Adramelech Oluşturma zamanı: Kasım 10, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 10, 2011 Atatürk Diktatördü!.. Onun için damadına kalkıp devletin parası ile gazete televizyon grubu aldı da kimse sesini çıkartamadı... * Mesela bu Meclis... Sülalen karşı çıkarken canını dişine takıp “diktatör” dediğin Atatürk açtı bu Meclis’i... Yasaları yapsın diye... Ama sen; açık meclisi yok sayarak, daha geçen gün KHK’lerle kanunları kendisi yapanı yalıyorsun, arsız... * Atatürk diktatördü!.. O yıllarda Almanya ve Avusturya’dan kaçan tam 142 bilim adamı, birçok Batı ülkesi dururken Türkiye’ye gelip ilimlerini sürdürebilmişlerdi... Ama daha on gün önce “bilim özgürlüğü yok edildi” diye 50 bilim adamımız TÜBA’dan istifa etti, senin ileri demokratın elinden... Gazetelerde yazamadılar, televizyonlarda söyleyemediler bile korkularından... İnsan biraz utanır... * Bir test yap istersen... Çık sokağa şu sözcükleri bağır, bak bakalım insanların aklına kim geliyor: “Korku...” “Gemicik...” “Kayıp trilyon...” “Evrakta sahtecilik...” “Villa, mücevherat, ticaret...” “Hapisteki gazeteciler...” “Bağımlı yargı...” “Baskı...” “Nefret...” “Faşizm...” * Çık dene, diktatörü gör... * Bugün 10 Kasım... Hayatta olmayan, silinmek istenen, hakaret edilen, artık hiçbir yaptırım gücü bulunmayan “diktatör” için bir millet sokaklara dökülüp onu özlemle, saygıyla, minnetle anacak... Onun için ağlayanları göreceksin... İstersen herhangi bir köy kahvesine girip ona bir laf söyle, başına geleni göreceksin... Senin “Atatürk diktatördü” diyerek yalakalık yaptığın, altmış koruma arasında sokağa çıkamazken... * Şimdi mi aklına geldi Atatürk’ün diktatör olduğu?... Üç çeyrek asır sonra... Ama daha dünkü hukuksuzluğu, baskıyı, tehdidi, korkuyu duymadın... Mesela; yazılmamış kitapların suç sayıldığından, gazete patronlarına yazar kovdurulduğundan, ayağa kalkmayanların hapse atıldığından, hırsızlık dosyasının kapağını açan savcıların sürülmesinden, muhalefet şerhi koyan hâkimlerin gönderilmesinden, yargının iktidara bağlanmasından, insanların yatak odalarına kamera sokulmasından, on binlerce insanın telefonlarının dinlenmesinden haberin olmadı... * Çünkü... Utanman yok... Bekir Coşkun 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Az önce okudum . Ağzını öpeyim ellerine sarılayım istedim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mavi siyah Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Atatürk sayesinde bugünlere geldin dediğimde yapmasaydı ben mi istedim diyenler okusa şu yazıları keşke ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moonrise Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Atatürk sayesinde bugünlere geldin dediğimde yapmasaydı ben mi istedim diyenler okusa şu yazıları keşke ... okusa nolcak onlarda utanma var mı ? arlanma var mı? yüz kızarma var mı? rahat uyu diyemiyorum utanıyorum öyle kötü bir haldeyiz ki :/ ağlıyorum sadece.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir869 Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Siyasal anlamda tamam diktatörlük rejimiydi ilk yıllar mecburen. Ancak ilk günden itibaren sürekli meclisin açılması için çalışmış, çok partili hayata geçilmesi için uğraşmış birisiydi. Bin yıldır beylikle padişahlıkla yönetilmiş bir toplumun bir anda demokrasiye kendiliğinden geçmesi beklenemezdi heralde. Birinin gelip gerekirse zorla bu sisteme geçirmesi gerekiyordu ki hala demokrasiyi insanlar hazmedemediler. Onca imkana rağmen günümüzde insanlar tek adamın herşeyi yönetmesini istiyorlar. Yok istikrarmış, yok herşeye tek kişi karar verirse hızlı ilerlermiş falan filan. Geçelim padişahlığa onlar da rahatlasın biz de. En azından sürekli ekranlarda yok halkın iradesi böyleydi gibi yalanlar duymayız. Ama tarih ne kahramanları unutur ne de şarlatanları. Herşeyi kazanmanın yolları var ama insanların kalbini kazanmak hepsinden zor olanı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Bir yerde şöyle bir yazı görmüştüm.. babası öldü. yetim büyüdü. üvey evlat oldu. tutuklandı. hapse atıldı. sürüldü. işsiz kaldı. böbreklerinden hastalandı. göğsünden vuruldu, . mesleğinden atıldı. idama çarptırıldı. kardeşleri öldü. çocuğu olmadı. boşandı. karaciğeri iflas etti. şöyle yazıyordu o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne; 'harcamalarım fazla değil, zira gelirim hep az.' Bu gün nefretimi kusmak istiyorum sitenin tam ortasına. Caddeye çıkıp herkese sorasım geliyor aksi yanıt vereni vurasım geliyor. Atatürkü seviyormusun? Sevmiyorsun bari saygı duy şerefsiz küfretme Biliyorum Atatürkü sevmeyen milyonlardansın Ama en çok tiksindiğim nefret ettiğim şey benim çevremde yaşıyor olman Velhasıl içimde ki nefreti durduramıyorum kelimelerde kifayetsiz kalıyor Atatürkü sevmeyen insanlar mücadele verirken erk sahibi olurken.Niye biz onlara karşı mücadele etmiyoruz yoksa üstümüze ölü toprağımı serpildi.Herşey günden güne daha kötü gidiyor öyle değil mi ? Cumhuriyetin kazanımlarından , Atatürk ilke ve inkılaplarından nerdeyse hiç birinden eser kalmadı... Peşkeş çekmeler peş peşe . İcazet almalar felan . Sanki bu ülkenin önderi Mustafa Kemal değilde Said Nursi ve Fettoş ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MikroNova Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 10, 2011 Başlığı okuyunca dalıp konuyu gözümü kapatıp açacaktım ağzımı. Bir anlık durgunlukla yazıyı okudum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.