Kristal Mesajlar 11 - Yeryüzü Senin Yüzündür

BIRLESIK KONSEY

(POYRAZ VURGUN KANALIYLA)

KRISTAL MESAJLAR 11

--YERYUZU SENIN YUZUNDUR— ( 2 )

Sevgililer…

Son mesajimizda: "partnerimizin yasam akisinda bazi olaylara (az da olsa) mudahale etmek zorunda kaldik. Cunku zaman hizlandi… Sizler insanlik tarihinizde, evren ise daha once olmadigi kadar buyuk bir degisim surecinin o hassas ve artik engellenemez sicrayis simdisindedir." demistik. Surec devam ediyor. Bu mesajda oldukca kisa ve net olacagiz.

Oldukca enterasan bir donem. Aciya tutunanlariniz onu cogalttilar. Kitaplara ve baskalari tarafindan aktarilmis yontemlere tutunanlar dagildilar, dikkatle uyarmamiza ragmen kendilerini degil; bizleri takibi temel calismalari haline getirenler sustular, barisi, sevgiyi, kosulsuz-sevgileri one cikaranlar savunduklarindan ters yone gittiler… dusunceleri, inanclari ile yasamlari arasindaki farkin dehsetle buyudugunu gorenler kendi dislarinda herseye saldiriya gecti, ozgunlugunu birakip kitaplara yapisanlar yollarindan koptular… Simdi bircogunuz yaptiginiz ve soylediginizle hergun buyuyen bir ucurumun arasindasiniz. Bu celiski hergun daha da buyuyor ve ne yapacaginizi, bunun ustesinden nasil geleceginizi bilmiyorsunuz. Durumunuzla ilgili soylenenlerin nedeni dogada olup bitenlerle ayni nedene baglidir.

Arilarin toplu halde yok olusunun nedenini bilmek istiyor musunuz? Arilar yok olmuyorlar, onlar boyut degistiriyor, olan bu. Yeryuzunde olup bitenler, degisen mevsim kosullari, hayvanlar dunyasinda goze carpan degisIklikler, artan sicaklar, butun bunlar gaia'nin (dunya-ana) yukselisinin gostergeleridir, "kiyametin", yani bilindigi sekliyle toplu halde bir yok olusun degil. "Kiyamet" konusundaki inanclariniz dinlerin ogretegeldigi korkuya dayali degerlendirmeler oldugundan "kiyamet" dendiginde herseyin yikilip yok olmasi gerektigini dusunuyorsunuz. Kiyamet butun boyutlarda hic durmaksizin hep olageldi.

O, simdinin kendini surekli olarak yenilemesidir. Vucutta kiyamet, hucrelerin durmaksizin kendini yenilemesi anlamina gelir, bir takim hucreler olurken yeni hucreler dogarlar. Bu islem yildizlarda, gezegenlerde, agaclarda, hayvanlarda, taslarda; kisaca var olusun tamaminda her zaman oldu ve olmaya devam edecektir. Hic bir sey yok olmaz, seyler sadece boyut degistirirler. Gordugunuz gibi bu yukselisi kimi zamanda ari gibi kucuk bir varlik sizlerden daha erken basariyor. Bilim insanlarinin anlamakta halen zorlandiklari sey herzaman icin boyutlar olmustur.

Boyutlari kavrayabilen, onlarla oyna yabilen varliklarin kimler oldugunu duymak istermisiniz? Cocuklar… Sadece onlar boyutlar arasinda heran geziniyorlar. Buyuduklerinde onlari okullara gondereceksiniz, onlari yargilarla dolduracaksiniz: bu budur, su sudur… ve artik cocuk mutsuz olacak. Guclerinden arinacak ve toplumsal bilincin sinirlarina hapsolacak; sizler gibi. Ellerine kitaplar tutusturacaksiniz, su filozof boyle dedi, oburu soyle dedi diyeceksiniz. Cocuklari, yani o cok boyutlulugu sinirlayacaksiniz. Bir kez sinirlanan cocuk, oraya vardiktan sonra, artik tekrar herseyi anlamaya calisacak ve yeniden (bir cok zihinsel sinirlamalari aci deneyimleriyle asarak) cocuk olmak icin buyuk bir ozlem duyarak geriye dogru mucadele verecek.

Yukselis cok basittir. Kim oldugunuzu bilmek cok kolaydir. Ancak bunun icin once oldugunuzu sandiginiz herseyi birakabilme cesaretini gostermeniz gerekir. Tutunacak hic bir seyiniz olmasa ne yapardiniz? Kendinize tutunurdunuz. Kitaplari biraksaniz ne olur? Kendinizi okursunuz… Dinlerin, toplumsal bilincin sinirlarini biraksaniz ne olur? Geriye sizden ne kalir? Kendiniz olursunuz… Kendiniz kalirsiniz. Tek tek her biriniz kutsal kitaplarsiniz… Her biriniz.

Bizimle baglantiyi gerceklestiren partnerimiz yola ilk ciktiginda bir talepte bulunmustu. Basit bir talepti bu: "bu isi bu yasamimda bitirmek istiyorum." Bunu soylerken hangi isi bitirecekti kendisi de bilmiyordu ama bitirmesi gereken bir isi oldugunu hissediyordu. Bizde bitir o halde dedik. Tek tek hepinizin calismasidir bu, herkes bunu kendisi tek basina yapmak zorunda. Bu calisma aydinlanma calismasidir. Yukselistir. Ve siz yukselirken, ilerlerken butun evren yukselir, ilerler. Bunu siz sectiniz, orada olmayi siz istediniz, biz degil. (melekler alemi) Biz sadece sizlerin hizmetinizdeyiz. Biz, sizin genele bakan gozunuz, geri plandaki hafizaniziz. Bizi ilerde bunu size hatirlatmak icin bizi gorevlendirdiniz. Ancak durum kimi zaman tersine dondu. Aranizda bize tapanlar var, kendilerini degil bizi sevenler var, herturlu dunyasal sorununu bize havale edenleriniz var. Sunu bilinki, biz sizden daha cok biliyor degiliz. Deneyimi yasayan sizsiniz, bizler sizden ogreniyoruz. Bir melek cagirdiginizda hatirlayin: kendi potansiyelinizi kullaniyorsunuz.

Istediginiz sey olmadiginda bize kizmaniz bir seyi degistirmeyecektir, siz kendinize kiziyor olacaksiniz. Bizimle iletisimde olmayi secenleri bir cok olumsuzlukla suclayan, alay edenleriniz var. Bizim savunulmaya ihtiyacimiz yok. Bizim sevilmeye ya da onurlandirilmaya ihtiyacimiz yok. Bizim takdir edilmeye, onay verilmeye de ihtiyacimiz yok. Biz olaniz ve olani butunuyle sevgi olarak algilariz. Baska turlusunu bilmiyoruz… Biz BIR'in yasasina uymak zorundayiz. Bizim icin sizde oldugu sekliyle bir ozgur secim yok. Biz hizmet varliklariyiz; butun melekler, butunuyle diger boyutta olanlar ki, bu hizmete sizler de dahilsiniz… Siz BIRin yasasinin disina cikamazsiniz. Sizler ozgur secimle herseyi yapabildiginizi saniyorsunuz belki, ancak sizin bildiginiz ozgur secimin de sinirlari var. Siz varolusun disina cikamazsiniz. Varolusun disina hicbirimiz cikamayiz.

"Bu yasamimda bu isi bitirmeliyim." Partnerimizin talebi budur. Birlikte calismamiz devam edecek, bir sureligine biz onu ozel bir yere goturecegiz. Bir dagin uzerinde, kendisi icin secilmis bir doga harikasi icinde bir sure kalmasi gerekecek. O herseyi birakmayi, toplumsal bilincin disina tamamiyla cikmayi ve vucuduyla birlikte yukselmeyi secti. O madde dunyasinda herseyi aninda yaratmayi, yani ustadligi; herseyle hersey olmayi secti. Biz onun bu secimini destekleyecegiz. Bu nedenle, kristal mesajlarin onbirincisinde, en bastan bu yana, boyutlar arasi olmaya kadar geldigi, bu calismayi buyuk bir ozenle yuruttugu icin onu onurlandiriyoruz. O olmeden olmeyi secti, herseyi, butun rahatligi ile toplumsal yasami, banka hesaplarini, sevgili dedigini birakti…bunu defalarca yapti. Simdi o bizim yaptigimiz tanri tanimini deneyimlemeyi ve o olmayi secti:

Yeryuzu, gokyuzu ve diger alemler olarak bildiginiz, milyon ve milyarlarca beden olarak bildiginiz butun insanlik, ruhsal alem, daglar, taslar ve baska canlilar olarak bilenen butun hersey, dunya ana ve butunuyle kainat; TEK ve BIR vucud olanin kendisi, Tanridir. Atilan tohum tanridir, topragin kendisi de. Alinan urun tanriydi; alan da. En yirticisindan en masumuna canli hayvanlar, yiyen ve yenilen tanriydi. Dogan gunes, acan rengarenk cicekler, aksam parildayan yildiz, icinizi oksayan ay, yagan yagmurlar, yukselen tepe, akan irmaklar tanridir. Kariniz, kocaniz, cocugunuz, komsunuz, yeyip ictiginiz tanridir. OLAN VE OLABILECEK BUTUN ALEMLERDE TANRIDAN BASKA HIC BIR SEY OLMADI. HIC BIR SEY.

Simdi, partnerimizi yapayalniz gittigi bir dagin tepesinde, denizin, kizil ufuklarin gorundugu bir yerde, geceleri yildizlarin, gunduzleri gunesin isiginda kendinden kendine olan essiz bir calismanin icinde birakacagiz. BUDA ona eslik edecek. Ustadlar orada olacaklar.

Siz sevgi ve sevincsiniz. Siz insan bedeninde yeryuzunde yuruyen tanrinin kendisisiniz. Bu mesaj tanridan tanriyadir.

BIZ BIRIZ.

Ve oyledir.

Sevgiyle selam

Beni burda bu sözlerle onurlandırdın ve ağlattın ama bu ağlamamın sebebi sevincimden dolayıdır.Anlıyanlar görenler varmış demek ki kimden karınlarını doyurduklarını ne mutlu bana ki bunu gördüm.

Başkada birşey söylemiyeceğim

sevgiyle kalın.

Sanırım konu hakkında pek bilgim yok diye biraz fransız kaldım