Lighthouse Oluşturma zamanı: Nisan 27, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 27, 2007 Empatinin Tanımı ve Tarihçesi Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. Basit gibi gözüken bu tanımın gerisinde pek çok kuramsal öğe bulunmaktadır ve belki de bu yüzden sözkonusu tanıma ulaşılması oldukça zaman almıştır. Günümüzde "empati" denildiğinde akla Carl Rogers ve onun konuya ilişkin çalışmaları gelir. Psikoterapi alanında empatik iletişim kurma becerisiyle ünlenmiş Rogers' ın adı ile empati kavramı adeta özdeş hale gelmiştir. Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine "empati" adı verilir. Aşamalı Empati Sınıflaması Onlar Basamağı Bu basamakta tepki veren kişi karşısındaki kişinin kendisine anlattığı sorun üzerine düşünmez, sorun sahibinin duygu ve düşüncelerine dikkat etmez, bu soruna ilişkin kendi duygu ve düşüncelerinden söz etmez. Sorunu dinleyen kişi, sorun sahibine öyle bir geri bildirim verir ki, bu geri bildirim, o ortamda bulunmayan üçüncü şahısların (toplumun) görüşlerini dile getirmektedir. Bu basamakta tepki veren kişi, birtakım genellemeler yapar, atasözleri kullanır. Örneğin parasını israf ettiği için yakınan bir kişiye "ayağını yorganına göre uzat" dersem, Onlar basamağında bir empatik tepki vermiş olurum. Bu sözlerimle karşımdaki kişinin ya da benim duygu ya da düşüncelerimiz yer almamakta, yalnızca toplumun bu konu ile ilişkin görüşü yansıtılmaktadır. Ben Basamağı Bu basamakta empatik tepki veren kişi, benmerkezcidir; kendisine sorununu anlatan kişinin duygu ve düşüncelerine eğilmek yerine, sorunun sahibini eleştirir, ona akıl verir; bazende kişiyi kendi sorunlarıyla başbaşa bırakıp kendinden söz etmeye başlar. Örneğin "ben" basamağına uygun empatik tepki veren bir kişi, dinlediği sorun karşısında "üzüldüm, aynı dert bende de var" der ve böylece sorun sahibini sorunuyla yüzüstü bırakıp kendi sorunlarını anlatmaya başlar. Ben basamağında empatik tepki veren kişi, karşısındaki insanı bir ölçüde rahatlatabilir. Sen Basamağı Bu basamakta empatik tepki veren bir kişi, kendisine sorununu ileten kişini rolüne girer, olaylara o kişinin bakış açısıyla bakar. Yani kendisine iletilen sorun karşısında, toplumun ya da kendisinin düşüncelerini dile getirmez, doğrudan doğruya karşısındaki kişinin duyguları ve düşünceleri üzerinde odaklaşarak, o kişinin ne düşündüğünü ve hissettiğini anlamaya çalışır. 1.Senin problemin karşısında başkaları ne düşünür, ne hisseder: Bu basamakta empati kurmaya çalışan kişi, birtakım genellemeler yapar, felsefi görüşlere, atasözlerine başvurabilir, dinlediği soruna ilişkin olarak genelde toplumun neler hissedebileceğini dile getirir; sorununu anlatan kişiyi toplumun değer yargıları açısından eleştirir. 2.Eleştiri: Dinleyen kişi, sorununu anlatan kişiyi kendi görüşleri açısından eleştirir,yargılar. 3.Akıl Verme: Karşısındakine akıl verir, ona ne yapması gerektiğini söyler. 4.Teşhis: Kendisine anlatılan sorunu ya da sorunu anlatan kişiye teşhis koyar; örneğin "bu durumun sebebi toplumsal baskıdır" ya da "sen bunu kendine fazla dert ediyorsun" der. 5.Ben de Var: Kendisine anlatılan soruna ya da sorunun benzerinin kendisinde de bulunduğunu söyler; "aynı benim başımda" diye söze başlar ve kendi sorununu anlatmaya başlar. 6.Benim Duygularım: Dinlediği sorun karşısında kendi duygularını sözle ya da davranışla ifade eder; örneğin "üzüldüm" ya da "sevindim" der. 7.Destekleme: Karşısındaki kişinin sözlerini tekrarlamadan, onu anladığını ve desteklediğini belirtir. 8.Soruna Eğilme: Kendisine anlatılan soruna eğilir, sorunu irdeler, konuya ilişkin sorular sorar. 9.Tekrarlama: Kendisine iletilen mesajı (sorunu), gerektiğinde mesaj sahibinin kullandığı bazı kelimelere de yer vererek özetler; yani dilediği mesajı kaynağına yansıtmış olur. 10.Derin Duyguları Anlama: Bu basamakta empati kuran kişi, kendisini empati kurduğu kişinin yerine koyarak onun açıkça ifade ettiği ya da etmediği tüm duygularını ve onlara eşlik eden düşüncelerini farkeder ve bu durumu ona ifade eder. Orijinal yazı daha uzun ( http://www.psikolojikdanisma.net/empati.htm ) ----------------------------------------------------- Fareler de empati yapabiliyor Bilim insanları farelerin de insanlar gibi, kendilerini türdeşlerinin yerine koyabilme yeteneğine sahip olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları empatinin sadece primatlara özgü bir karakteristik olduğunu düşünüyordu. Ancak yeni yapılan bir araştırma, farelerin de kendisini bir başkasının yerine koyabilme yeteneği olan empatiye haiz olduğunu gösteriyor. Fareler de primatlar gibi, kendi türünden bir başka canlının çektiği acıyı algılayabiliyor, ancak acı çeken fareyle bir ortak geçmişi olması gerekiyor. Araştırmayı yürüten Kanada’nın önde gelen üniversitesi McGill University uzmanı Jeffrey Mogil, “Araştırma aynı kafeste yaşayan farelerin birbirlerini tanıdığını ve karşılıklı farkındalığa vardıklarını gösteriyor. Farelerden biri acıya maruz kaldığında, diğer farenin de benzer bir acı çekme ritmine girdiğini gözlemledik” diyor. Mogil, bu süreci ‘acının senkronizasyonu’ olarak niteliyor. ORTAK MAZİ OLMASI ŞART Mogil ve ekibi denek farelerine sirke içirdi. Sirke farenin midesinde yanma ve hazımsızlık yaratıyor. Fare 30 dakika boyunca acı çekerken, bunu kafesteki eşine de belli ediyor. İkinci fare ise çekilen acıyı kendi çapında hissederek, acı çekme hareketleri yapıyor. Araştırmada birbirlerine yabancı farelerde aynı empati gözlemlenmedi. İki yabancı farenin birbirlerine acı çektiklerini özellikle göstermemek istedikleri de düşünülüyor; bunun nedeni farenin yakındaki bir diğer fareye kendi zaafiyetini saklamak istemesi olabilir. Aynı kafeste bir süre zaman geçiren fareler ise acıyı karşı tarafa göstermekten kaçınmıyorlar. İkinci farenin rol dahi olsa acı çeker gibi yapması, empatinin bir içgüdü olarak farelerde de bulunduğu şeklinde yorumlanıyor. http://www.ntvmsnbc.com/news/379240.asp alıntıdır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2009 kısaca; çuvaldızı önce kendine batırmaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sosyopat Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 20, 2011 kısaca; çuvaldızı önce kendine batırmaktır. ? Neden kendimize batıralım ? Manyakmıyız? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.