Rimmon Oluşturma zamanı: Ekim 13, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 13, 2011 Hep bunu yapabilirmişim gibi geliyor. Ama sonrasında hiçlik var, sonrasında hep kendi elyazımın groteskliğine aldanıyorum... Hem insan kırılır mı hiç kıranı olmadan? İnsan bardak mıdır ki kırılınca nazar çıksın? Şimdi yine bu siktiğimin cehenneminden çıkıp biyerlere gitmenin arifesinde, bilmemnerden araklanmış yarım şişe içkiyle başbaşayım. Gecenin köründe, ilerleyen saatlerin bişeylerine takılmış öylece dururken, yani diyorum ki kendime, kalemle kağıdın takati kalmadıktan sonra başka yerde olmanın anlamı ne? Ruhumdan akan kanın, alkolün, zehrin, iltihabın ne anlamı var? BİR DAHA ASLA AYNI YERDE OLMAYACAK! Kafamda yankılanıp duran daha önce hiç seslendirilmemiş bu altı çizili cümle de neyin nesi şimdi?!? Zaman geçiyor ve ben de bütün öncüllerim gibi, adı yokoluş ve çürümeyle bir tutulan, tarihin bilinmez dehlizlerinde karanlığın içinde sürünüyorum. Tek yoldaşım aklımdaki sorular. Cevapsız kalmaya neden yazgılı olduklarını şimdi daha iyi anlıyorum... Başımı yukarsı olduğunu umduğum o yere doğru çevrip "Yapabileceğinin en iyisi bu mu??" diyorum. "Tanrım elinden gelenin en iyisi buysa gerçekten hayal kırıklığına uğradım..." Konuşacak kimse yok! -kayıt dışı- Ailen seni onların çocuğu olmasan da sevip kabullenir miydi? Konuşacak kimse yok! Gel kurtar beni, çünkü varoluş denizinin tekinsiz bi yerlerinde kaybolmak üzereyim. Gel ve koru beni, elyazım çok çirkin çünkü, kaderimi baştan yazmıştım ama şimdi onu okuyamıyorum! Gel ve bul beni, elimdeki kalem kötücül bi geometriye doğru eğiliyor çünkü, çünkü kemikler 720 derecede erir ve bunu hayatını keşkelerle tıka basa doldurmadan öğrenemez insan! İsimsiz bi dehşet izleğine mesken olalı beri hüzünbazlığa bürünmüş ruhum... Bu soktuğumun yerinde Syd Barret'dan haber alan yok mu!?! Ben ondan öldüğünden beri haber alamadım da... Bazen sizin de tanrı ruhları cennetle satın alırken şeytanın onurlu bi yenilgiden başka bişey vaadetmediğini düşündüğünüz oluyor mu? NON SERVİAM!! Şimdi aramızda kıvrılıp yatan onca zamana, onca ölüme, onca yola ve onca kayba rağmen yine o hiç varolmamış eski dostumun sözlerini hatırlıyorum; "Alkışlayacak kimse yokken kahramanı oynamak ancak senin yapabileceğin bir hata..." Hiç açıklayamadım ona, ama ben birileri bakarken kahramanlık yapmaya utanıyroum... Ve kaçınılmaz olarak satırlar boyu izini sürdüğüm iblis, bir gün en yakın dostummuşçasına gelip bana, bir başkasının beni bulmasının mümkün olmadığı o barda bir kadeh viski ısmarlıyor, kimseye anlatamıyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.