Rüya Yorumları

Yardim eden arkadaşlara teşekkür ederim...

rüyamda güzel zengin genç bir bayanın

çocuğuna iyi bakmadigini düşünerek

onun çocuğuna arkadaş gibi davranıp

çok iyi sekilde bakıyorum

çocukta beni çok seviyor babasiymisim gibi

Cocukla yemek yiyoruz onu okula götürüyorum

ama annesi beni onu bırakmam icin tehdit ediyor

böyle işte

Yardımınız icin simdiden teşekkür ederim...

uzun zamandir gordugum ruyayi hatirlamiyordum. gece kabus gordum once surekli silahlar ve silahli insanlar ve surekli cabalamak vs... Son ruyam ise, sıkıntılı bir iş için Florya'ya gidiyorum ve dolmuştayım. Florya'da denize girmeyenlerin pişman olduğunu, denizin çok temiz olduğunu söylüyorlar. Gerçekten işi gücü bırakıp denize girmeye gidiyorum. Kumların arasına inciler ve boncuklar atmışlar. Iş için geldiğimden mayom yok yanımda, çıplak giriyorum. Ve denizden çıkacakken utanıyorum dışarda oturan insanlardan Bir anda havlu oluyor elimde (mantık restart atmış burada) utana sıkıla çıkıyorum tertemiz ve berrak denizden.

Rüyamda camdan dışarı izliyorum böyle . Bir eve uçak çarpıyor kül içinde bırakıyor ortalığı .Yorumlayabilirmisiz kardeşler.

Rüyamda camdan dışarı izliyorum böyle . Bir eve uçak çarpıyor kül içinde bırakıyor ortalığı .Yorumlayabilirmisiz kardeşler.

En yakin zamanda bir ucaksavar edinmelisin...

Bir insanın kasıtlı olarak rüyaya girdiğini nasıl anlaşılır?

bir rüya gördüm arkadaşlar gerçekten son zamanlar gördüğüm en korkutucusuydu çünkü daha önce de olduğu gibi rüyadaki varlıkları yakınımda hissettim.

rüyamda oturduğum evde kuzenimle birlikte oturduğumuz evde bir kaç hayalet grupları vardı eve dadanmış.

ama öyle bildiğimiz gibi değil bu hayaletleri sürekli görüyordum sanki göz perdesi kalkmış ve onlarla bu evde beraber kalıyor gibiydik.

bazıları kadın yanaklarına siyah boyalar sürmüş gözleri beyaz bazıları ise erkek ve bir mafya babası gibi sinirli... fakat anlayamadığım bir şey sürekli sadece mutfak tarafından geliyorlardı. lavaboya veya yatakodasına gittiğimizde hiçbirşey yoktu fakat mutfağa ne zaman girsek hep bir tanesini görürdük ve zaten anında kaybolurdu. babam bi ara eve geldi eski bir vitrinimizi getirmiş yanında mum getirmiş o mumları yakınca gidiyorlar dedi. yaktık hepsi teker teker gitti fakat sonra kuzenimin fotoğrafını çekerken mutfak değil mutfağın balkonunda karşı evde bir kaç hayalet yakalandı kameraya bir yere gidiyorlardı. bi an durdular ve ters yönde yürümeye devam ettiler babam dedi al işte kızdırdın onları şimdi buraya geliyorlar dedi. bi ara korkunçluğunu yitirmişti onlarla anlaşma yapıp aynı evde yaşayacağız demiştik. fakat sonra son sürat mutfaktan çıkıp salona doğru beni yavaş yavaş takip eden bir hayalet anlaşmayı bozdu kuzenle yine onları avlamaya çalıştık ama olmadı. sonra uyandım. rüyam komedi korku filmi gibiydi. beni gerçekten korkuttu yorumlarınız bekliyorum....

Rüyalar her zaman bize bir şeyler anlatmaz. Çoğu zaman bilinçaltımızdan etkilenirler... Sizin rüyanızdaki bu film havası da bana ilk etapta izlediğiniz şeylerden etkilenmiş olabileceğiniz ihtimalini hatırlatıyor.

Bilinçaltımız oldukça karışıktır. Yani rüyayı görmeden önce konuya ilişkin bir film izlememiş olsanız dahi, içinizdeki stresi yüzeye bu görüntü ve duygularla aktarmaya çalışıyor olabilir. O yüzden her rüyada öncelikle bilinçaltını kontrol etmek gerektiğine inanırım.

Eğer daha sakin bir senaryo sunmuş olsaydınız, evin mutfak bölümünün altında kalan alanla ilgili araştırma yapmanızı önerebilirdim size... Ancak böyle bir durum olsaydı zaten sadece bir defa değil, sürekli bu tarz rüyalar görmeniz olasıydı. Ailemde ve eski oturduğumuz yerde birçok komşunun başına gelen bir olay vardı çünkü. Eski evimizde apartmanın bizim bulunduğumuz tarafında, salonda belirli bir noktaya konulan koltukta uyuyan herkes hep aynı adamı tarif ediyorlardı. Hatta uyumadığı zamanlarda bile o adamı gördüklerini söyleyenler vardı... Evin arkasında kalan boş arazide birçok Osmanlı mezarı vardı. Muhtemelen inşaatın altında tam o yattığımız yerin altında kalan bir mezar vardı diye düşünüyorum. Sizin olayda böyle bir şey olduğunu sanmıyorum ama.

Bence huzursuz/stresli bir dönemdesiniz ve bilinçaltınız bu huzursuzluğu size rüyanızda bu şekilde yansıtmış.

Geçen gün bir rüya gördüm anlatayım uyumadan önce çok rahattım meditasyon yapmıştım uyuduğumda rüyamda bir anda elimde bir insan kafatası olduğunu farkettim kafatası haşlanmıştı ve etleri üzerinde duruyordu sonra kafatasının yanak kısımındaki etlerini kopartıp oradan mastürbasyon yapmaya başladım ve olayın sonucunda kanlı bir şekilde boşalma oldu (bana bir çeşit ayin gibi geldi) sonra camdan kafamı çıkarttım dışarıdan arapça sesler geliyordu sonra bir ses duydum size bahşedileni haketmediniz gibisinden bir şeyler duydum gökyüzüne baktığımda karanlıktı ve bir ışık süzmesi aşağıya iniyor gibiydi sizce bu rüyanın anlamı nedir yardımcı olabilecek birileri varmı yanlış yere yazdıysam kusura bakmayın

Her zaman söylediğim gibi rüyaların bilinçaltınızdan kaynaklanıyor olması da muhtemel. Ve bilinçaltı, normal bilinç gibi çalışmaz. Normal bilinçle, şuurlu şekilde oturup düşünmediğiniz halde, duygularınız - düşüncelerinizle ilgili en ufak bir soru işareti sizin bilinçaltınızda suçluluk duygusuna neden olmuş olabilir. Yani daha açık ifade etmek gerekirse; nickinizdeki 666 rakamlarından satanizm inanışına doğru yöneldiğinizi varsayıyorum; kanlı ayinler, cinsellik ve çoğu insana iğrenç gelebilecek ritüeller satanizmde mevcuttur. Bunları araştırmış olabilir, bunları denemek istemiş ve hatta ciddi şekilde bu inanışa tabi olabilirsiniz. Öte yandan çocukluğumuzdan beri birçoğumuz müslüman inanışına uygun şekilde yetiştirildik ve satanizm müslümanlığın yücelttiği her değeri ayaklar altına alan bir sistem olarak görülmekte. Normal bilinçli halinizde oturup "ben günah mı işliyorum" diye düşünmeseniz de, bilinçaltı çocukluktan beri ruhumuza işlenen korkularımızı çok güzel açığa çıkarabilir rüyalarımızda. Bu nedenle ben bunun bir çağrı olması ihtimalinden ziyade bilinçaltı oyunu olduğunu düşünüyorum. Eğer bu rüyayı takıntı haline getirirseniz düzenli şekilde aynı rüyayı görmeye de başlayabilirsiniz... Bunun da bilinçaltından kaynaklanmadığını iddia etmek mümkün değil.

Bu tür olaylarda önemli olan; kendinizi objektif şekilde ele almak ve edindiğiniz her türlü bilgiyi kulağınızın arkasına atarak yolunuza devam etmenizdir. Elbette egonuzu daha tatmin edecek olan yorumlamalara da gidilebilir ancak ne kadar gerçekçi olur? Burada önemli olan sizin egonuzun tatmin olması değil, net gerçekliğe ulaşmak daha doğrusu neyin gerçek olduğuna karar vermektir.

Elbette sizi tanımıyorum. Sizin hakkınızda yukarıdaki yorumlamaları yaparken herhangi bir önyargı değil tamamen farazi düşünerek yazdığımı da bilmenizi isterim. Zamanla kendinizi bildikçe, bilinçaltınızı da anlayabilir ve neyin bilnçaltından kaynaklandığını neyin gerçekten size mesaj verdiğini anlayabilir hale gelebilirsiniz. Bunun için üst benliğinizle iletişim kurmalısınız. Ben genellikle bunun için meditasyon öneriyorum. İnançlarınız da bununla ilgili size yardımcı olacaktır.

Aynı soru özel mesaj ile de sorulduğu için aslında özel mesajla cevaplamıştım ancak rüyalarda bilinçaltının önemini diğer üyeler de görsün diye bir de buraya atıyorum mesajın bir kısmını...

Rüyamda bir iki seferdir gördüğüm bi isim var ve daha önce duyduğum bir isimde değil. Çok alakasız. Anlamına bakıyorum pek bir şey çıkmıyor.

Bilgi icin tesekkurler benede bilinc alti olma ihtimali uzerine duruyordum ama kafami karistiran uyumadan once meditasyon yapmis olmam zihnimi bosaltmis olmamdi o yuzden bir kehanet olma ihtimali uzerine durdum tesekkurler

Fantastik kurmaca gibi gelebilir

Bir sokaktaydım yanıma başmelek mikail belirdi bana yazgında bir görevin olduğunu söyledi 3 sembol gösterdi bu semboller olayla karşılaştığında gereken gücü sağlayacak dedi.Herşey dediği gibi oldu bu sembolleri kullanmam gerekti inanılmaz bir enerji çıktı ve beni korudu böyle bitti.

Bilinçaltı olabilir, olmayabilir de... Sembolleri araştırın derim ben yine de.

Rüyalarımda genellikle ya öldüğümü, ya da yüksek yerlerden düştüğümü görüyorum. Bazen de yatmadan önce okuduğum kitaplardaki karakterler rüyalarıma giriyo.

Boğaz köprüsünden geçerken yeşilliklerin arasında mor/mavi karışımı koyu bir renge boyanmış küçücük bir cami gördüm. üzerinde kocaman uydu alıcısı vardı... cami hakkında konuşurken beyaz üzerine rengarenk güzel çizgileri olan sanat eseri gibi bir sürü kuş gördüm sonra "aman tanrım bunlar ne kadar güzeller yaşasın istanbul'un doğası düzeliyor galiba" dedim içimden. Yanımdaki arkadaş "hani kuşlar" dedi bak diyerek parmağımı uzattığımda matruşkaya benzeyen iki kadın yürüyordu köprünün üzerinde ama tam matruşkaya benziyorlardı, yanaklarına kırmızı yuvarlaklar bile çizmişler... sonra yurtdışında yaşayan bir arkadaşımın evindeydik aniden. eşiyle beraber sake ikram ettiler bana. arkadaşımı net göremiyordum sürekli karıncalıydı gözlerim ve sesini net alamıyordum. neden ingilizce konuştuğumuzu da anlamadım o ara... sonra ses ve görüntü düzeldi türkçe konuşmaya başladık. çocuklardan bahsettiler yalnız evin içinde bir şeyin bizi izlediğini hissetmiştim ama ürkütmemek için söylemedim. sonra ani uyanış...

Maçtan dönerken toprağın içine atılmış bir bebek vardı. Ölü sanıyorduk gömülmüş gibi atmışlardı toprağın içine. Sonra ölmediğini canlı olduğunu anladık. İlginç bir rüyaydı.

Maçtan dönerken toprağın içine atılmış bir bebek vardı. Ölü sanıyorduk gömülmüş gibi atmışlardı toprağın içine. Sonra ölmediğini canlı olduğunu anladık. İlginç bir rüyaydı.

bozulduğunu, bittigini düsündügün senin icin cok onemli bir seyin aslinda devam ettigini anlayacaksin. henuz firsatini yitirmedigini fark edeceksin.

bozulduğunu, bittigini düsündügün senin icin cok onemli bir seyin aslinda devam ettigini anlayacaksin. henuz firsatini yitirmedigini fark edeceksin.

Bozulduğunu bittiğini düşündüğüm tek bir şey var bu ara ama bakalım

Teşekkür ederim ikinize de =)

Sıra bende.

Bir kaç küçük çocukla beraber bir eve hapsedilmişiz. Evde pek çok eşya antika, tahtalar oymalı yani sonuç olarak rönesansa yakın bir havası var. Bende o küçük çocuklardan biriyim. Pek çok çocuk yataklarda hasta yatıyor, bayağı ateşler içindeler. Evin bir köşesinde elinde gazetesiyle benim üç katım, karizmatik bir herif oturuyor. Bayağı yakışıklı ve 20li yaşlarında bir herif bu. Adama evden çıkmak istediğimi söylüyorum. Elindeki gazeteyi bir köşeye bırakıyor ve oturduğu yerden bana doğru eğiliyor. Neden çıkmak istediğimi soruyor, sıkıldığımı ve kendimi burada rahat hissetmediğimi söylüyorum. O sırada ev aslında karanlık ama güneş ışığı girebildiği yerlerden evi aydınlatıyor işte. Adam beni evde kalmaya ikna etmeye çalışıyor, ben ikna olmuyorum. İlla ki evden çıkmak istiyorum. En sonunda cebinden bir ilaç şişesi gibi bir şey çıkarıyor ve "Bunu iç" diyor. Ben her nasılsa onun içinde beni diğer çocuklar gibi hasta edecek ve yataktan kaldırmayacak bir zehir olduğunu fark ediyorum. Bunu fark ettiğimi anlayınca "Kendi kişisel gelişimini tamamlayamadan bu evden çıkamazsın!" diyerek zorla içirmeye çalışıyor ama ben direkt koşuyorum ve mutfağın camına kadar gidiyorum. Camdan aşağı inmeye başta cesaret edemiyorum, çünkü çok yüksek. Ama adamın bana oldukça yaklaştığını fark edince camdan aşağı iniyorum. Apartmandaki diğer evlerin balkonları, apartmanların boruları falan derken sorunsuz bir şekilde otoparka iniyorum ve otoparkta bir arabanın içinde annemle babamı görünce hemen koşa koşa arabaya gidiyorum. Beni öyle bir eve bıraktıkları için onlara kızıyorum, babama ayakkabılarımın orada kaldığını söylüyorum ve o sırada ayaklarım çıplak. Babam bir koşuda ayakkabılarımı alıyor ve biz kendi evimize gidiyoruz. Son.

Öyle rüyalar görüyorum ki, bazıları bilim kurgu tadında, bazıları manevi mesajlarla dolu. Geçen bir gönül adamı gördüm, tebessüm ederek bana bakıyodu. İçimde bi kusur işlemiş gibi bi mahcubiyet vardı. Yanından geçerken ayıp olmasın diye elimi uzattım merhabalaşmak için. Ancak elimi bırakmak istemedi, ben uzaklaştıkça kolu uzadı. Uçurumdan düşerken birinin sizi yakaladığını düşünün; eller yavaşça ayrılır birbirinden... İşte o şekilde yavaşça kurtuldum parmaklarından. Ve yoluma devam etim...

Sıra bende.

 

Bir kaç küçük çocukla beraber bir eve hapsedilmişiz. Evde pek çok eşya antika, tahtalar oymalı yani sonuç olarak rönesansa yakın bir havası var. Bende o küçük çocuklardan biriyim. Pek çok çocuk yataklarda hasta yatıyor, bayağı ateşler içindeler. Evin bir köşesinde elinde gazetesiyle benim üç katım, karizmatik bir herif oturuyor. Bayağı yakışıklı ve 20li yaşlarında bir herif bu. Adama evden çıkmak istediğimi söylüyorum. Elindeki gazeteyi bir köşeye bırakıyor ve oturduğu yerden bana doğru eğiliyor. Neden çıkmak istediğimi soruyor, sıkıldığımı ve kendimi burada rahat hissetmediğimi söylüyorum. O sırada ev aslında karanlık ama güneş ışığı girebildiği yerlerden evi aydınlatıyor işte. Adam beni evde kalmaya ikna etmeye çalışıyor, ben ikna olmuyorum. İlla ki evden çıkmak istiyorum. En sonunda cebinden bir ilaç şişesi gibi bir şey çıkarıyor ve "Bunu iç" diyor. Ben her nasılsa onun içinde beni diğer çocuklar gibi hasta edecek ve yataktan kaldırmayacak bir zehir olduğunu fark ediyorum. Bunu fark ettiğimi anlayınca "Kendi kişisel gelişimini tamamlayamadan bu evden çıkamazsın!" diyerek zorla içirmeye çalışıyor ama ben direkt koşuyorum ve mutfağın camına kadar gidiyorum. Camdan aşağı inmeye başta cesaret edemiyorum, çünkü çok yüksek. Ama adamın bana oldukça yaklaştığını fark edince camdan aşağı iniyorum. Apartmandaki diğer evlerin balkonları, apartmanların boruları falan derken sorunsuz bir şekilde otoparka iniyorum ve otoparkta bir arabanın içinde annemle babamı görünce hemen koşa koşa arabaya gidiyorum. Beni öyle bir eve bıraktıkları için onlara kızıyorum, babama ayakkabılarımın orada kaldığını söylüyorum ve o sırada ayaklarım çıplak. Babam bir koşuda ayakkabılarımı alıyor ve biz kendi evimize gidiyoruz. Son.

Okuldan bu kadar mı sıkılıyorsun?

Öyle rüyalar görüyorum ki, bazıları bilim kurgu tadında, bazıları manevi mesajlarla dolu. Geçen bir gönül adamı gördüm, tebessüm ederek bana bakıyodu. İçimde bi kusur işlemiş gibi bi mahcubiyet vardı. Yanından geçerken ayıp olmasın diye elimi uzattım merhabalaşmak için. Ancak elimi bırakmak istemedi, ben uzaklaştıkça kolu uzadı. Uçurumdan düşerken birinin sizi yakaladığını düşünün; eller yavaşça ayrılır birbirinden... İşte o şekilde yavaşça kurtuldum parmaklarından. Ve yoluma devam etim...

Bilerek yaptığın bir davranıştan duyduğun vicdan azabı sanırım... Psikolojik olarak etkilemiş olmalı. İçindeki gönül adamını

Okuldan bu kadar mı sıkılıyorsun?

Okula nereden bağladın?