Rüya Yorumları

Rüyamda araba kullanıyorum. Babam arka koltukta onun arabasıydı sanırım emin değilim. Arabayı kullanırken başka arabayla çarpışcak gibi oluyorum sıyırıp geçiyor giderken el frenini çekmek istiyorum çekiyorum ama el freni bozuk yerinden çıkıp geliyor el freni ama hala kablolarla bağlı oraya babam tekrar tak yerine bozmadan çek diyor yapıyorum yine olmuyor sonra normal frene basıyorum onunda bozuk olduğunu farkediyorum babama freninde bozuk olduğunu söylüyorum ne yapıcaz ayvayı yedik der gibisinden bakış atıyor:D Arabada hızlı bir süratle sürüyorum duramıyorumda fakat kimseyede çarpmıyorum bu ne anlama geliyor.

Araba kullanmak hayatımıza kendimizin yön verdiğiymiş ama benim frenler bozuk

Sanırım babanı örnek alıyorsun ya da durumlar karşısında onun ne diyeceğini önemsiyorsun her şeyde... Onun arabasındasın ve yanında o var çünkü. Eğer haberci rüya ise, pis bir duruma gireceğin ve bunu zararsız atlatacağını söyleyebilirim. Ama eğer psikolojiden bahsediyorsak; o zaman her şeyi babandan saklamaya çalışan bir yapıda olabilirsin. Tehlike anında babanın tavırları, senin ondan göreceğini düşündüğün tavırlar ya da onun olaylar karşısında vermesini beklediğin tavırlar olacaktır. Rüyanı en iyi sen yorumlayabilirsin çünkü gelen semboller sana geliyor, o duyguları rüyada sen hissediyorsun. Verilmek istenen mesaj varsa; o mesaj sana. Bilinçaltı ya da üst benlikten gelmesi önemli değil.Her iki durumda da semboller senin anlayacağın dilde...

Biraz uzun lütfen okuyun hayatımda hiç bu kadar uzun rüya görmedim

 

Sınıftan çok da yakın olmadığım bi arkadaşımla hapse düşmüşüm

Suçumuzun ne olduğunu bilmiyoruz.Kapalı havuz başı ama etraf çok pis.

Bi tane asansör var.Birden ortalığı ninja kaplumbağalar basıyor

Bizi havuza düşürüp öldürmeye çalışıyorlar.Son anda kafalarını havuzun kenarına çarpa çarpa

kurtuluyoruz.Asansörle ikimiz aşağı iniyoruz.Asansör tam kapanırken "Sıra şimdi sizde diye bağırıyorlar."

 

Aşağı kat çok geniş bi yer.2 büfe var.Onlarca masa hemen hemen herkes sigara içiyor.Göz gözü görmüyor

neyse tam karşıda devasa bi kapı iki yanda da ufak 2 kapı var.

 

Bu arada çok susadığımı fark ediyorum. Mehmet gidip bana su alıyor.Tam bu sırada en sağdaki kapıyı

gözüme kestiriyorum yaşlı bi kadın çöp çıkarırken var gücümle kaçmaya başlıyorum.

 

Dışarıda asfalt yol var.İki etrafı sırf tarla. uzun uzun şeyler bunların arasına saklanıyorum.Sonra birden

kendimi bi oturma odasında buldum fakir bi aile yemek yiyordu.Orada koltuğun arkasına saklandım.Bi süre

sonra polisler geldi, aile beni ispiyonladı.Polis çok sert konuştu tekrar hapisaneye döndük. Küçük bi odada benden başkaları da var.Arkamdan kaçmışlar onlar da.

 

Bizi başka yere götüreceklerini söylüyorlar.Gittiğimiz yer açık alan.Yemyeşil mükemmel cennet gibi bi yer.Ama etrafı

yüksek duvarlarla çevrili ve ben yine mutlu değilim kaçmak istiyorum.Ortada sahne var herkes Mehmet dahil olmak

üzere alışıyor sahnede görev alıyor falan bense arkada oturuyorum.

 

tHE End

 

Varsa bi yorumunuzu alırım

Bu ara kendini çok zorluyorsun ve stres yüklüsün Kimseye güvenemiyorsun ve kafan oldukça karışık rahatlaman gerek.

annem genel olarak hep kalabalık köy ve ölmüş olan annesi ananesi teyzesi sülalede kim varsa onları görüyor rüyalarının üçte ikisinde bu kavramlar var nedeni ne olabilir?

Sanırım iş yüzünden hastaneye gidip belirli bir koğuş gibi yerde gözlem yapmak zorundayım. Çocukların bulunduğu koğuştayım ve bazısı gayet rahat ve mutluyken kimisinin etrafına doktorlar doluşmuş... Önce gülümseyip sevimlilik yaparken resmen aralarından geçerken ruhum ağırlaşıyor. Bakarken ağlamak da istemiyorum onların korkmalarına neden olmamak için. Sadece yok olmayı ve onların gözünden kaybolmayı istiyordum o an...

geçen gün kurbağa yumurtası gibi salkım halinde duvara yapışık kuş yumurtası gördüm içindeki ceninler görünüyor.kabukları baya ince civciv kuş yavrusu sesi duyuyorum.

geçen gün kurbağa yumurtası gibi salkım halinde duvara yapışık kuş yumurtası gördüm içindeki ceninler görünüyor.kabukları baya ince civciv kuş yavrusu sesi duyuyorum.

Birisinden veya bir yerden yüklü bir maddi kazanç elde edeceksin. Bu sağlam bir iş de olabilir ya da bir tanıdığın da olabilir.

Seni, ölüm ve yaşam arasındaki boşluğa hapsetmek istememiştim. Ben yaşamımın büyük bir kısmını o arafta geçirdim. Hala geçiriyorum. Bunu sana yapmak istememiştim. İstememiştik. Nasıl korkunç bir kaybolmuşluk hissi yaşadığını biliyorum. Kağıt kesiğine benzer bir acıyı ellerinde, bedeninde sürekli hissetmene rağmen ağlamadığını da biliyorum. Bir bebeğe karşı bile acımasız olduktan sonra, nasıl sevebilirdim ki Tanrı'yı. Gücünü, O'ndan almışsın. Ben hislerimi kontrol etmekte hep güçlük çekerim. Yani ben de ağlayabiliyordum eskiden, ama artık ağlamak çok zor benim için. Belki gözyaşlarım bir nehir gibi donmuştur ya da hislerim donmuştur. Bu sana nasıl anlatılır bilmiyorum. Bunu senin anlamanı istemiyorum. Seni üzmek istemiyorum. Nefes alamadan kesildi nefesin ama hala yaşıyorsun bebek. Bebeğim diyebilmeyi de isterdim, yemin edebilirim. Eminim beni tanısaydın hakkımda böyle düşünmezdin. Benden nefret ettiğini biliyorum. Evet, doğru bir arada kalamadık. Pes ettik. Zaten dayanamayacağım kadar zordu biliyorsun, O'ndan sonrası da dayanamayacağım kadar zor oldu. Öyle bakma lütfen hala neden yaşadığımı ben de bilmiyorum ! İnan, hiçbir nedenim yok. Cesaretsizim. Korkağın tekiyim. Ama inan bana, seni ondan daha çok seveceğimi bilemezdim. Evet biliyorum seni sevmem hiçbir şeyi değiştirmiyor. O'nu sevmeyi bırakalı çok oldu. Mideme giden ilaç, seni değil beni yok etmeliydi o akşam. Rüyalarımdan hiç çıkmıyorsun, aklımdan çıkman için seni ve O'nu hatırlamamak için kadehlere sığındım, uyuyabilmek için dumanlar doldurdum ciğerlerime aylarca. Korkunç acılar hissettim. Ne istiyorsun benden ? Neden hala rüyalarıma girip beni ağlayarak uyandırıyorsun sabahları... Bebek, yapma ne olur. Sen mi beni yanında istiyorsun yoksa ölüm mü beni arafa çağırıyor bilmiyorum, ama inan çok zor dayanıyorum. Kıvırcık simsiyah saçlarından bırak da melekler öpsün, peri kızları örtsün üzerini bir Akasya çiçeğinin taç yapraklarıyla. Burada yaşanacak bir hayat yok. Burada üşüdüğün zaman, güneş bile ısıtamıyor ellerini ve ben tıpkı benim gibi seni var edenlere kırgınlıklarla büyümen yerine, hiç olmamanın seni daha mutlu edeceğine inandım. Yalnız olan sen değilsin benim ! Giderek daha da yalnızlaşıyorum. Biliyor musun, birisi bana melek olduğumu söyledi bu akşam. Öylesine hak etmiyorum ki böyle bir kelimeyi duymayı, eminim sizin bana olan telafi edilemez kırgınlığınızı ve sonsuz öfkenizi bilse , asla içerisinde melek kelimesi geçen bir cümlenin gizli öznesi olamazdım. Şimdi tekrar uyuyacağım, lütfen artık gelme rüyalarıma, uzak dur benden. Seni unutmama izin ver. Hiçbir şey ve hiç kimse daha iyi olmama izin vermiyor ve her geçen gün daha da kötüye gidiyorum. Sen, biliyorum, artık gelmeyeceksin sadece senin neye benzediğini görmemi istedin. Öfkeni ve acını kustun üzerime. Hissettiğime yemin edebilirim. Sen bu tarafa değil ama, ben o tarafa geldiğimde, seninle kumsalda deniz kabuklarının sesini dinleyeceğiz. O mu ? Onun canı cehenneme, eksikliğinin en büyük sebebinin o olmasına izin veremezdim, Üzgünüm benim babam ile olan kadersiz kaderime benzememeliydi seninki. Seni çok seviyorum. Dilerim, ölüm beni yakın zamanda senin yanına alır ve sonsuz huzurda, koynumda uyursun, ... Tatlı rüyalar.

Babam almış eline jileti sakallarımı tıraş edicek. Saçlarımı da kes dedim tamam dedim tamam dedi.

Sakalları kesti bu sefer sakal olmayan temiz yerlerin de üstünden hızlı hızlı defalarca geçmeye başladı. Canım yanıyor, ittiriyorum, devam ediyor falan derken bu mutfağa gitti su içmeye bende sinirlendim gittim buna saldırdım bıçaklı kavga etmeye başladık kavganın kavganın sonunda benim bıçağı bunun taştaşlara doğru ittirdim girdi mi girmedi mi anlamadım kan gelmedi zaten orada uyandım.

Berbat bir kabustu. Köpeğimle beraber barınağa gidiyoruz. Barınak çok kalabalık. Kocaman bir köpek burnuyla benim köpeğimi iterek onun kalabalıkta yanımdan ayrılmamasını sağlıyordu. Sonrasında abimlerin evine uğradık. Epey oturduk. Onlar da aynı barınaktan köpek alıyorlardı. Sanki işe alır gibi bir sürü şat koşmuşlardı köpeğin bir şeyler yapmasıni (galiba bir yeri beklemesi vs gerekiyordu) sabah erkeb saatte kalkıp oraya gitmesini vs vs bir sürü şey söylemişler eğer bunları yapmazsa iade edeceklerini söylemişler. Abim arkadan sürekli "burası felaket mobilya kokuyor" deyip duruyordu. Evden çıkmak için çizmemi giyeceğim, sadece teki var. Yengem sürekli "öbür teki yok işte boşver öyle git" diyor... Epey uğraşıp diğer tekini buluyorum. Sonra yürüyoruz köpeğimle ve bir tanıdığı görüyorum. Sokak aşırı kalabalık. Yukarıda uçan bir şey fark edip ağzımız açık ona bakıyoruz... Kuşlar beton bir binanın bir kısmını taşıyorlar ve çingene çocukları gülümseyerek aşağı atlıyor bina tepesinden. Onlara bakarken etraf iyice karışıyor araba sesleri vs. Bir bakıyorum insanlar koşturarak dans ederek bir şeyler yapıyorlar yolun ortasında ve köpeğim yanımda değil. Onu görmeye çalışıyorum ve kalabalık bağırıyor acıyla... Koşuyorum arabalar bir adama ve köpeğime çarpmıs. buna bakarken yanımdaki arkadaşıma da çarpıyorlar. Şok halinde ağlıyorum köpeğim için. Derken Pucca kalkıyor ağzının kenarında kan var... Bu arada arkadaşım da kan revan içinde kalkıyor ve ben ikisini de eve götürme derdindeyim niyeyse... Eve yürürken köpeğim çamura düşüyor. Çıkmasını bekliyorum ama orada son nefesini veriyor çıldırıyorum... Onu kucağıma alıyorum ağlayarak yollarda... Arkadaşımla eve giriyoruz ona yer gösteriyorum yatması için ben de odama gidiyorum yatmak için ama ne uyumak ne başka bir sey mumkun. Sadece ağlıyorum. Bu arada ev çok güzeldi. Ferah rahat vs. Birkaç saat sonra hala ağlamaya devam ederek çıkıyorum odadan. arkadaşım biraz kendisine gelmiş... ondan özür diliyorum kendimi toparlayamadığımı ağlamayı durduramadığımı söylüyorum. Bir yandan eşim beni neden hemen aramadın diyecek ama ona nasıl anlatacağım tasmasını bıraktığım için köpeğimizin öldüğünü diye düşündükçe sürekli ağlıyorum.. Neyse ki uyandım iğrenç bir rüyaydı. Çoğu yeri gerçeklikten uzak ve takıntı içeriyordu ama yine de rüya olduğunu anlamadım...

sitigmata denilen olay

düşünce o kadar yoğun oluyor ki vücutta kesilmemesine rağmen sanki bıçakla kesilmiş gibi yaralar oluşabiliyor.Bunun sebebi tamamen beynimiz.

başka seçenekler de sunabilirim ama bence ilk dediğim daha olası.

2.olarak da başka bir ruhsal varlık yapmış olabilir.

Yada bir majisyen vs. enerji yardımıyla yine ruhsal varlık gibi gerçekleştirmiş olabilir.

rüyadayken kendin kesmiş olasılığın da var tabi

2. dediği saçma

Babam basit bir rahatsızlık sebebiyle hastanenin aciline kaldırılıyordu önce. Sonra durumu ciddileşiyordu orada. Annem ve ben bu sırada kolkola bir yere yürüyorduk. Telefon çalıyordu. Annem telefonu gayet sakin açıyor ve kapatınca bana ''Baban ölmüş'' diyordu yine çok sakin ve soğukkanlı bir şekilde. O an hiçbir şey hissetmedim. Ne üzüntü ne de mutluluk. Sonra hastaneye gidişimizden kesitler, cenaze sahnesinden kesitler vardı. Cenaze sahnesinde ağlıyordum baya baya. Bu arada halam biricik kardeşinin ölüm mevlidini sahilin ortasında yapıyordu. Hoparlörlerden sela okunuyordu tüm semte. Halam adına o an aklımdan şunu geçirdim. ''Annesini 13 yaşındayken babasını 7 yaşındayken kaybeden halam kardeşinin ölümüyle ailesini komple kaybetti.'' Annem ve ben cenaze mevlidine katılmadık ve cenaze işleriyle ilgilenmedik. Bir ara kendimi salondaki balkona çıkmış ağlarken gördüm. Annem geldi yanıma dedi ki; ''Yapma Yosun, tüm hayatın boyunca babanın ölmesini istedin sen mutlu değilsen ben de hiçbir şey bilmiyorum.'' O an düşündüm rüyamda, haklıydı. Babam hayatımızda olmazsa şöyle şöyle fırsatlarımız olacak diye de geçirdim aklımdan. Üzülmedim demek isterdim, fakat babam ölse, ucundan kıyısından da olsa üzülürmüşüm onu gördüm.

Hemen konuya geleceğim uzatmakta istemiyorum.

Bundan 2 ay önce bir rüya gördüm rüya aynen şu;

Sahil bir yer ve bir kızla sahile doğru yürüyoruz ama mesela kumsala ayak basarken bunu hissediyorum o toprağı ayağıma dokunan o kumsalı neyse bir kızla yürüyoruz sahile doğru kızın fiziki görüntüsü hala saatlerce sayarım unutmadım. Birbirimizi sanki senelerce tanıyoruz sadece gülüyoruz birbirimize daha sonra kız bir kağıt çıkardı cebinden bir şey yazdı ve bana uzattı. Kağıda baktığımda numara yazıyordu yani bir cep numarası daha sonra baktıktan bi 3 sn sonra uyandım ve işin garip tarafı uyandığımda o numarayı hatırlıyordum.

Hemen uyandıktan sonra unutmamak için o numarayı sayıkladım ve bir kağıda yazdım heyecandan telefonuma yazmayı unuttum. Daha sonra kayıt ettim halada bende ekli numara, baktım whatsapa 10 gün önce girmiş ilk korktum aramaya birde nasıl böyle birşey olur diyorum çünkü rüyada hafızaya bir şey yüklemek imkansız nasıl olurdu bu neyse ben aradım numarayı ve bir çocuk çıktı çocuk diyorum çünkü sesi o şekilde geliyordu, gördüğüm rüyayı noktası virgüle anlattım çocuk hiç şaşırmadı bilgim yok dedi ben işe gideceğim için üstünde durmadım.

Daha sonra 3 gün geçti baktım numara beni aradı bu sefer bir kadın vardı bana kızı anlatmamı söyledi bende kızı anlattım sadece kadın dedi ki ben seni 2 saat sonra arayacağım bende tamam dedim. Yanılmıyorsam 1 saat içinde dönüş oldu bu sefer bana isim verdi mi dedi telefonda ki kadın bende hayır sadece gülüyorduk dedim dedi ki sana bir resim atıcam bende tamam dedim eposta yoluyla bir resim attılar baktığımda rüyada gördüğüm kişiydi o fotoğrafı da hala saklıyorum ama varya sanki başımdan kaynar su döküldü naısl böyle birşey olur dedim kendi kendime, kadın bana üzücü gerçekten baya üzülmüştü dediği şey sadece bu o benim kızım. Fakat telefonda ki kadın çocuğun annesi değil fakrlı biri idi bana akrabam dedi yeni Bosna'da bir yer söyledi neyse dedi ki benim kızım 2012 yılında kanserden vefat etti 22 yaşındaydı kadın zaten ağladı bunu deyince ben ise dondum kaldım noluyoruz dedim kendi kendime.

Arkadaşlar olay bu çok ayrıntı var ama uzun olacağı için anlamadım. Nasıl böyle birşey olur çok araştırdım ama birşey bulamadım ölen biri ona ulaşmamı nasıl isteyebilir nasıl anlamış değilim.

Bu mesaja 2 cevap geldi.

öncelikle merhaba, olası imla hatalarından dolayı şimdiden özürdilerim telefon aracılığıyla açıyorum konuyu.

alaca karanlık bir yer, yer izmirde yazlık sayfiye bir ortam daha önce gittiğim gördüğüm yer müstakil evin çatısındayım evin çevresi zeytinlik olduğu için boş arazi çatıda etrafı izlerken bir grup (15-20) insan kılığında cin görüyorum araziden ormana doğru yürüyorlar nedense taş atıyorum çatıdan ve birden dönüp bana bakıyorlar o korku anıyla kendimi grubun arasında buluyorum fakat bunlardan hiç korkmuyorum cin olduklarını anlıyorum elleri ayakları ters boyları kısa ve beni dövmeye başlıyorlar sopalarla bu arada da çeşit çeşit hayvanlar geziyor grubun arasında aklımda kalan sadece domuz ve kurbağ sadece dayak yediğimi hatırlıyorum farkındayım kendim ettim kendim buldum fakat bu rüyanın bir açıklaması varmıdır? selametle

Merhabalar;

Rüyam rüya içinde rüya şeklinde 2 katmanlı bir rüyaydı. Alt rüyamda beyaz bir ışık içinde birşey görüyorum gözümü alıyor ışık korkarak uyanıyorum. Sonra yatakdan kalkıyorum evin bir kısmı babaannemin evini andırıyor diğer kısmını ise bilmiyorum. Babaannemin yüklük odası var. Yatakları falan oraya kaldırır. Orası rüyada tuvalet. Küçük tuvaletimi berrak ve baya musluk gibi yoğun yapıyorum. Öyleki taşıyor. Sonra cama gidiyorum. Camda parmaklıklar var. Kafamı birinin arasına sokup tuhaf sesler çıkarıyorum. O sırada her taraf zifiri karanlık ve kara bir kedi beni duyup bana bakıyor. Gözleri parlıyor kedinin. Sonra ürküyorum. Daha sonrasında ise gerçekten uyandım.

Çok tuhaf bir rüyaydı. Bi fikir elde edemedim. Yardımcı olursanız çok sevinirim. İyi forumlar.

ben de çok enteresan bir rüya gördüm; büyükbabam vefat ettikten sonra rüyamda onu gördüm.büyük bir avludaydık büyükbabam karsıdan geliyordu ve annem babam kardeşim koşup sarıldılar ben de büyükbaba sen ölmüştün nası olur diyorum o da bana şşşş sessiz ol onlar bilmiyor diyor ve bana bir bilrklik hediye ediyor üzerinde mavi taşları olan gümüş bir bileklik... sonra uyandım bir hafta sonra gerçek hayatta halam bana aynı bilekliği hediye etti şok oldum elinden alırken elim titredi kaydı düştü ve kullanmayacak şekilde kırıldı. hala etkisinden çıkamadıgım bir olaydır

Bu yolda yeniyim. Bana yol göstermesi için Tanrı ve Tanrıça'dan yardım isteyerek uyudum. Rüyam biraz uzun ama yardımcı olursanız sevinirim.

Bir grup arkadaşımla uçakla Çin'e gidiyorum ve aralarında son zamanlarda bir tartışma yaşadığım bir arkadaşım da var. Kara üzerinden geçerken korkmuyordum ama deniz üzerinden geçerken korkuyordum. Bu bahsettiğim arkadaşım beni sakinleştiriyordu korkmamdan dolayı.

İndiğimiz yerde birsürü ufak lokanta vardı. Türklerin lokantaları da vardı ve hemen her yerde domuz ve köpek eti satılıyordu. Ben köpek eti yemedim ama domuz eti yemeyi tercih ettim. Türklerden alışveriş yapmadım.

Sonra bir yere gezmeye gidiyoruz ve oradakilerden biri benden etkileniyor. Gittiğimiz yerde havuza giriyoruz ve eve geldiğimizde duş almak istiyorum. Yanlarına gezmeye gittiğimiz kişiler evin yolunu soruyor ve tarif ediyoruz ama gökyüzünde tüm Güneş sistemi görünüyor. Güneş sisteminden yola çıkarak anlatıyoruz yolu (Neptün'ü geçince sağ dışa doğru 180 derece dön gibi )

Duştaki abla çıkınca ben girmek istiyorum ve benden etkilenen kişi de orada. Ayrıca sol göğsüm de dışarda duruyor. Bu ablaya benden etkilenen adamın beni görüp görmeyeceğini soruyorum. Görmez, merak etme diyor ama sanırım göz ucuyla görüyor. Bir yandan ben de içten içe beni görmesini istiyorum sanki. (Kesinlikle sapık değilim. Rüya bu. )

Duşta mayomu tamamen çıkarıyorum ve göğüslerimin normalden çok daha büyük olduğunu görüyorum. Sonra banyo lavobosundaki bir iki giysiyi ve mayomu yıkıyorum. Giysilerin altında kirli bardak ve fincanlar da var ama onları yıkamıyorum.

Evet yorumları alabilir miyim? Uzun oldu biliyorum ama kusura bakmayın. Şimdiden teşekkürler!

Rüyamda Bilmedigim Bir Mahallede Böyle Dar Yolları Dar Sokakları Olan Biryerdeyim Tek Başıma Yürüyorum 4 5 Tane Süper Modifiyeli Arabalar Geçiyor Yanımdan Birtanesinin Rengi Gri Birtanesi Mavi O Arabalar Beni Okadar Etkiliyoki Dayanamıyorum Arkadan Gelen Motorsiklet Oda Süper Modifiyeli Mavi Durduruyorum Motorun Üstünde 2 Kişi Var Diyorumki Bu Arabalar Nerden Geliyor Nerden Aldınız Bu Arabaları Falan Diyorum Adam Bana Adana Bilmem Neresinden Çaldık Diyo Adamlar Çete Yada Mafya Gibi Birşey Sonra Birşey Oluyo Motorla Biryere Gidiyoruz Neyse Gittik Biryerden Poşet Cıkardı Bu Poşeti Bir Zuladan Çıkardıda Orasını Tam Hatırlamıyorum Neyse Poşetin İçinde Esrar Uyuşturucu Var Hepsi Top Şeklinde Sarılmış 5 Tane Veriyor Ama Bana Alıyorum Verdikleri Şeyin Görünümü Etkileyici Farklı Güzel Eve Geliyorum Evde Bunları Biryere Saklıyorum Saklıyorum Ama Sakladıgımıda Unutuyorum Sonra Odamda Karanlık Bir Vaziyette Dururken Yatagımın Üstünde Yılan Yavrusu Gibi Birşey Görüyorum Kafasını KAldırmış Yatagımın Üzerinde Bana Dogru Geldigini Fark Ediyorum Sonra Korkup Isıgı Yakmaya Çalısıyorum Isıgı Yakıyorum Bir Bakıyorum O Yılan Dediğim Muhabbet Kusuymuş Daha Sonra Adamın Bana Verdiği Uyuşturucular Aklıma Geliyor Gidip Bakıyorum 4 Tanede Orda Muhabbet Kusu Görüyorum Hepsininde Cinsleri Farklı Şekilde Birtanesinin Kafasının Tüyleri Uzun Şekilde Ejderha Kafasına Benziyo Bi Diğerinin Kafasındaki Tüy Horozun Kafasındaki Kırmızı Et Vardır ya o Şekilde Tüyleri Vardı Diğerlerini Pek Hatırlamıyorum Bir tanesininde Şekli Normal Muhabbet Kuşuydu Hepsinin Rengi Yeşil Ve Mutluluk İçerisinde Anneme Sesleniyorum Görsün Diye Görüyo Ve Sonra Uyanıyorum

Arkadaşlar bende rüyamda bir kargadan kaçtığımı daha sonra da kargayı evcilleştirdiğimi görüyordum acaba yorumlayabilecek olan var mı?

arkadaşlar 1 yıla yaklaşıyor bir rüya gördüm aslında rüyayı birkac yere yazdım kimse birşey yazmadı buradada yazmıştım onaylanmadı gözükmedi sanırım

rüyamda köy yeri sanki ağaların evi gibi bir ev var düğün alanı gibi kocaman bahçesi var evin ince odunlarlada yuvarlakça çevrilmiş evin etrafı tipik bir köy evi ama orta düğün alanı gibi olan yer baya geniş kalabalıkken birden herkes kayboluyor sesleniyorum kimse yok bahçe kapısı açılıyor ben o büyük bahçeden dışarı çıkıyorum hemen önümde ufak bir tepe tepenin arkasında kocaman bir dolunay dünyadada hiçbir rüyamdada dolunayı öyle parlak ve canlı görmedim yıldızlarda çok güzeldi o ufak tepeye doğru çıktım birden elimde bir kitap belirdi el yazmasıydı ama normal defter flan değil deri bildiğin eski ilkel deriden kaplanmış dışı günümüzdeki deri kaplamalar gibi değil yani oku diye bi ses geldi korktum açtım ama daha önce hiç görmediğim bir alfabe terledim tekrar oku dedi bir ibende efendim bilmiyorum ben bu yazıyı dedim sonra sıkıladım okumak için okuyamadım kitabı kapattım veya kapatmadan uyandım orayı hatırlamıyorum sonradan baktım bütün dünyadaki alfabelere rüyayıda unuttum tabi sabaha öğlene kadar her detayını hatırlıyorum ancak kitaptaki harflerden 1 harfi hatırlıyorum baykuş şekli oda mısır hiyerogliflerinde var gerisini hatırlamıyorum

şu M harfine denk gelen baykuşmu ne var onu hatrlıyorum kim yorumlayabilir arkadaşlar

http://www.bilgizenginleri.org/attachments/5841d1331075499/hiyeroglif-alfabesi2.jpg

bi gün öncesi erken yatmıştım akşam 6 gibi erken yattığım için sabahın 3'ünde uyandım.

sonra tabi bişeyler atıştırıp yattım.güzel bir rüya görüyordum ; kuzenim bize kalmaya gelmiş yerde yatıyordu

sonra kalktı dedi ki çok sıkılıyorum ya diye ( amcam çok önceden vefat etmişti ) ne oldu dedim.

o ailem yanımda değil ya dedi. ve ardından hemen odamın kapısını açtı içeri doğru bir adam girdi bütün vücudum titredi bu çok gerçekçiydi sanki gerçek gibiydi çünkü zaten odamda yatıyorum ama tektim.

gelen adam amcamdı sağıma geçti vücudum ürpermiş şekilde ben korkudan uyanasıya kadar titredi ve bir anda uyandım. odam karanlıktı haliyle çok gerçekçi olduğu için korkmuştum tabi ve sonra geri kafamı koydum fakat uykuyla karışık bir varlığın yanımda olduğunu hissediyordum ayakta yatağımın yanında...

kafamı korkudan kaldıramıyordum , bir süre sonra annemin bana seslendiğini duyar gibi oldum.

ısrarla seslenince kafamı kaldırdım odaya baktım hiç birşey yoktu fakat o süreden sonra uyuyamadım.

acaba gördüğüm şey neydi ne anlama gelir çünkü çok rüya görmem ama bu gerçek gibiydi... yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

arkadaşlar dün akşam 6 da yattım ve sabah 3'de kalktım(gece) bir şeyler atıştırıp tekrar yattım.

güzel bir rüya görüyordum rüyada ; annemlerle kaldığım evde kuzenimle odada uyuyorduk o yerdeydi ben yatağımda. sonra kalktı bende kalktım kuzenim ya çok sıkılıyorum ailem yanımda değil dedi ve odamın kapısını açtı.

kapıdan içeri vefat eden amcam geldi kuzenimin babası onu rüyamda görmem sorun değil tabi ki fakat çok gerçekçiydi diğer rüyalardan farklıydı zaten rüyamda kapıdan içeri girince onun suratını görünce gerçek hayatta vücudum ciddi şekilde titredi. o titreme ve korkuyla uyandım saat'in 5 olduğunu gördüm ve geri yattım fakat uyuyamadım içerdi bir varlığın olduğunu hissediyordum kafam yastığa gömülüydü varlık yatağımın kenarında ayakta bana bakıyor gibiydi görmüyordum ama hissediyordum başım şişmişti ağrıdan.

bi ara annemin bana seslendiğini duydum 4-5 kere seslendi kafamı kaldırdım odaya baktım hiç kimse yoktu fakat yüksek bi enerji hissediyordum... bu böle olmıcak dedim televizyonu açtım oda aydınlanınca birazcık rahatladım sizce yaşadıklarım neydi ? şimdiden teşşekürler...

Arkadaşlar Merhaba,

Çok değişik bir olay meydana geldi. Rüyamda eski sevgilim ölüyordu. Bende evine falan gidiyordum ve orada yaşadığım anılar gözümün önüne geliyordu ve ağlıyordum. Sonra uyandım.. Buraya kadar herşey çok normal. Rüya der geçerim normalde. Fakat uyandıktan sonra telefonumu elime aldım ve arkadaşımın atmış olduğu mesajla şok oldum. Mesaj aynen şöyleydi..

Kanka senle Yeliz'i rüyamda gördüm. Uyandığımda avcum bu şekildeydi..

2 tane resim göndermiş. Avuçlarının resmini çekmiş içinde kan vardı. Vücudunda veya ellinde herhangi bir yara veya kan izi yokmuş. Kan yatağa bile bulaşmamış..

Rüyasında ise Yeliz ben ve arkadaşım bi cafede oturuyormuşuz fakat hiç konuşmuyormuşuz. Anlık görmüş ve uyanmış zaten..

Ve ablamda bir rüya görmüş. Ablam rüyasında umutla beni bir cafede görüyor ve içeri giriyor. Napıyorsunuz gençler diye sesleniyor. Bizde kızları bekliyoruz falan diyoruz. İçinden bana kızıyor yanına bi buyur etmedi falan diye. Sonra cafede birdenbire yangın çıkıyor ve herkez kaçışıyor. Ablam o sırada beni arıyor fakat göremiyor. Bana sesleniyor bende burdayım diye cevap veriyorum fakat beni göremiyor ve uyanıyor. Uyandığında sabah ezanı okunuyor...

Bu rüyaların hepsi aynı gün görülüyor ve o yüzden tesadüf diyip geçemedim. Arkadaşlar değerli yorumlarınızı bekliyorum.

Merhabalar.

Rüyamda birinin izinden gidiyordum ve birden bire onu kaybettim kendimi bir sokak başında buldum. Yürüdüm. Oldukça kalabalık ve canlı bir sokaktı. Sağ tarafımda bir kapı vardı. İçimden bi ses onu açmamı söyledi. Aslında yoluma devam etmek istiyordum ama içimdeki ses o kadar güçlüydü ki kapıyı açtım. Bir dergaha açıldı kapı. Bir tarikat gördüm sıra sıra alçaktan yükseğe oturmuşlardı. En ortada yaşlı sakallı bir adam vardı ben girince çok büyük bir ayıp yapmışım gibi beni lanetlemeye başladılar taşa tuttular çok korktum sonra bilmediğim bir dilde onlara bir şeyler söyledim. Dili bilmiyordum ama içimden hissettiğim onlara bir elçi olduğumu falan söyledim. Hepsi donup kaldılar sonra çok korktum ve koşa koşa dışarı çıkıp bir binaya sığındım her yerde beni arıyorlardı.

Anlamı ne olabilir acaba?

Bide yorumlayan olsa ne güzel olurmuş

İnce uzun bir bina, 15-20 kat olmalı, bina henüz duvarları örülmemiş, inşaat halinde. bodrum katında başlıyorum rüyaya. içerde insanlar var , bilimsel birşeyler yapıyorlar sanki binanın altında bir üs varmış gibi bazılarının garip giysileri var. kıvırcık saçlı bir erkeğim bu arada. yanımda birileri var bir de kucağında bebek olan asyalı bir kadın. biz burdan tüneller aracılığıyla kaçmaya çalışıyoruz. bayağı dar bu tüneller ama hani yerin altına doğru değil. havalandırma boşlukları gibi bütün binada gezebiliyorsun. ben önden gidip şurdan burdan derken gün ışığına kavuşuyoruz ama çatıya çıkmışız, bide binanın hemen kenarından . ben kafamı çıkarır çıkarmaz çok yüksek bir binanın hemen kenarında olduğumu farkedip tekrar geri dönüyoruz.

Binadan nasıl çıktığım yok.

Sahildeyiz, denizden tanklar falan çıkıyo, sanki o bölge bir kuşatma altına maruz kalmış gibi. değişik savaş araçları var. uzaylı istilası gibi ama uzaylı falan değil. nasıl anlatim, fantastik araçlar diyebilirim. ökyüzünden yerden saldırılar var. ben kumsalda bir çukur gibi saklanabileceğim bir yer bulup içine giriyorum ve üzerimi örterken ,o asyalı kadın ,korumam için bebeğini kucağıma bırakıp kaçıyor. ben bebekle saklanıyorum.

Sonrası yok.

Yine bir yapının içerisindeyim. burası tarihi bir yapı, içinde mahzenler, taşların arasına gizlenmiş mistik ,tarihi eşyalar gibi şeyler var. savaştan sonra çok zarar görmş ama gizli bölümlerde açılmış ,zarar gördüğü için. bunlardan birinde bir yüzük buluyorum. ( evlilik alyansım ,yüzüklerin efendisi filmindeki yüzük yüzük ) rüyada da bu yüzüğe benzer ama daha ince bir yüzük. yüzüğü parmağıma takıyorum ve güçleri olduğunu farkediyorum. uçmak ilk öğrendiklerimden. sonra uçarak denize doğru ilerliyorum. yüzüğü parmağıma geçirdiğim sırada , yüzüğün bir parmağa takıldığına dair mistik birşey olmuş ve yüzüğün peşindeki adam bi şekilde bu işareti anlayıp o bölgeye gelmiş. ( tıpkı karayip korsanlarında , kız aztek parasını boynuna takıp suya düştüğü gibi)

Bu adam bi şekilde beni görüyor ve benimle bir kavgaya tutuşuyor ama ben ne olduğunu anlamıyorum. onunla mücadele edip elinden kurtuluyorum ama hala peşimde . o sırada bir kadın beni buluyo (bunlar olurken hep denizin üzerinde uçar vaziyetteyiz ve kadın da uçarak geliyor) oradan beni uzaklaştırmayı başarıyor ve bana giderken yüzüğün eşi var. onu bulmalısın , eğer bulursan yenilmez olacaksın diyor. bu şekilde o adamla savaşamazmışım. eşini bulmak için yine yüzüğü kullan diyor.

İkinci yüzüğü nasıl bulduğumu gördüm ama uyandıktan sonra hatırlayamadım)

ikinci yüzüğü taktıktan sonra yine adam beni buluyor. bana doğru kılıça benzer birşey sallıyor. ben istemsizce yüzüklerin sayesinde çok ilginç , sanki ışık hüzmesinden bir kalkan oluşturuyorum. (kalkan hayatım boyunca göremeyeceğim bir güzellikteydi, ve üzerinde süryanice yazılar vardı.)

bunu nasıl yaptığımı bilmediğim için , hemen oradan uzaklaşıp bir adaya kaçtım, yüzüklerin nasıl kullanıldığını alıştırma yapmam gerekiyordu çünkü. bi de yüzükler çok boldu parmaklarıma. kalkanı istemsizce oluşturduğumu da biliyordum.

Rüyamın, yüzüğü bulduğum andan sonrası hep uçarak geçiyor denizin üzerinde.

Burada tekrar uyandım. bu rüyada bununla beraber tam 4 kez uyanmış oldum bu arada. ama tekrar devamı için uyudum. rüyalarım genelde bu şekilde fantastik roman gibi olduğundan , arada uyanırsam , merak edip tekrar uyumaya çalışıyorum.ve muhakkak devamı geliyor. eğer bir gün ara vermişsem biraz zor oluyor ama bazen devamını getirebiliyorum.

İki saat sonra öğleye doğru tekrar zar zor 5 dk ' da olsa uyudum. Ama, uçarak adaya vardığımda bir kadınla evlenmiş, sarışın da bir erkek oğlum vardı. her şey bitmişti.o şekilde görüp tekrar uyandım.

bunun gibi çok rüyam oluyor. baya baya film tadında. ama ilk kez bunu bu kadar hatırlayabiliyorum. o da her uyanışımda uykuma yenik düşmeden not almak için kendimi sürekli şartlamamın sonucu. yinede çoğu yeri yok aklımda.

bu arada Yüzüklerin Efendisi filmini hiç seyretmedim. sevmem o tarz filmleri. sadece yüzük hoşuma gittiğinden alyans yaptırmıştım. yani etkileneceğim bir sahnesini bilmiyorum filmi görmediğimden.