felidae Oluşturma zamanı: Ağustos 25, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 25, 2011 Zeitgeist : The Movie Din kurumu güvenilir mi?11 Eylül olaylarının perde arkasıFed, bankerler ve savaşlar arasındaki gizli bağ Zeitgeist: Addendum Parasal sistem ve çöküşü.Ekonomik tetikçinin itirafları.Venüs Projesi (Jacque Fresco)Doğa kanunları ile yaşamaZeitgeist: Moving Forward İnsan doğası mı, davranışları mı?Ekonomi, hayat ve para değer ilişkisiYerküre projesiZirvenin ötesinde Doğru bildiğimiz, yanlışlara altında bir iş olduğunu düşünüp etraflıca göremediğimiz, görmemiz engellenen konulara, etrafımızda olup biten,dur dememiz gereken konulara detaylı ve kolay anlaşılabilir bir dille değinen bu belgeselleri izleyelim, izletelim arkadaşlar....Geleceğimize sahip çıkalım. venüs projesi ile ilgili belgesellerde detaylı bilgiler bulabileceksiniz fakat ön bir açıklama olacağını düşünüdğüm için aşağıdaki yazıyı da ekliyorum. VENÜS PROJESİ Venüs projesi 1975′te Jacque Fresco ve Roxanne Meadows aracılığıyla Venus, Florida’da başladi. Girişimin başlangıcına kadar proje, “para”nın ve şimdiki “ekonomik model”in insan üzerindeki etkilerinin farkındalığıyla şekillendi, sistemdeki eski mal ve takas kavramları artık geçerliligini yitirmişti, ve yeni sistem teknolojinin gelişmesine engel olduğu gibi toplumda anormalite(bozulma) de oluşturuyordu. İnsanlar anormal davranişin sebebinin çevresel faktörler olduğuna inandilar, durum parasal sitemi kullanan toplumlarin hepsinde ayni idi. Çözüm zaten geçerliliğini yitirmek üzere olan “parasal bazlı ekonomi” sistemini “kaynak bazlı ekonomik sistem” ile degiştirmekti. Kaynak bazlı ekonomi sistemi insanlığın refahı ve hayatını sürdürmesi için gerekli olan kaynağı ve insan-gücü ile yapılabilen bütün işlerin, otomatikleştirilmiş sistem(otomasyon) ile değiştirilecegini vaat eder. Bu sistem, şiddet, bozulma, hırs(açgözlülük) ve sömürü gibi insan davranşlarının, “çevresel faktörler” sebebiyle çoğalmasının önlenmesinde etkili olacaktır. Kaynak-Baz ekonomi kısaca mal ve hizmetlerin, para, takas, borç veya hizmet(kölelik) gerekmeden erişilebilir olması temeline dayanır. Tüm kaynaklar canlılardan seçilmiş birkaçının değil, bütün canlıların ortak mirasıdır. Sistemin ana hedefi şudur; Dünya üzerinde çok bulunan ve parasal sistemde önemsiz görülen(veya sistem karakteristiği yüzünden öyle gözüken) verimli ve bol olan kaynakları hizmete insan ihtiyaçlarının hizmetine sokmak. Modern toplumun gelişmiş yüksek teknolojiye ve bulunabilen yiyeceklerden yapma giyecekler ev-bakımı ve uzman bakımı eğitim sistemimizi güncelleştirmek ve yenilenebilir enerji kaynakları geliştirmek ve kirlenmemiş enerji kullanmak Bu kaynaklar yardımıyla etkili bir ekonomi inşa edilir ve herbirimiz yüksek hayat standartlarından, rahatlıktan ve yüksek teknolojiden toplumun her kesimi hakettiği payı alır. Tüm insan nüfusunun hayat standartlarını yükseltmek için, Kaynak-Baz ekonominin ihtiyacı olan kaynaklar, geniş alanlar, okyanuslar fiziksel techizat endüstriyel alanlar vb.dir. Ekonominin verimli kaynaklara dayalı olmasının, paraya dayalı olmasından farkı, yüksek hayat standartlarının ve gereksinimlerinin toplumun sadece bir kesimi için değil yaşayan bütün insanlar için sağlanmasıdır. (alıntıdır) 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Ağustos 25, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 25, 2011 İnsan neye inanacağını şaşırıyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Ağustos 25, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 25, 2011 İzlemek lazım cidden bu belgeselleri. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2011 izleyelim izletelim:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jethro Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2011 Ben paylaşmıştır biri diye hiç kurcalamadım forumu zeitgeist için. İzlenmesi gereken bir belgesel. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2011 Yukarı alalım, belki merak edip izleyen olur... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2011 İzledim bu belgeselleri. Ancak kullandığı dil, yararlandığı kaynaklar, kıt iktisat bilgisi, kötü bir kapitalizm eleştirisi ve en faciası venüs projesi. Teknoloji fetişiziminden başka birşey değil. Bana kalırsa önce medeniyet algısının biraz değişmesi lazım. Sabah tokyo'da kahvaltı edip öğleden sonra Paris'te yemek yeme fantazisine sahip insanlar olmadığı sürece pek gerekli değil bu proje. Projede gördüğüm tek faydalı taraf doğal kaynakları kullanarak enerji elde edilmesiydi, bu yavaş yavaş öldürdüğümüz dünyamızı kendine getirebilir. Onun haricinde paranın güç olduğunu ve dünyayı sermaye sahiplerinin yönettiğini herkes bilir herhalde. Dünya kaynaklarının büyük bir bölümü küçük bir azınlık tarafından sömürülür. Bu küçük azınlık her türlü teknolojiyi, her türlü bilimi kendi lehlerine kullanarak kendilerine kölelik yapacak tüketim toplumu oluştururlar. Psikoloji ve sosyolojiyi reklamlarda kullanırlar en basitinden ve biz ihtiyacımız olmayan şeyleri toplumsal statü yada tatmin duygumuz için alır ve bunu karşılamak için eşek gibi çalışırız. Ayrıca dünyayı amerikadan ibaret görüyorlar - bazı şeyleri temellendirirken bir de avrupaya baksaydınız ya- ..Neyse pek içime sinmedi benim.. Dünyayı değiştirmek istiyorsak bu başlangıç kötü bir başlangıç olur.. Mülksüzler bilim kurgu romanı olmasına rağmen ayakları daha çok yere basan bir ütopyaydı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2011 Herkes bilemez bu konuları malesef.Herkes bunları görmüyor. bilenler kendilerine yeni görüşler arayabilecek nitelikler ediniyorlar. yorum yapman bana çok keyif verdi, venüs projesi konusu tartışılabilir, dünyayı değiştirmek için birşeyler yapmamız gerektiğinde hem fikiriz. Bu belgesellerin, vizyon oluşturabileceği açısından izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. kötü bir kapitalizm eleştrisi diyemeyeceğim, oldukça net açık ve herkesin anlayabileceği bir şekilde indirgenmiş bir eleştri diyebilirim ama. Doğru olanın da bu olduğunu düşünüyorum.Herkesi kendimizden bilerek yola çıkamayız, bu fikir sahibi olmayıp, ulaşabilecek durumda olanların, bir çıkış noktası olabilir bilgilenmek,ilgilenmek açısından. Bir çözüm yolu olarak venüs projesi, doğal kaynakların kullanımı ve bilinçli tüketimi, teknolojinin nitelikli şekilde kullanımı ve geri dönüşümcü yapıyı öngörmesi açısından kesinlikle aklıma yatıyor.Tamamen eşitlikçi bir toplum kurgulaması da kesinlikle içime siniyor. Bu varolandan daha kötüyü hedeflemiyor, en net görüneni bu... ütopik bulmuyorum ben açıkcası uygulanabilirliği sadece zor, ama imkansız değil...Dünyayı amerikadan ibaret görmüyorlar adamlar tüm ekonomik sistemi eleştriyorlar belgesellerde, ama şuan en vahşi kapitalizmin uygulandığı ülke amerika, ve belgeseli amerikalılar hazırlıyor. yani Fikir bir fransızdan çıksaydı ve fransa yerine sadece amerikayı eleştirseydi söylediğin mantıklı olurdu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dikili Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2011 gzl belgeseldr.şiddetle tavsiye edilir.uzman kesilmeden izlemeli baştan sone.. michael moore belgeselleri de şiddetle tavvsiye edilir.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2011 İnsanların birbirini ezmediği, zorlayıcı kurumlara ve toplumsal bazlı hiyerarşilere karşı olan, gönüllü toplumsal ilişkilere dayanan, devleti tamamen ret eden, milliyet ve ulus devlet kavramları yok olmuş, insanın insan tarafından sömürülüp tahakküm altına alınmadığı, parayı değişim aracı olarak görmeyen, özel mülkiyete karşı vs. bir toplum istedim hep. Bunu sadece ben istemedim; aşağı yukarı 150 yıldır bunu dile getirenler, bunun için savaşanlar var. Sonra bir film ortaya çıkıyor ve bazı şeyler açıklıyor insanları çok aydınlatıyorum (!) iddiasında da bulunuyor. Ancak birkaç saate bu kadar konuyu sığdıramayacağı için hepsini sığ ve dar bir perspektiften ele alıyor. Örneğin kapitalizm eleştirisi yapacağım diye bankacılık sistemine verip veriştiriyor sonra çözüm önerisi olarak belirli bankalardan paraların çekilip başka bankalara yatırılmasını öneriyor. ( Oldukça aktivist değil mi? ) doğal enerji kaynakları kullanılmasını salık veriyor bireysel olarak. ( Kaç kişi buna para ayırabilir, ya da bunu üreten hangi şirketler bunun üzerinden ne kadar para kazanabilir? ). Böyle aktivist, sisteme karşı bir plan olur mu?? HOME belgeseli çok daha üst düzey bir kapitalizm eleştirisiydi, dünyaya böyle davranmaya devam ederseniz 20-30 sene sonra oda size aynı şekilde davranmaya başlayacak mesajını çok net verdi ( Hem hiçbir iddia da bulunmadan ) İnsanlığın esir olduğu teknolojiye, hatta insanı nesne teknolojisi özne olarak algılatan bu sistemde esir olduğumuz teknolijiye hem de fetişleştirerek bizi davet etmesi çok ta hoşuma gitmedi. İnsanın rolü ne olacak bu toplumda?? Teknolojinin asgari biçimde bilinçli olarak kullanılmasına evet ama özne haline gelmesine hayır! Sosyolojik herhangi bir tespitte içermiyor Venüs projesi, sınıfsız bir toplum benimde isteğim ama günümüz koşullarında dengeleyici unsur olarak yapılacak bir devrimde ( yada onların değimiyle evrimde ) sınıf şarttır. Nasıl böyle şehirlerin kurulacağınıda söyleseydi bari.. Yoksa devletler aa.. siz parayı kaldıralım diyorsunuz teknolojik şehirler kuralım diyorsunuz bizde size destek verelim mi diyecekler?? Kansız devrim olmaz bunu beklemek hayal olur.. ya iktidar sorunu ne olacak??? Sorulacak onlarca soru var ve belgeseldeki o yaşlı amca bunların hiç biriyle ilgili tek kelime etmiyor. Bu belgesel iyi şeyler anlatmıyor mu? Evet küçük bir miktar. Keşke sadece anlatmakla yetinselerdi. Bu arada Kapitalizmin en yerleşik en gelişkin olduğu yer, her fikrin, her doktirinin yayıldığı yer, kolonializm ve sömürün dünyaya yayıldığı yer Avrupa.. Amerika'daki büyük bankalara para yatırmamak, yada amerikan ordusuna katılmamak benim için çok bir anlam ifade etmiyor.. Çok muhalif, aktivist bir hareketse direk vicdani ret kavramını savunurdu.. Bu yerel ve evrensel arasındanki fark sanırım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jethro Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2011 Kısacası değiştirilmesi gereken şey harikulade yönetim sistemi olan Demokrasi değil. Yıllardır bir çok yol ile insanlara yutturulmuş bu Demokrasi&Kapitalizm birlikteliğini bozup Kapitalizmi yok etmek gerek olan. Aklında kapitalizmin yerine koymayı düşündüğün bir ekonomik sistem var mı ? sorusunu bana yöneltir olursanız aklımda bir sistem yok diyebilirim. Fİkrim kısaca;Kominizm i biraz değiştirip kullanmak. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jethro Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2012 Özellik ile de moving forward'ı izleyin.Bu hastalıklı toplumun ayaklarından biri olan insan davranışlarının harikulade gerçekçi bir dil ile nasıl yalanlandırıldığını ve yutturulduğunu göreceksiniz.Şiddet,hiddet ile öneriyorum; Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.