nevermore Oluşturma zamanı: Haziran 14, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 14, 2011 Siriusyen konsantrasyon uygulamaları ile ilgili yazıya aktarılmış pek az şey bulunuyor (bazen Sothis konsantrasyon 'uygulaması olarak da anılır). Bunun muhtemel nedeni, çok nadir bulunan bazı şifalı bitkiler gibi tanınabilmesinin bile hayli güç olmasıdır. Bu, konunun yeni başlayanlara ve sokaktaki adama aktarımını da alabildiğine zorlaştırıyor. Burada bahsettiğimiz şey, bu gezegenin sistem ve tradisyonlarıyla alakalı, aşina majik reçeteler içeren tören setleri olmayıp; uygulamacıyı, kendi vicdanı dışında bir kılavuzun olmadığı ve her iki beyin yarıküresinin de dengeli kullanılmasını gerektiren, soyut mantal tecrübelerdir. Gerçekten de Siriusyen konsantrasyon uygulamasının haritaları çıkarılmamış alanlarında çalışacak kişi için, sağ ve sol beynin dengeli kullanımı hayati önem taşır. Çünki tanıdık işaretler, yönelinecek kadim öğretmenler ya da yeryüzü din kurucuları, bilgi edinilecek kitap mevcut değildir. Bu yolları izleyecek öğrencinin vazgeçilmez ihtiyacı, elindeki tek alet olan ben ôzdeşliğidir. Yani kişinin kendi kozmik köklerini çok iyi tanıması şarttır. İşte bir numaralı şok! Zamansızlığın labirent gibi yoluna çıkan kişi, kaynaklarına doğru ilerlerken; bütün bilinen yeryüzü felsefeleri yada mantal öğretileriyle çelişen birçok şey keşfeder. Yapılacak şey nedir? Bilinenin rahatlığına kaçıp geri mi dönmeli, yoksa temkinli biçimde ilerlemeye devam edip, bütün yeryüzü öğretilerinin yanlış akmış olabileceği gerçeğiyle cesur biçimde yüzleşmeli mi? Gördüğünüz gibi Siriusyen konsantrasyon uygulamalarında öğrenilecek ilk şey, evrende yalnız olmadığımız gerçeğidir. Homo sapiens türüne dahil olmak, bizi görünür ya da görünmez diğer yaşam formlarına göre üstün bir konuma çıkarmamaktadır. Kozmik yolculuğumuzda pek çok değişik varlıkla karşılaşabiliriz. Kesin olan, bunun, asabi, spiritüel açıdan güvensiz ya da evrenin ne olduğu bahsinde kalıplaşmış görüş ya da fikirlere sahip kişiler için uygun bir yol olmadığıdır. Diğer taraftan, son derece yoğun bir kendini aşma çalışmasıdır ve zaman zaman sinir bozucu da olabilir. Siriusyen tecrübe sırasında, sol beynin sağ beyinle birlikte kullanımı kesinlikle esastır. Burada söz konusu olan, soyut dışsal zaman fenomeninin sağ beyin tarafından doğru biçimde tercüme edilip sol beyne aktarılmasıdır ki, o da bunları uygun referans terimleriyle donatır. Yani sol beynin zaman ve uzayın çok boyutlu cepheleriyle uyum sağlayacak biçimde programlanması gerekir; bu da beynin, o güne dek çalıştırılmamış ancak bu özel amaç için düşünülmüş belli kısımlarının harekete geçirilmesi anlamına gelir. Psikolojik bakımdan bunun tehlikeleri aşikardır ve sol beyin mantığının -yeniden programlanarak- sürece katılması "da, işte bu nedenle, bu egzersizler için kesinlikle esastır. Siriusyen konsantrasyon uygulamaları temelde mantal çalışmalardır. Zihni ve beyni, psişenin aletleri gibi kullanır; şuur, bunlar vasıtasıyla, ufak ufak adımlarla evreni keşfe çıkar ve varoluşunun çekirdeği olan bu hayat verici enerjilerin tabiatı ve nasıl kullanıma geçirildiği konusunda, bu nedenle, aşinalık kazanmalıdır. Bu enerjilerin nasıl algılanıp tercüme edileceği, üç temel faktörle ilgilidir:' 1. Arayan kişinin beyin kapasitesi ve bu organın hali hazırda ne ölçüde programlanmış olduğu. 2. Araştırmayı etkileyen can kısmının yaş ya da statüsü 3. İçine bilginin inşa edildiği zaman kapsülü; bu kapsülün açılması, araştırıcının belirli can kısmını da içine alan türlerin grup tekamülü ile alakalıdır. . Bu nedenle bazı "yolcular", belirli insan yada kişiselleşmiş biçimde tanrı ya da "kadim" varlıklar görürler; diğerleri ise bu zekaları, evreni (kısıtlı bilgimiz dahilinde) algılayış materyaline bağlı olarak, soyut enerjiler olarak fark ederler. Şimdi, mantal çalışmayla ilgili hemen akla gelebilecek bazı sorulara bir bakalım. Doğru uygulama için.ister kişisel, ister fenomenal "olsun, özel etkiler şart değildir. Yani, örnek olarak, çalışma esnasında kişinin fizik ya da şamanik bir şov yapması gerekmez. Bir mum yakmak ya da kendi kişisel frekansınıza uygun bir tütsü kullanmak, spiritüel ya da psişik güvenliğiniz açısından yararlı olacaktır. Bir de Siriusyen dalga boyuyla uyum içinde olduğu bilinen bazı semboller vardır. Sistrum bunlardan biridir. Temple, Sirius' için kullanılan Grekçe, sierios kelimesinin. seistron'la yakınlığına dikkat çeker. Latincede bu sözcük sistrum olmuştur ve İsis ve Bast tapınımında kullanılan bir ritm sazdır. Siriusyen konsantrasyon uygulaması, arşetiplerini en erken Mısır okült referanslarıyla paylaştığı için,bazı semboller her iki sistemde ortaktır. Örneğin, Osiris isminin hiyeroglifinin bir parçası olan Göz, bunlardan biridir. Öte yandan Sothis'in (Sept) asıl hiyeroglifi, beş köşeli yıldızın sütunla (dikilitaş simgesi) birlikte kullanımı şeklindedir... Demek ki, Siriusyen konsantrasyonu güvenli biçimde uygulamak üzere şu esasları belirlemiş olduk: Şahsi kozmik kimlik ihtiyac, kişiyi şu ya da buna mevcut inanç, tradisyon ya da dünya yönelimli felsefede takılıp kalmaktan alıkoyar. Yeryüzünde hakim olan genel güvensizlik iklimi, kişileri grup zihniyetli olmaya ve kalabalık insan gruplarının benimsediği bir inanç ya da felsefe dahilinde çok daha güvende hissetmeye götürür. Sıkıntıya düşünce, korku ya da acil yardım ihtiyacı varsa, kişiler "grup inancının" güvenli ortamına sarılırlar. Kendi psişelerinde mevcut "ilahi"cephenin güvenliğine başvurmak akıllara pek gelmez. İşte kişinin kendi kozmik kimliğini keşfetmesi, talebeyi, Siriusyen konsantrasyon uygulaması yolunda karşılaşabileceği spiritüel güvensizlik hislerinden kurtarmış olur. 2. Dışsallaşma kabiliyeti, mantal olarak zaman-uzay engellerinin ötesine projekte olabilme yeteneğidir ve yeryüzü ve güneş sistemi etkisinden çıkabilmemizi temin eder. En derin metafizik inanç okullarının büyük kısmı; yeryüzünde, spiritüel gelişim ve kozmik idraki engelleyen negatif bir tesir alanı bulunduğunu kabul ederler. Müstakbel bir Siriusyen uygulamaların inisiyesi de işte bu engeli aşmak amacındadır; çünki bu engel, yüzyıllardır şuurlu ve şuurdışı programlamalarımızı etkileyip durmuştur ve inisiyenin, gezegenimiz dışında, evrende kaynaşan birçok boyut ve yaşam formları hakkında çok daha açık, geniş ve tutarlı bir görüş edinmesi gerekir. Bu konuda bilim, bu istikamette yeni kapılar aralamaktadır. Bizim de birçok tutucu inanç sahibine göre şok niteliğindeki bilgiler için, spiritüel anlamda hazırlıklı olmamız ve önümüzdeki geçiş dönemindeki rolümüzü, başkalarına yardımcı olacak biçimde üstlenebilmemiz gerekir. Kişinin kozmik kimliğini keşif ve dışsallaşma konusunda atacağı ilk adımlarla ilgili tavsiyeleri, ilerideki sayfalarda okuyacaksınız. 3. Her iki beyin yarıküresinin dengeli kullanımı. 1 ve 2. maddeler konusunda kişinin şahsi kozmik kimliğini bulması, kendi arşetipik ve kişisel simgelerini, zaman yolculuğu ve dışsallaşma gibi konularda kullanacağı bazı ipuçlarını vereceğim. Ancak bu 3. madde tamamen arayan kişiye kalmaktadır. Yine de bu konuda. da bir iki küçük ipucu verilebilir ve zihinsel uygulamalardan bazı şeyler kapılabilir. bu konularda da her bölümün sonunda bazı hatırlatmalar yapacağım. Alıştırma Kozmik Kimliğinizi Nasıl Keşfedersiniz? Her birey bir kişisel soniğe ve bu sonikle uyumlu olan bir kişisel sembole sahiptir. Modern dünyamızda henüz sonik bilimi gelişmemiştir. Kadim Varlıklar, enkarne "uyuyanları" vasıtasıyla bu bilginin kayıtlı olduğu zaman kapsülünü henüz serbest bırakmamışlardır. Kişinin şahsi sembolünün, doğal olarak, toplum ve uygun parçaların enkarne olduğu türler tarafından anlaşılabilir olması gerekir. Beyaz bir çiçek, sarı bir kurdele, bir yıldız işareti, bir tutam ot, bir hayvan, soyut bir geometrik şekil, yani herşey olabilir. Görünürdeki dünyeviliği hiç önemli değildir. Herhangi bir şey kullanılabilir. Ayrıca sembollerin tamamen bir kişiye ait oldukları da söylenemez. Örneğin, sembolünüz olan çoban değneği, bir yakınınızın ya da arkadaşınızın da sembolü olabilir, Norveçli bir adaroya da Afrika'da bir kadının da aynı sembolü kullanması pekala mümkündür, Bu durum, grup ruhu bağlantılarına işaret eder çünki kişisel sembol kişisel sonikten farklı olarak, bu denli özel bir şey değildir. Tanrı/tanrıça gibi görünebilen arşetipik sembolüyle birlikte, dilin evrense1liği nedeniyle, bu kimlik evrendeki diğer ileri yaşam formlarınca da kolayca tanınır. Şöyle sorabilirsiniz: Bu, Aldebaran gezegeninde beyaz çiçekler ya da "Yedi Kız Kardeşler /Pleiades" sisteminde ünikomlar olduğu anlamına mı geliyor? Elbette ki hayır. Sadece, sembol bir enerji modeline dönüşür ve kozmik olarak inisiye olanların tanıdıkları, bu enerji modelinin hissiyatı ve niteliğinden başka bir şey 'değildir. Farklı bir boyutun zekası ya da Capella bölgesinden dost bir uzaylı, beyaz bir kumrunun ne olduğunu hiç mi hiç bilmeyebilir. Ancak bu sembol ün şeklinin yaydığı frekans ve sizin onu mantal olarak projekte etme biçiminiz kolayca tanınabilecek tamamlayıcı bir uyum yaratır ki, bu da iletişim kurduğunuz varlıkların daha çok tanıdıkları başka nesne ya da yaratıklar şeklinde tercüme edilirler; Ancak izlenim aynı olur. Yine, karşılaştığınız bir zekanın kullandığı sembol de sizin için son derece yabancı bir şey olabilir. Beyniniz derhal dalga boyunu saptayacak ve onu tamamen aşina olduğunuz ya da zorlanmayacağınız bir biçim, model ya da nesneye dönüştürecektir. Bütün kozmoslar arası tecrübelerin, zamansızlık faktörüne adam akıllı bağlı olduğunu unutmamak gerekir. İçsel ve dışsal zaman sınırları tamamen farklı olabilirler. İç zaman fizik koşullardan, söz konusu maddi alemin enerjisi içinde enkarne olmuş varlıkların düşünce ve enerjilerinden farklıdır. Dışsal zamanın "parolayı söyle" diyen geçişlerde kozmik kanunun madde dışı fenomenlerindendir ve doğru parola, ancak, derin bir zamanlar arası bilgi, bilgelik ve tecrübeden doğabilecek bir spiritüel olgunlukla edinilebilir. Zaman dışı ortamı, tamamen insan imajinasyonu ürünü bilimkurgu fenomenlerle bir tutmak yanlış olur. Her şeyi doğal akışa bırakmak: tecrübeden gelen temkini elden bırakmadan açık kalplilik ve açık fikirlilikle ilerlemek her zaman daha iyidir. Bazen sevgi yanıtı, derhal alınır, bu uzun süre sonra sevdikleriniz ya da yakınlarınızla karşılaşınca hissedilen sıcaklık ve sefa hissidir. Ben bu çeşit tecrübeleri en çok Sirius varlıklarıyla yaşadım; diğerleriyle hep bir tereddüt tonlaması vardı ve her iki taraf da bunu önemsiyor ve uyguluyordu, 'Tehlike sinyalleri, yeryüzü okült çalışmalarında olduğu kadar açık seçik olmayabilir ancak rahatsızlık veren bir atmosferin oluşumu; otonom sinir sistemini bir şeylerin yolunda olmadığı konusunda uyarmaya yarar. Onları tanımaya programlanmadığımız için dış zaman ya da zamansızlık katmanlarının çok daha süptil olduğunu düşünürüz. Ancak, okuyucularımı Ve benim Siriusyen tecrübe adını vermeyi tercih ettiğim bu harika kozmik keşif yolculuğuna çıkmak isteyen herkesi, kişisel ve tanrısal sembollerin gerçekten işe yaradığı konusunda temin ederim. Aslında, rastladığım dini, mistik, okült ya da mantıksal birçok sistemdendaha iyi çalışırlar. Uygulama Kozmos ya da dış zamanla ve dolayısıyla kendi şuuraltı zihninizin en saf biçimiyle, çevre programlaması olmadan yapmış olduğunuz son gerçek temas, ana rahmine düşmeniz öncesinde yer alır. Uzanın ya da rahatça oturun. Gözlerinizi kapayın ve doğum anınıza doğru lineer zaman boyunca geriye doğru hayali bir yolculuğa çıkın. Konuştuğum bazı kişiler gözlerinin önünde, bir filmi geriye doğru oynatma şeklinde, sondan başa doğru olmak üzere, bir şeyler canlandırdıklarını anlattılar. Bunun kişi tarafından nasıl başarılacağı tamamen şahsı bir tecrübedir; daha zor ya da daha kolay kurallar yoktur. Kendinizi, bugünkü benliğinize dönüşecek embriyoya ruh vermek üzereyken gözünüzde canlandırın. Bir an durup çevrenizdeki enerjileri "hissetmeyi" deneyin ve spiritüel "sizi", fiziksel "size" bağlayan gümüş kordonun farkına varın. Sonra yavaşça, zaman boyunca ileri doğru gitmeye başlayın. embriyonik büyüme ve doğum esnasının sahnelenişinden geçin. Gümüş kordona sıkı sıkı sarılın ve bugüne doğru ilerlerken onu da kendinizle birlikte çekin. Çocukluk tecrübeleri içinden geçerken arada bir, özellikle önemli yada travmatik bir tecrübeyi ya da anlamlı bir olayı, büyük mutluluk, acı ya da yeni idrak gibi olayları kaydetmek üzere durun ve bu çeşit her olayı gümüş kordona bir düğüm atmak suretiyle kaydedin. Mantal yolculuğunuzu ilk gençlik yılları boyunca sürdürün ve şu an yaşamınızın hangi dönemindeyseniz bu noktaya dek gelin; ancak her önemli olayın tesirlerini, tekrar yaşamayı ve gümüş kordonunuza da bir düğüm atmayı ihmal etmeyin. Bunun bir parça mantal sıkıntı yaratacağını kabul ediyorum ancak bunlar Siriusyen uygulama yolunu izlemek isteyenlerin geçmesi gerekli tecrübelerdir. Düğümlerle dolu gümüş kordonunuzla birlikte sonunda bugüne ulaşacaksınız. Bundan sonra yapacaklarınız, bakın, şu şekilde: Gümüş kordonun rahme düşmeyi gösteren ucunu alin ve bugünü temsil eden noktayla birleştirin. Böylece Uroborus, yani kendi kuyruğunu yiyen yılan misali, bir çember oluşturmuş olacaksınız. Çember, "bugüne" ilişkin olmak üzere içsel ve dışsal zaman tecrübelerinizin nihai toplamını ifade edecektir. Yaratıcı imajinasyonunuzu kullanmaya devam ederek, çemberi düz bir şekilde yatırın ve merkeze doğru gidin. Derhal kendinizi yumuşak bir karanlığa' doğru usulca çekilir bir durumda bulacaksınız; nihayet, ancak ilksel rahim olarak betimlenebilecek noktaya dokunacaksınız. Bu tecrübe, kişiden kişiye değişecektir. Gevşeyin, uzun ve derin nefes alın; otomatik olarak yükseldiğinizi göreceksiniz ancak bu da, kendinize has bir biçimde gerçekleşecektir. Merdivenleri tırmanır, yeni bitmiş kanatlarınızla uçar, bir dağın tepesine doğru tırmanır ya da asansöre binmiş gibi hissedebilirsiniz. Çıktıkça, yükseldikçe, kısa sürede tecrübenizin bu derin kuyusunun ağzına geli verirsiniz. Burada göreceğiniz ilk şey, kendi kişisel sembolünüzdür. Diyelim ki, upuzun basamaklı bir yolu çıktıktan sonra tepede bir pencere fark ettiniz; baktınız ve çiçek açmış bir ağaç gördünüz: İşte bu ağaç kişisel sembolünüz olacaktır. Ya da üzerinde sadece bir şapkanın asılı olduğu bir portmanto gördünüz:Sembolünüz,bu portmantodur. Denemedikçe bilmeniz mümkün değildir. Önemli olan, gelen ilk izlenim olmasıdır. Karşınıza bir inek çıktı diye, bütün alıştırmayı yeniden tekrarlamanın anlamı yoktur; Memeli hayvanlarla aranız iyi değil diye, tercihinizdeki zarif gümüş haç ya da ankh'ı görebilirim umuduyla yeniden denemek anlamlı değildir. Aslında, inek Hathor'un simgesidir ve kişisel sembolünüz olması sizi derhal bu tanrıçanın enerjilerine ulaştırır; ayrıca lineer geçmişte muhtemelen Denderah tapınağında hizmet vermiş olduğunuza da işaret ediyor olabilir! Kişisel sembolünüzü keşfettikten sonra, güvenlik için, onu hep aklınızda tutun. Sizi grup ruhunuzun enerjilerine bağlayacak ve dünyasal frekansların dalga boyları dışına çıktığınız zaman da, sizi tanımlamaya yarayacaktır. Uykuya dalarken, sembolünüzü gözünüzde canlandırın; korktuğunuz ya da yorgun olduğunuzda da aynı şeyi tekrarlayın, bir zaman yolculuğuna çıkarken ve başkalaşmış bir şuur durumuna geçerken de sembolünüzü "yanınıza almayı" unutmayın. Arşetipik Sembolü Keşfetmek Bundan sonra bilmeniz gerekli sembol, tanrı/tanrıça - gibi görünen arşetipik sembolünüzdür. İlave bir koruma sağlar, çunki sonsuzla, yani evrenin merkez noktasıyla kişisel bağlantınızı simgeler. Buna isterseniz Tanrı, Tanrıça, Nihai ya da başka bir isim verebilirsiniz. Unutmamanız gereken, dış uzayda karşılaşacağınız herkesin ya da her şeyin, bu zaman dışı ve ebedi enerji konusunda sizin anlayışınızı paylaşmayabileceğidir. Arşetipik sembolünüzü, sizinle tekamül akışı ya da itkisi itibarıyla aynı kökenden gelert bu Siriusyen magus'lara kozmik olarak kim olduğunuz ve Özünüzün evrende tam olarak nerede ortaya çıktığı konusunda esaslı bilgi verecektir. Uygulama Kişisel sembolünüze tam olarak aşina olduktan sonra, meditatif bir" oturuşta gevşemeye çekilin ve sembolünüzü mümkün olduğunca kuvvetli biçimde gözünüzde canlandırın. Sonra zihin gözünüzde sembolünüzü büyütün, öyle ki çıkabileceğiniz ya da içinde gevşeyebileceğiniz kadar büyük hale gelsin. Eğer bir ağaçsa dallarına uzanabilirsiniz; bir kuğuysa sırtına oturabilirsiniz; bir kurdele ya da elbise hamak yapmak için kullanılabilir. Yıldız gibi soyut ya da geometrik modeller söz konusu olduğunda biraz hayal gücü gerektirebilir. Eski Mısır tanrılarının başlık süslemeleri pek çok ipucuyla doludur. Bunlar gerçekte onların kişisel sembolleridir; siz de öyle düşünmüyor musunuz? Kendinizi tam anlamıyla rahat ve "yerinize" de güvenli biçimde yerleşmiş duruma ulaşınca, şunları yapın: Sembolünüzü saat istikametinde döndürmeye başlayın; önce yavaş yavaş, sonra da gittikçe hızlanarak dönün. Başınızın dönmemesi için psişik gözünüzü kapayın. Başlangıçta bir parça çaba sarf etmeniz gerekebilir. Ancak bu uygulamayı yapanların bir kısmı, minimum bir mantal eforla momentum kazandılar. Bunun ne kadar zaman aldığı da" kişiden kişiye değişen ve pek önemli olmayan bir konudur. Bir süre topaç gibi döndükten sonra yavaşlayabilir, bir durma noktasına gelebilir ve dış zamanda bir yerlere inebilirsiniz, Zihin gözünü kullanarak çevrenizi kolaçan edin: Göreceğiniz ilk şey size uygun bir arşetip olacaktır; sizi tebrik edecek veya size bir başvuru noktası gösterecektir. Mesela kendinizi yemyeşil bir çayırlıkta bulabilirsiniz. Mavi, uzun elbiseli, çiçekten bir taç takılmış genç bir kız yaklaşmaktadır. Saçındaki çiçekten tacı çıkarıp size sunar. İşte bu çiçek tacı sizin sembolümüzdür. Ayrıca sizi tebrik eden varlığın karakterine de dikkat ediniz. Şahsi başvuru sisteminizde, arşetipik açıdan bir tanrı ya da tanrıçayı, anaç ya da peder şahi bir figürü temsil edebilir. Belki de yeryüzü programlamanıza dahil belli bir dini inancı ya da kozmik bir varlığı göstermektedir. Ancak, gördüğünüz kişinin doğal spiritüel kutupluluğunuzun diğer yarısını temsil ettiğini bilin. Böylece, kendi anima ya da animusunuz hakkında bazı işaretler de verecektir! Bütün kozmosta işleyen temel yasalardan biri de Kutupluluk Prensibidir. Ve majik modeller arasında polarite, en kuvvetli bir biçimde Siriusyen konsantrasyon uygulamasında karşımıza çıkar. Sirius'un bir ikili yıldız olduğunu hatırlayınız.Sirius'la ilgili olarak üçüncü bir faktörün de söz konusu olduğu doğrudur; eski Mısırlıların çok kullandıkları trinite (üçleme/teslis) kavramına kaynaklık etmiş ve büyük triadlar meydana çıkmıştır. Memfis ve Teb örnekleri verilebilir. Genel inanışın aksine, Kutupluluk Yasası, bir bireyin belli bir hayattaki cinsel kimliğiyle ilgili olmak zorunda değildir; ancak bir kişinin cinselliğini kullanma tarzının pozitif ya da negatif karma yaratabileceği doğrudur. Kutupluluk Yasası yanlış anlaşıldığı için, erkek bedenine enkarne olmuş birçok kişi, anima'nın alıcı/boyun eğici tavrını kabulde güçlük çekerler. Dişil bedende enkarne , varlıklarsa, animus'un aktif, dışa dönük tecrübelerini ihmal ederler. Halbuki psişenin dengeli işleyişi için her ikisi de gerçekten esastır. ' Yanlış biçimde, anima sağbeyinle, animus da sol beyinle özdeşleştirilmiştir. Anima ve animus bu şekilde çalışıyor gibi görünseler bile, aslında çok daha fazlasını ifade ederler. 'Bu konuyla derinlemesine Essential Woman: Her Mistery, Her Power (Esas Kadın: Esran, Gücü)' adlı kitabımda ilgilenmiştim. Cinsel roller oynamak, psişe için harika bir alıştırma oluşturur; eski Grekler bunu kolayca açığa çıkarmışlardı: psikologlarsa yeni yeni farkına varıyorlar, Mısırlılar ise hayat sonrası ya da daha doğrusu yeryüzü bölgeleri ötesinde hayatla karşılaştırıldığında bu konuyla pek de ilgilenmemişlerdir. ' Bir defa yerine oturtulduktan sonra, kişisel arşetipik semboller her çeşit psişik ya da okült çalışmaya, zaman yolculuğu ya da meditasyona girişildiğinde kullanılmalıdır. Bunlar sizin güvenlik şifrelerinizdir: alışık olmadığınız alanlarda ya da farklı şuur halleri yaşarken, güvenli geçiş yapmanızı temin ederler. Siriusyen konsantrasyon uygulaması hiçbir koşulda, tıbbı ya da diğer ilaç, alkol ya da sol beyin mantığını bozacak diğer uyaranların etkisi altında uygulanmamalıdır. Bu çeşit kimyasal maddeler, insan bedenine ters oldukları için, yabancı 'varlıklar tarafından kolayca tespit edilebilen negatif enerjiler yayınlanmasına neden olurlar. Bu nedenle, bozuk mesajlara, ,"kötü yolculuklara" ve müspet enerjileri çekme imkanının kalmamasına ilaveten, ciddi akıl hastalıklarına yol açabilecek ciddi kişilik parçalanmaları da ihtimal dahilindedir. Sizi uyarıyorum! Kısaca tanıttığım mantal çalışma örnekleri yanında diğer zaman yolculuğu tekniklerine ilgi duyanlar The Lion People adlı kitabımı okuyabilirler. Eski mısır ve sirius bağlantısı/Murry hope Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.