Topal Kırkayak Oluşturma zamanı: Haziran 10, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 10, 2011 ' Serbest Vezin Sembolik Şizofreni ' Hâlâ anlayamıyorum; üzerime boşalttığın şarjörden ağzı kulaklarında çıkan tavşanların beni teğet geçip, dikkate almamasını. Öyle güzel hazırlamıştım ki kendimi oysa, öyle güzel ölecektim ki; sırf ıska geçme diye bu ömrü, elleri kınalı bir geçmiş sürdüm boynuma! Susuz bir ırkın hücre çeperini yırtıpda geldim, içinde bol sulandırılmış rakı ağaçlarını saklayan bahçeye. Beni gözünde yaş, yüzünde anlayışla karşıla. Beni bağışla! Beni bağışla çünkü çok sek içtik, yüksek viteslerimizle ilerlerken yatakta; bir önceki arabadan aldığı rüşveti daha cebine atmamış, görev başında bir polis memuru ezdik! otoban çizgileriyle beraber bir genç kızın seksek çizgilerini ezdik! Bir gün Fizik hocamı hatırlamak isteyip kendimi negatif elektrikle çarpmaya kalkarsam ve eğer toplamlarımdan geriye birşey kalırsa toplardamarlarımda hâlâ can varsa ve hâlâ yakışıklıysam, kalanımı; erkeksizlikten kudurmuş kadınların meme uçlarına yerleşip dernek kuran ve tanrıların sivri olması gerektiğine inanan kabilelere bağışla. Ama beni bağışla! En azından arka camımda yazan yazı için; 'dikkat arabada çocuklar var! ' Bağışla! Bu gece çok içtik! Midem dedin. Ben kanlı bir imparatorluğu kusup ayaklarına serdim. Sadrazamlar gördün Antlaşma, barut kokusu ve cepheler.. Gavur icâdı diye linç edilmiş bir fikir gördün. Ve özgürlüğe tutkun ****** cariyeler; onlar vermeye hevesli hallerini bacak aralarına alıp yollara döküldü. Yollara biraz et Yollara biraz kudret. Yollara bol sulu biralar döküldü! Ben bir mendil gibi oturup teri bekledim sırtımı geceye dönüp deli gibi sustum. Çünkü o otostopçu kadın, kendini astığı ağaçla beraber öldü! ve O'nu geride bırakmış olmanın utancıyla sana en gezgin yanımı kustum: Affet! Bu gece çok içtik; dört çeker yanımızla, şoför mahallinde bir tanrının oturduğu mor bir Mercedes geçtik. Mor perdeli yanan boş bir ev geçtik bir gençlikten geçtik ışık hızıyla, kendimizden geçtik! Ben senin hayallarinden yeryüzüne açılan lisan-ı bozuk bir kapıydım. Açıldım hâl bilmez, dümeni üflemeli uzaya doğru. - Dıkşın! - Dıkşın! Ah olmadı, bak buda ıska. Beni bağışla! Bu gece çok öldük, bari çocuklar kurtulsa. Necmettin Topçu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 Güzeldi, çok güzeldi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aksak lisan Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 teşekkürler çok iyi işledi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 henüz okumaya başladım Necmettin Topçu'yu dili kullanış şekline hayran kaldım.. Bu gece okurum bütün şiirlerini Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aksak lisan Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2011 sayende ben de şimdi okumaya başladım şiirlerini gerçekten üslubu çok hoş, cümleleri kolay anlaşılır gibi görünüp derin manalara çıkıyor en azından bana öyle hissettirdi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.