Jump to content

Isa'nin el yazmalari


cehennemdeki leonard

Önerilen Mesajlar

İsa'nın Elyazmaları

 

Ölüdeniz'de Yehuda çölünde 1947 yılında bir mağarada bulunan ceylan derisine yazılı İsa Peygamberin el yazmaları-Kumran el yazmaları da olarak bilinen ve aynı isimli I.Gılad tarafından yazılan kitaptan aynı şekilde tarafımdan yorumsuz olarak ve birebir aktarılmakta ve Tanrının düzenine aykırı söylencelerin bir gün mutlaka açığa çıkacağını göstermektedir.

Kitabın önsözü

 

«Sen Mesih misin?

..Söylesem de inanmayacaksınız;

ve size sorsam da yanıt vermeyeceksiniz.

Fakat bundan sonra insanoğlu,

Tanrının kudreti senin sağında

oturmuş olacaktır.

Ve onlar dediler;

Sen Tanrının oğlusun!

Ve onlara dedim;

Tanrının oğlu olduğumu

Sadece siz bana söylediniz ben değil!» Lucas Bab XXII 67-70

 

Şimdi Ölüdeniz'de bulunan el yazmalarının Prof. A. O. Hamilton tarafından günümüz İbranicesine uyarlandıktan sonra yapılan transkripsiyonuna-çevirisine bir göz atalım;

 

Ben, Pantira ve Meryem'in oğlu İsa ve işte sözlerim:

 

Ben ne Tanrının oğlu ne de peygamberim. Peşimden gelip dinimi istiyorlar oysa ben sadece et ve kandan oluşan bir kulum. Gök hakimiyeti ve krallığı arzulamıyorum, başımı Mesih yağı ile meshetmedim. Şakirtlerin, sizin çevrenizi yalanlarıyla sarmasınlar diye, büyük bir ferman alıp bildiklerimin korunması ve size şahitlik yapması için sözlerimi hattat yazıları ile yazdım.

 

Onlar dürüst ve iyi insanların kalesinde ikamet edip Tanrıyı sesleriyle yücelten ama kalpleri yalan dolu olan kişilerdir. Tanrının sözlerinin derinliklerine inerek onun dinini kendi elleriyle yoğururlar. Yollar gerçek değildir. Tanrı sözlerini tahrip ediyorlar. İsmini boş yere anıyorlar.

 

Ben Tanrı kuluyum, uzakta kalanları yaklaştırmak, Tanrının iyiliklerini ve methiyelerini ilan etmek üzere bulunuyorum. Zavallıları, hastaları ve baskı altındakileri gördüm ama yardım eli uzatıp onları kurtaracak kişi görmedim. Kalpleri acı ve baskı dolu olanlar Tanrılarına yüz çevirmediler. Ayaklarım beni bütün dünyanın bucaklarına taşıdılar ve orada yanılgıda olan çobansız sürüler gibi dağılan kişileri gördüm.

 

Vaftizci Yahya günahkardır. Tanrının eli peygamberlerin, yalancı ve iftiracı kişilerin üstünde miydi? Doğduğumdan beri Yahya ümidini bana bağladı ve annemi yalan yere aldattı. Davud'un şehri Beytlehem'den kaçma arzusu olduğundan babamın kalbi sızlamadı. Annem gözünde günah işlemedi. Utancını ve babam Pantira'ya olan sevgisini ilelebet kalbinde sakladı.

 

Tanrı kalbini milletine karşı sertleştirdi ve onlara eziyet etmek için Roma askerlerini salıverdi. Kahinleri ona sırt çevirdiler, çünkü onun yolundan ayrıldılar... Sürülerime elimi uzattım ve beni boş çevirdiler (karşılık vermediler). Onlar peygamberlerden kehanet ve fikir beklediler...Ve Yahya bana emrediyor: Onlara peygamberlik yap. Onun ağzından çıkan söylenti tüm ülkeye baştan başa yayıldı: Tanrının oğlu doğdu!

 

Yahya beni Ürdün Nehrinde vaftiz etti. Ve Mesih yağını vücuduma sürdü. Ve dudaklarında dualarla halk bizi izledi. Bağrında beni büyüttü ve ben eline su döktüm. Çadırında, kendimi dine ve ilme adadım. Ağzımdaki dini açıklamalar balkadar tatlıydı. Yüce Tanrının sözlerine susamış olan kalbimin ifadesinde Yahya bana yardımcı oldu.

 

Günün birinde Yahya bana dedi: İsa oğlum, Milletini kurtarmak için seçilmiş olan Tanrının oğlu sensin. Millete git ve onlara seslen, Sion Tepesinden gelecek olan Selamet günü yaklaşmıştır ve buna göre kendilerini hazırlasınlar.

 

Celile dağlarından Ürdün Nehrine, Kudüs'ten Yehuda Çölüne her yeri, Ham ve Tekua arasında dolaştım. Halk çobanların arkasını izleyen sürüler gibi beni izlediler ve susamışçasına beni dinlediler. Kurtulmak için Tanrının sözlerine büyük arzu duyuyoruz.

 

Ve Vaftizci Yahya bunun iyi olduğunu gördü. Büyük bir halkın gözünde ulu bir kişi olarak gözüktüm ve benim sözlerime ümit bağladılar. Benim peşimi izleyen halk çoğaldı ve çok güçlendi. Ve Yahya bana söyledi: Git arınmış sudan onlara serp, onlara yeni bir ruh ver, Ürdün Nehrine yolla, günahlarından arınmak için onları suya daldır.

 

Tanrı ile anlaşmayı yeniledim, suyla onları arındırmadım. Çadırlarından geçtim, kalabalıktılar, ve Tanrılarını bilmiyorlardı. Onlara başka ilahlara tapmamalarını emrettim ve Tanrımızın dinini yaklaştırdım.

 

Tsadoh oğulları Kahinler yolumun üstünde durdular. Farisiler beni uyardılar. Bütün İsrailoğulları kabilelerini topladım ve onlara seslendim: Tanrınıza bütün kalbinizle ibadet edin, Tanrının şeriatını izleyin ve o zaman göklerin ve toprağın yaratıcısı olan Tanrının oğulları olacaksınız. Ve bütün günahlarınız kar gibi beyazlaşacak...

 

Kahinler, kutsal görevle ilgili kişiler gücümü gördüler benim. Baş kahin (Harun Ha- Kohenin) soyundan olmadığımdan, milletin değişik düşünceleri olan kitleye nefretle baktıklarından bana karşı cephe aldılar.

 

Tanrıyı arayanlar, denizdeki kum tanecikleri kadar çoğaldılar ve gözlerini bana yönelttiler. Ülkenin uçlarından fakirlerin ve baskı altında olanların sesleri kulaklarıma ulaştı. Fırsatçılar başkalarının vücutlarına, kanlarına ve mallarına el attılar. Sodom ve Gomore halkı gibi kötü yollara saptılar.

 

Yahya beni çöldeki mağaraya aldı. Kalbime hitap etti, halkımı vaftiz etmem için bana telkinlerde bulundu. Ben ona şöyle dedim: Sayın Hocam, Vaftiz günahları arındırmaz ancak kalbiyle Tanrıyı arzulayan ve onun dinini takip eden arınabilir. Ve halkımı vaftiz etmeyi reddettim. Ve Yahya'nın vaftiz etmediğini, İsiiler vaftiz etti.

 

Eseniler arasına yerleştim. Kendilerini aydınlığın, ışığın oğulları, avuçları temiz olanlar diye adlandırdılar. Onlar yıldızlara bakarak sırları okurlar. Onların kehanetleri boş ve içleri günah doludur. Ellerini yazılara uzatırlar. Fermanlar yazarlar, Mukaddes yazıları kendi ruhlarına göre düzeltirler. Mesaj haberleri yazarlar ve benim kanım kaynıyor.

 

Mukaddes dinimizin kanunlarından saparlar, ekmeğe, şaraba öncelik tanırlar, duadan duaya yer değiştirirler. Peygamberlerin sözlerini farklı yorumlarla sunarlar. Geçmişi geleceğe, geleceği geçmişe çevirirler, ağızları yalan doludurlar.

 

Mesih Harun soyundandır. Trampetlerin sesleri Yahya'nın hiddetini artırır çünkü o evi yıkmaktan korkuyordu... Gözleri tövbe edenlere ümitle bakar ve elleri kardeşlerin kanıyla yoğrulmuştur ve o çöl insanlarına vaaz verir. Yahya'dan korkarlardı çünkü gözlerinde o, kurtarıcı habercisi idi. Bana karşı korkuları Yahya korkusuydu.

 

Tsadoh oğulları kahinleri beni görmeyi arzu ederlerdi ve kalbim heyecanlanırdı. Ve Yahya dedi: Korkma, kalbin incinmesin, böyle bir zamanda sana hizmet etmek için yaklaşacaklar ve ağzından çıkan sözlerine kıymet verecekler... Yahya beni cesaretlendirdi. Büyük Kohenlerin mirası olan Tanrının rumuzları ile bana yol gösterici oldu. Bütün bunları halka açıklamamı yasakladı. Pesah (Fısıh) bayramında Kudüs'e hacca çıkmamı bana emretti. Ve bana bu sözleri söyledi: Git Kohenlere ve milletin bilgelerine vaaz verir; çünkü kötü yollara yöneldiler ve o gün bilgeler ortadan kaybolacak ve halkın bilinci olmayacak.

 

Ve geldim Tanrının evine ve huzurunda eğildim ve Kohenlerle konuştum. Kohenler olması gerektiği gibi arınmış değillerdi... Ve sözleri riyakarlıkla dolu idi. Tatlı sözlerle insanları ihmal ettiler ve ben de onlara bir tek istediğimi bildirdim. Saf insanları Tanrıya yaklaştırmak ve hatalıları gerçek kaynağa döndürmekti. Bu sözlerim gözlerinde alayla karşılandı ve bana söylediler: Bizden uzaklaş. Bilgiden yoksun bir Celilelisin sen. Tanrının sözlerini bütün toprağa yaymaya; Tanrının adaletini ve yanlış yola sapmışları Tanrının huzuruna getirmek için seni kim görevlendirdi? Ve benim manevi gücümden bütün halk etkilendi. Ve kahinlere söyledim: Şimdi anladım ki Tanrı Mesihini kurtaracak, Kutsal göklerinden kuvvetle onu cevaplandıracak. İsiilerin elçisi ve onların sözcüsü olduğunu sanan Kohenlerin kalpleri korku dolu. Ve halkın hiddeti Kohenleri yıkacak kadar kabardı.

 

Tutucu dindarlar Mesih hakkında kutsal yazılarda rumuz arıyorlar. Fakat onlar ışığın çocukları değiller ve bütün olanlar ve olacakları keşfedemiyorlardı. Ve olmadan önce düşüncelerini hazırladılar.

 

Onlar isyankar çocuklardır. Kayaların içlerinde kendilerini günahlarından arındırmak isterler ve yalnız, tecrit olmuş şekilde yaşamlarını sürdürmek isterler. Yazıları gerçekleri yansıtmaz ve ağızlarında Tanrının sözleri onları günahlarından temizlemez. Gizlilikle yazarlar ve Tanrıyı yüceltirler. Uğraşları kutsal şeylerdir fakat gözleri kardeşlerin çektiği azabı görmez. Tanrının evi ne kayalıkların arasında, ne susuz çölde ne de dağların zirvelerinde bulunur. Çölde kaybolanlar Tanrıya gelişmemiş toplum ve topraklarda ibadet edemezler. Ve kurbanlarını Tanrı arzu etmez. Bir gün gelecek ki Tanrının tapınağı deniz aşırı bütün topraklarda bilinecek, yayılacak.

 

Tapınakları uzaklaştıkça Tanrının sözleri de kalplerinden uzaklaşacak. Tanrının yeni bir anlaşma yaptığı sözleriyle yanılıyor ve herkesi yanıltıyorlar. Yermeya Peygamberin sözlerinde Tanrı der ki : İşte gün gelecek İsrail ve Yehuda ile yeni bir anlaşma yapacağım...

 

Milletimin haykırışları bana yükseldi ve Kahinlerin günahlarını gördüm. Yeni yasalar ve fermanlar dolduruyorlar ve içimin derinliğinde fırtınalar kopuyor.

 

İleri görüşümle imanım kayboldu. Toprak, günahıyla yok oldu.

 

Ve Yahya benim kulaklarımla kehanette bulunuyor. O da mı ileriyi gören Peygamberlerden veya kahinlerden? Yahya bana söyledi: Şeriat topraktan geçti gitti. Kanunları batıl oldu. Oğulları anlaşmayı bozdular. Tanrı ile yeni anlaşma yaptılar ve toprak bunlardan doldu. Gururumun yok olması ve beni günahtan arındırmak için bana dedi: Git bu kuvvetinle halkını (sürülerini) kurtar, çünkü Mesihsin. Ve Tanrının sözleri senin ağzındadır. Kudüs'te oturan kahinlere gittim ve onlar bana çölden gelenler dışardan onları yok etmeye gelen halktan korkuyorlar dediler. Onlara söyledim: Sizi kurtarmaktan acizim ve Kohenler bana söylediler: Hayır sen Mesihsin Tanrının sözleri senin ağzındadır.

 

Kanlarında kurtuluş dolu halka gittim söylediler bana: Sen bizim adalet dağıtan Mesih'imizsin. Git ve bizi sonsuza dek kurtar.

 

Hatalı olan Farisilere söyledim: İşte gün gelecek ki Tanrı adına geleceğim ve size konuşacağım: Ve kurtarışımı sünnetsizlerden, ve öteki milletlerden methiye görmeyeceğim. İsmimden dolayı hiddetlenmeyeceğim, onlara zararım dokunmayacak: Ve Farisiler bana söylediler: Sen Mesihsin Tanrının ruhu senin üstündedir.

 

Gözlerimi göklere yönelterek bana işaret vermesi için Tanrıma; İbrahim, İtahah ve Yakub'un Tanrısına haykırdım. Şakirtlerim Yahya ve Yakub sözlerimi yazıyorlardı. Kalpten sevdiğim Yahya kehanetiyle dağlardaki kartallar gibi uçuyordu. Onun gözünde Tanrının oğluyum ben. Ve onun işaretleri de çoktur. Peygamberler ve Mesihlerin işaretleri vardır. O benim elimden tutuyor ve kelimeleri beni sahte Mesihlerden koruyor. Yakub, Yahya, Şimon ve Yehuda sabahakşam beni etkilemek için konuşuyorlardı. İnsanoğluna gökteki krallığı iletmek için Tanrı seni seçti. Git bu kuvvetinle İsrail'i kurtar.

 

Yazılarda kurtuluşun işaretini, alametini aradık ve bulamadık. Çünkü Tanrı ne peygamberi ne ileriyi gören kahini, fırtına ile göklere çıkartıp tekrar toprağa getirir. Bana Moşe Eliyahu ve Hanohu gösterdiler ve onlara ispat ettim. Benim mahiyetimdeki Romalı Yusuf bana geldi ve söyledi: Kohenlerin, Farisilerin, asilerin günahları kan gibi kırmızı. Halk kurtuluşa susamış. İsa dinle seslerini, aç gözlerini ve bak ki senin Tanrının seni milletini kurtarmak için Mesih yaptı...

 

Kalbim kurtuluş için büyük arzu duyuyordu ve kelimeler kamçı gibi eziyet ediyordu. Çölde üç gün üç gece yürüdüm. Ağzıma ekmek ve su koymadım. Bana yol göstermesi için Tanrıya dua ettim, haykırdım içimi döktüm.

 

Şakirtlerime fikir danışmak için döndüm.Romalı söyledi: Kohenlere git ve onlara hiddetini dök ve kalbin yumuşamasın. Bana güven, çünkü etin Golgota Vadisinde kargalara yem olmayacak. Yemin ediyorum Mesih seni gün batmadan çarmıhtan indireceğim.

 

Onların beni ikna etmesi kolaydır. Tanrıdan korkan bir kişinin, avuçları temizdir ve derin bir din inancıyla doludur, kahinlerin kötülüklerine ağlar, Romalıların ağır yükünü hisseder.

 

Onlar bana öldükten sonra yeniden dirilmemi söylediler. Yunus Peygamber de büyük balığın karnından çıkarak Ninve şehrine döndü. Ninve şehir halkı, Tanrıya iman edip oruç tuttu, küçüğünden büyüğüne çuha giydi. Fakat Yunusa sen Mesihsin demediler. Büyük Kohen Kiyfa'dan korkuyor. Kiyfa hakikati biliyor. Eğer bana Mesih olup olmadığımı sorarsa, ben cevap vermeyecek miyim? O devrin Roma temsilcisi, meşhur gaddar Romalı Pontius Pilatusa Kiyfa'nın kendisinin Yahudilerin Kralı olduğunu söylemesi kafi idi, anında Krallığa isyan edenler gibi çarmıha gerileceği korkusundaydı. Eğer ona sorarsa Sen söyledin! yanıtını vermeyi düşünüyordu.Ve Baba Pantira'yı aradım ve onu buldum,önünde eğilerek söyledim. Ve o dedi; Sevdiğim tek oğlum neden beni terk ettin?

 

Toprakta dolaşan ve imandan yoksun ve günahlarla yaşayan on binlerce kişiyi gören Tanrı, imanına geriye dönmek isteyenlere mani olur. Cehennem ateşinden korkan kıskançlar grubu kendilerine eziyet ediyorlar. Dünyalarında yerlerini bulanlar, kurtarışı arayanlar, Tanrının sözlerine el uzatırlar. Kendi buyruklarına göre tercüme ve yorum yapanlar, doğru yoldan ayrılanlardır.

 

Dünya acısından kurtulmayacak. Kötülük evrenden kaybolmayacak. Yalnız imanı tatbik etmeyenler günahtan kurtulmazlar, hakikatlerini bilmeyenler günahlarının ağırlığını çekecekler. Ne Peygamber ve Tanrı adamı ne ileriyi gören Mesih, onları affedecekler... Sizleri ikaz ediyorum, kanunları şeriatlarımı ve sizlere takip edeceğiniz yolu ve yapacağınız hareketleri bildiriyorum. Tanrı sesini dinleyin, emirlerine uyun ve yasaları koruyun.

 

YENİ BİR KİTAPTAN AKTARIM:Kitabın adı The Jesus Papers-İsa'nın mektupları ve yazarı ise ünlü Da Vinci Şifresi kitabının yazarı Michael Baigent'ir.Bu kitapda Baigent iki rulo şeklindeki mektupların 1960 yılında Kudüs'te bir evin altında bulunduğunu ve bugün Vatikan'ın elinde olduğunu ve bu mektuplarda BEN TANRININ OĞLU DEĞİLİM dediğini iddiaetmektedir.

 

Sonuçta 2007 yılında Kudüs'te yapılan kazılarda ortaya çıkan lahitleri okuyan tarihçiler marangoz Yusuf ve karısı, İsa ile eşi ve çocuklarının lahitleri olduğuna karar vermişler ünlü yönetmen James Cameron da bunu belgesel haline getirmiş ve İsa'nın Tanrı olmadığını ispatlamaya çalışmıştır.Ayrıca İtalyan asıllı Kardinalin Hıristiyanlığın uydurma bir din olduğu ve İsa'nın Katoliklerin anlattıkları gibi Tanrı veya Tanrının oğlu olmadığına ilişkin davası halen sürmektedir.YANİ HIRİSTİYANLIK DÜNYASI ARTIK KENDİ İÇİNDE BULANIK VE BİRBİRLERİYLE ÇATIŞMA İÇİNDEDİR.

 

 

-ALINTI-

cehennemdeki leonard tarafından düzenlendi
imla
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...