DemigodBBC Oluşturma zamanı: Aralık 12, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 12, 2011 http://www.bildirgec.org/imaj/bozooo/dunya-mars-ay2.jpg Günümüzün ev ödevi olsada, geleceğimizin kaçınılmaz uygulamalarından sadece biridir. Sığamadığımız dünyamıza alternatif bir yaşam alanı bulabilmek yada suni bir yapıda oluşturabilmek. Bunun en önemli arayışının başında hunharca yaşam alanımızı kendi ellerimizle yokedeceğimiz bununla beraber içgüdüsel olarak yaşamlarımızın devamlılığı için yeni yaşam alanları ihtiyacından kaynaklanmasıdır.Öncelikle biraz gezegen yapılarından bahsedelim, gezegenler büyüklük ve şekilsel farklılıklarının yanında kendi galaksi veya sistemlerindeki ısıtıcı ve ışık yansıtıcı güneşe olan mesafeleriylede hayati bir önem taşımaktadır.Uzay yapısı ve yeni yaşam alanları sağlayabilecek uzay koloni yaşamı arayışı ,Günümüz insanının henüz tamamlayamadığı ancak ev ödevi olarak çalışmaya devam ettiği konuların başında gelir, günümüz tarihi için erken bir düşünce olmasıyla beraber gelecekte şiddetle gereksinim duyacağımız bir ödevdir aslında kendi yaşam alanımızı ve dünyamızı kendi ellerimizle yok ettikten sonra yaşamlarımızı devam ettirebileceğimiz yeni yaşam alanları gerekecektir.Şimdilik en akla yatkın olanı gerek uzay evrende, gerek’se uzay boşluğunda devasa gemi kolonileri adı altında maddesel bir ortam olarak yeni bir suni yaşam alanı yaratabilmektir.Peki insan için devasa bir yapı nasıl yokedilebilir, bunun başarılabilmesi teknolojik ilerlememi yoksa nükleer reaksiyona sebep verdiğimiz savaşçıl silahlarmı tüm bu etkenler bile milyarlarca yıllık bir birikim gerektirirken bir gezegenin yok edilmesi için milyarlarca yıl hiçmi insan oğlu akıllanmaz, kendi dünyasını yok ettiğini yarın gidebileceği bir alanı bile henüz keşfetmemişken hangi çıkar çatışması sebeptir buna ve nasıl bir anlayıştır hep sorgulanır ama hiç çözüm bulunmaz durmadan tekrarlayıp durur.Gezegenlerin yıldızlardan tek farkı tabiki ebat,kütle yada dönüş hızları değildir iki maddeyi birbirinden ayıran en büyük özellik yokolma süreçleridir . Yıldız kendi imhasını hiç bir etki altında kalmadan gerçekleştirebilir ancak,bir gezegen kendi kendine asla yokolmaz, dış etkenler tarafından yokedilir. Bununla beraber gezegenlerin Yokolan tek özelliği barındırdığı yaşam formu değildir, aynı anda yaşam için gereken gezegenimsel özellikleride kaybetmektedir.Yok olan bir gezegene ait gezegenimsel etkenlerden birkaçını kısaca tanıyalım .*** Dalga frekansı ( enerjisiyle beraber kaybedilen yerçekiminin tireşim dalgası ve merkezden dışa doğru yaymış olduğu dalga frekansları bu ferkanslar içe doğru yerçekimi sağlarken dışa doğru ise ozon tabakasına kadar yerçekimine zıt orantılı bir itiş gücü ile görünmez bir kalkan görevi görür dış etkenlerden gezegeni korur.)*** hava ( oksijene ihtyaç duyan yaşam formlarının en büyük ihtiyacı )*** su ( besinsel ve yaşamsal en büyük destekleyici )*** ozon ( sağlıklı çalışmayan gezegen kendi ozon tabakasını da yaratamaz dolayısıyla tüm zararlı x ışınları kendine çeker )*** çekim alanı ( Yerçekimi ve dışa yaydığı dalga frekansları orantılı olmalıdır aksi halde milyonlarca meteor ve kaya parçası için bir nişan tahtası olmaktan asla kurtulamayacağı bir çekim alanı oluşur. http://asart.science.ankara.edu.tr/figure/gunes_sistemi/gunes_sistemi3.jpg Dünyamıza en yakın 2 uzay maddesinden örnekler verelim Kendi uydumuz olan ay ve bir diğer komşumuz mars gezegeni birçok akıl almaz örnekler ve teorilere ev sahipliği yapan bu iki farklı dünyagerek ay‘ın karanlık yüzündeki terkedilmiş yaşam mimarileri gerekmars zemininde karşımıza çıkan kule ,piramit ,insan yüzlü yapılar gibi örnek lerle şimdi olmasa bile geçmişte bir yaşam alanı olduklarını göstermektedir bununla beraber 2 farklı yapının en büyük ortak yanları ise yüzeylerinin isveç peyniri gibi delik deşik edilmiş olmalarıdır. Peki dünyamıza en yakın uzay parçası olan ay milyonlarca meteor yada kaya parçasına nişangah olmuşken dünya neden çok az etkilenmiştir meteorlardan, yada mars’ a çarpan devasa kaya parçalarından 1 tanesi bile dünya yaşamının % 90 ını yok edebilecek güçteyken neden hepmars‘a isabet etmiştir . Dünyayı, mars‘a ve uydumuza çarpan bu meteor- kaya parçalarından koruyan ilahi güç nedir ? Cevabı çok basit olmakla beraber bir okadarda karmaşıktır aslında, yaşamaya devam eden dünyamız da bir canlı gibi hareket etmektedir kendine has içgücüleri ve hayata bağlanma tarzı vardır ayakta kalabilmek için hiç durmadan çalışır asla yorulmaz insan oğlu sırtında bir kamburdur daima görevlerini zorlaştırmaya devam ettiği halde çok büyük bir yaşam mücadelesi ile kendini korumaya çalışır. Aslında kendiyle beraber insan ve diğer canlı türlerini de korumaktadır ancak biz insanlar insanımsı bencillik ve menfaatlerimiz den dolayı asla kabullennemiyoruz . Kendi bindiğimiz dalı yüzyıllardır kesip durmaya devam ediyoruz dünyamızın ihtiyaç duyduğu enerjisini tüketerek, nükleer deney yada savaşlarla kendi sonumuzu hızlandırdığımızın bile farkında değiliz. Günümüz küresel ısınmaları en büyük delillerden sadece biridir dünya yaşam metebolizmasında hastalığımızı bir virüs gibi dünyamıza bulaştırdık ve dünyayı hasta ettik gücünü tükettik iyileşme dönemi bile tanımadan hastayken bile onu dahada hasta etmeye çabaladık durduk ancak bir noktadan sonra asla geriye dönemeyeceğiz belki bugün değil ama birgün gözle görülür bir sona yaklaşacağız. İnsan oğlunun ileriyi görüşü dünyamızı yokedeceğimiz gerçeğiyle başlamıştır, uzay-evren de yapılan bütün araştırmaların savaşlarda bile ziyan edilmeyecek kadar büyük parasal harcamaların tek bir nedeni vardır bu neden ne dünya dışı yaşam merakı nede insanın uzay evrende ki diğer yaşam formlarına komşu olma isteğidir bu neden sadece insanoğlunun kendi elleriyle yokedeceği dünyasına bir alternatif bulabilmektir. Ancak bu yolculuk yada yeni yaşam formu için gereken ortam ne uydumuz ay nede bir kayalar parçası olmuş mars gezegenidir,ay ve mars ta tıpkı dünyamızın geleceği gibi açgözlülük ve hırsın gözlerini kararttığı ve kendi yaşam alanlarını yokettikleri atalarımıza ait yaşam alanlarıdır sadece yarın için bir yaşam alanı olmaktan çok uzak geçmişte dünyamızdan hiçbir farkları olmayan alanlardı, taki kendi yaşam formları onları yok edene kadar. Bilinmesi gereken tek bir konu kalıyor geriye, yeni yaşam alanımızı kendi güneş sistemimizde yaratabilecekmiyiz yoksa güneş siteminde yokolmayan tek dünya’mızmı kaldı, bir sonraki durağımız yeni galaksilermi olacak yoksa yeni boyutlardaki evrenleremi zorunlu göçler başlayacak boyutlar arası yada evrenler arası yaşamlarımızda fiziksel yada genetik bir yaratıklaşma yan’etkisi yaşayacakmıyız. Günümüzde bizlere garip ve korkutucu görüken dünya dışı varlıklarla aynı kaderimi paylaşacağız dünyadan ayrılış hikayemiz aslında fiziksel yada bedensel görünüşümüz den’de mi ayrılma anlamını taşıyor. Bunlara verilecek tek doğru cevap ancak geleceğimizde saklı ancak unutmamak gereken tek şey ise bizi diğer dünya dışı yaşam formlarından ayıran en büyük etken dünyamızın çalışma sistemidir. Yeni bir evren yada yeni bir boyut yaşam alanıyla beraber mutasyona uğramış yeni bir insanoğlu türünün en çarpıcı göstergesinden sadece biridir, gerek insanımsı formuyla gerekse böcek-sürüngen ancak tek ortak yanları bir zamanlar dünya gezegeninden gelip değişime uğramış insanoğlu neslinin birer üyeleri olacağıdır. Buda gösteriyorki bizler ay , mars, jupiter, uranus, saturn, pluton, gibi gezegenlerin aslında dünyayı yeni ve sistemlerindeki son yaşam alanı olarak kullanmak zorunda kaldıkları eski yaşam formlarının sadece torunlarıyız. Kendi sistemimizde başka yaşam alanı kalmadığı gibi boyutlar arası yolculuk içinde ilkel bir medeniyetiz , ancak bütün ilkelliğimize rağmen son yaşam alanımızı bizden beklenmiyecek kadar ileri bir seviyede yok etmeye devam ediyoruz. Bu başarıyı alkışlamak mı ?yoksa bundan utanmamamız mı ? gerek bilemiyorum. Ancak bildiğim birşey varsada birgün insan nesli kendi hırsından ve açgözlülüğünden utanmaya başlarsa dünyaya yaptık larından dolayıda kendinden utanacaktır bugün olmasa bile milyarlarca yıl sonra belki bu seviyeye gelebiliriz. Böylece yeni bir uzay evrende yeni bir yaratık olmak yerine, içimizdeki ” nefs “yaratığını yok etmeyi başarabiliriz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.