Düşüncenin su molekülü üzerine etkisi

evet eminim, makaleyi yeniden dikkatle okuyun =)

 

"Results suggested that crystal images in the intentionally treated condition were rated as aesthetically more beautiful than proximal control crystals (p=0.03, one-tailed)"

 

"This experiment found a modestly significant difference (p=0.03) in blind ratings of subjective aesthetic beauty of crystals formed from water samples ‘‘exposed’’ to distant intentions vs. proximal and distant control samples."

 

siz bilimsel bir makalenin nasıl yorumlanacağını bildiğinizden emin misiniz peki... =))

 

AYRICA bu zaten Emoto'nun yaptığı araştırmanın bilimsel makalesi;

 

Effects of Distant Intention on Water Crystal

DEAN RADIN, NANCY LUND, MASARU EMOTO, TAKASHIGE KIZU

Daha önce okumuştum ama müsait bi zamanda tekrar okuyayım o zaman

Aa yanlış makale göndermiş olabilirim, ödev yapmaktan kafa mı kaldı

Evet deneyin makalesini göndermişim Benim geçen okuduğum hangisiydi o zaman üçlü-kör deneyi yapılan Onu bulayım

Daha önce okumuştum ama müsait bi zamanda tekrar okuyayım o zaman

tavsiye ederim... ayrıca insanlara hakaret eder şekilde yargılamamanızı da tavsiye ederim, hoş olmuyor =) Makale oldukça güzel triple blind metodu kullanmışlar, sağlam bir deney olmuş. arşivime ekledim, makale için teşekkürler.

Teşekkürler...Bide mustapha o bahsettiğin makaleyide paylaşıverde okıyalım teşekkürler

Teşekkürler...Bide mustapha o bahsettiğin makaleyide paylaşıverde okıyalım teşekkürler

Önce bulmam gerek Bakarım boş kaldığımda

Gönderi biraz geç oldu ama bu düşüncenin tamamen saçmalıktan ibaret olduğunu söyleyebilirim. Bunun nedeni, suyun cansız bir varlık olmasındandır. Dolayısıyla konuşamaz, düşünemez, dediklerimizi anlayamaz ve yaşamsal bir tepki veremez. Eğer "ben buna inanıyorum, bilim ne der bilemem" deseydiniz, iplemeyip geçecektim ama bunu bilimselmiş gibi göstermeniz çirkin bir durum.

Bu sözde deneyi yapan kişi Masaru Emoto, sahtekarın tekidir. Başındaki "doktor" ünvanını Hindistan'ın bir alternatif tıp üniversitesinden parayı basıp almış. Dolayısıyla, ne kadar doktor olduğu tartışılır. Ülkemizde ünvanlı araştırma görevlisinin çok bulunması ve buna rağmen ülkenin hiç gelişememesiyle aynı kapıya çıkıyor. Bu da okulunun sitesi: http://www.altmeduniversity.com/

Şu bağlantıyı okumanızı öneriyorum ilk önce: Suya Güzel Sözler Söylenince Güzel Desenler, Kötü Sözler Söylenince Kötü Desenler Oluşur Mu? - Evrim Ağacı

Normalde bu kadar gerçek dışı bir durum karşısında bilimadamları kıllarını bile kıpırdatmıyor, ama popüler kültür nedeniye bu şeye inananların sayısı oldukça arttıktan sonra(ben de inanmıştım yalan yok) bazı çevrelerden tepki gelmeye başlıyor. Makalesinde üstü kapalı anlatımlar ve eksik bilgiler görüyor bu araştırmacılar. Zaten makalenin bilimselliği de tartışılır bir nitelikte. Öyle olmasaydı James Randi Vakfı'nın Emoto'ya deneyi halk karşısında tekrar gerçekleştirip, vakfın teklif ettiği 1 milyon doları da alırdı. Ama adam bu deneye yaklaşmıyor bile. Bilgi-5'ten sonrasını okuyun. Üçlü-kör deneyi ile test edildiği falan yok. Hatta "kötü enerjili" kristaller iyi enerjililerden daha güzel çıkıyor. Büyük ihtimalle Emoto'nun yazdığı o makale, çarpıtılmış deneysel sonuçları içeriyor. Birçok deney yapıp, içinden kendi çıkarlarına uygun düşeni almış olabilir. Deneyi yapanlar da aynı sonuca ulaşamamış. Zaten resimleri de bu şekilde almış. Bir çok su kristali(buz) resmi çektikten sonra, hangisi düşüncesine uygun düşüyorsa onu almış.

Ayrıca Emoto, sonunda bilimadamlarının baskılarına dayanamadığı için, yaptığı şarlatanlığı itiraf etmek zorunda kalıyor. Ama buna rağmen sattığı "olumlu enerjili" sular, adamı hala milyoner yapıyor. Ayrıca sattığı kitaplardan da büyük paralar kazanıyor. Tamamen kar amaçlı bir şarlatanlık.

Filme gelince...

Filmi izlemedim ama filmi izleyenlerin yorumlarına baktığımda, hepsinin aynı şeyi söylediğini gördüm. Filmde neredeyse hiçbir bilimsel dayanak yok, ayrıca New-Age akımı düşüncelerini bilimsel gibi göstermeye çalışmışlar. Filmdeki insanlardan bahsetmek gerekirse, ilk önce o çok övdüğünüz kuantum fizikçisi hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Fred Alan Wolf - IMDb Kendisini pek tanımıyorum, ama internette bu IMDB linkine rastladım. Gördüğünüz gibi, New-Age öğretisi içeren filmlerde bulunduğunu görüyorsunuz. Bir bilim adamının gerçek dışı hurafelerle bu denli ilgilenmesi tuhaf geldi bana. İnternette film hakkında yapılan yorumlar da gerçekten çok komik. Toplu meditasyonla suç oranının azaltıldığını falan söylüyorlarmış. Dediğim gibi, filmi izlemedim ama vakit bulunca izlemeye çalışırım. Ayrıca filmdeki bilimadamlarının düşüncelerinin çarpıtıldığı söyleniyor. Hatta bir tanesi de dava açmış bu yüzden. Deepak Chopra ve Ramtha hakkında bir şey demek bile istemiyorum. Ramtha hakkında şu yazıyı okuyabilirsiniz: Ramtha - JZ Knight - The Skeptic's Dictionary - Skepdic.com Şurada da filmin içindeki saçmalıkları anlatan bir yazı vardı ama onu filmi izlemediğim için paylaşmak istemedim: What the (Bleep) Were They Thinking? - Skeptico Bunu da okuyabilirsiniz eğer filmi izlediyseniz.

Son olarak, o deney yapan arkadaşlarına tavsiyem, aynı deneyi James Randi Vakfı'nın önünde de denesinler. Paranormal olayları bilimsel olarak kanıtlayanlara astronomik ödüller veriyorlarmış. Ha gerçi bilimselliğiniz "doğru yav o, bizim liseli arkadaşlar vardı, evde denediler, doğru çıktı" tarzı cümlelerinizle kendisini belli ediyor. Sorun bakalım o arkadaşlarınıza; deney yaparken çift-kör tekniğini uygulamışlar mı? Deney için uygun koşullar sağlamışlar mı(deneydeki pirinçlerin sayısının eşitliği, ortamın durumu vs.)? Büyük ihtimalle taraflı bir yaklaşımla deneyi gerçekleştirmişler. Deney diyesim bile gelmiyor o arkadaşlarınızın yaptığına. Ya da Emoto gibi, işine gelen deney sonuçlarını görmüşlerdir sadece. Eğer telkinle falan dünya kurtulsaydı, su molekülleri el ele tutuşup kardeş kardeş şarkı söyleseydi dünya bu durumda olmazdı şu an emin olun. Herkes dua ediyor ama hiçbir şey gelişmiyor bu dualarla, hiçbir şey düzelmiyor. Toplumlar, düşüncelerini kendi süzgecinden geçirmeleri ve bilimsel gerçeklere ayak uydurmaları sonucunda gelişiyor. Toplumumuzun neden gelişmediği şimdi anlaşıldı.