şekilde yansımaları olur. O yüzden kendini ve etrafını iyi gözlemle

Nerede oldugumu bilmiyorum. Annem babam ve ben bir yerdeyiz. Annemle bir masaya oturmus babamı bekliyoruz. Olaylar cok hızlı gelişiyor. Yanımıza bir kaç erkek geliyor hemen muhabbet etmeye başlıyorlar. Sonra aralarından birisi Saçımı falan oksuyor, birisi öpmek istiyor beni. izin vermiyorum ama rahatsızda degilim onlardan. Bir an ısındım sanırım.

İnat ediyor öpmek istiyen ben izin vermeyince annemi öpüyor. Sonra tekrar bana dönüyor bak anneni öptüm der gibi. Tam o sırada aralarından birisi üzerime atlıyor ve onun atlaması ile başım masanın altına giriyor. Bende rahatlıyorum...

Rüyayı uyku uyanıklık sırasında gördüm. Ama rüya olduğunun farkına varacak kadar da uyuyor durumdaydım...

Rüyalarıma bile girdi insanlık..

Rüyamda gece olan bir yerdeyim... Bir adam var 35 - 40 yaşlarında arkası dönük yürüyor, bu kişi ben değilim fakat onun hislerini kendimde duyumsuyorum... Bu adam karanlığa yönelmiş başını kaldırmış bir cevap bekler gibi duruyor... Ardından görünmeyenden, karanlıktan bir ses cevap veriyor... "Hiç kimse benim yüzümü göremez, çünkü benim yüzüm yok. Ben sadece bir tebessümüm, ben sadece bir mutluluğum..." Rüyamda sesin sahibini Yaratıcı olarak algılıyorum... Sesin tonunda bir muziplik var, bir bilmece sormuş bir dedenin, torunlarıyla eğlenmesi gibi... Bu kadardı, uyandığımda uyku felcine yakalanmıştım... : )

Rüyamda gece olan bir yerdeyim... Bir adam var 35 - 40 yaşlarında arkası dönük yürüyor, bu kişi ben değilim fakat onun hislerini kendimde duyumsuyorum... Bu adam karanlığa yönelmiş başını kaldırmış bir cevap bekler gibi duruyor... Ardından görünmeyenden, karanlıktan bir ses cevap veriyor... "Hiç kimse benim yüzümü göremez, çünkü benim yüzüm yok. Ben sadece bir tebessümüm, ben sadece bir mutluluğum..." Rüyamda sesin sahibini Yaratıcı olarak algılıyorum... Sesin tonunda bir muziplik var, bir bilmece sormuş bir dedenin, torunlarıyla eğlenmesi gibi... Bu kadardı, uyandığımda uyku felcine yakalanmıştım... : )

Şans olabilir , şans yüzümüze güldü deriz ama biz onu görmeyiz yinede doğru cevabı en iyi sen bilirsin.

Bugün rüyamda eski sevgilimin beni aradığını gördüm

Bende öyle , keşke o rüya surseydi hep :'(

Bende öyle , keşke o rüya surseydi hep :'(

Hayır gerçek hayatta arasaydi keşke tekrar :-/ ama unutmak lazım artık :-/

Rüyamda fal bakan bir arkadaşımın evindeydik. Biri arkadaşıma "yüzük falı bakacak birini arıyorum evlere gidecek ve ayda 360 TL kazanacak" demişti. Kızı uyarmıştım "Saçma hem tanımadığın bir sürü kişinin evine gideceksin hem de 360 TL için mi" demiştim. O sırada içeri bir kadın girdi. Evin içinde gezdi ve tavada doğru duvardaki küçük bir kasa gibi bir yere bir şeyler koydu, evi koruması için. Ona inanmadım ben. Sonra içeri beyaz saçlı, bıyıklı, sakalsız, temiz yüzlü bir dede girdi. Bu kişi biraz dedeme benziyordu, temiz giyimli, beyefendi biriydi. O da evin içinde ruh gibi gezdi. Ben koltukta oturuyordum kıpırdamadan. Ellerimde yoğun titreşim hissediyordum, reiki almam gerektiğini düşünüyordum. Adam beni gördü, gülümsedi. Yanıma doğru geldi. Yüzümü avuçlarının arasına aldı sonra boynumda asılı kolyenin ucunu eline aldı. Hangi kolyem takılıydı rüyada hatırlamıyorum. Ama o kolyeye odaklandığını bir şeyler yaptığını, o odaklandıkça ben de derinleştiğimi ve hafiflediğimi hissettim.

Ve rüyada olduğumu fark ettim, "bunu arkadaşıma anlatmalıyım" derdine düşüp uyandım.