Jump to content

Önerilen Mesajlar

Çok tuhaf alakasız bir rüyaydı... Bizim Nevermore'un 1+0 daireleri olan residence tarzı bir apartmanı varmış... Ama havuzlu falan. Bülent Ortaçgil de burada kalıyormuş ama bunun yerine gerçek bir otel odasına geçmeye karar veriyor. Hatta suit olsun falan diyordu... Baya oturmuş Bülent Ortaçgil ile zaten yemek vs yapmadığı için mutfak bölümüne ihtiyaç duymayacağı, otelde temizlik vs için ekstra ücret ödemeyeceği dolayısıyla otelin residence dairesinden daha uyguna geldiği üzerine konuşuyorduk :rolleyes:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yokmu kimsenin bir fikri

 

Bazı şeyler için geç olmadığının farkına varmana delalet ediyor olabilir. Geçireceğin bir rahatsızlık veya bir olay neticesinde bir çok şeyin daha çok farkına varabilirsin. Yine de hakkında fazla bilgi sahibi olmadığım için fazla yorum yapmak istemiyorum. Umarım her şey güzel olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok tuhaf alakasız bir rüyaydı... Bizim Nevermore'un 1+0 daireleri olan residence tarzı bir apartmanı varmış... Ama havuzlu falan. Bülent Ortaçgil de burada kalıyormuş ama bunun yerine gerçek bir otel odasına geçmeye karar veriyor. Hatta suit olsun falan diyordu... Baya oturmuş Bülent Ortaçgil ile zaten yemek vs yapmadığı için mutfak bölümüne ihtiyaç duymayacağı, otelde temizlik vs için ekstra ücret ödemeyeceği dolayısıyla otelin residence dairesinden daha uyguna geldiği üzerine konuşuyorduk :rolleyes:

 

Senin rüya da hep bana denk geliyor :)

 

Anlamsız da olabilir ama çooook çok sallama , ki benim yorumum, küçük bir eğlence olabilir. Ama tutmamış da olabilir :) . Kavramlar daire rezidans felan olunca yorumlamak zor oluyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nasıl neden bilmiyorum sol kolum bileğimden dirseğime kadar açılmış yarılmış, ama nasıl kanıyor anlatamam.Oluk oluk kan akıyor.Gerçek hayatta olsa o kadar kan kaybedince ölürüm.O derece.Ama sırf dirseğimdeki kısım iğrenç kahverengi bir şekilde bir sıvı atıyor vs.Birilerine diyorum hastahaneye gidelim vs. gidemiyoruz.Sanırım bir durum var.Apokaliptik bir durum gibi bir şey.Suyun ortasındayız.Gemi bir şeyin oturma odası tarzı yerinde.Tv seyrediyor falan insanlar.Kimse iplemiyor ama hani.O korkuyla uyandım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nasıl neden bilmiyorum sol kolum bileğimden dirseğime kadar açılmış yarılmış, ama nasıl kanıyor anlatamam.Oluk oluk kan akıyor.Gerçek hayatta olsa o kadar kan kaybedince ölürüm.O derece.Ama sırf dirseğimdeki kısım iğrenç kahverengi bir şekilde bir sıvı atıyor vs.Birilerine diyorum hastahaneye gidelim vs. gidemiyoruz.Sanırım bir durum var.Apokaliptik bir durum gibi bir şey.Suyun ortasındayız.Gemi bir şeyin oturma odası tarzı yerinde.Tv seyrediyor falan insanlar.Kimse iplemiyor ama hani.O korkuyla uyandım.

Bu bilinçaltı rüyası ; burada farkedilme ve anlaşılma isteği ön plana çıkmış, toplum tarafından anlaşılmak farkedilmek istenmek de denebilir.Suyun ortasında olmanız aslında hayatın akışını sembolize ediyor. Yani bu hayatta farkedilme isteği var bu da ölüm korkusuyla birleşince böyle bir durum ortaya çıkmış. Temel sebebi özgüven eksikliği , bunu aştığın vakit zaten daha olumlu rüyalar görmeye başlarsın...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rüyamda tanımadığım bir kadına annemle misafirliğe gidiyoruz.Bi apartmanın son katı.Daha kadın kapıyı açmaya çalışırken karşı daireden bir kadın çıktı.Onu da tanımıyorum tabiki.Kadın ağlamaklı gibiydi.Senin yüzünden tarzında bir şeyler geveledi.Ama ben ne yaptığımı bile bilmiyordum.Sonra yine aynı daireden yaşlıca bir adam geldi 65-70 yaşlarında gibi.Bana hücum etmeye çalıştı annem araya girdi ama adam onu tek iktirme de yere düşürdü.Sonra bana elini kaldırarak 'eğer bir daha yanlış bir şey yaparsan sana çarparım' dedi.Ama sesi bir insan olamayacak kadar kaba ve sertti.Hatta biraz boğuktu da.Bende orada olduğum yerde kala kaldım sonra uyandım işte.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

smaugun benim bodrum katımda ne işi var?

 

198qdy1m0jf7mjpg.jpg

 

biraz da görsellik katıp rüyamı anlatacak olursam, bildiğimiz hikayeye cücelerin mutfağımızda ayaklı plastik masada yemek yemesiyle başlıyoruz. yalnız birkaç fark var cüceler pamuk prensesin cüceleri ben de pamuğun ta kendisiymişim. bunlar bodruma gidecez ejderhadan altınımızı alıcaz diye toplanmış konuşuyorlar bende dıştan seyrediyorum, neyse bunlar herkese smaugun mahzeninin anahtarından dağıttılar

AN173-2.jpg?w=360&h=540

 

(bunun afilli kırmızısı)

bizde aldık anahtarları evin merdivenlerinden tek sıra bodruma iniyoruz. tabi ben korkuyorum yani ejderha sonuçta bunlar inerken yavaş yavaş yukarı çıkmaya başlıyorum 2. kata çıkıp evin önüne geldiğimde aşağıda birisi baltasını düşürüyor !?!! ejderha kükreyerek uyanıyor ben küfrediyorum aşağıdakilerin akıbeti meçhul. mutfak tezgahının arkasına saklanıyorum pencereden smaug içeriyi kese kese evin etrafında uçuyor. bende ses çıkarmamaya çalışıyorum tam dikkati dağılmış gidecekken evin kapılarından biri cereyan yapıp gürültü şekilde çarpıyor. yine küfürler kahırlar allah ne verdiyse bildiğim duaları okuyorum. bu sesi duyup bi ateş fırtınası estiriyor dışarıda sonra yavaş yavaş pencereden girip yanıma yaklaşıyor ölü taklidi yapıyorum tişörtüme basıp geçiyorken laptop kucağımda uyumuşum tişörtün sırt kısmını sıkıştırmış ona uyandım

:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu bilinçaltı rüyası ; burada farkedilme ve anlaşılma isteği ön plana çıkmış, toplum tarafından anlaşılmak farkedilmek istenmek de denebilir.Suyun ortasında olmanız aslında hayatın akışını sembolize ediyor. Yani bu hayatta farkedilme isteği var bu da ölüm korkusuyla birleşince böyle bir durum ortaya çıkmış. Temel sebebi özgüven eksikliği , bunu aştığın vakit zaten daha olumlu rüyalar görmeye başlarsın...

 

Bilinçaltı konusunda bir şey diyemem fakat olumlu rüya görmeyi aşağı yukarı 10 senedir bekliyorum pek bir gelişme olmadı şu ana kadar :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dün gece herkes birçok ve tuhaf rüyalar gördü mü? Sanırım ayın yakınlaşmasının etkisiyle bizim evde hemen herkes bir dolu rüya görmüş gece...

 

Bütün günün düşünsel yoğunluğuna damgasını vuracak denli özel bir şey gördüğümü hatırlamıyorum. Fakat sabah uyandığımda uykumu tam alamamış olduğumu ve t-shirtümün terden sırılsıklam olduğunu gördüm. (Bu arada havalar sıfırın altına indi bile buralarda). Gece genellikle stresli olduğum zamanlarda terleme yaşarım fakat dün gece herhangi bir sıkıntı veya baskı yoktu üzerimde. Sebepsiz(?) bir terleme sadece...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok karışık bir rüya gördüm umarım anlatabilirim. 11-12 yaşlarında erkek bir çocuk varmış. Bu çocuk ile aramda bazı şeyler geçmiş. Nedenini bilmiyorum ama sürekli bana zarar vermek istiyor ve bende hep kaçıyorum. Burası rüyamın geçmişindeki hikayeymiş. rüyam şurada başlıyor.

çok büyük bir okulun bir salonundayım. Oldukça yeni ve lüks bir okul, yanımda kardeşimde var. Daha sonra bir şeyler almak için elimde alışveriş sepeti ile salondan çıkıyorum. Koridorda yürürken içimde tuhap bir ürperti oluşuyor ve çocuğun varlığını hissediyorum. Geri dönmeye karar verip salona gidiyorum fakat yıkık dökük ve boş bir odadan başka bir şey bulamıyorum. Karıştırdım sanırım diyip koşarak heryeri arıyorum fakat eski bir binadan başka hic bir şey bulamıyorum. Birinin arkamdan elimde küçük bir balta çekiç karışımı bir sey ile geldiğini görüyorum. Elimdeki sepeti hala bırakmadan hızla kaçmaya başlıyorum. Bahçeye çıkan bir kapı buluyorum ve buradan çıkar diğer kapıdan salonu bulurum diyorum. Fakat ne bir kapı bulabiliyorum ne de bir cam. Ben kapıdan çıkınca 8-9 yaşlarında beyaz tenli kel turuncu kıyafetler giymiş erkek bir çocuk yanıma kadar gelmiş. Elindeki çekiç balta karışımı hızla bana vuracakken elinden alıp elimdeki alışveris sepetini onun önüne atıyorum. Ayaklarım son hızda koşmaya çalışıyor ama sanki yolu yürüyerek gidiyor gibiymişim. Çocuğa zarar vermek istemiyorum ama korkuyorum. Yavaşlaması için ittiriyorum vuruyorum hiç bir şey fayda etmiyor. Tam o sırada yan binanın üst katında karanlıkta bir çocuğun bana el salladığını gördüm. Bu çocuk size en başta anlattığım 11-12 yaşlarında çocuk. Ona bir şeyler söylüyorum. Bu kapıları sen kapattın tarzında bir şeyler. Bu sırada hala koşuyorum. Ve ileride okulun ana girişini buluyorum. Ben kapıya koşarken çocuğun durduğunu fark ediyorum. insanları görüyorum. Çocuk altındaki pantolunu çıkartarak bir şeyler planlıyordu. O sıra okul müdürü geldi çocuğu o şekilde görünce elindeki şişeye ona fırlattı. Kafası ve kalçası cam parçaları ile doldu. Yere düştüğü içinde yüzü kanlar içinde kalmıştı. Secde eder pozisyondaydı. Ama elleri yüzünün altında değil yan tarafındaydı. anladınız sanırım. Sedyeye aldılar ama hiç umurlarında değilmiş gibiydiler. Camları çıkarıp attılar vs. içimde demekki bu yüzden içleri nefret dolu dedim. Çocuk kafasını kaldırıp bana baktı. Zaten o an yüzünün kanlı olduğunu fark ettim. Sonra çocuk ayaklandı ve babam dediği bir adamın yanina gitti. Baba şunu dedi: (11-12 yaslarindaki çocuğu kastederek) o babasının sözünden çıkmaz. Bunu üzerine küçük çocuk baba ben dayanamıyorum artık ne olur beni gönder karanlığa diyor. Babada ya ben bir insan olarak ne yapayım tarzında bir şeyler söyledi ama o an rüya bulaniklasmaya başladı ve uyandım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rüyamda eski okulumun oradaki 3lü yol kesişimindeyim lise zamanından birkaç arkadaşı gördüm normal bir rüya olmalıydı ama sonra bir tane varlık geldi cam gibiydi turkuaz rengine benzer rengi vardı.Biçimi erkek adam , ama yüzü saçları kılları cinsel organı felan olmayan birşey ,geldi üzerime yattı ben yere uzanık haldeyim o üstümde kalkmaya çalışıyorum kıpırdayamıyorum bile sonunda sinirlendim zar zor kurtuldum ve onu yere düşürdüm üzerine çıktım karabasanı oldum ''nasıl oluyormuş gör'' diye :D kıpırdayamıyordu en son

 

dolunay gecesi uyumamıştım diye hatırlıyorum bu bugün oldu

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rüyadan rüyaya geçtim alakasızlardı

 

İlkinde arkadaşlarla tv izliyorduk.Tv de yakın bir arkadaşım ve kardeşlerini gördüm.Normalde 3 kardeşi var 1i liseye giden erkek diğer ikisi küçük kız ve erkek.Ama liseye giden yoktu yerinde sarı kafalı bir çocuk vardı ama o en küçükleriydi.Çocukların adlarını yaşlarını felan anlatıyorum...

Bir sonraki kısma geçtim.

Elime birkaç eşya geçmiş bir kutuyla arasında istanbuldan ağaç yaprağı da var koklayıp ağlıyorum.Meğersem Türkiyenin bu versiyonunda kurtuluş savaşını kazanamamışız.İstanbul Yunanistanın elinde.Sonra oraya gizlice gidiyorum.Bir rum dost vasıtası ile gizlenip almaya geldiğim şeyi alıyorum.Ardından hemen kaçmak riskli olacağı için bir barda çalışmaya başlıyorum.

...

Sonraki kısım

Markette başka arkadaşlarla alışveriş yapıyoruz aldığımız birşey sayesinde başka bir gerçekliğe veya simülasyona geçiş yapabiliyoruz 1 seferliğine.İstediğimizde dönme var orada ölüm yok.Ölünce respawnlanıyorsun.Arabayla kaçış hatırlıyorum ama olayların hepsini hatırlamıyorum.Sonra geri dönmüşüm.Biri hari diğer arkadaşlarda dönmüş.O gelmeyen ortada yok çünkü eğer oraya gidersen bu dünyadaki varlığın yok oluyor.

Yiyecek birşeyler ve alkolsüz bira alıp gidip karnımızı doyurduk.Sonra ben eve geçmişim.Uyurken gecenin bir yarısında uyandım üstümde uçan siyah birşey var siyah perdemsi şey haricinde kemikten kolları ve kafatası gözüküyor sadece.Üstüme geliyor def ediyorum kalkıyorum yataktan bir defa daha geliyor üstüme tekrar kurtuluyorum sonra kapısı açtığım anda önden tekrar geliyor bu sefer gözlerim kapanıyor.Uyandığımda yataktayım sabah olmuş.Bağıra çağıra kalkıyorum.Diğer odalara bakmaya gidiyorum.Önüme heretik çıkıyor :D veya ona benzer . Kısaca anlatıyorum.Yandaki odaya bakıyoruz.İkiz kardeşler var onlarla konuşuyorum bana bunun doğal olduğunu söylüyorlar.O gittiğim yerde ne kadar çok ölürsem bu varlık o kadar çok geliyormuş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rüyamda bizim evin bahçesindeydim.Çok eski zamanlardaki köy hayatları gibi bahçe işlerini yapıyordum ve bizim bahçedeki küçük klübe (tek katlı olmasıma rağmen rüyamda iki kattı) Üst katta normal olmayan belki biraz sihirli ama keisnlikle güçlü olmayan fakir bir aile yaşıyordu alt kattada yaşlı ama yine o ailenin durumndaki bir adam yaşıyordu onlarla ilgilenirken bir anda evime bir sürü insan geliyordu ve parti gibi birşeyin adı altında evimi inceliyorlardı bende o klübede yaşayan aileleri saklıyordum.Ailenin küçük çocukları sürekli sihirle ilgili muzurluklar yapıyordu ben bir yandan onların yaptığı sihiri kontrol etmeye çalışıp bir yandan da elementleri "çok iyi" birşekilde kontrol edip bahçede benim ve benim özel hayatımla ilgili olan şeyleri yok ediyordum.Evime gelenlerin lideri olan adamdandan tedirgin olduğum halde belli etmemeye çalışıp güçlü duruyordum sonra sakladığım aileleri korumak için eski bir büyü kitabını yine elementlerle yok ediyordum.rüyamda uyanmal üzereyken o evime gelenlerin lideri yine görüşcez dedi ve ben uyandım.Şimdi çok uzun bir rüya biliyorum ama hepsi vardı ayrıca o kadar uzun zamandır rüyalarımı hatırlamıyorum ki gerçekten bu sabah şok oldumrica ediyorum yorumlayın.Şimdiden teşekkürler

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rüyamda tatildeydik sanırım. Bir otelde kalıyorduk. Ortağımla beraber geziniyordum. Onun jipini kullanıyordum, otelin önüne doğru park etmemiz gerkeiyordu. benim kullandığım şey bu arada tank gibiydi, çok büyüktü ve paletleri vardı. Otelin önüne geldiğimizde güç bela geçilecek bir yere geldik. Ortağım "istersen ben geçireyim" dedi ben ise hiç telaşlanmadan sakince devam ettim. Epey dar bir yerde "eşim geçirsin istersen" dedi, ben epey burnunu sokmuştum aracın, geçebileceğini anladığım anda gaza yüklendim ve hızlıca geçtik o dar yerden de. Kız baya şaşırdı. Asfalt bitti, kumluk bir yer vardı ve kumlar tepe oluşturmuş epey yüksekçe. Nasılsa altımda paletli jip(?) var diye gaza yüklendim, kumların arkasında ise sorunlar olduğunu gördüm. İnsanlar savaşıyorlardı. Hiç görünmeden ve olaya girmeden geri vitese takıp aracı ortamda konulabilecek en iyi yere koydum. Güzel de park ettim. Bir başka yer vardı, dar bir sokak ağzı gibi. Ortağım "buraya park etsek?" dedi ben ise inmiş o tarafa bakmaya gidiyordum. O arada bir sürü askerin olduğunu ve onların eğitim alanı gibi bir şey olduğunu fark ettim "Olmaz buradan çıkış yapmak isteyen araçlar olabilir hem izin de vermezler" dedim. Hak verdi.

 

Sonra otelin içine giriyorduk, kapıda birilerini gördü. Orada dururken bir araç durdu otelin önünde. 3 kişi indi araçtan. Biri hiç gülümsemeyen bir adamdı. Diğer ikisi ise çok havalı, güneş gözlüklerini çıkarmayan adamlardı. Adamlardan ilki, kumral olanı bana doğru coşkuyla kollarını havaya kaldırıp bir şeyler yaptı, onu gören hayranlarının ciyaklaması karşısında verdiği sıcak bir tepki gibi. Ben ise tuhaf tuhaf baktım adama. Ortağım da hiç sesini çıkarmadan bakıyordu. "Bu ne ya" dedim. Diğer adam ise sarışındı daha yumuşak bir gülümsemeyle, başıyla işaret verdi ona başımızla selam verdik. İkisi de yabancıydı ve çok eğleniyoruz tavırlarından hoşlanmamıştım. 3. gülümsemeyen adam bize doğru geldiğinde bir anda 2. kişiyi tanıdım. Çok ünlü yabancı bir aktördü. Diğeri muhtemelen ondan daha ünlüydü ve benim çığlıklar atıp ondan imza istememi falan beklemişti herhalde adam. Gülümsemeyen 3. adam ise prodüktör vs benzeri bir şeydi. O da oldukça ünlü olmalı ama hiç tanımıyordum. Adam bize doğru bakıp bıkkın bir ifadeyle türkçe "birazdan yine geleceğiz" dedi ve otelden diğerlerinin peşinden girdi.

 

Ortağıma "akşam yemeğe çıkacağız, saçımı yaptırmalıyım. Banyo falan yapayım gideyim ben" dedim. "Biraz daha kal" dedi. "Neden?" dedim. Sanki bir film repliği gibi "Benim babam öldü, senin baban öldü. ikimiz de bu pisliğin içinde yalnızız" dedi. "Ne diyosun kızım? Senin baban da benim babam da yaşıyor" dedim. "Ya tamam işte senin baban öldü benim babam da öldü ikimiz de bu pisliğin içinde yalnızız" dedi yine bir havayla. Sonra "bir kahve içelim öyle gidersin" dedi.

 

Beraber otelin büfe gibi bir yeri vardı, oraya gittik. Masada üç tane kek vardı, ortak fiyatlarını soruyordu. Üzerinde şu snoopy'nin arkadaşı charlie'nin resimleri olan bir kek/pasta vardı. Dışı kabuk gibi, içinde de puding gibi jel bir şey vardı. Sevmedim, diğerleri daha güzeldi. Ortağım onun fiyatını sordu. Kız "dilimi ücretsiz ama hepsini isterseniz 200 TL" dedi. Şaşırdım böyle çirkin bir şey için bu fiyatı istemelerine. Ortağım "o zaman tadına bakayım" dedi ve oradan bir çatal alıp pastanın pudingimsi tarafına batırdı. O çatalını batırınca puding sıvılaştı ve aktı kekin içinden... İçi bomboş kaldı ve çok daha çirkin görünüyordu. Ben "şimdi bizden parasını isteyecek yaa off" diye düşünürken pastaların başındaki kız pudingi başka bir çatalla yine içine doldurdu ve "tamam sorun yok merak etmeyin halloldu" dedi. Puding neredeyse yine eskisi gibi kekin içine doluşmuştu. Ben ortağımın benimle dertleşmeye çalıştığını, bu yüzden beni oyaladığını düşündüm. Bir yandan da küçük bir kek alıp üzerine tek bir mum koyup üfleyecektik muhtemelen. Yoksa akşam yemeğe gideceğim kişi için hazırlanmamı engellemezdi. Bunları düşünürken uyandım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Birkaç saat önce siteye girdim,günlük okumamlarımı yapıp geri çıktım.Forumda gezerken ,neden bilmiyorum aklımda hep geçen yıl gördüğüm ve gizemini hala çözemediğim bir rüya vardı.Yine neden bilmiyorum "biri şu rüya yorumları başlığı altında yeni birşeyler yazsa da ben de şevklenip kendi rüyamı yazsam" diyordum.Siteden çıktım,uzaklara gittim.Biraz sörf biraz yelken yaptım web'de.Yatmadan önce son bir gireyim dedim ve baktım ki "rüya yorumları" başlığı aktif olmuş,yani birilieri birşeyler yazmış.Şevk bu şevktir deyip rüyamı yazmaya karar verdim...

Olay lisedeki sınıfımda geçiyor.Şimdi yirmibeş yaşındayım(26'ya on günüm var aslında) ,rüyayı gördüğümde yirmidört yaşındaydım.Ama tabi ki rüyada,lisedeki halimle lisedeki sırama oturuyor ve ders dinliyordum.Herşey o zamanlardaki biçimiyle karşımda duruyordu:Sıra arkadaşım,sınıftaki diğer çocuklar,sınıf ve tabi ki öğretmen...Ders din dersiydi.Din dersini her zaman sıkılarak dinlemişimdir(müslüman arkadaşları tenzih ederim,elbette saygı duyuyorum).O rüyada da o şekildeydim.Ancak din dersine giren öğretmen iyi bir adamdı.fikren anlaşamasak da çok kez şakalaştığımız olmuştur .Her neyse,dersin ortasında bir anda belden yukarımın çıplak olduğunu fark edip panikliyorum.Yanımdaki arkadaştan birşeyler istiyorum giyinmek için.Hemen birşey veriyor ve giyiyorum.Derken,öğretmenin artık sınıfta olmadığını fark ediyorum.Artık korkacak birşey de yok.Kimseye rezil de olmadım.Ardından kapı açılıveriyor.Şimdi sınıftaki hiç kimseyi,yanımdaki arkadaşımı bile görmem imkansızlaşıyor.Çünkü içeriye girenler bütün dikkatimi üstlerinde toplayıveriyorlar.Bir kadın önde yürüyor,iki adam onu geriden takip ediyor,yaklaşık bir adım geriden.Sanki özel koruma gibiler.Hem kadın hem de adamlar siyah giyinmişler.

Bana doğru gelirlerken birden başımı öne eğiyorum.Kadın yanıma kadar gelip konuşmaksızın(yani telepati gibi bir yöntemle) "yüzüme bak " diyor.Ben nereden bildiğimi bilmediğim bir tedbir tavrı takınıp, "bunu ancak sözlerinle söylersen yaparım" diyorum.Kadın dediğimi yapıyor.Yüzüne bakıyorum.Yunan mitolojisindeki tanrıça tasvirleri kadar güzel bir yüzü ve sarıdan çok beyaza benzeyen bir saç rengi,gözbebekleri yokmuş gibi donuk bir ifadeyle bakan gözleri olan ;çok güzel bir kadın görüyorum karşımda.Yine aynı telepatik iletişim yöntemi ile "elini uzat " diyor.Ben yine aynı şekilde karşılık veriyorum :"Bunu ancak sözlerinle söylersen uzatırım." ... Kadın dediğmi yapıyor.İsteğini sözleriyle tekrarlıyor.Sanırım sağ elimi (sol da olabilir,tam emin değilim) uzattığım zaman,elimi bir avucunun içine alıp avucumu açıyor; diğer elinin işaret parmağının tırnağıyla avucuma daireler çizmeye başlıyor.Sonra yüzüme bakıp şu sözleri söylüyor:

"Baloya -8'idi- 1 kaldı.

o 2'nin yazıdaki değeri 1'dir."

Uyanınca balo kelimesini düşündüm.Önce çok saçma geldi.Sonra bana anahtar oldu bu kelime.Lise-balo-mezuniyet-öğretmen-öğrenciler-ergenlerdeki sürekli toplumda rezil olma tedirginliği- vs. vs. vs.Bunları gördüm .Bunlar rüyanın bilinçaltıya olan ilgisini zaten açıkça ortaya koyuyor.Ancak, tüm bu rasyonel ürünleri bir kenara itersek, acaba günlerce ve de aylarca etkisinden çıkamadığım bu sözlerin ve tüm rüyanın spiritüel bir anlamı yine de olabilir mi?Hmm.Zaten bunu sormak için yazmaya başlamıştım :) Sizce olabilir mi değerli forumdaşlarım? :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öncellikle herkese merhaba arkadaşlar :) Bende rüyamın yorumlanması talebinde bulunacaktım. Aslında bu rüyayı bir arkadaşıma yorumlatmıştım ama sizlere de danışmak istedim. Rüyamda kendimi bir odada bulmuştum Üzerimde her rüyamda gördüğüm gibi beyaz uzun bir elbise vardı. Bu arada odada 4 kişi vardı. İskelet gibiydiler, fakat hala üzerlerinde etleri ardı ve sarkıyordu. Bu 4 kişi, etrafında kare bulunan pentagramın içindeydiler. Yani daha doğrusu karenin köşelerindeydiler. Sonra bir anda her şey havalanmaya başladı. Odanın içindeki eşyalar uçuşmaya başladı. 4.kişi beni fark etti. Ve benimle telepatik bir bağ kurdu. Ona yardım etmem gerektiğini söyledi.

Sizce bu rüyanın anlamı nedir?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rüyamda kumsalda kocaman pencereleri olan çok güzel bir evdeydim. Yanımda gözlüklü ve çok uzun boylu biri vardı. Beraber sonbaharda kumsalda takılıyorduk. Suya girdim, su sıcaktı hala.. Hava kapalı olmasına rağmen üşümüyordum ancak çok fazla dalga vardı. O sırada kocaman bir köpekbalığı yüzgeci gördüm suyun üzerinde. Denizde bir şeyler olmaya başladı ve adeta köpekbalığına doğru çekiliyordum (köpekbalıkları kendilerine doğru çekebiliyormuş insanları) adama elimi uzatıp "çek beni" diye bağırıyordum. Ne yaptı bilmiyorum ama sahne değişti... Evin içindeydik. Ev 70'lerde döşenmiş gibiydi. Miami kumsallarındaki gibi bir evde bu eşyaların bulunması bana tuhaf geldi önce. Çok ferah ve aydınlık bir yerdi ancak eşyalar eski tarz oymalı kakmalı eşyalardı. O sırada eve babam ve iki kuzenim ve kuzenlerden birinin annesi geldi. Kuzenlerden biri makaron yapmaya başladı salonla birleşik olan amerikan mutfakta. Akrabalarımdan birini -sanırım alacaklılarından kaçabilmesi için- fake şekilde borçlandırmam gerekiyormuş. Bu nedenle diğer kuzenimi çağırmışım. O kuzenim de elinde mihalıç peyniriyle gelmiş... İmzalayacağı yerleri gösteriyordum, o ise bu alacaklılık olayını çok ciddiye almış olacka ki "eee araba falan var mı haczedebileceğimiz?" diyordu. Güldüm "vaay canın araba istiyor.. Araba var, ama üzerinde başkalarının hacizleri var" dedim. Sonra kuzenin yaptığı makaronlardan birini aldım, ısırdım. Tadı çok kötüydü... Yemyeşildi sanki ıspanak koymuş içine ve hiç şeker koymamıştı iğrençti. Uyandım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rüyalar silsilesi hala peşimi bırakmıyor. Her gece bir sürü rüyalar görüyorum. Bir çoğu karman çorman geliyor ve uyandığımda yine neredeyse tamamını hatırlamıyorum. Her neyse...

Bir arkadaşımla yan yana yürüyoruz. Az ilerde bir çift baykuş görüyoruz. 'Aa baksan bir baykuş ve bayankuş' diyorum. Espri mayetinde değil sanırım. Çünkü gülüşmüyoruz arkadaşımla.

Biri erkek, diğeri dişi. Görünüşünden anlıyorum. Normalde anlamam. Kedilerin cinsiyetini anlıyorum en fazla. Bir kuş diğerinden az daha iri yapılı kafası, gövdesi falan ordan anlıyorum sanırım rüyamda.

Baykuş görmek veya geri kalanlar bir anlam ifade editor mu? Ya da rüyalar bir şey işaret ediyor mu emin değilim. Neyse tatlı rüyalar...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...