Jump to content

Uyanış / Kıyam-et


Mithat Can

Önerilen Mesajlar

Merhaba Kardeşlerim,

 

İçinde bulunduğumuz dönemin Dünya'nın geçmişte yaşamış olduğu dönemlerden çok daha farklı, çok daha hızlı ve aynı zamanda çok daha zorlu olduğunu görebilmekteyiz. Dijital teknoloji her ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da belirli yönlerden zorlaştırdığı da ortadadır. Zor işleri makinelere yaptırırken birçok insanı işsiz bırakmak gibi...

 

Hayatın bu şekilde zorlaşması elbette ki tesadüf değildir. Hele ki bu durumun spiritüel öğretilerin çok büyük bir kısmında yer bulan 2012 yılına yakın olduğumuz dönemlerde gerçekleşmesi bizleri düşünmeye sevk etmelidir.

 

Dünya, bir uyanış sürecine girmektedir. Geçmiş dönemlerde yaşanılan ne varsa, hepsinin bir bir ölçülüp, biçilip, tartılmasının ardından tabiri caiz ise ""hasat" gerçekleştirilecektir. Pek çok yerde "kıyamet" adıyla geçen bu olan sanıldığının aksine yanış, yok oluş veya bitiş değildir. Kelimenin köküne inersek "kıyam-et" ifadesini görürüz ve buradan kıyam etmenin asıl anlamı olan "uyanmak" ortaya çıkar.

 

Bizlere düşen, Dünya insanlığının bu uyanış döneminde içimizdeki sesin yol göstericiliği ile realitenin ötesindeki "hakikat"i bulmak ve bu hakikate sarılarak hasat dönemini en verimli şekilde kapatmaya çalışmaktır.

 

Sevgilerimle...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kıyametle aydınlanma bu ikisi gerçekten karıştırılıyor.İlk olarak bu 2012 olayı Mayalıların yaptığı bir takvimden çıktı ama zannedilenin aksine bu takvim 2012 den sonra tekrardan başa dönecek.(Aynı illuminati geri sayımı gibi :p )Bilim adamları bunu kanıtlamıştı.Bana göre insanoğlunun aydınlanmasına daha çok var.Çünkü daha yeni bir ırkız geniş açıdan bakarsak hala savaşıyoruz;başkalarının emeğini çalıyoruz;kul hakkı alıyoruz;Başımızdakiler gibi adamlar paraları hortumluyor...Ama hiçbiri anlamıyor ki hiçbirimiz ölümsüz değiliz.İnsan ömrü topu topu 60-70 yıl,bir insan zamanını doldurunca da ölür.Yani bizler gelip geçiciyiz yapabileceğimiz en iyi şey gelecekler için hayırlı şeyler yapmak ama biz bunu bile beceremiyoruz.Aydınlanmayı daha çok bekleriz önce kendimizin kusurlarını düzeltmeliyiz.Onları düzelttiğimiz ve doğru davrandığımız zaman zaten AYDINLANMIŞ olacağız.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kritik kütle sayısı gibi bir araştırma vardı yanılmıyorsam adı böyleydi. Belki duymuşsunuzdur. Bir çok adanın bulunduğu bir yerde yapılan bir araştırma. Adalardaki maymunlardan birisine topraktan bulduğu kumlu patatesi suda yıkayarak yemesini öğretiyorlar. Tahmin edilebileceği gibi bu maymun birine ikisine öğretiyor derken bu sayı yüz maymuna ulaşıyor. Bunun sonucunda adanın diğer tarafındaki maymunların hepsi birden aynı hareketi yapmaya başlıyorlar. Buraya kadar şaşırtıcı bir durum yok ancak bilim adamları şöyle bir şeyi tespit ediyorlar: O adanın dışındaki diğer adalardaki maymunlar da daha önce hiç görmemiş olmalarına rağmen patatesleri yıkayarak yemeye başlıyorlar. Buradan bir türün bireyleri arasında metafiziki bir bağ olduğu sonucu çıkarılabiliyor.

 

Bunu neden anlattım peki? Bunun aynısını insanlar üzerinde düşünün. Aydınlanmış ve kendi uyanışını sağlamış insanların sayısı kritik bir seviyeye ulaştığında bütün insanlığın böyle bir şeyi yaşaması mümkün değil midir? Dünya'da çalan, çırpan, dolandıran, vuran, kıran, öldüren kadar seven, sayan, hoşgören, eğiten insan da yok mu? Kötü şeyler her zaman daha çok batar gözümüze. Çünkü iyi olanlar aslında olması gerekenlerdir ve çabuk unutulur. Dünya'da bu kadar çok Göksel bilgi, öğreti, kanal vs. var. Bunların hepsi de kendini insanlığı belirli bir seviyeye yükseltmeye adamış öğretici ve öğrencilerle dolu. Bu nedenle herşeye olumsuz bakıp da insanlığı yermektense negatifin yanında pozitifi de görme alternatifini sizlere sunarım :)

 

Sevgilerimle

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Teknoloji yaşamı kolaylaştırdığı gibi kontrol de ediyor. İçinde doğduğumuz çevreden bağlarımızı koparıp ayrılmak, tüm bu komik oyunu reddedip yaşamı kendi mutluluğumuz adına yaşamak mümkün değil. Kaçış hakkımız yok. Herkes önüne gelen oyunları oynamak zorunda. Yaşamlarımızda yapılması bekleneni yapmak zorundayız. Aile ve toplum adındaki çağımızın en büyük laneti üzerimizde öyle bir yük ki, sorumluluk, görev ve kabul görme kavramları ile boğruşup duruyoruz.

 

Yaşamın anlamının başarı ve kariyer olduğu bir zamanda dünyaya geldik. Uyanış mı? Dışarıda, yaşamak uğruna hayatlarını sevmek zorunda kalan koca bir nesil var. Yukarıda oturanlar bizden daha ne yapmamızı istiyor? En büyük uyanışımız her gün çektiğimiz eziyetlere inat, yaşamaya devam ederek varoluşumuzu onurlandırmak değil mi?

 

İnsanlar çözüm aramıyor, çözecek sorun arıyor. Kişisel çatışmamız asla son bulmayacak ve her yüzyıl yeni bir şeye uyanıp duracağız.

 

 

 

Amma lakin ki öyle değildir.:no:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Uyanışın kolay olduğunu belirtmedim elbette ki. Kişi uyanmaya, hakikate ulaşmaya çabaladıkça Dünya'nın realitesi onu kendi içine geri çekmeye, uykuya döndürmeye çalışacaktır. Ancak uyanışı çok fazla zorlaştıran bir sebep de insanın bulunduğu yeri korumak, bildiği yerde kalmak istemesidir. Bu bakımdan insanlığı ana rahminde kalmak isteyen bir bebeğe benzetebilirsiniz. Orayı bildiğinizden, tanıdığınızdan dolayı dışarısı sizi ürkütür. İçerisi ne kadar dar ve karanlık olsa da (Dünya insanlığının şu anki yaşamı da işte böyledir) bilmediği dış Dünya'ya çıkmak ona çok zor gelecektir. Aynı şekilde sahip olduğu potansiyelin farkına varamayan insan yersel yaşamında kalmak istemekte, büyük ölçüde korkusundan dolayı uyanmamayı tercih ederek kendine ev, iş, aile gibi bir sürü bahane uydurmaktadır.

 

Peki şu anda uyanışımızı nasıl sağlayabiliriz denilirse, değer verdiğiniz ve kendinizi bağladığınız her şeyi kavramsal olarak terk edip onları usulen yaşayın derim. Mesela iş yerine gidip para kazanmak içinde bulunduğumuz zamanda bir zorunluluktur. Ancak bunu bir hırsla, öfkeyle, para kazanma takıntısı oluşturarak gerçekleştirmek vardır; bir de sadece yaşamını sürdürecek kadar çalışıp gerisini kafaya takmamak vardır...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...