Televizyonun İcadı

http://www.afyonhaber.tv/images/television_300x300_icon.png

Televizyon sözcüğü, Yunanca uzak anlamındaki tele ve Latince gör- anlamındaki visio sözcüklerinden, 20. yüzyıl başlarında türetilmiş ve uzaktan görmek anlamına gelir. Sonradan Türk Dil Kurumu tarafından televizyon sözcüğüne karşılık olarak

göreç sözcüğü türetilmiştir. Daha sonraları izleç, uzakgör ve bakaç kelimeleri de televizyon yerine önerilmiştir ama Türk Dil Kurumu'nun türettiği bu kelimeler fazla benimsenmemiştir.

Televizyon 1923 yılında, John Logie Baird tarafından İngiltere'nin Hastings kasabasında icat edilmiştir. İlk televizyon görüntüsü ise yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlanmıştır. Başlangıçta noktalar halinde ve titrek olan görüntülerin kalitesi Baird tarafından geliştirilmiştir. Baird'in televizyon sisteminde mekanik olarak döndürülen diskler kullanmasına karşın aynı dönemde Marconi - Emi sistemi gibi elektronik olarak işleyen rakip sistemler de üretildi. 1930'ların başında televizyon elektronik eşya olarak satılmaya ve geniş kitlelere hitap etmeye başladı. Örneğin 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları Almanya'da evlerdeki televizyonlardan izlendi.

Renkli Televizyon: 1940'larda renkli televizyon çalışmaları hız kazandı. 1950'lerde ABD'de ilk renkli televizyon satışa çıktı, ancak renkli televizyon ABD'de 1960'larda geniş kitlelerce kullanılmaya başlandı.

Televizyon, "Hareketli görüntülerin sesle birlikte elektrik sinyaline dönüştürülerek bir alıcıya iletilmesi ve alıcıda yeniden ses ve görüntüye dönüştürülmesi", "Sabit veya hareketli cisimlerin, kalıcı olmayan görüntülerinin elektrik yoluyla uzağa iletimi" işlevlerini yerine getiren aygıta verilen isimdir. Görüntünün tespit edilmesi, işlenmesi, çeşitli tekniklerle (uydular, kablo şebekesi gibi) iletilmesi ve bu iletimin alınıp izlenmesi süreçlerinin tümü televizyonun teknolojik anlamını açıklarken, iletilen yayınları almaya ve izlemeye yarayan elektronik cihaz da televizyonun araç olarak tanımıdır. Televizyonla ilgili en önemli olgu televizyonun görüntüyü iletmesidir. Bu iletimin gerçekleşebilmesi için de -aynı seste olduğu gibi- ‘ışık’ elektrik sinyaline dönüştürülür. Görüntünün elektriksel ifadesi de ‘video’ yani ‘görüntü sinyali’dir. Televizyon, görüntünün elektriksel olarak tespitini, iletimini ve izlenmesini kapsayan teknolojilerin tümüdür.

19 yüzyıl başlarında Volta ve Faradayın çalışmalarıyla sonucu buluşlar dizisi Tv'ye kadar gelmiştir.

1873 yılında İrlandalı May , Tv ile ilgili ilk teknik düşü gerçekleştirmiştir.Işığı elektirik dalgasına çevirmiştir.Bu buluştan sonra Carey , Leblanc , Senscg ( isimlerde hata olabilir hatırladıkları mı yazıyorum ) gibi bilginlerde ortaya proje atmışlarsada 1884 yılında Paul Nipkou isimli bir öğrenci görüntüyü küçük delikli kartonla satır satır izleyen tarama cihazı yapmıştır.

1923 yılındaJenkis ve iskoç bilgin John Baird , Nipkou'nun bu projesini sonradan bulunan tüp ve Hertz dalgalarını kullanar başarıya ulaştılar.

Tv!nin başlangıcı olarak kabul edilen 26 ocak 1926'da Baird saniyede 25 satırla 125 kare taranan ilk gösteriyi Londra Shoda bilim adamlarından oluşan 40 kişilik bir grubun önünde gerçekleştirmiştir.

İlk düzenli tv yayınları kısa adı BBC olan British Broadcasting Corporation ile başladığı kabul edilir.BBC Londara Alexandre Palace'de halka açık tv gösterimini başlattı.

Türkiye ilk düzenli yayıncılığa 31 ocak 1968 yılında Trt ile başlamıştır.Trt Ankara bünyesinde başlatılan bu yayıncılık 1970 yılında İzmir Televizyonu 1971 yılında İstanbul televizyonun ekrana girmesiyle devam etti.

Düzenli yayıncılık başlatıldıktan sonra ilk canlı yayın 1971 yılında İzmirde oynan İstanbul-Karşıyaka maçı ile gerçekleştirilmiştir.Düzenli tv yayının başlamasıyla ilk uluslararası canlı yayın 1972 yılında Münih Olimpiyatlarında Almanyadan yapılmıştır ancak olanaksızlıklar nedeniyle yayın kesinti ve güçlüklerle gerçekleştirilmiştir...