Jump to content

Sorunun ne olduğunu anlamak istiyorum..


aSia 94

Önerilen Mesajlar

Merhaba arkadaşlar ismim Asya 17 yaşındayım . Yeni üye oldum buraya . Kafamı kurcalayan ve beni korkutan sorunlarla uğraşıyorum . Son bir iki yıldr kabuslar görüyorum ama kalktgmda hatırlamıyorum sadece üzerimde bir yorgunluk oluyor ve geceleri çok bağırdığımı söylüyorlar uykumdayken . Bu yüzden muska asmıştım yatagımın baş ucuna ve o gece muskanın etrafındaki cam kırılmış . Asılı olan muskadaki cam nasıl kırılabilir ki . Düşse bile çok zor kırılması..

Geceleri çok rahatsız oluyorum özellikle ışıklar kapalıyken sanki biri arkamdan geliyor ve dokunmaya çok yaklaşıyor .

Dün gece bilgisayarımın başında oturuyordum 1:30 gibi , arkamda yatagım var ve yatak gıcırdıyor, ben arkama döndügümde ses kesiliyor. Tekrar Bilgisayara dönüyorum ve yine başlıyor..

direk yattım kulaklığımı takıp ve hiçbirşeyle ilgilenmemeye çalışıyordum sadece müzik dinliyordum . Sokaktan adımı seslendiklerini duydum kulagımda kulaklık varken . Çıkardım, ses kesildi . Tekrar taktım kulaklığı ve yine adımı seslendiler. Ama tanımadığım bir ses ve normalde son ses müzik dinlerken bunu duymam mümkün olmamalı . Son günlerde çok sık karşılaşıyorum bu olaylarla . Bana açıklayabilecek olan varsa yardımlarınızı bekliyorum . Şimdiden teşekkürler..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arada bana da oluyor. Bence korkmana gerek bile yok, bunların hepsi psikolojik, bana olanları, aklımdan geçenleri saysam..

Sadece düşündüğüm zaman oluyor, düşünmediğim zaman rahatım.

 

Beyninizin size oynadı oyun olabılır ama obsesyon ihtimalinide almak lazım ciddi bişe .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

...obsesyon olduğumu sanmıyorum :/

çünkü bir kedim var ve o da hissediyor birşeyler..

 

Obsesyon olduğunu sanmaman ve kedinin birşeyler hissetmesi ile ilgili arasında bir bağlantı kuramadım ben, eğer bir varlık varsa etrafında bundan eminsen kedininde hissettiğini düşünüyorsan obsesyonda olmadığını neye göre sanmıyorsun ki ? Veyatta obsesyonun ne demek olduğunu biliyormusun ? Bu arada yanlış anlama sakın ama dediklerinden çelişki doğuyor ortaya yani.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Obsesyon olduğunu sanmaman ve kedinin birşeyler hissetmesi ile ilgili arasında bir bağlantı kuramadım ben, eğer bir varlık varsa etrafında bundan eminsen kedininde hissettiğini düşünüyorsan obsesyonda olmadığını neye göre sanmıyorsun ki ? Veyatta obsesyonun ne demek olduğunu biliyormusun ? Bu arada yanlış anlama sakın ama dediklerinden çelişki doğuyor ortaya yani.

 

Ağır konuştu ama Haklı :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

obsesyonun kelime anlamı takıntı,saplantı.Psikolojideki tanımı yani. mesajlarda denilmek istenen anladığım kadarıyla varlık obsesyonu yani musallat gibi bir durum. Arkadaş zaten bilgi edinmek için gelmiş tam olarak anlayamamış olabilir. Bilgisi olan arkadaşlar daha geniş bahsedebilir belki..

Benim tavsiyem korkmak yerine daha özgüvenli durmak olur. Yani korkunun daha çok zemin hazırlayacağına inanıyorum çünkü insanın kendini savunmasız bırakmasına neden oluyor bana göre. Belki biraz daha kendini kuvvetli hissettirecek şeyler yapabilirsin korunmak için. Umarım çözersin problemini :/

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

obsesyonun kelime anlamı takıntı,saplantı.Psikolojideki tanımı yani. mesajlarda denilmek istenen anladığım kadarıyla varlık obsesyonu yani musallat gibi bir durum. Arkadaş zaten bilgi edinmek için gelmiş tam olarak anlayamamış olabilir. Bilgisi olan arkadaşlar daha geniş bahsedebilir belki..

Benim tavsiyem korkmak yerine daha özgüvenli durmak olur. Yani korkunun daha çok zemin hazırlayacağına inanıyorum çünkü insanın kendini savunmasız bırakmasına neden oluyor bana göre. Belki biraz daha kendini kuvvetli hissettirecek şeyler yapabilirsin korunmak için. Umarım çözersin problemini :/

Teşekkürler :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hmmm mantıklı.Terimleri bilmemesi hiç aklıma gelmemişti. Obsesyondan kastım da aslında kötü bir şey değil. Belki koruyucu-rehber-yol gösterici varlıklar , belki de başka varlıklar etkileşime girmeye çalışıyor olabilirler.Fiziksel bir şey (cam kırığı) hariç yaşamadığın için çok da korkmanı gerektirecek bir durum yok.Belki bir açıklama getirilebilir cam kırılmasına.Seslere gelince.... Bu seslerin çok farklı açıklamaları var.Kimisi der ki işte koruyucu-rehber varlıkların iletişime geçme çabaları , kimileri de der ki kötü varlıklardır onlar sakın dinleme , kimileri de der ki psikolojik bir durum doktora git.Durumun ne olduğu netlik kazanmadan net bir şey söylemek çok zor.İnancın doğrultusunda bu tür şeylerden korunma yöntemlerini ufak ufak yapabilirsin.Ama net gözünle gördüğün bir şey olmadan da çok fazla sıkma canını.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

türkçesi saplantı. bir ruh hastalığı. genelede 18-20 yaslarda cikar.

hastanin sacma oldugunu bildigi ama bir turlu kafasindan atamadigi sorularla bogusmasida denilebilir. ilerleyen asamalarda bu sorulari kafasindan atmak icin hasta el yikama, esya sayma gibi davranislara gider ki buna obsesif kompulsif davranislar denir. genetik oldugunu soylerler, tedavisi zor ve uzun surer. genelde doktor ilk olarak antidepresan tedavisine ardindanda psikoterapiye basvurur. sonuc olarak mantikli insanlar bu saplantilarla savasmasini ogrenir.

 

obsesif kompulsif bozukluklar (okb) oldukça yaygidir olarak görülür. fakat bu siklikta oldugu yeni yeni anlasilmaktadir. serotoninin bu bozuklukta merkezi bir rol oynadigi bilinmektedir. okb siklikla geç adölesan dönemde görülmektedir. erkek ve kadin dagilimi esittir.

 

hastaligin semptomlari; zorlayici, davetsiz düsüncelerin hastalarda tekrarlayici, adet edinilmis hareketlerin olusmasina neden olmasi ve bunlarin günlük yasami etkilemesidir. hastalar bu davranis ve düsüncelerden sikilmis olsalar da nadiren davranislarinda isteklidirler. basarili teshis doktor tarafindan ayrintili sorgulamayi gerektirmektedir.

 

tedavi, semptomlarin azaltilmasina yönelik olmakla beraber tamamen düzelme enderdir. tedavi klomipramin veya selektif serotonin geri alim inhibitörü antidepresanlarin depresyonda kullanilan dozlarindan daha yüksek dozlarda kullanilmasiyla saglanmaktadir. davranis tedavisinin de tek basina veya farmakolojik tedaviye kombine olarak tedavide yeri vardir.

 

okb’nin teshisindeki son ilerlemeler aile hekimlerinin hastaligin tedavisindeki rolünün altini bir kez daha çizmistir. eskiden oldukça ender görülen rahatsizlik grubunda olmasina ragmen simdilerde sizofreni gibi sik görülen hastaliklardan bile daha sik karsilasilmaktadir. tedaviye oldukça dirençli hastalik olma ününe ragmen son zamanlarda bir çok etkili tedavi yöntemi bulunmaktadir.

hastalik nasil baslamakta ve sürmektedir ?

 

yaridan fazla kiside belirtilerin aniden basladigi gözlenmistir. % 50-70 hastada yakinmalarin gebelik, ev degistirme, cinsel sorun, yakin bir akrabanin kaybi gibi stresli olaylar sonrasinda basladigi gözlenmistir. zaman zaman artip, azalmalar seklinde dalgalanmalar gösterdigi gözlenmistir. alevlenmelerde stresin etkisinin olabildiginden bahsedilmekte

iüüyapilan çalismalarda insan beyninde mutluluk kimyasallarindan biri olan serotonin maddesinin seviyesinin ve etkinliginin azalmasi sonrasinda obsesif kompülsif bozuklugun gelisebildigi tespit edilmistir. bu konudaki çalismalar devam etmektedir, ancak su an bu verilerden hareketle serotonin maddesinin etkinligini artiran ilaçlar tedavide kullanilmaktadir.

ıyi ve dogru bir ilaç tedavisiyle hastalarin yaklasik % 60’i tedavi edilebilmektedir. ancak tedavi sürecinde hastalarin dikkat etmesi gereken husus tedavi etkinliginin geç baslamasi hususudur. etkinin baslamasi ve olgunlasmasi için 2-3 aylik bir süre gerekmektedir. o yüzden bu sürenin göz önünde bulunulmasi ve sabirla tedaviye devam edilmesi çok önemlidir.

ılaç tedavisi tek basina yeterli olmazsa ilaveten elektrosok ve transkraniyal manyetik uyarim (tmu) tedavisi de devreye sokulmalidir. son yillarda transkraniyal manyetik uyarim denen bir tedavi yöntemi saplanti hastaliginin tedavisinde kullanilmaktadir. türkiye’de ilk ve tek manyetik uyarim cihazini bünyesinde bulunduran memory center’da uygulanan hastalarda ümit edici sonuçlar alinmaktadir.

son yillarda yapilan uygulamalara göre ilaç-elektrosok-manyetik uyarim tedavisine bilissel ve davranisçi terapi yöntemleri ilave edildiginde tedavi sansi % 70-80’e çikmaktadir. davranisçi tedavilerde de üzerine gitme, dikkati baska yöne çekme, stresle mücadeleyi ögrenme ve “bio-feedback” gibi yöntemler uygulanmaktadir.

bilinmesi gereken en önemli konu bu durumun üzerine gidildigi taktirde tedavisinin yapilmasi mümkündür. kisinin sebat etmesi büyük önem arz etmektedir.

obsesıf kompulsıf bozukluk belırtılerı nelerdır?

genelde obsesyon ve kompulsiyonlarla karakterizedir, ancak sadece obsesyon veya kompulsiyon yakinmalari olan hastalar da olabilir. obsesyonlarda kompulsiyonlarda düsünce seklinde olabilir. ancak genelde obsesyonlar düsünce kompulsiyonlarda davranis seklindedir.

obsesyon (takinti): kisinin kontrolü disinda tekrarlayan düsünce ve uyaranlardir. hastalar bunun çok anlamsiz oldugunu, kendilerini çok rahatsiz ettigini ancak bu düsüncelerden kurtulamadiklarini belirtirler. bu takintilar hastada igrenme, korkma, süphelenme veya anksiyete gibi duygulari da beraberinde getirir. hastalar bu düsüncelerin kendi beyinlerinin ürünü oldugunun farkindadir. sik görülen obsesyonlar sunlardir:

• kirlilik : çevreden kan, tükrük, mikrop veya semen gibi kir bulasmasi veya kisinin çevreye kir bulastirmasi

• kendi basina veya yakinlarinin basina bir kötülük gelecegi düsüncesi

• kontrolünü kaybetme ve saldirgan davranista bulunma korkusu

• tekrarlayan ve kontrol edilemeyen cinsel düsünceler

• dinle ve ahlaki degerlerla asiri ugrasma v.b.

kompulsiyon (tekrarlayan davranislar): hastalar takintili düsüncelerden kurtulmak için akillarina baska düsünceleri getirirler veya bazi davranislarda bulunurlar bu tür düsünce ve davranislara kompulsiyon denir. takintili düsünceler anksiyete artisina neden olurken kompulsiyonlar anksiyeteyi azaltir. agir okb hastalarinda bazen bu kompulsiyonlar tüm günü alabilir. sik görülen kompulsiyonlar sunlardir:

• temizlik: saatlerce el yikama, banyo yapma veya tekrar tekrar ev temizleme gibi. bu sekilde el yikayarak günde bir kalip sabun bitiren veya çamasir suyu ile elini yikayan hastalar siktir.

• tekrarlama: takintili düsünce ile olusan sikintiyi gidermek için tekrarlayan davranista bulunma veya akildan baska düsünceleri geçirme gibi. yakinlarinin basina kotü bir sey gelecegini düsünen bir hasta bunun olmamasi için halen yapmakta oldugu davranisi ikinci kez yaparak bu düsünceden kurtulabilir (yolda yürürken ayni yolu geri dönüp tekrar yürümek gibi)

• kontrol etme: evine bir sey olacak veya yangin çikacak korkusu ile tekrar tekrar kapiyi veya tüpün kapali olup olmadigini kontrol etmek gibi.

• biriktirme: ise yaramayan bir çok esyayi biriktirmek gibi. örnegin bazi kisilerde yeterli yerleri olmadigi halde gazeteler, bos kavanozlar veya konserve kutulari gibi ise yaramayan seyleri atamama davranisi görülebilir. son birkaç yildir yurdumuzda gazetelere yansiyan çöplük evler buna en güzel örnektir.

• sayma: yolda yürürken kaldirim taslarini sayma veya araba plakalarini okuma, günlük isleri yaparken belli sayilarda tekrar etme v.b.(örnegin kazagini bes kere giyip çikarma veya ayni yere üç kere gitmeme gibi)

• tamamlama: bu kompulsiyonu olan hastalar bir dizi davranisi mükemmel olana kadar tekrar tekrar yaparlar. örnegin kirlilik takintisi olan bazi hastalar el yikamadan önce lavaboyu, muslugu ve sabunu yikar (genelde belli sayida) daha sonra belli sayida elini yikar ve elini yikadiktan sonra tekrar ayni islemi tekrarlar.

• asiri tertipli ve düzenli olma: örnegin çalisma odasinda herseyin simetrik durmasi veya masanin üstündeki herseyin belirli bir sira ile dizilmesi gibi.

yukarida sayilanlar disinda sayi sayma, asiri liste yapma veya asiri dua etme gibi baska kompulsiyonlarda olabilir.

obsesıf kompulsıf bozuklugun nedenlerı nelerdır?

okb’nin bilinen tek nedeni yoktur. çesitli etkenlerin bir araya gelmesi ile bu hastaligin ortaya çiktigi belirtilmektedir.

genetik bir yatkinliktan söz edilmektedir. okb’ye neden olan bir gen bulunamamistir, ancak okb hastalarinin yakinlarinda bu hastaligin görülme olasiligi artmaktadir. ayni ailede görülen okb semptomlarinin ayni olmasi gerekmez. örnegin annede kontrol etme kompulsiyonlari görülürken kizinda sik el yikama olabilir.

beyinde kimyasal haberci görevi üstlenen serotonin seviyesinde düsmenin bu hastaliga neden oldugu söylenmektedir. serotonin seviyesini artiran ilaçlar bu nedenle tedavide kullanilmakta ve tedavi edici etkisi görülmektedir.

bazi arastirmacilar bu hastalarda beynin ön kismi olan frontal kortex ile iç yapilardan bazal ganglionlar arasinda iletisim kopuklugu oldugunu ileri sürmektedir.

aile içi sorunlar veya stres yaratan durumlar bu hastaliga yol açmaz ancak var olan hastaligin alevlenmesine yol açabilir.

obsesif kisilikteki kisilerle okb’yi ayirmak gerekir. okb hastalarinin hastalik öncesi dönemlerinde genelde kompulsif davranislara rastlanmaz.okb hastalarinin %15-35’inde hastalik öncesi dönemde obsesif ugraslara rastlanir.

obsesıf kompulsıf bozukluk nasıl tedavı edılır?

tedavide amaç öncelikle var olan hastaligi tedavi etmek sonra da hastaligin tekrarlamasini önlemektir. bu amaçla iki tedavi yöntemi kullanilmaktadir:

seçici serotonin geri alim inhibitörleri kullanmak

bilissel davranisçi tedavi uygulamak

hastalarin hastaliklari konusunda kendilerini egitmeleri çok önemlidir.

tedavinin baslarinda bilissel ve davranisçi tedaviyi oturtmak ve tedavi dozunu ayarlamak amaci ile haftada en az bir kez doktor kontrolüne gitmek gerekir. hastalik yatistikça kontroller seyreklesir, tamamen düzeldikten sonra da yilda bir kez bile olsa kontrole gitmekte fayda vardir.

ıyilestikten sonra belirtiler tekrar baslar ve kognitif davranisçi tekniklerle kontrol edilemez ise, beklenmeyen ilaç yan etkileri görülürse, depresyon, anksiyete bozuklugu gibi baska ruhsal hastalik belirtileri görülürse veya bir yakinini kaybetmek gibi hastaligi kötü etkileyebilecek önemli bir yasam olayi ile karsilasilirsa vakit kaybetmeden psikiyatriste basvurmak gerekir.

hastaligin tedavisi uzun süreli ve hastayi çok zorlayicidir. tedavi süresince hastanin kendi kaygisini kontrol etmesi gerekir ki bu bazen imkansiz hale gelebilir. böyle yorucu bir tedaviyi geçtikten sonra aniden tedaviyi kesmek kesinlikle önerilmez. tedavinin seyri sirasinda tedavi ile ilgili sorunlar ortaya çiktiginda bunun doktor ile paylasilmasinda fayda vardir.

hasta yakınlarına düsen görevler nelerdır?

bu hastalarin kendi hastaliklari konusunda genelde iç görüleri yoktur. bu nedenle bu hastalarla yasayan kisilere çok is düsmektedir. bu hastaligin aslinda tedavi edilebilir oldugunu anlatmak ve doktora gelem konusunda bu hastalari ikne etmek genelde yakinlarina düsmektedir. hastaligin tedavisi yorucudur ve hastayi oldukça gerginlestirir, bu dönemlerde hastanin yaninda olmak ve destek vermek çok önemlidir. belirtileri tartisarak düzeltmek mümkün degildir. hastalar zaten bu düsünce ve davranisin saçma oldugunun farkindadir, onlarla bunu tartisarak üzerlerine gitmek hastanin sikintisini artirmaktan baska ise yaramaz. bunun yerine onlari anladiginizi ve yanlarinda oldugunuzu belirterek destek olmak tedavinin seyri açisindan oldukça olumludur. davranis tedavisinde amaç takintili düsünceleri ortadan kaldirmak degil hastanin bu düsüncelerle barisik yasamasini saglamaktir. örnegin çöp bidonunun yanindan geçerken eline kir bulastigini düsünerek defalarca elini yikayan bir hastaya “hayir kir bulasmadi” demek yerine “eline kir bulasip bulasmadigina karar vermek için çaba harcamamalisin, kir bulastigini kabul etsen bile elini tekrar tekrar yikamamak için direnmelisin” düsüncesi asilanir ve hastanin bunu basarmasi istenir. bu nedenle hasta yakinlarinin bu düsünceye uymayan yaklasimlari tedaviyi zora sokmaktan baska ise yaramaz. bu tür yaklasimlar okb beliritlerinin artmasina sebep olabilir.

aile içi sorunlar bu hastaligin sebebi olmaz ancak çogu zaman hastaligin belirtileri aile içinde sorunlara neden olur. bu hastalik pek çok hastaliktan daha fazla hasta yakinlarini rahatsiz eder. örnegin yikanma obsesyonu olan bir hasta gün boyu banyoyu isgal ettigi için, hasta yakinlari banyoyu kullanamaz hale gelebilir, veya disaridan kir bulasacak diye obsesyonlari olan bazi hastalar sadece kendileri degil ailenin diger fertlerini de bazi davranislar yapmaya zorlayabilirler (örnegin disaridan gelir gelmez soyunup banyo yapmak gibi). bu nedenle tedaviye gelindiginde çogu zaman hasta yakinlari da hastalar gibi yorgun ve tükenmistir. yakinlari okb tedavisi gören kisilerin zaman zaman tedaviyi yapan doktoru ziyaret ederek tedavinin seyri konusunda bilgilendirmesi ve ne yapacaklari konusunda bilgi almasi oldukça faydalidir.

obsesif kompulsif bozukluk

Alıntı

 

Umarım ciddi bişe oldugunu anlarsın :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yalnız obsesyonu ben psikolojideki anlamı ile kullanmadım bunun da altını çizmek isterim. Varlık musallatları için de kullanırız biz bu obsesyon terimini.Ama evet literatürdeki anlamı yazdığın şey ''takıntı''.Benim bunu belirtmem gerekirdi :) alışkanlıktan direkt yazdım obsesyon durumu olabilir diye.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şu obsesyen konusunu kapatın bence çok kafa karıştıracak gibi, açarız bu konuyu tekrardan.

 

Cam kırıldı, peki inceledin mi hiç bunu ? Camın nasıl kırıldığını açıklarmısın? Cam'a doğru üfleyerek üstünde izler olup olmadığına bakar mısın ?

Ve kedin, hep seninle mi , yani bütün gün ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu meseleyi obsesyon, şizofreni başlangıcı veya anksiyete gibi belirli kalıplara sokmak doğru değil. bunun tahmin edemeyeceğiniz kadar çok, bir o kadar da köklü nedenleri var ve birbirleriyle fazlasıyla bağıntılı. yani tek bir neden bu durumun oluşmasına yetmez. genel bir psikiyatrist böyle bir durum karşısında "essitalopram" içeren antidepresan ve şizofreni tedavisinde kullanılan, "ketiapin" içeren ilaçlar önerir ve yazabilir. Sorun şu ki bu durum sadece bu ilaçlarla atlatılamıyor. yani tek bir nedeni olmayan bu mesele tek bir iyileştirme yöntemiyle geçirilemiyor. tedavisi de nedenleri gibi bir çok etmenle yapılmalı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

korku kaynaklı paranoya durumu mevcut, olan herşey gece olur, karanlık korkuyu tetikler beyin olmayan şeyleri olmuş gibi görüp duyabilir ve beden yorgun düşebilir... muska gibi şeylerle uğraşmanızı önermem... odanızı hiç bozmadan gece tüm ışıkları kapatıp sabahlamayı deneyin, kendinize korkmuyorum ve hiçbirşey olmayacak telkini verin, siz herşeyden daha güçlüsünüz ve hiçbirşey size zarar veremez... bu düşünce ile geceyi dinleyin, karanlığı hissedin... gecenin sessizliğinde ve karanlıkta hiçbirşey zarar veremez size, bu düşüncelere sahip bir insana zaten hiçbirşey zarar veremez...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...