nevermore Oluşturma zamanı: Aralık 27, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 27, 2011 Çağdaş pek çok bilim barışlarının, içinden çıkılmaz labirentler haline konulmuş konularının hiç bir çözüm bulamayıp bilakis daha derin kaoslar içerisine soktukları varlığın psişik yapısı ve gelişimi hususları, artık varlığı daha derinden ve ayrıntılı olarak göz önüne alınmamakta direnilen bilgi ve deneylerle yorumlanmasıyla bir aydınlığa kavuşmaktadır. Medeni cesaret ve anlayış, kalıplaştırılmış bilgileri daha ileri bir kavrayış ve uygulama sahalarına uyarlayacak yenileştirmeye katılmayı ve bu olguyu sürekli benimsemeyi gerektirir. Düne değin bilim dışı ekoller vasıtasiyle anlatılan gene doğmak sorunu, günümüzde artık bilim adamlarının deney ve anatomi masalarına incelenmek üzere alınmaktadır. araştırıcı Herbert B. Greenhouse'ın «The Book of Psychic Knowledge» adlı kitabında reenkarnasyon konusuna ilişkin ilginç soru - yanıtlarını aşağıya ekliyorum. Bu konu üzerine genel kavram, düşünce ve bilgilerin bir kısa derlemesi olarak, dikkatle okunmalıdır. Reenkarnasyon Araştırmaları ve Bazı Kanıtlar S: - Bugün, reenkarnasyon üzerine, yani insanların fizik bedenler içinde birden fazla yaşam süresince yaşadıkları öğretisi üzerine bilimsel araştırmalar yapılmakta mıdır? C : - Evet,derinlemesine araştırılmış olan en önemli vakalar, dünyayı dolaşarak Hindistan, Alaska, Seylan, Brezilya, Lübnan ile diğer iilkelerle bu tür vakaları inceleyen Virginia Üniversitesi'nden Dr. Ian Stevenson'a aittir. S: - Gene doğmak hipotezini ne tür kanıtlar desteklemektedir? C: - Bazen kişiler özellikle çocuklar, önceki yaşamları hakkında, bu önceki kişilikleri bilen ve halen yaşamakta olan başka kişilerce de kanıtlanabilen bilgiler verebilirler. Sözkonusu kişi, bir önceki yaşamında kendisinin olan bedende var olduğu biline gelen yara izleri ya da benzeri işaretler taşıyor olabilir. Bazı şeylerden zevk alışının ya da nefret edişininnedenlerinin önceki kişiliğinden geldiğini saptayabiliriz. Hatırlanan yaşamla sürdürülen yaşam arasında çok uzun bir zaman geçmişse, kişinin o tarihi devre ve kişilik üzerine bilqisi araştırmalarla kanıtlanabilir. Belirli şartlar altında (Trans halinde ya da rüyada, anestezi etkisinde, vb.) kişi, şimdiki yaşamı süresince öğrenme olanağı olmadığı bir dili, hatta bazı vakalarda eski bir dili konuşabilir. Dahası, sanki doğuştan edinilmişçesine, çok küçük yaştan itibaren ortayaçıkan olağandışı bir miizik yeteneğine ya da başka bir yeteneğe sahip olunabilir. S: - Shanti Devi'yle ilgili klasikleşmiş gene doğmak vakası nasıldır? C: -. - l930 yılında, Hindistan'da yaşayan Kumara Shanti Devi adında dört yaşlarında bir kız, evinden yüzelli kilometre uzaklıktaki Muttra kasabasında yaşamış olduğunu ileri sürüyordu. Hiç oraya gitmemişolmasına karşı, kasabayı ve halkını kusursuz bir biçimde tanımlayabiliyor ve kocasının adı da dahil olmak üzere önceki yaşamıyla ilgili tüm ayrıntıları anlatabiliyordu. Kocası olduğunu iddia ettiği Kedar Nath küçük kızı ziyaret ettiğinde Shanti Devi kendisini derhal tanımış ve sadece Kedar'ın bilebileceği bir açıklamada bulunarak ona, bir evvelki yaşamı sırasında evin bir odasına l00 rupi gömdüğünü söylemişti. Sonradan, Muttra'ya götürülen Shanti Devi, kasabada yaşayanlarıve kasabaya ait bir çok özelliği teşhis etmişti. Reenkarnasyonu Kanıtlayan Fizyolojik İzler S: - Yara izleri ile bedendeki diğer fizik işaretlerin gene doğmak ile nasıl bir ilgisi olabilir? C: - Dr. Stevenson ve diğer araştırmacılar, inceledikleri birçok vakada sözkonusu kişinin, nedeni önceki bir yaşamda edinilmiş olan fiziki bedene bağlanabilen ve doğuştanvar olan fiziki işaretler (birthmarks) taşıdığını görmüşlerdir. Alaska'daki Tlingit Kızılderililerinden bir balıkçı ölmeden önce, bedenindeki iki lekenin bir sonraki enkarnasyonunda tekrarlanacağını söylemişti. Ölümünden iki ay sonra gelini, aynı lekeleri taşıyan bir bebek dünyaya getirdi. Sağ böğründe uzun ve derinbir yara iziyle doğan bir oğlan çocuğu, bir önceki yaşamında mızrakla yaralanarak öldürüldüğünü iddia ediyor'du. Bu iddia, çocuğun amcasının, bedeninin aynı bölgesine saplanan bir mızrakla öldürülmüş olduğunu söylenen akrabalarınca teyit edildi S: - Yiyeceklere karşı duyulan ilgi ya da nefret gene doğmak üzerine kanıt olabilir mi? C: - Hindistan'ın en büyükeyaleti Uttar Pradesh'in Eğitim Müdür Muavinliğini yapan Dr, Jamuna Prasad, kendisinin incelediği ve bir önceki yaşamında lor peyniri yerken boğulduğunu hatırlayan bir adamın vakasından söz etmektedir. O yaşamda en sevdiği yiyecek olan lor peynirinden bu yaşamında son derece nefret ediyordu.Bir önceki yaşamında arkadaşları olan kişiler sözkonusu ölüm şeklini doğrulamışlardır. S: - Küçük çocuklarda görülen olağandışı yetenekler reenkarnasyon konusunda nasıl kanıt olabilir. C: - Mozart gibi dahiler ilgilendikleri sanat dalını sanki hiç bir öğrenim görmeden de kavramakta ve öğretmenlerini geçmeden önce sadece birkaç derse gereksinmektedirler. Reenkarnasyon kuramını savunanlar, yetkinleştikleri alan ne olursa olsun, müzik,resim, matematik: üzerine bir dersin bu tür kişiler için sadece, önceki yaşamlarından gelen hatıralar ileyetenekleri canlandırıcı birer «bilgi tazeleme» vasıtası olduğuna inanmaktadırlar. Kral David Reenkarnasyonu Vakası S: - «Kral David» reenkarnasyonu vakası nasıldır? C: - l960'larda J İsrailfli bir adamın üç yasındaki oğlu, İncil'de sözü geçen günlerin İbranicesi ile konuşmaya ve kendisi ile birlikte harbe gitmeleri için adamlarına çağrıda bulunmaya başladı, Çocuk: ayrıca, aynı, Kral David gibi harp da çalıyordu. Bir ibranice ulemanının söylediğine göre çocuk bu eski dili, o ana kadar karşılaştığı herhangi yetişkin kişilerden çok daha akıcı bir şekilde konuşuyordu. Reenkarnasyon ve Sosyal ilişkiler S: - Gene doğmak kuramına göre, arkadaşlar ile aşıklar neden birbirlerine karşı ilgi duyarlar? C: - Önceki yaşamlarında çok yakın ilişkiler kurmuş olabilirler. Gina Cerminara «Birçok Yaşam, Birçok Aşk» (‘Many Lives, Many Love’) adlı kitabında şöyle yazıyor: «Bir yaşam süresince yakın ilişkileri olan varlıklar diğer yaşamları sırasında da karşılaşma eğilimi içinde olurlar. Söz konusu ilişki sevgi üzerine kurulmuşsa sevgi devam eder düşmanlık olmuş ise düşmanlığın üstesinden gelinmelidir : bu ilişki bir yükümlülük taşımışsa bu kez karşılığı verilmelidir.» Bir ailenin fertleri, çoğunlukla, önceki yaşamlarında da aynı aileyi oluşturmuşlardır. Reenkarnasyon ve Cinsiyet Sorunu S: - Herkes, tüm enkarnasyonlar boyunca aynı cinsiyetimi taşır? C: - Cerminara da dahil çoğu araştırıcılar, bazan erkeklerin kadın, kadınların da erkek olarak gene doğduklarına inanmaktadırlar. Birçok insan, karşı cinsten kişiler olarak yaşamış olduklarını kendiliklerinden hatırlamaktadırlar. Bir genç kız, asker olarak geçirdiği bir diğer yaşamını hatırlabiliyordu. Belirgin kadınsı nitelikler gösteren erkekler ile erkeksi eğilimleri olan kadınlar sadece, önceki bir yaşam sırasında deneyimlemiş oldukları cinsiyeti açığa çıkarıyor olabilirler. Ameliyatla cinsiyet değiştirmiş olanlar (transsexuals), yanlış bedende doğduklarını ve gerçekte diğer cinse ait olduklarını iddia etmektedirler. Bunun yanıtını okişilerin çeçmiş yaşamlarında bulabiliriz. Reenkarnasyon ve Rüyalar S: - Rüyalar, gene doğmak konusunda kanıt olabilirler mi? C: - Birçok kişi rüyalarında, önceki yaşamlarına ait görüntülergördüklerini ileri sürmektedirler. Ancak, bunu kanıtlamak çok güçtür. Bunlardan en ilginci, Sicilya'lı Bayan Adela Samona'nın rüyasıydı. l5 Mart l9l0 da, beş yaşındaki kızı Alexandrina ölmüştü. Ve gün sonra Bayan Samona'nın rüyasında görünen kızı kendisine, bir başka çocuk olarak çeri döneceğinedair söz verdi. Sonradan bir medyum aracılığı ile temas kurulankız, ikiz kızlardan biri olarak tekrar doğacağını söyledi. Bayan Samona l0 Kasım'da önceden söylenildiği şekilde ikizkızçocukları dünyayagetirdi. Kızlardan biri, görünüş ve kişilik olarak aynı ölmüş olan kıza benziyordu. Beş yaşına geldiğinde, Alexandrina'nın yaşamına ait olayları hatırlamaya başlamıştı bile. Reenkarnasyon ve Ekminezik Araştırmaları S: - Hipnoz altında «ekminezi» uygulaması önceki yaşamlar üzerine kanıt sağlayabilir mi? C: - Sağlayabilir. Ancak, hipnoz altındaki süje kendisinden beklenileni yapmaya çalışacağından, trans halindeyken rol yapıyor olabilir. Tartışma konusu olmuş bir vaka da Bridey J'lurphy ekminezisidir. Denver'li bir iş adamı olan Morey Bernstein l950'lerde genç bir kadını, Bayan Virginia Tighe'yi hipnotize ederek, kendisini doğumundan önceki bir zamana gönderdi. Bayan Tighe hipnoz altındayken İrlanda aksanı ile konuşarak, adının Bridey Murphy olduğunu ve l9. yüzyılda İrlanda'da yaşadığını ileri sürdü. Eleştirmenlerin, Bayan Tighe'nin «hatıralarını» Şikago'da geçen çocukluk günlerine dayandırmalarına karşı olayıngeçerliliğini İrlanda'da inceleyenbir gazeteci, hipnoz altında ortaya çıkan «Bridey»in söylediklerinin yüzde ellisinin doğru olduğunu saptadı. Halbuki, Bayan Tighe'nin bu tür bilgiyi elde etme olanağı da yoktu. Grup Reenkarnasyonları S: - «Grup» reenkarnasyonu nedir? C: - Edgar Cayce'nin trans halindeykenaktardığı tebliğlere göre birçok kişi, çeşitli enkarnasyonlar boyunca ortak deneyimler edinmekte, hatta bir yaşamdan ötekine aynı bölgede birlikte yaşamakta ve aynı ulusal ya da dini gruplara birlikte dahil olmaktadırlar.Cayce, tarih öncesi Atlantis ülkesinin sakinlerinin çoğunun bu yüzyılda Amerika'da gene doğmakta olduklarına inanıyordu. S: - Gene doğmuş olan «Katharlar» vakası nasıldır ? C: - Katharlar, l4. yüzyıl Fransa'sında Katolik Kilisesi'nden kopmuş olan bir mezhepti. İngiliz ruh doktoru Arthur Guirdham'ın küçüklüğünden beri, bir Kathar olarak geçirdiği önceki bir yaşamına ait rüyalar gören ve psişik izlenimler algılayan bir hastası vardı. Bu kızın söylediği herşey sonradan incelenmiş ve bilim adamlarınca da doğrulanmıştır. S: - Gene doğmak ile ilgili olduğu iddia edilen vakalar Kapitalist Batı Ülkeleri'nde neden bu kadar az görülmektedir? C: - Gerçekte, psişik olaylara gösterilen ilgi arttıkça bu tür vakalar da Amerika'da daha sık ortaya çıkmaya başlamıştır. Ancak, bunların adetini yine de, Hindistan, Seylan ve Burma gibi ilkeler ile ya da Alaska'nın Tlingit Kızılderilileri gibi gene doğmayı birgerçek olarak kabul etmiş olan kültürler ile karşılaştırıldığında çok az olduğu görülmektedir. ESP'ye (duyum ötesi algılama) ve parapsikoloji'nin diğer yönlerine inanmak gibi reenkarnasyona inanmak da kültürel davranışlarlaya desteklenir ya da yerilir. Eğer Hindistan'daki küçük bir çocuk önceki bir yaşamında başka bir köyde yaşadığını söylerse, Hinitliler gene doğmaya inandıklarından, çocuğun iddiası çoğunlukla ciddiye alınır. Amerika'lı bir çocuğa ise yalan söylememesiöğütlenir ve bir süre sonra çocuk, bu tür sözlerin kendisine dertten başka bir şey getirmediğini anlar. Enkarnasyonlar Arası Bekleme S:- Enkarnasyonlar arasındaki «bekleme süresi» ne kadardır? C: - Bir kurama göre varlık, ÖZÜ bir bedenden ayrılır ayrılmaz hemen başka bir cenine ya da bir bebeğin bedenine girer. Dr. Stevenson'ın Hindistan, Alaska ve diğer ülkelerden derlediği vakaların çoğu, ölüm ile gene doğmak arasında geçen zamanın çok az olduğunu ya da hiç zaman farkı olmadığını göstermektedir. Ancak, anlaşıldığınagöre bekleme süresi, kültürden kültüre farklı olmaktadır. Jess Stearn tarafından Kanada’da incelenmiş olan mavi gözlü kız çocuğununki gibi vakalar bir ya da birkaç kuşağın geçmiş olabileceğini ima etmektedir, Bu tür vakalarda süje önceki bir yaşamının, hala sağ olup ta sözkonusu önceki kişiliği bilen kişilerce doğrulanan ayrıntılarını hatırlayabiliyordu. Eğer daha uzun bir süre geçmişse, süjenin geçmiş yaşamına dair bildiği hususlara uyan gerçekler kitaplardan, kayıtlardan, vb incelenerek çıkartılabilir. Otomatik yazı ya da medyumlar aracılığı ile temas kurulan Patience Worth gibi bazı varlıkların, yüzlerce yıllık bir süre boyunca başka bir bedene girmedikleri anlaşılmaktadır. Gene doğmayı bir gerçek olarak kabul edersek, arada geçen süre herhangi bir kurala bağlı değilmiş gibi görünmektedir. Geçmiş Enkarnasyonları Tespit ve Eskilerin Sözleri S: - Günümüzde 40.000 yaşında olduğunu ileri süren hassas kişi (psychic) kimdir? C: - Joan Grant'ın söylediğine göre, hatıraları kendisini otuzbir yaşam süresince tam 40.000 yıl geriye götürmektedir. Bayan Grant önceki yaşamlarını, «Uzaktaki Hatıra» (Far Memory) adlı kitabı da dahil yayımlanmış birçok kitabında anlatmaktadır. S: - Reenkarnasyonla ilgili eski inanç hakkında Plotinus neler söylemiştir? C: - İ.S. 3. yüzyılda yaşamış olan Romalı filozof Plotinus, reenkarnasyon hakkında şunları söylüyordu: «Antik çağ boyunca kabul edilmiş bir doğma (inak ) ... Varlık, cehennemi katmanların karanlığında günahlarının kefaretini öder ve ... sonradan, yeni sınavlardan geçmek üzere yeni bedenlere girer.» S;- Kendisi inanmadığı halde, kontrolu altında bulunduğu varlığın reenkarnasyona inandığı medyum kimdir ? C: - Eileen Garrett trans halinde değilken gene doğmak konusunu şüphe ile karşılıyordu. Ancak, kontrolu altında bulunduğu hami bedensiz varlıklardan Abdul Latif kendisininaracılığı ile konuştuğunda reenkarnasyon öğretisi üzerine inancını kesinlikle belirtiyordu . Reenkarnasyonda Karma Yasası ve Bir Kanıt Deneyi S; Karma Yasası' nedir? C: - Karma, her hareketin olumlu ya da olumsuz bir etki yaratması ve kişinin, gelecektekiyaşamları sırasında olumlu hareketlerini geliştirmek ya da olumsuz hareketlerinin üstesinden gelmek fırsatıyla karşı karşıya kalması ilkeleri üzerine dayandırılmış bir yasadır. Diyebiliriz ki kör olarak doğan ya da fiziki bir eksikliğin ızdırabını çeken bir kişinin başına bu sorunların gelmesinin nedeni diğer bir yaşam sırasında yapmış olduğu olumsuz davranışlardır. S: - Dr. Ian Stevenson'un «ölümden sonra yaşam ve reenkarnasyon üzerine kanıt» deneyi nedir? C: - Kendisinden istenildiği takdirde Dr. Stevenson, «Ölümden Sonra Yasam Üzerine Tasarlanmıs Kanıt-Katılma Formu» adlı bir broşür göndermektedir. Bu form, kişinin şimdiki yaşamına ait bilgileri (önemli olaylar, kişiliği belirleyecek fiziki ve psikolojik doneler, vb.), bir sonraki enkarnasyonu için tasarladıklarını( ne tür özelliklere sahip oImayı isterdiniz, hangi cinsi tercih edersiniz. vb.), medyumlar ya da diğer kanallar aracılığı ile ölümden sonra yaşam hakkında kanıt sağlama tasarılarını ve ölümden sonra akrabaları ile arkadaşları tarafından doldurulması gereken maddeleri kapsamaktadır. Formlar dikkatle dosyalanmakta ve kaybolan kişilerdenbazılarının bu formları bir sonrakiyaşamları sırasında hatırlayarak yeni bedenlerini ve kişiliklerini kayıtlara geçmiş olan tasarılar ile karşılaştırmaları beklenmektedir. Reenkarnasyon ve Bir Bilim ve Devlet Adamı S: - Amerika'nın Kurtuluş Savaşı günlerinde yaşamış olan hangi tanınmış devlet adamı reenkarnasyona inanıyordu? C: - BenjaminFranklin. Daha gençliği sırasında kendi mezar yazıtını kaleme almıştı : BASlMCI FRANKLİN’iN BEDENi iÇi DIŞINA ÇIKMIŞ VE YAZlLARI VE KAPLAMASI SÖKÜLMÜŞ ESKi BiR KİTAP KAPAGI GiBİ BURADA YATMAKTA KURTLARA YEM OLMAKTADIR AMA YAPILANLAR KAYBOLMAYACAKTIR ÇÜNKÜ ONUN İNANDIĞI GiBi YAZARINCA DÜZELTİlMİŞ OLARAK YENİ VE DAHA ZARİF BiR BASIM HALİNDE BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKACAKTlR Franklin şu paragrafı da eklemişiir : «Dünyadaki varIığımı gördükçe şuna inanıyorum ki belirli bir biçim içinde her zaman var olacağım ve beşer yaşamının maruz olduğu tüm güçlüklere karşın kendimin yeni bir baskısına, bir evvelki basımdaki yanlışların düzeltileceğini ümit ederek, itiraz etmeyeceğim.» Reenkarnasyon ve Bir Tanınmış Yazar S: - Tanınmış Amerikalı yazar Ralph Waldo Emerson varlığın ölümden sonra yaşamını sürdürdüğüne inanıyor muydu? C: - Emerson şunları yazmıştı: «Hiçbir şey ölü değildir. İnsanlar kendilerini ölmüş gibi gösterirler ve yapmacık cenaze törenleriyle dokunaklı ölüm haberlerine katlanırlar. Halbuki, işte onlar orada durmakta, sağlıklı ve iyi bir halde, acayip bir yeni kılık içinde pencereden bakmaktadırlar ... » S: - R. W. Emerson'un hangi çağdaşı gene doğmaya inanıyordu? C: - «Walden»in yazarı Henry David Thoreau doğa ile yakından ilgilendiğinden başka ayrıca Hint felsefesinide takdir ediyor ve yazılarında, ölümden sonra yaşam ile reenkarnasyona inandığını belirgin bir şekilde ima ediyordu: «Eski Hint yazılarında insan fikri oldukça sınırsız ve heybetli bir biçimde ortaya çıkar. İnsanın kaderi üzerine daha yüce bir anlayış başka hiçbir yerde yoktur ... ilahi faaliyet ile ilahi düzenin nerede bittiği, beşerin nerede başladığını ayırd etmek olanaksızdır ... » Thoreau yazdıklarına şunları da ekliyordu: «Kaçınılmaz olan ruh göçü (transmigration) düşüncesi, şairlerin kuruntusu olmayıp insan ırkına ait bir içgüdüdür.» Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NostriSatanas Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2011 ellerine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sibelf Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2012 Hayatınızda anlamlandıramadığınız şeyler varsa mesela kendinizi yaşadığınız hayata ait hissetmiyorsanız hep birşeylerin özlemi yaşanıyorsa, ait olmadığınız hayatta birtakım insanlar size sanki bunu biliyor gibi davranıyorlarsa mekanlar ,yeni tanışılan insanlar olaylar hep birşeyleri hatırlatıyorsa bunları ruhun hezeyanları olarak mı görmeli yoksa üstünde durup aslında ne olduğumu bulmaya mı çalışmalıyım.Bu döneme ait olmadığımı düşünüyorum,diğer yandan geçmiş bir yaşamı birebir yeniden yaşayacaksam ne anlamı var özellikle hatalarımı tekrar ediyorsam.Kimdim, kimlerdim almam gereken ders nedir Nasıl bulurum illa hipnozlamı geçmiş yaşamımda kim olduğum ortaya çıkar.Bence kim olduğumunda önemi yok önemli olan bilinci yükseltmek bunu yaparken ya içinizden gelen ses ona ne kadar kulak vermeliyiz.Mesela ben erdemli! yaşarken eski yaşamdaki düşmanlarımı o kadar güçlendirdim ki bana eskiden verdikleri zarardan daha fazlasını vermeye başladılar ne zamanki bende eski yaşamımdaki gibi davranmaya başladım hepsi silinmeye güçlerini kaybetmeye başladılar.Şimdi ben ne yapmalıyım tekamül için bağışlamalı mı yoksa gücümü kaybetmemek uğruna öldürmem gerekenleri gene öldürmeli miyim! Bu dünyada bana yol gösterecek olan nedir?Dinin öğretileri mi!İnançlıyım ama bize her öğretilenin doğruluğundan şüpheliyim ,şüphem Kitap'tan değil ,bilmemiz gerekirken bilmediklerimizden dolayı hesaba çekilmekten.Birini öldürmek insanı her zaman katil mi yapar yoksa verilen görevi mi tamamlamış olursunuz?Ben genede yolun başındayım hatta bir yolağzında sağa mı sola mı dönsem kim doğruyu söyler,kime göre doğruyu söyler?Doğru nedir?Elbet bir gün herşey ayan beyan ortaya çıkar. Benim sorum şu yeni bir hayat mı yaşayayım yoksa eskisini mi tekrar edeyim? Doğru,yanlış karıştığına göre eski yaşamda hata olarak görülenleri mi düzelteyim yoksa aslında onlar hata değil aynısını mı yapmalıyım.Ne dersiniz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.