Son Günlerde Yaşananlar ve Boğa Zamanı

Son günler o kadar olay dolu yaşanıyor ki bu olayların hızına insanın düşünceleri yetişemez oldu. Ay'ın Türkiye'nin Tepenoktasında Uranüs'e kavuşum yaptığı esnada halk (Ay) sokaklarda iktidara karşı çıkıyordu (Uranüs). O esnada Merkür Türkiye'nin Mars'ının karşısına geçmişti, Güneş de Türkiye'nin beşinci evinin başındaki Satürn-Merkür kavuşumunun karşısındaydı. Çocukları (5.ev) taşıyan otobüs kaza yaptı (Mars-Merkür), 33 kişi öldü. Aslan'da ilerleyen Satürn çocukların ölümünün temsilcisi oldu. Satürn şu aralar Türkiye'nin medyayı temsil eden 3. evinin kıyılarında geziniyor. Medya iyice zor durumlara düştü. Medya Ankara'daki yürüyüşe yer vermediği için kınanıyor. Hürriyet gazetesini satın almayalım mesajları internette dolaşıyor. Yani medya baskı altında (Satürn). İleride Satürn bu eve yerleşince baskı iyice artacak. Tabii 3. ev trafiği de temsil ettiği için, daha çook trafik kazaları duyabiliriz. Bu arada Mars yavaş yavaş Türkiye'nin 9. evinde (din, inanç, yurtdışı, yabancılar, yayınevleri evi) Güney Ay Düğümünü geçti, şimdi Uranüs'üne, sonra Tepenoktasına yaklaşıyor. Bıçağı temsil eden Mars'ın sembolizmini Malatya'da Hıristiyanlıkla ilgili kitaplar basan bir yayınevinde birisi Alman 3 kişinin boğazını keserken gördük. Uranüs ve Tepenoktası ile kavuşumları da tetikleyici bir rol oynayabilir. Kısaca önümüzdeki günler olaylara gebe görünüyor.

Bu arada Güneş Boğa burcuna geçti. Son günlerde danışmanlığa gelenlerin haritalarında iki tema çok dikkat çekici. Bu haritalarda bir şekilde Boğa burcu önemli durumda, bunun dışında ya Başak burcu ya da Başak'ın evi olan 6. ev vurgulanmış durumda. Boğa burcu son yıllarda Aslan'daki Satürn ile Kova'daki Neptün hareketlerinin gerilimi altında. Başak burcu da bu burçtan geçen Güney ay Düğümü temalarını çözmekle meşgul. Her ikisi bir araya gelince ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Boğa burcu (özelliklerini aşağıda okuyabilirsiniz) maddesel dünyada yeterlilik duygusu geliştirmek, elde ettiklerinin ve sahip olduklarının yeterli olduğunu kavrayıp, buna şükran duymayı öğrenmek durumunda. Hayatı düzenlemekle meşgul olan Başak da, özellikle Güney Ay Düğümünün hareketi nedeniyle, kendi düzenini biraz esnetip, hayatın getireceklerini kabullenmeyi deneyimlemek zorunda. Eğer bunu yapmazsa endişeleniyor, her şey kendi düzeninde gitmediği için hoşnutsuzlaşıyor. Boğa'nın ihtiyaç duyduğu huzur ve güvenlik kayboluyor. Ancak şimdi Kuzey Ay Düğümü Balık'ta ilerlediği için kendi düzenimizi ve planımızı bir kenara bırakmayı, belirsizlikle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Dolayısıyla bu mücadelede bizim düzenimizin kazanma ihtimali yok. Başak ancak bunu kabullenirse, Boğa'da şimdi olan bitenin YETERLİ olduğunu kavrarsa huzura kavuşabilirler. İşte danışmanlığa gelenlerin karşı karşıya oldukları en büyük meydan okuma bu oluyor. Kısaca şu düşünce bizim anahtarımız olabilir.

Ne olduğunu kavrayamasak da her şey olması gerektiği gibi oluyor, şimdi akışa bırakıp rahatlayabilirim. Şu anda olup olacağı bu. Ve bu yeterli. Endişelenmek, planlamak ve düzenlemek zorunda değilim. Olan biteni tarafsızca izleyebilir ve zamanla netleşebilirim.

HUZUR VE GÜVENLİK PEŞİNDE

Boğa burcu deyince aklımıza hemen beş duyu gelir. Gözümüzle gördüğümüz, kulağımızla duyduğumuz, elimizle tuttuğumuz, dilimizle tattığımız, burnumuzla kokladığımız, yani beş duyumuzla algıladığımız bir dünya. Toprak elementi grubundan olan Boğa burcu maddesel dünyayla yakından ilgilidir ve yeryüzünün nimetlerinin tadını çıkartmak ister. Ama daha da önemlisi kendisini güvende hissetmek ister. Lisedeki tarih öğretmenimiz Romalıların batışını anlatırken “Romalılar iyice azıtmışlardı, yattıkları yerden üzüm yiyip, şarap içiyorlardı” diye anlatırdı. O yüzden mi battılar bilmem, ama bu tanımın Boğa’ya çok uyduğu su götürmez. Ancak biz bir yandan da para kazanma, ev alma kaygısıyla sürekli tedirgin yaşayan Boğa’lar da görürüz.

Boğa’nın özellikleri kendine yeterlilik, kendi ihtiyaçlarını sağlama, kendine yeterli bir malzeme biriktirme, kendini güvende hissedeceği bir ortamı oluşturma ve hep bu güvenli ortamda kalma ihtiyacıdır. Bu nedenle bir şeyleri değiştirmekten çok korkar. Sabit bir burç olan Boğa’nın özelliklerini düşünürsek odaklanan, bir şeyi sağlam hale getirmeye çalışan, bunu sonuna kadar götüren, üretken bir insan görürüz. Bu insan, dünyanın en zengin adamıyla evli bir kadın bile olsa, çalışmak ve kendi parasını kendisi kazanmak durumundadır. Bir elbiseyi kendi parasıyla almak onu hem iyi hem de güvende hissettirir. Kuşkusuz bu kadar kendine yeterlilik, verme ve paylaşma konularında bazı sorunlara da yol açar. Bu sorunları sadece para ve maddiyat olarak düşünmemek gerekir. İnsanın kendi sorunlarını açması ve bunları paylaşması, en derinlerdeki korkularını ve zaaflarını anlatması da bu kapsamdadır. Eğer İnsan gayet güçlü, kendine yeterli bir manzara çiziyor, yakınlarına korkularını, zaaflarını, endişelerini ve hatalarını anlatmıyorsa gerçek anlamda paylaşmaya yönelik bir ilişki kurması mümkün değildir. Çünkü o zaman kendini bir insan olarak kabul etmiyor, sanki güçlü bir heykel gibi duruyordur. Rahat ve huzurlu göründüğü için onun yanında olmak bazı insanlara rahatlık verebilir, ama gerçeklik vermez. Birlikte, insanların kendilerini rahat ve hoş hissettikleri iyi bir akşam yemeği yenebilir, ama gerçek bir ilişki bundan daha fazlasını talep eder.

İnsanın kendi özellikleri dediğimizde benim aklıma sahip olduğumuz kaynaklarla yeryüzünde ekmek paramızı kazanmamızı sağlayan özellikler geliyor. Diyelim ki siz ağız tadına çok meraklı, harika pastalar yapan birisiniz. Bu arada bir işyerinde dörtyüz lira maaşla çalışıyorsunuz, civardaki pastahanelere kendi pastalarınızı satsanız bundan çok fazlasını kazanabilirsiniz, ama az bile olsa her ay başı bu parayı alacağınızı bilmek size güven veriyor. Bu güvenliği riske atmamak için pasta yapma özelliğinizi unutabilirsiniz. Oysa bu özelliğinize sahip çıktığınızda kendinizi daha fazla güvende hissedersiniz. Bir Boğa burcu bu tür özelliklerine sahip çıkmak, bunlara sahip olduğu için şükran duymak zorundadır.

Boğa burcunun kendi aleyhine olan özellikleri değişime direnç, paraya, rahata ve tenselliğe düşkünlük, beş duyuyla algılanamayan ruhsal dünyadan kuşku duymak ve sadece denenmiş, geçerliğini ispatlamış şeylere aşırı itibar etmektir.

Güneşin Boğa burcundan geçmekte olduğu bu günlerde hepimizin ne tür özelliklere sahip olduğumuzu, bunları değerlendirip değerlendirmediğimizi, maddi şeyleri duygusal ve ruhsal şeylerinden daha önemli görüp görmediğimizi, değişime direnip direnmediğimizi düşünmemizde yarar var.

Yazan: Barış İlhan

http://www.astrolojidergisi.com/Taurus-constellation.jpg