nevermore Oluşturma zamanı: Ocak 14, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 14, 2012 "Rüyalarımızın birçok yerinde kesilmeler, anlaşılmayan, duyulamayan sesler, mırıltılar olduğuna şahit olmuşuzdur.Birdenbire rüyamız anlaşılmaz ve acaip bir hale girmiş olur; bu şekil değiştirme rüya yapımının bir ürünüdür. Birçok rüyanın içeriğinin şok yaratacak yapıda olması onun bastırılmasını gerekli kılmaktadır." "Bu durum için verilecek bir örnek, olağanüstü durumlar söz konusu olduğunda basın organlarının sansürlenmesi olabilir. Bakarsınız ki, elinizdeki gazetedeki bazı cümleler kaldırılmış, yerinde boşluklar bırakılmıştır. Biz, bunun sansür olduğunu biliriz; nerede bir boşluk varsa orada sansür kurulunun hoşuna gitmeyen bir şey olduğu anlaşılır. Elbette siz bu sansürü beğenmezsiniz, çünkü belki de haberin en ilginç yeri orasıdır. Ama bazı durumlarda sansür kurulu cümlede atılacak bir şey bulamaz. Çünkü hangi ifadelere itiraz edileceğini bilen yazar, asıl yazmak ve duyurmak istediği bölümde bazı değişmeler yapar; ifadeyi yumuşatır, bazı referanslar verir ve imalar yapar. Bu durumda, sayfa üzerinde boş bırakılmış yerler yoktur fakat ifade hayli karışık ve yuvarlanmıştır; yine de dikkatli..bir okuyucunun yazarın aslında söylemek istediğini anlamasımümkündür." "Rüyada açık kalan yerlerin, anlamsız, kopuk kopuk, sessiz, mırıltılı kısımların tıpkı bu örnekteki gibi sansüre kurban gittiklerini söyleyebiliriz. Şuuraltı düşüncelerine nüfuz edebilmemiz için belirli bir direnmeyi aşmamız gerekir. Bu direnme, sansürden başka bir şey değildir ve gücü bazen az, bazen çok olabilir. ""Sansürün gücü; rüyadaki her unsura göre değişmektedir. Apaçık ve örtülü rüyaların karşılaştırılması; bazı gizli unsurların tamamen ortadan kaldırıldığını, bazılarının değiştirildiğini, bazılarının da görünen içeriğe değiştirilmeden, hatta daha şiddetlendirilerek sokulduğunu göstermektedir.""Sansürü doğuran eğilimler, rüya gören kişinin uyanık muhakemesinin uygulayacağı şeylerdir. Rüyadaki sansürün eğilimleri, kişinin içsel eleştiri standartları yönünden tanımlanabilir. Bu eğilimler, hep itiraz edilebilir yapıdadırlar; ahlaki, estetik ve sosyal yönlerden kişiyi incitici türdendirler. Düşünülmeye bile cesaret edilemezler, düşünülse bile nefretle düşünülürler, Rüyalarda ancak bu kadar çok şekil değiştirerek ifade edilebilen bu sansür edilmiş arzular; rüya görenin egosu her rüyada kendini gösterdiğinden dolayıdır ki, semeresiz ve insafsız bir egoizmin ifadesidirler." "Aslında rüyaların yapısında hiçbir fesatlık yoktur. Aksine, bazı rüyaların uygun arzuları tatmin etmeye, acil bedensel ihtiyaçları yerine getirmeye yardımcı olduğunu biliyoruz. Bu rüyalarda şekil değiştirme biçimindeki sansürün pek mevcut olmamasının nedeni buna ihtiyaç duyulmamasıdır çünkü görevlerini 'ben' in estetik ve ahlaksal eğilimlerini incitmeden yaparlar." "Şekil değiştirme derecesi de iki faktöre bağlıdır: Bir yandan, sansür edilmesi gereken arzu ne derece şok yaratıcı ise şekil değiştirme o kadar şiddetli olacaktır. Öte yandan sansür etme eğilimi de çok şiddetli olabilir. Örneğin tutucu ve utangaç büyütülmüş bir.genç kızda cinsel arzuların rüyaya girmesi, şiddetli bir sansüre tabi tutulur." "Rüyanın şekil değiştirmesi, tamamen sansürün işidir ve uyku esnasında bizi rahatsız eden arzularımız devamlı olarak bu sansüre tabidirler. Uykumuzu rahatsız eden, rüyalarımızın şeklini değiştirmemiz için sansür mekanizmasını harekete geçirmemize neden olan arzularımızın niçin geceleri ortaya çıktığını kesin olarak bilmiyoruz, zaten bu nedenle bunlara 'şuur altındadır' deriz. Yine de, daha önce gördüğümüz gibi, bu arzular sadece şuur altında olmaktan çok daha ötedirler." "Rüyaların sansür edilmesiyle ilgili olarak incelenmesi gereken bir diğer konu da, kişinin tekamül ihtiyaçlarının şiddet derecesidir. Uyku, ruh ve beden ilişkilerinin gevşediği bir devre olduğundan şuurun kararması; şuuraltının ve yüksek şuurun serbest1eşmesine, evrensel tesirlerle ilişki kurmasına sebep verir. Böylece alınan tesir1erin, yardım ve bilginin şuura aksedip aksetmemesi, onların kişinin şuur sahasına olan yakınlıklarına bağlıdır. Bizlerin bedensel şuur içeriğimizin tesir kapasitesi ve niteliği belirlidir; ancak buna uygun ve o seviyede olan tesirlerin oluşturduğu imajları şuurumuza aktarabiliriz. Bu imajların arasında içeriğine hemen nüfuz edemeyeceğimiz,o an için etmemizde fayda olmayan, bizi hazmedemeyeceğimiz durumlar içinde bırakabilecek olanlar ya yüksek şuur ya da idareci varlıklar tarafından sansüre uğratılabilir. Bu sansürlemeden sonra genellikle sezgisel olan bir arta kalış mevcuttur ki, bu da kişiyi, düşünmeye ve yorumlamaya sevk etmek içindir." ALINTIDIR Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.