Gavriel Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 belki biraz laf lkalabalığı belki uydurma dolu bilemeyeceğim ama doğruluklar gördüm . ve isimler çok ama çok önemli lusifer dekren neyi kastediyorsunuz cin derken demon derken...bunların hepsi öğretiden öğretiye toplumdan topluma değişiyor. ve çok az insanlar tarafından bilinenen falan denilmiş kişi öğrenmek isterse bilgi ona gelir yeterki istesin... paylaşım için teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 Archangel'ın yerine cevaplayayım, majikal kökenli bilgilerdir bunlar ve mümkün mertebe mitoloslardan ve söylencelerden arındırılarak saflaştırılmış bilgilerdir.Yani sizin anlayacağınız, sonn gerçekçi bir angeloji-demonoloji çalışması bu verilen bilgiler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Gavriel Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2009 Archangel'ın yerine cevaplayayım, majikal kökenli bilgilerdir bunlar ve mümkün mertebe mitoloslardan ve söylencelerden arındırılarak saflaştırılmış bilgilerdir.Yani sizin anlayacağınız, sonn gerçekçi bir angeloji-demonoloji çalışması bu verilen bilgiler... .ama şu var şimdi bu liste böyle bakınca tamam hepsini öğrendik isimlerini bildik diyoruzda kitapları okudukca bilgileri öğrendikçe varlıklarla çeşitli tecrübeler yaşayınca bu varlıkların ayırt edilmesi ve anlaşılması çok zor. yani şeytanım ben diye birçok varlık iddada bulunabilir. yada meleğim diye.yada siz melek sanabilirsiniz...bu teoride göründüğü kadar kolay değil. anlamak ayırt etmrk zor bir durum.yani sözcüklere takılmaktan çok burda bir varlığın kimdir nedir olduğunu hisslerimizle enerjilerle anlayabiliriz diye düşünüyorum. ayrıca bunu kim hazırlamış merak ettim muhtemelen ingilizcesi vardır ayrıca cevabınız için teşekkürler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SoOrrcHhHaaA Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2009 meleklerle ilgili bu kadar bilgim hiç olmamıştı içim dışım melek oldu:p peki düşen melekler ne oluyor? iblis mi? ayrıca bu savaş mevzunuda anlamış deilim:ermm: savaşın tarafları kim? melekler ve ....? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cuRsed Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 paylaşım için sağol burç meleklerini hiç bilmiyordum Vassago - Kadınların en gizli sırlarını bile bulabilen melek. bu meleği sevmedim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 meleklerle ilgili bu kadar bilgim hiç olmamıştı içim dışım melek oldu:p peki düşen melekler ne oluyor? iblis mi? ayrıca bu savaş mevzunuda anlamış deilim:ermm: savaşın tarafları kim? melekler ve ....? biraz dinler bilgisi biraz mitolojisi bilgisi gerekli bu sorunun cevabı için. Düşen melekler Tek tanrılı inançlar için iblislerdir diyebilirsiniz .. Gerçek bumudur ? Buna ben cevap vermeyeceğim ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Sağol paylaştığın için. Oturup bunları uyduran arkadaşları tebrik ediyorum. Yani helal olsun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Sağol paylaştığın için. Oturup bunları uyduran arkadaşları tebrik ediyorum. Yani helal olsun Evet hiç işimiz yok uydurduk biz bunları , foruma renk katmak için yaptık . Bizlerden önce uydurulan bu isimleride taşıdık buraya milleti kandırıyoruz.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 güzel paylaşım ama meleklerin seçme şansı yok diye biliyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2010 Evet hiç işimiz yok uydurduk biz bunları , foruma renk katmak için yaptık . Bizlerden önce uydurulan bu isimleride taşıdık buraya milleti kandırıyoruz.. Size bir lafım yok d,ikkatli okursanız. Paylaştığın için sağol da dedim yanlış anlaşılmasın diye. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2010 Arkadaşlar isimler enochian veya latincedir bu yüzden bu isimlerin türkçesini sitemek bir yabancıya isminin türkçesini sormak gibi birşeydir Latince yada Enochian değil.İbrani dilinde.Bizim inancımızdakilerin Arap dilinde olduğu gibi.Sondaki "el"ler bizdek i"il".Aslen Süryanice bir kelimeden geliyor diye duymuştum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
abraham006 Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2010 bu bilgileri bir arada ilk defa buldum. paylasım icin tesekkurler. ancak sunu soylemeliyim. yukarıdaki bilgiler katolik hristiyanlıga ait melek ve iblis tanımlamalarıdır. hepsi ilk binyılda vatikan tarafından tanımlanmıstır. mesela yukarıda tanımlandıgının aksine azrail hristiyanlar tarafında melek olarak degil ölüm olarak tanımlanır ve bircok yardımcısı vardır. islam inancın yukarıda adı gecen meleklerin bazıları mevcuttur ancak onların tanımlamalarından farklıdır. azrailden gidersek islamda azrail dort buyuk melekten biridir ve yardımcısı yoktur. butun işi kendi yapar. seytanlar ise bu kadar detaylı tanımlanmamıstır. hatta iblis dısında bir seytanın tanımlandıgına ben hic rastlamadım. iblis demisken hristiyanlar iblise lucifer der ve isyan etmis buyuk meleklerden biri olrak tanımlanır. oysa islam inancında iblis bir melek degil atesten yaratılmıs ve inancı sayesinde meleklerle aynı statuye cıkarılmıs bir cin olarak tanımlanır. Adem a.s. ın onude egilmedigi icin isyan eder ve insanları yoldan cıkartmaya kendini adar. kıyamete kadar. goruldugu gibi oldukca fazla farklılıklar mevcut. bunları soylemek istedim. umarım faydalı olmustur. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GunduzGezen Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 faydalı oldu eklediklerin. evet doğru aktarmışsın dinler için ne anlama geldiklerini. Daha detaylı bilgi için; SATAN Eski İbrani elyazmalarına göre Satan, görevi insanı tanrının gözünde küçük düşürmek olan bir suçlayıcıdır. İnsanın temel yapısının kötü, eksik ve değersiz olduğunu göstermeye ve de onun Cennet'e giremeyeceğini ispatlamaya çalışır. Satan yüklendiği bu önemli görevi yüzünden çoğu zaman dinsel müfessirlerler yani yorumcular tarafından insanın baş düşmanı olarak görülür ve gösterilir. Hıristiyanlıkta, Devil (İngilizce konuşan kesimde) ismiyle bilinir. İngilizce'deki "Devil" kelimesi, Eski Yunanca'daki Diabolos'tan gelir. 6 Diabolos, "Suçlayıcı" demektir. Devil genellikle boynuzlu olarak tasvir edilir ve 2 sayısı ile sembolize edilir. İki (II) geleneksel olarak Devil'in sayısıdır çünkü yaratıcıyı gösteren Bir'in (I) zıddıdır. Devil aynı zamanda bir çok değişik isimle de tanınır. Bu isimlerin en tanınmışları: Şeytan, Satan, Old Nick, Karanlıklar Prensi ve Lusifer'dir. Satan'ın kişiliği insanı tek tanrı imanından ayıran bütün kurnazlıklar ve kötülükler üzerine kuruludur ve Tanrı ile olan savaşında takipçilerinden sadece itaat beklemez. Aynı zamanda onları kudret ve zenginliklerle de donatır. Batı ülkelerinde Satan ismi kadar popüler olan bir isim de Lucifer'dir. Aslında çoğu otorite Lucifer'i Satan'ın değişik bir ismi olarak değil de başka bir varlık, Cennet'ten kovulduğu zaman Satan'ın takipçilerinden biri yani "Düşen meleklerden" biri olarak kabul ederler. LUCİFER Cehennemin en güçlü prenslerinden biri olarak kabul edilir. Birçok demonolojist onun, Satan'ın orjini olduğunu düşünür. Bu durumda Lucifer, Satan'ın kovulmadan önceki ismi olmaktadır. Lucifer'in "Gözcüler" denilen ve dünya kadınlarıyla yaşamak için Cennet'ten ayrılan meleklerin lideri olduğuna da inanlılır. Çok yakışıklı bir genç olarak tasvir edilir ve bazen "Sabah yıldızı" olarak nitelendirilir. Ortaçağ hurafelerinden kaynaklanan bu inançların haricinde Lucifer genel olarak Şeytan, İblis, Satan ile eşanlamlı bir isim olarak kullanılır. Esas olarak Eski Roma'da Sabah Yıldzı'na verilen isimdi. "Işık getiren melek" anlamındadır. Hırıstiyanlık yaygınlaştıktan sonra halkın eski dinlerlerle ilişkisini kesmek ve mistik konularda tek hakim 7 olmak isteyen Kilise bütün eski tanrıları şeytan, demon ve kötülüğün temsilcisi ilan etti. Lucifer de aynı şekilde, Kilise tarafından şeytan haline getirilmiş olan bir Eski Roma tanrısının ismidir. Yukarda bahsedilen fiziksel görününü de Roma tanrısı olduğu dönemlerden kalmadır. Yahudilik ve Hıristiyanlık'taki geleneksel Şeytan anlayışını gördükten sonra şimdi de İslami Şeytan anlayışını görelim. İBLİS İblis ismi gerçekte Kur-an'da geçen bir isimdir ve gerçekte de Şeytan'ın özel ismidir. Yani Nasıl ki, Allah Tanrı'nın özel ismiyse ve ondan başka hiç bir varlığa Allah denilemezse, Herhangi bir konu içinde mesela "Eski Yunan Tanrıları, Eski Mısır tanrıları" denilebilir fakat "Eski Yunan Allahları, Eski Mısır Allahları" denilemezse, İblis de Şeytan'ın özel ismidir. Tek bir varlığı anlatır. Bunu bu derece vurgulamamın sebebi ise günümüzdeki, "Dublaj Türkçe'si" yüzünden yani değişik dizi ve filmlerin, Türkçe bilmeyenler tarafından, Türkçe seslendirilmesi sayesinde İblis isminin artık "İbllisler" şeklinde çoğul bir isim olmasıdır. Bir cins isim olan Demon kelimesinin Türkçe veya Türkçe olmasa bile İslami karşılığını bilmedikleri için İblisler diye Türkçe'ye çeviren düblaj yönetmenleri, Türkçe'yi, Dublaj türkçesinden öğrenen gençliğe, İblis'i bir cins isim olarak öğrettiler. Kur-an'da İblis ya da Şeytan'ın Cennet'ten kovuluşundan önceki özgün durumu hakkında fazla bir bilgi yoktur. Daha doğrusu hiç bilgi yoktur. Buyüzden İblis hakkında kovulma olayından öncesine dair verebileceğim bilgiler İslam efsaneleri ile sınırlıdır. 8 İblis, Lusifer isminin değilse bile Batı dünyasındaki bugünkü Lucifer kavramının İslami karşılığıdır. İslami geleneklere göre İblis, Şeytan'ın Cennet'ten kovulmadan önceki ismidir. İnanışa ve rivayetlere göre Allah, bütün canlıları yarattıktan sonra İblis'i, dünya göğüne hakim tayin eder. İblis, Cennet'in bekçileri oldukları söylenen bir kabiledendi ve dünya göğüne sahip olmasının yanısıra Cennetin bekiçerindendi. Buyüzden de gurura kapılarak öğünmeye başladı. Allah onun bu duygusunu bildi ve meleklere "Ben yeryüzünde bir halife kılıcıyım" dedi, Yani insanı yaratma kararını açıkladı. Bir başka rivayete göre Adem yaratılmadan önce yeryüzünde cinler vardı. Alah, İblis'i cinlere hakim olarak gönderdi. Bin yıla yakın bir zaman İblis görevini başarıyla yürüttükten sonra semaya çıkartıldı ve İblis ismini o zaman aldı (Yani bir tür terfii etti). Eddahhak'tan İbn-i Abbas'ın naklettiğine göreyse İblis, Allah'a asi olan ve yeryüzünde cinayetler işleyip, fesat çıkartan cinlerle savaşıp onları öldürdü (Adem'den önce). Buyüzden gurura kapılıp, kendisinin üstün bir varlık olduğuna inandı. Bir diğer rivayete göre de İblis, meleklerin kovaladığı cinlerdendi. Melekler onu esir alıp, semaya götürdüler. O zamanlar İblis küçüktü. O da diğer meleklerle birlikte Allah'a ibadet etmeye başladı ve çok ileriye geçti fakat Adem yaratılınca secde etmekten kaçındı. Allah "İblis müstesna. O sede etmedi. İblis cinlerdendir" dedi. Bu da İblis'in diğer meleklerden ayrı bir soydan geldiğini gösterir. 9 Şöyle veya böyle, rivayetler konuyu hem renklendiriyorlar hem de bazı noktalarda birleşiyorlar. Rivayetleri bir yana bırakırsak, Kuran'da mevcut olan ayetlere göre İblis'in Adem'e secde etmekten kaçındığı ve cennetten kovulurken Allah'ın İblis'e "Sen bekletilenlerdensin" demesi de, başka bekletilenlerin de olabileceğini açıklar. İblisten başka bekletilenler ya da İblis'i izleyen melekler aşağıdaki "Düşen melekler" bahsinde anlatılacaktır. Gene rivayetlere göre Cennet'ten kovulduktan ve dünya'ya inişinden sonra şehvet hissine de sahip olan İblis'in, kendisine yardımcı tayin ettiği beş oğlu olmuştur: Sebr, A'ver, Mes'ut, Dasim, Zilennbur. Yeryüzüne inişinden sonra İblis, Şeytan ismini alır. ve kendisine şeytanlardan ve cin şeytanlarından yardımcılar tayin ederek faaliyette bulunur. Çok şüpheli bir hadise göreyse İblis'in tahtı deniz üzerindedir. ŞEYTAN Kur-an'da, Batıdaki gibi Lucifer, Satan, Devil, Diablo, Demon gibi değişik özel veya cins isimler görülmez. Bütün türler sadece üstü kapalı olarak anlatılır. İblis, Şeytan, Tagut, İfrit ve Cin isimlerinden başka isim geçmez. Bu beş isimden sadece İblis özel isim olarak tek bir varlığı anlatırken Şeytan ismi Bazı ayetlerde özel isim olarak kullanılırken bazı yerlerde bir gurup varlığı tarif etmek için "Şeytanlar" şeklinde kullanılır. Müslümanlık'taki, çoğul olarak kullanılan Şeytanlar ismi, batıda Demonlar olarak ayrı bir sınıfı anlatır. Kur-an'da belki Arapça'da gereken kelime, isim veya kavramların olmamasından belki de özellikle, konu hakkında fazla derine inmemek 10 için bazı şeyler tam anlatılmamıştır. Sonuç olarak Kur-an'da bilinmesi istenen şeyler ve gerekli mesajlar vardır. Bazı gereksiz kavramlarla kafaları karıştırmak gerekli görülmemiş olabilir. Her ne sebepten olursa olsun bu sebeplerden dolayı İslami kavramları ayırmak ve izah edebilmek zordur. Esas olarak Şeytan, Evren'in, kötülüğe teşvik edici ve şerrinden sakınılması gereken gücüdür. Bununla beraber İslami Şeytan kavramı Hıristiyanlıktaki kadar korkunç değildir. Mantıksal olarak böyle bir düşünce yürütmek mümkündür. İnanışa göre, Hz.İsa, Şeytan tarafından sınavdan geçirilmiştir, Hz.Muhammed ise Şeytan'ı kovalamış, taşlamış veya yakalamıştır. Şu veya bu şekilde ona karşı daha aktif bir manevi veya fiziksel üstünlük ortaya koymuştur. Her iki peygamberin de Şeytan'ın bizzat kendisi ile karşılaştıklarına dair kesin bir rivayet veya delil yoktur. İncil, İsa'nın Baalzebub ile karşılaştığını yazar. Baalzebub ise, Sineklerin Tanrısı ya da Sinek Tanrı anlamında olan bir isimdir. Baalzebub, putprestlik dönemilerinden kalma eski İbrani tanrılarından biridir. Dolayısıyla karşılaşıldığı söylenen güçlerin ne olduğu kesin olarak belli değildir fakat yukardaki özellikler dinlerin müridlerinde inanç ve korku olarak kendilerini gösterirler. Genel olarak Şeytan ismi tekil, özel isim olarak ele alınırsa İblis'in kovuluşundan sonraki ismidir. Çoğul olarak ele alınırsa, Demon'ların karşılığıdır. Tabii Kur-an'da demon isminin karşılığı olabilecek başka isimler de vardır. İslami Şeytan'ın fonksiyonları Hırıstiyan inancındaki gibi ölüm, öldürmek, Tanrı ile savaşmak değildir. O, baştan çıkartıcıdır. Kötü yola sevk eder ve her türlü suça teşvik edicidir. 11 TAGUT Kur-an'da, İblis ve Şeytan isimlerinden başka görülen üçüncü demon türüdür. Ettagut da Şeytan ismi gibi bazen tekil ve bazen de çoğul olarak kullanılır. Onun fonksiyonları iyiden daha az iyiye ve kötüye çevirmektir. Kumar, içki, zevk ve inkara yöneltip, ilahiyatı unutturur. HANGİ ŞEYTAN? Yukarda biraz Kur-an ve Kitabı mukkades'e, biraz ciddi kaynaklara, biraz efsanelere ve biraz da hurafelere dayanan geleneksel Şeytan kavramı veya kavramlarını, fikir sahibi olabileceğimiz kadar gördük. Bu konudaki bütün hurafeleri ve efsaneleri görmeye de fazla gerek yok. Sonuç olarak aşağı yukarı hepsi aynı. Şimdi Satanizm ve Satanist ekoller hakkında daha iyi fikir sahibi olabilmemiz için asıl görülmesi gereken Şeytan kavramlarını görelim. Bizim için önemli olan Şeytan kavramları yukarda anlatılan geleneksel inançlar veya din kitaplarından alınan ayetlerle yapılan Şeytan tarifleri değil, Büyük halk kitlelerinin yani Müslümanların, Hıristiyanların ve Yahudilerin kafasında oluşan Şeytan kavramlarıdır. Din adamlarının ve konunun araştırmacılarının fikirleri değil, bunları sadece magazinsel açıdan duyup, okuyan halk kitlelerinin kafasında uyanan ortak şeytan kavramları. Her dinin kendi mensuplarının arasında farklı bir şeytan kavramı vardır. Daha doğrusu büyük kitlelerin hurafe ve safsataya aşırı düşkün olmasından dolayı böyle farklı kavramlar oluşmuştur. Bu yüzden de Şeytan'ı aşağıdaki şekilde Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman Şeytan'ı diye ayırıyorum. 12 Aslında şunu belirtmeden geçmek eksiklik olur. Nasıl ki, Her dindeki, o dinin inananlarının kafalarında uyanan farklı bir şeytan kavramı varsa, aynı şekilde farklı tanrı kavramları da vardır fakat burada amacımız Şeytan'ı ve Satanizm'i incelemek, Tanrı ve dinleri değil. Bu yüzden de bu konuya hiç temas etmiyorum. YAHUDİ ŞEYTAN'I "Satan" sözünün Eski İbranice'den geldiği söylenirse de, Yahudilerin kafalarındaki Şeytan kavramı fazla açık değildir. Tevrat iyice incelenirse fakedilir ki, Hırıstiyanlık ve Müslümanlık'taki gibi kişileşmiş, varlık olarak tek olan bir Şeytan'dan fazla bahsedilmez. Tevrat'ın Tekvin bölümünde bile, Adem ve Havva'nın Cennet'ten kovuluşlarıyla ilgili kısımda Şeytan'dan direk olarak bahsedilmez, Havva'yı aldatanın "Yılan" olduğu söylenir. Tevrat'ın devamında da bir çok şeytan veya daha doğrusu Demon'dan bahsedilir. Bu Demon konusunu aşağıda ayrı bir bölüm halinde ele alacağım için burada herhangi bir açıklama getirmiyorum. Tevrat bu varlıkların fazla üzerelerinde durmaz sadece isimleri geçer. Onlar başka Kavimlerin tanrılarıdırlar ve Yahudilerin onların peşlerinden gitmesi yasaktır. O kadar! Gene Tevrata göre zaman zaman bazı Yahudiler gerek cinselliklerini rahatça yaşayabilmek, gerek istediklerince içip stres atabilmek, gerekse Tanrı ve kendi din adamlarının baskılarından kurtulmak için diğer tanrılara taparlar fakat buna karşılık Tanrı bütün Yahudi kavmini cezalandırır. Kitabı Mukaddes'te ve mesela "Eyüp" bölümünde kişileşmiş bir Şeytan'dan bahsedilir fakat Tevrat'ın tamamı, insanları Şeytan'la korkutmaz. Tevrat, insanları Tanrı ile korkutur! Din kitabının genel yapısı yüzünden de Yahudilerde belirgin bir Şeytan kavramı oluşmamıştır. Onlar için Şeytan daha belirsiz birşeydir ve bu yüzden 13 de Yahudi kaynaklı bir Satanizm türü ya yoktur ya da varsa bile bu modaya uygun olma açısından oluşmuş istisnai bir Satanizm'dir. Dikkat edilirse burada Yahudi Satanist yoktur demedim.Satanist ekoller içinde bir çok Yahudi olabilir fakat Yahudi dinsel kaynaklı bir Satanizm yoktur. HIRİSTİYAN ŞEYTAN'I Şimdi Türkiye'de üzerinde hiç durulmamış ve pek bilinmeyen bir kavramı ilk defa inceliyoruz. Hıristiyan Şeytan'ı. Bildiğimiz bütün korku filmlerine, romanlarına, Satanist ekollere ve bütün söz konusu karışıklıklara sebep olan Hıristiyan Şeytan'ıdır. Avrupa, Amerika ve diğer kıtalardaki, günümüzün bütün Hıristiyan kiliselerinin rahipleri ne düşünürler, vaazlarında Şeytan hakkında ne anlatırlar? Bunu bilmiyorum. Tek tek ele alarak dünyadaki bütün kiliselerinin rahiplerinin söz ve fikirlerini bilmeme veya bilmemize de imkan yok. Fakat Kilisenin fikirleri haricindeki, Batı dünyasının insanlarının kafalarındaki Şeytan kavramını çok açık bir şekilde bilebiliriz. Nasıl bilebiliriz? Tabii ki konu hakkındaki Efsanelere, hurafelere, film ve romanlara bakarak belli bir kültürü anlayabiliriz. Şimdi bazıları çıkıp "Fakat onlar film ve roman. Hepsi uydurma şeyler. Nasıl olur da onlara bakarak bu derece büyük bir toplumun kafasındaki kavramlar hakkında konuşabilirsin?" diyebilirler. Evet bunlar bir romancının veya senaristin zihninden çıkmış, tamamen uydurma şeyler olabilirler fakat burada şunu soruyorum. Türkiye'de, konusu Müslümanlık olmasa bile dinsel kavramlarla ilgili bir roman yazsak ve bunun filmini de yapsak. Olur ya, neden olmasın, bunun bir sürü örneği var. Fakat bizim yaptığımız filmde halkın kafasındaki dinsel kavramlara çok ters düşen şeyler olsa. Olur olmaz uydurmaları Müslümanlığın içinde göstersek halkın genel inanç ve anlayışına uymayan şeyler yapsak bu roman ve film nasıl tepki görür? En azından, en azından o kitap hiç 14 satmaz ve film seyirci bulamaz. Demek ki, Bir film ve roman da olsa, tamamen hayali olaylardan da bahsetse bu tür bir film veya romanın sunulduğu toplumun kafasındaki kavramlara uyar olması gerekmektedir. Bunun aksini yapmak çılgınlık ve en azından para kaybıdır. Filmlerde saçma bile olsa halkın zanlarına uymak zorunludur. Bu durumda, Nasıl bir Şeytan'dır, Hıristiyan Şeytan'ı? Hıristiyan Şeytan'ı adeta Tanrı'nın bir yaratığı değildir. Tanrı ile eşit güçte olan, Tanrının ve İnsanların düşmanı, Ölüm getirebilen ve öldüren, insanları saptırmaya değil de öldürmeye, yok etmeye, dünyanın sonunu getirmeye çalışan müthiş güçlü bir varlıktır. Tanrı ile devamlı savaşır hatta savaşı Tanrı'ya katşıdır. İnsanlarla değil. Tanrı'nın karşısına çıkmış olan ikinci bir Tanrı'dır. Alıp veremedikleri her ne ise onun için savaşırlar. Bu anlatım aşağıda göreceğimiz Müslüman Şeytan'ı kavamıyla oldukça ters düşüyor fakat Hıristiyan halkının kafasındaki Şeytan imajı budur. Cehennem, Tanrı'nın yaptığı ve onun hükmünde olan bir cezalandırma yeri değildir. Cehennem Kara Tanrı'nın krallığıdır. Dinsel kavramlardan çok hurafelere yaklaşan Avrupa ve Amerika halkları Şeytan'ı ve günahkarları daha kıyamet kopmadan Cehenneme yerleştirmişlerdir. Tabii bu fikirler kendi içlerinde de tutarsızlaşmıştır. Cehennem hem ceza yeri olmakta hem Şeytan'ın krallığı olmakta. Hem Tanrı suçluları cezalandırmak için Cehenneme göndermekte hem aynı tanrı Cehenneme karışamamakta, müdahele edememekte. Kısacası İnsanlar Şeytan'ı da, Tanrı'yı da, Cehennemi de karman çorman etmişler. Hırıstiyan Şeytan'ının bu şekle gelmesinin yani Tanrı'nın güçlü bir rakibi olmasının nedeni ise tamamen Hıristiyan kilisesidir. 15 İlerki sayfalarda detaylı olarak göreceğimiz Satanist baş rahip Anton Le Vay kendi kara incilinde diyor ki, "Şeytan, Kilise'nin en büyük dostudur çünkü Kilise yüzyıllardan beri sadece onunla korkutarak ve onun karkusu ile ayakta durabildi." Bu noktada Anton Le Vay haklıdır. Tevrat'ta ve dolayısıyla Yahudilikte insanlar Tanrı ile ve onun dehşeti ile korkutulur. İnsanın korkması gereken tek varlık gazap getiren Tanrı'dır. Buna karşılık Hıristiyanlıkta korkulacak şey Şeytan'dır ve gerçekten de Şayet bir Şeytan ve Şeytan kavramı olmasaydı bekli de Hırıstiyan kilisesi günümüze kadar gelemezdi. Çünkü ellerinde insanlara baskı yapacak bir şey olmazdı. Bu yüzden kilise açıkça veya belli etmeden daima Şeytan'ı ve dehşetli, güçlü, korkunç, Cehenem'in efendisi olan Şeytan kavramını desteklemiş, onun reklam ve halkla ilişkiler müdürlüğü gibi çalışmıştır. Hıristiyanlık ilk dönemlerinde Avrupa'ya yayılamaya başladığı zaman kilise kendisini güçlü hissettiği anda eski dinleri yasaklamış, eski tanrıları da derhal Şeytan ilan etmiştir. Mesela Yukarda anlatıldığı gibi, Eski Roma'nın ışık tanrısı olan Lusifer Şeytan ilan edilmiş ve adı da bir çok yerde Şeytan'ın özel ismi haline gelmiştir. Hıristiyanlık bu fikri yayana kadar insanların kafasında boynuzlu, kuyruklu, yarasa kanatlı, toynaklı bir Şeytan imajı da yoktu. Onu yaratan da kilisedir. Belden aşağısı keçi, yukarsı insan, kafası boynuzlu Şeytan imajını Kilise tamamen Eski Yunan orman ve doğa tanrısı Pan'dan almıştır. Gene Anton Le Vay bu konuda diyor ki, "Şeytan şekli olarak Pan alındı. Pan, kötünün temsilcisi oldu. Ormandan çıkartılıp, Cehenneme yerleştirildi ve çevresine de dumanlar, kükürt kokuları eklendi. Ama bunlar yapılırken Pan'ın ince, koruyucu ve Lirik vasıfları tamamen unutuldu." 16 Kilise eski tanrıları da kullanarak o kadar çok Şeytan ve Şeytan'a o kadar çok isim ve vasıf kattı ki zamanla Hıristiyanların kafalarındaki Şeytan kavramı yukarda anlattığım ikinci ve rakip tanrı halini aldı. Ortaçağ ve sonrasında Kilisenin desteği, günümüzde de Sinema ve Televizyon kanalları bu kavramı devamlı olarak desteklediler. Şimdi de bu imaj Kilisenin kendisini tehdit etmeye başladı. Tıpkı yaratılan bir canavarın yeteri kadar büyüdükten sonra yaratıcısını yutması gibi. MÜSLÜMAN ŞEYTAN'I Müslüman Şeytan'ını hem halkın kafasındaki kavram açısından hem de dinsel açıdan ele almamız gerekir. Neden dinsel açıdan da görmemiz gerekir? Çünkü Kur-an, Şeytan hakkında diğer dinlerin kitaplarından fazla açıklama yapıyor. Ayrıca Müslüman halkın kafasında oluşmuş ya da din adamları tarafından oluşturulmuş Şeytan kavramı Kur-an'a daha yakındır. Burada herhangi bir dini kayırmıyorum ya da Müslümanlara hoş görünmeye çalışmıyorum fakat gerçek böyledir. Satanistler Kur-an'daki anlatımın sembolik olduğunu, gerçekleri yansıtmadığını söyleseler de sembolizm açısından bile ele alınabilecek ve bir sonuca ulaşılabilecek açıklamalar Müslüman Şeytan kavramındadır. Müslüman Şeytan'ı Tanrı'nın düşmanı değildir. Esas olarak O, insanın da düşmanı değildir. Din bilimcilerinin yorumlarına göre, Onun Şeytan oluş ve kendisini insanların saptırılmasına adamasının sebebi Tanrı'nın yakınlığını paylaşmak istememesi, kıskançlığı, Tanrı'ya insandan daha yakın olmayı istemesidir. Şeytan Tanrı ile savaşmaz. Zaten kullandığı güç, Tanrı'nın gücüdür. Tanrı'nın onun kullanmasına izin verdiği ve kullanımı sırasında tarafsız kaldığı gücüdür. Şeytan sadece bir aldatıcıdır ve insanın üzerinde yabancı filmlerde 17 gördüğümüz gibi öldürme, yok etme, mahfetmek, kişi istemese bile ona hakim olabilme gücü yoktur. O sadece saptırır ve aldatır. İnsan çok da büyük olması gerekmeyen bir iman ile Şeytan'la başa çıkabilir ve onun ayartmalarından kurtulabilir. Müslüman halkın kafasında oluşmuş olan bu Şeytan kavramı, globalleşen dünya ve insanların yabancı kültürleri daha fazla tanımaları ile birlikte yavaş yavaş Hıristiyan Şeytan kavramı ile yer değiştirmeye başladı. Şimdilerde ise Satanizm'le ilgili olan veya olmayan gençlerin kafasındaki Şeytan kavramı, Hıristiyan Şeytanıdır. ŞEYTAN KAVRAMI HAKKINDA DEĞİŞİK BİR GÖRÜŞ Bunda hem dinsel, hem spiritüel açılardan bakarsak Şeytan hakkında alışılmadık bazı fikirlere sahip olmamız mümkündür. Şöyle ki, Şeytan'sız bir dünya, dünya olamaz, Cennet olurdu. Sanki dünyada bulunuşumuzun sebebi şeytan'dır. Çünkü şeytan bütün baştan çıkartmaların, bütün günahların ve günaha teşviklerin, dünyasal hataların tek hazırlayıcısı ve kaynağıdır. Şayet o olmasaydı insan'ın dünyada olmasına ve denenmesine gerek olmayacağı gibi o koskoca Cehennemlere, Cennetlere de gerek olmazdı çünkü kimse Tanrı'ya karşı gelerek, Cehennem'de bulunmasını grektirecek birşey yapmaz, yapmak bir yana düşünmezdi bile. Bu durumda Şeytan ruhsal tekammülümüz için bizlere çeşitli imkanlar ve sınavlar sunmaktadır. O tıpkı bir okulun başöğretmeni, müdürü gibi bir durumdadır. İnsanın görevi ayartma ve günaha teşviklere karşı durmayı başararak sınavları geçmektir. Demek ki, Şeytan olmadan herhangi bir ruhsal gelişme de olamazdı. Sevap da olmazdı çünkü işlenen ya da kaçınılan bir günah da olmazdı. Bu açıdan bakınca Şeytan çok büyük bir görevi üstlenmiş olan bir varlık olmaktadır ve insana düşman ve engelleyici olarak, onun gelişimine ve denenmesine yardım etmektedir. Özet 18 olarak bizim dünyada var olmamız ve dinsel açıdan söylenildiği gibi insanın bütün meleklerden üstün olabilmesi, bunu hakkedebilmesi için Şeytan'ın varlığı ve işlevi şarttır. Bu durumda da Şeytan küfredilip, hor görülmesi gereken bir varlık olmadığı gibi ona küfretmek, kutsal kitaplarda bahsedilen herhangi bir saygın varlığa mesela Cebrail'e küfretmek gibidir. O, kaçınılması, uyulmaması ve kendimizi onun sınavlarından geçirdiğimiz bir varlıktır fakat kesinlikle saygın olmayan bir varlık değildir. Bu fikirleri sadce benim ileriye sürdüğüm ve üzstü kapalı bir Şeytan ya da Satanizm propagandası yaptığım da zannedilmesin. Bunlar İslamiyetin değer verdiği, evliya saydığı kimselerin de fikirleridir. Mesela ilk mutasavvıflardan biri olan Sanai "Tevhidi Şeytan'dan öğrenmeyen dinsizdir" şeklinde bir söz söylemiş. Tasavvuf aleminde en saygın isimlerden birisi olan Ahmedel Gazali ise, Şeytan'a, bir melek olarak saygınlığını tekrar kazandırlmasını savunan mutasavvıfların önde gelenlerinden birisi imiş. Ünlü mutasavvıflardan "Hallacı Mansur" dünyada Allah'a gerçekten yakın olan, kayıtsız şartsız tanrı yanlısı olabilen iki varlığın olduğunu kabul ediyor. Bunlardan biri Hz. Muhammed, diğeri Şeytan. Birini iyiliğin yani Tanrı'nın iyi fasıflarını temsil eder görürken, diğerini gazap ve kötülüğün temsilcisi olarak kabul ediyor. Mansur'un fikrine göre Şeytan, Tanrı'dan bile daha fazla tektanrıcıdır. 19 HANGİ SATANİZM? Türkiye genelinde Satanizm denilince akla gelen şey, garip kıyafetlergiyip dövme yaptıran ve metal müzik dinleyen gençler ve Şeytan tapımıdır fakat bahsedilen satanizm hangi Satanizm'dir? Bu iyi bir sorudur çünkü günümüzün dünyasında Satanizm artık değişik şekillerde tasnif edilmiştir. Aslında, dünya çapında bakılırsa, bizde zannedildiğinden daha yaygındır. Nasıl ki, Müslümanlık'ta değişik mezhepler ve her mezhebin içinde değişik tarikatlar, değişik felsefeler varsa Satanizm'de de değişik ekoller vardır. Bazı noktalarda hepsi buluşuyor olsa da Tek bir Satanist felsefe yoktur. Günümüz Satanist ekolleri en kaba şekilde aşağıdaki gibi ayırmak mümkündür. OTAÇAĞ SATANİZM'İ Ortaçağ Avrupasındaki Satanizm. O dönemlerde Satanizm diye bir isim ortalarda görünmese de Pagan dinlere bağlı olan, Eski ayinleri yapan ve tanrılarını kutlayanları Kilise, Şeytan'a tapar olarak nitelendirirdi. Apayrı bir ekol olmasına rağmen Witchcraft Şeytan tapımı ile birleştirilmiş ve Witch'ler Şeytan'la anlaşma yapmış olarak kabul edilip, işkence altında öldürülmüşlerdi. Witchcraft ve Enkizisyon hakkında aşağıda açıklayıcı bilgi verilecektir. HIRİSTİYAN ŞEYTAN'INIA TAPANLAR Bu ekol Şeytan'ı, yukarda "Hıristiyan Şeytan'ı" ve Geleneksek Şeytan kavramları olarak gördüğümüz gibi kabul ederler. Ayinlerinin ana yapısı Hıristiyan kilisesinin Aşai Rabbani ayinini çarpıtmak, Kilise ve İsa'ya küfredip aşağılamak üzerine kuruludur. Bu ayinlerin örneği aşağıda "Kara Ayin" başlığı ile detaylı şekilde verilecektir. MODERN SATANİZM Modern Satanizm'in en başta gelen öncülerinden biri de Anton Le Vay'dır. Modern Satanizm'de genel olarak tek bir varlık olarak mevcut olan bir Şeytan kabul edilmez. Şeytan'ı, İnsanın içindeki istekler, Dinsel ve ahlaksal baskılardan kurtulma meyli ve isyan duygularının uyanışı gibi şeyler için birleşik bir sembol olarak kabul ederler. KÖTÜLÜĞE TAPANLAR Bu kesim daha değişik yapıdadır. "Genel olarak çok sorunlu kişileren oluşan topluluklardır" demek yanlış olmaz. Aslında kendilerini "Kötülüğe tapanlar" diye tanımlamazlar da. Bu isim benim kullandığım bir deyim. Bu insanlar genel olarak, insan kurban etme, cinayet, hayvanlara ve insanlara işkence, tecavüz ve kötü olarak nitelendirilen herşeyi uygularlar. Ayrıca bu kesim içinde herhangi bir Satanist ayin yapmayan hatta kendisini Satanist olarak nitelendirmeyen guruplar da vardır. Bu tür Satanizm kitabımızın inceleme alanı dışında tutulmuştur. Çünkü anlatılabilecek elle tutulur bir ayin veya felsefeleri yoktur. Sadece bu tür kişilerin yaptıkları ayinlerde 60 000'den fazla insanın öldürüldüğü resmi kayıylara geçmiştir. SATANİST MAJİKAL ORDER'LAR Bu kesim mesela O.T.O. (Ordi Templi Orientis) gibi majikal kuruluşlardan oluşur. Büyü amaçlı kuruluşlardır. Evrenin negatif yanlarına yönelik çalışmalar yaparlar. Şeytan anlayışları Modern Satanizm'e yakındır. Zaten çalışmalarında Şeytan tapımı, Kara Ayin gibi şeyler yoktur. Sadece negatif ve işlerine gelirse zaman zaman da pozitif güçleri kullanma amacındadırlar. Çalışmalarının esası seks 21 ve Kan'a dayanır. Yukarda görülen diğer Satanist ekoller de dinsel ve büyüsel olarak ikiye ayrılsalar da bu tür Satanizm sadece Majikal bilgi ve güç amaçlıdır ve bu kitapta incelenmezler çünkü Satanist'ten ziyade büyü sınıfındadırlar. ESKİ DİN'E DÖNÜŞ YANLILARI Bu tür Satanizm dünyanın her yerinde görülmekle birlikte, Türkiye'de de ciddi ölçüde faaldir ve bu kitabın son bölümleri onlara ayrılmıştır. Bunlar kendilerini açıkça Satanist olarak nitelendirirler. Şeytan anlayışları oldukça farklıdır. Bunlara göre gerçek iyi tanrı Şeytan'dır ve bize şimdi hakim olup kendisini Tanrı olarak tanımlayan güç Gazabın ve kötülüğün yalancı tanrısıdır. Ölüm ve Kan Kötü tanrının vasıflarıyken, sanat, seks, özgürlük, doğa sevgi ve saygısı, bilimsellik Şeytan'ın vasıflarıdır. Fikirlerini aşağıda geniş şekilde ele alacağımız için burada fazla bahsetmek gereksizdir. Bülent Kısa'nın Yazısından... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SiMYaCı Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Lucifer? Bir melek mi? Bu bi tartisman konusu. Cünkü alimler arasindada melek mi cin mi diye tartisiliyor. Simdi ben Lucifer acabi bi melek mi ya idi diye düsünsem, bana hemen hemen pek inandirici gelmiyo! Cünkü Melek denilince, saf niyetli ve kötülük tohumu iclerine bulunmayan varliklar aklima geliyo. Onun icin bence Lucifer cinlere daha meyilli olabilir diye düsünüyorum. dostum şeytan da bir melektir ve iblis en büyük meleklerdendi luciferide şeytanın kızı olarak nitelendiriyorlar benim için pek fark yok şeytan şeytandır işte ayrıca (Af Bri - Yağmuru kontrol eden melek.) böle bir durum olması imkansız çünkü Tabiat olaylarının idaresi ile (Yağmur yağması, rüzgâr esmesi, ekinlerin bitmesi v.s. gibi) görevleri Mikail alehisselam yapmaktadır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 birşey soracağım bu melekler hangi dine veya felsefeye göre addediliyor? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Anlamadığım şey neden İslamiyet'te bu kadar ayrıntı yokken diğer dinlerde bu kadar ayrıntı oluyor? Ya da bu bilgiler nerden öğreniliyor? Gerçeklik payı ne? Tek tek 40-50 tane ismi nerden teker teker öğreniyorlar? Bu yüzden bu meleklerin gerçeklik payı var mı, emin değilim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Anlamadığım şey neden İslamiyet'te bu kadar ayrıntı yokken diğer dinlerde bu kadar ayrıntı oluyor? Ya da bu bilgiler nerden öğreniliyor? Gerçeklik payı ne? Tek tek 40-50 tane ismi nerden teker teker öğreniyorlar? Bu yüzden bu meleklerin gerçeklik payı var mı, emin değilim. merhabalar, yukarıda GunduzGezen arkadaşım olayı biraz daha açıklamış. aslında islamiyette de, diğer semavi dinleri tamamlaması açısından da melekler ve şeytanlar hakkında yeterli bilgi mevcuttur. Bu bilgileri temel olarak Kur'an, Hadis ve diğer kutsal kitaplara dayanaraktan açıklamışlardır. yoksa bu bilgilerin felsefede yeri yoktur. örneğin imam Gazali'nin İhya-u ulumuddin adlı eserinde şeytanlar, melekler, ruhlar (insan, hayvan ve bitki ruhları) yeteri kadar açıklamıştır. bu eser bu tip konularda bütün semavi dinlerin anlattığını bir bütün olarak kapsar. daha bunun gibi bir çok eser de mevcuttur aslında. saygılar.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GunduzGezen Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 benim asıl merak ettiğim cinler,iblis,insan,ruh,melek,şeytan, ifrit ve tagut haricinde geçen başka bir varlığın adıdır. buna gördüğüm hiçkimse dikkat etmemiştir. o varlığın adı Kur'an'da ins olarak geçiyor. evet sadece ins diye. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Ayeti yada bağlantılı ayetleri yazarmısın ?incelemek gerek , eğer kuranda mevcut ise diğer dinlerde de bir şekilde mevcuttur bu varlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
abraham006 Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 benim asıl merak ettiğim cinler,iblis,insan,ruh,melek,şeytan, ifrit ve tagut haricinde geçen başka bir varlığın adıdır. buna gördüğüm hiçkimse dikkat etmemiştir. o varlığın adı Kur'an'da ins olarak geçiyor. evet sadece ins diye. sanırım ins kelimesi insanlar icin kullanılan bir kelime. ama kesin emin olarak soyleyemiyorum. aklımda boyle birsey kalmıs. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SiMYaCı Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 sanırım ins kelimesi insanlar icin kullanılan bir kelime. ama kesin emin olarak soyleyemiyorum. aklımda boyle birsey kalmıs. insler insan cinler normal cin olarak geçiyor benim bildiğim kadarıyla.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GunduzGezen Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 (düzenlendi) İns kelimesi gördüğüm kadarıyla tek bir ayette geçiyor. Numeroloji ve Ebced hesabına takmış olanlar için önceden belirtim; ins kelimesi Rahman(Rahman basit bir kelime değildir.) suresi 33. Ayette geçiyor. Rahman Suresi / 33. Ayet'te geçiyor. Kaynaklardan Birinde ki Yorum: يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانفُذُوا لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ Yâ ma'şerel cinni vel insi inisteta'tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuz(fenfuzû), lâ tenfuzûne illâ bi sultân(sultânin). 1. yâ : ey 2. ma'şere : topluluk 3. el cinni : cin 4. ve el insi : ve insan 5. in isteta'tum : eğer gücünüz yetiyorsa 6. en tenfuzû : nüfuz etmek, nüfuz ederek geçmek, çıkmak 7. min aktâri : çapından, çaplarından 8. es semâvâti : semalar, gökler 9. ve el ardı : ve arz, yeryüzü, yer 10. fe unfuzû : o halde, haydi 11. lâ tenfuzûne : nüfuz edemezsiniz, geçip çıkamazsınız 12. illâ : ancak, olmaksızın 13. bi sultânin : bir sultan, bir güç Bu kaynakta ins kelimesi ve birçok mealde ins kelimesi "insan" olarak geçiyor. Yine birçok kaynaktada ins kelimesi "cin" olarak çevrilmiştir. Arapçası "El İnsi", Türkçesi ise "İns" diye geçiyor. Bu kaynakta bu ayeti birçok Kur'an-ı Kerim Tesfircisi Yorumlamış, Açıklama Getirmiş. Bakmak İsteyenler için Link: http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx?suresi=rahman&ayet=33 İns Hakkında Başka Kaynakların Yorumları: Kaynak: http://nedir.antoloji.com/cin-2/sayfa-4/ Aşağıdaki bilgiler,Kuran daki “cin” sözcüğü ile ilgili bir araştırmamdır: “cin” kelimesi Kuran’da “peri”vs. anlamında kullanılmamaktadır. Bu kelime bizzat insanın kendisi için kullanılmaktadır. “Cin” kelimesinin açılımları=cenin, cenne, cin… Anne karnındaki çocuğa Arapça “cenin” denir(53.sure 32.ayet) .Çünkü anne karnındaki çocuk hakkında (kişiliği vb.) fazla şey bilinmez. “Cenne” ise gecenin zifiri karanlığına denir. (6.sure 76.ayet cenne= gecenin zifiri karanlığı) Mecaz anlamda karanlık işler çevirenler için kullanılan isimleşmiş bir sıfattır “cin” kelimesi. Karanlıkla ilişkili olarak gizlilik, saklılık anlamları vardır.Karanlıkta gizli saklı dinleme yapan, bunu adet edinmiş insanlara da bu kelimeyle gönderme yapılır. (72.sure 1.âyet) “İns ve cin” ifadelerinin açıklaması: mealler Kuran da geçen orjinaldeki “ins” ifadesini insan diye çevirmişlerdir.Tabika ins de insan demektir.Fakat “insân” kelimesi 76. sure 1.âyette “insân” olarak geçer. İncelediğimiz ise “ins”ve “cin” ifadeleridir. ins ile murâd edilen cin in karşıtıdır. “ins” kelimesi “ünsiyet”ten gelir. Kimi insanlar sokulgan ve davranışları,fikirleri açıktır. Bunlar “ins”dir. Kimileri de vardır ki diğerlerine göre karanlık,kapalı,gizemli.Bu tip insanlar “cin” ile ifade edilmektedir. Örneğin kendilerinde gizemli güçler olduğunu iddia eden insanlar bu gruptandır, çünkü kendilerini ins ten farklı bir konuma oturtmuşlardır. İstihbarat güçleri, ajanlar, yer altı örgütleri, mafia diğer insanlara (halk,nâs, avam) göre karanlık, bilinmez işler içindedir. İşte bu anlamda insanlar iki türde kategorize edilebilir. İNS ve CİN Topraktan/ateşten/aceleden yaratılmak hep mecaz anlamlardadır. “Acele”den yaratılmak 21.sure37.ayette'hulika-l-insanü min acelin'ifadesi 'insan aceleden yaratıldı'=aceleci bir tabiatı vardır,anlamında kullanılmaktadır. [21.37] İnsan aceleden (aceleci bir tabiatta) yaratıldı, ben onlara âyetlerimi göstereceğim şimdi siz acele etmeyin “Toprak”tan/ “Ateş”ten yaratılmak, ifadeleri de 21.sure37.ayetteki gibi karakter anlamında ele alınmalıdır. Zira yüce yaratıcı her CANLININ SUdan yaratıldığını vurgular.(21.sure 30.ayet) İns: Tabiatı TOPRAKTIR(mecaz) . Yani ne ekersen onu biçersin. Ürün vermeye elverişlidir. Toprağa sert davranırsın, o sana güler, affeder, ürün verir.Peygamberler,örneğin; Âdem peygamber bu tabiatla tasvir edilir. Cin:Tabiatı ATEŞTİR(mecaz) .Karanlık, gizemli işler çevirenler ateşli, öfkelidir.Bazı insanların mizacı böyledir (kendilerinde gizemli güçler olduğunu iddia edenler de bu isimleşmiş sıfatla adlandırılırlar. Bu tip kişiler,karşı tarafı enayilikle suçlar.ONLARA GÖRE ATEŞLİ,ÖFKELİ OLMAK YAKIP YIKMAK BİR MEZİYETTİR. Toprak gibi uysal olmak ise enayiliktir.İblis denen adamın kendinde ateş karekterinin olmasıyla övünmüş olması bundan öte değildir.) Kuran bu karekter farklılıklarını gözler önüne sererken bu karekterlerin eğitim sonucu her birinin ayrı faydalar verebileceğini de vurgular.Bu karekterler Yaratan’a kulluk için yaratılmışlardır. Fakat bu karekterler(ins ve cin karekterindeki insanlar) şeytanlık (hoşa gitmeyen işler) da yapabilirler ve sıfatlaşmış bir isim alırlar”şeytan”. Kuran bunları ins şeytanları ve cin şeytanları diye isimlendirir.Bunlar korku filimlerindeki boynuzlu,kuyruklu vb.süper vampirler vs. değildirler; aksine bunlar,toplumları maddî,manevî sömüren; onları yakıp yıkan, insaniyetten nasibini alamamış sözde insanlar ve onların kurduğu sözde medeniyetlerdir. Bunlar her çağda ayrı bir kılığa bürünme yeteneğine de sahiptirler… Kuran a göre Süleyman Peygamber bunları zincirlere vurmuştu. Kimi dalgıçlık,kimi inşaatçılık(38.sure37.ayet) kimi de süslemeler,heykeller (34.sure 13.ayet) yapardı. Müslüman olanları vardır. Bu durumda din kardeşliği ve yardımlaşma söz konusudur. Anlaşılacağı üzere bunlar iş yapabilen varlıklardır. Ve burada anlatılan insandan başkası değildir. 53.24 Yoksa insanın hayalini kurduğu nesneler (gerçekte var mıdır) ? 13.33............Yoksa sözün zahiri ile mi (kendinizi aldatıyorsunuz?) ....... Aşağıdaki ayette yine her iki sözcükle(ins-cin) anlatılan insanın kendisidir. 55.74 O bayanlara, onlardan önce ne bir ins, ne de bir cin dokunmuştur. İns: netliği seçen insanlar cin:gizli/kaçamak yapan insanlar “İns” sözcüğü “ünsiyet” ten gelir, netliği seçen insanları vurgular.Kimle beraber olduğu bellidir. Mealler orjinaldeki “ins” sözcüğünü “insan” diye çevirmişlerdir. “İns” de insan demektir. Fakat burada “cin” in karşıtı olarak kullanılmıştır. “cin” =cenne(karanlık) -cenin(sır/gizli) den mecazen karanlık, gizli saklı yollarla ilişki kuran, kaçamak yapan insanları belirtir.Saman altından su yürüten.Karda yürüyüp izini belli etmeyen… Yani her iki sözcükle(ins ve cin) anlatılan insanın kendisidir. (19.04.2006 15:53) Şubat 25, 2010 GunduzGezen tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 şimdi arkadaşlar bazılarınız hangi inanca göre yazılmış bu melek isimleri falan demişsiniz.Burdaki isimler batı kültüründen gelmedirler.İnanırsınız veya inanmazsınız o size kalmış. İlla işin islam tarafı olsun islami melek isimleri istiyorum diyenler için Uzun Firdevs'in DAVETNAME adlı eserini öneriyorum.Kitabı bulmak bariz bir sorun.Sağda solda bu adda bulacağınız kitaplar tam metin olmayacağından içinde yazılanları uygulamanızı tavsiye etmiyorum.Sadece içerisinde islami açıdan doğru olduğuna inanılan melek isimleri mevcut hatta meleklerin yönlendirdiği cinlerin bile isimleri mevcut.Kitabı sadece melek isimlerini merak eden arkadaşlar için öyledim.Dediğim gibi kitabın tam metnini bulamazsınız.Bulduğunuz yarım yamalak metinleri sakın uygulamayın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hevvez Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 İsteyene özelden msn alıp yollarım kitap bende var.ma onlar melek değil bence, Havasstaki ayil takılı ulvi cinniler.Boynusuz Geyikler o kitabın orjinalini görenler bile tatmin olmamıştır.Zira içinde uygulanacak hiçbirşey yoktur.İlgi çekiciliği resimlerden kaynaklanmaktadır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2010 kitabın sadece incelenmiş versiyonunu bulabilirsin ki ordaki uygulamaları da yapabilirsn ama geri döndüremezsin yollamasını orjinali olmadan yapamazsın.Piyasada orjinali yok kitabın internette işte bu kitap denilenlerse incelenmiş özet kitaplar.Kitabın orjinali ise Uzun Firdevs sadece 3 el yazması yazmıştır ve uzun yıllar bu kitap bir efsaneden farksızdı.Şuan sa özel kütüphanelerde saklanmakta olan bir kitap.Okyanın tatmin olmamasının sebebi yazılanların uygulamasının oldukça meşakatli olmaından kaynaklanmakadır.Ve sırf bu yüzden bile güvenimi kazanan uyglanabilir kitaplardandır.Neyse kitap eleştirisine dönemesin konu islam açısından arayan varsa melek isimleri ulaşın bu kita mevcut.İnternetteki özet kitaplarda bir kısma arapça yazılmış bunu da belirteyim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.