Jump to content

Kadim Mister Dinleri


nevermore

Önerilen Mesajlar

Kadim kültlerden bazıları, öğretilerinin belirli bir kısmını, bazı gizli sembolleri açıklamak ve kurallarla belirlenmiş olan çeşitli ayinleri, törenleri uygulamak suretiyle inisiye ettikleri seçilmiş birkaç kişiye ifşa etmek üzere saklı tutarlardı. Bu öğretiler ile ayinler, "misterleri" oluştururdu.

Misterler, Grekçe'de 'özel veya gizli ayinler' anlamına gelen mysterion sözcüğünden türetilmiş bir deyimdir.

Misterler, üst düzeyden bazı öğretilerin ve spirituel deneyimlerin herkesin entellektüel kapasitesine ve spirituel evrim düzeyine uygun olmadığı, ifşa edilen bilgilerden sadece, bu tür bilgiyi alabilecek kapasiteye sahip olan ve çeşitli uygulamalarla buna hazırlanan kişilerin yararlanabileceği özel bir iç odası niteliğinde gelişmişlerdir.

Tanrılara herkes tarafından yapılan ibadetin yanısıra, ayrıcalıklı bir kaç kişinin katılabildiği gizli bir uygulama da sürdürülmekteydi.

Grekler üç tür bilgiden söz ederlerdi :

Mathesis : öğrenilebilir bilgi;

Gnosis : Tefekkür ya da sezgi yoluyla edinilebilen bilgi;

Pathesis : His ya da ıstırap yoluyla edinilebilen bilgi.

Misterler bu üç tür bilginin tümünün de edinilmesi sonucunda aydınlanmayı amaçlardı. Ancak, adaya yüksek öğretileri şahsen deneyimleme fırsatı vermek suretiyle, özellikle üçücü bilgi türünün üzerinde dururdu. Bazı misterlerde ise, başlıca iki düzey vardı : Halkın katılabildiği egzoterik veya dış halka ; seçilmiş birkaç kişi için olan ezoterîk veya iç halka.

İnisiye adaylarının kesinlikle ketum olmaları şarttı. Kendilerine ifşa edilenleri hiçbir zaman başkalarına açıklayamazlardı. Gizli bir bilginin açık hale getirilmesinin, bu bilgiyi gücünden yoksun kılacağına, içeriğini ayaklar altına alacağına ve taşıdığı süptil hakikatleri negatif tesirlere açacağına inanılırdı. İşte bu ketumiyet sayesinde, uygulanan ayinlerin çevresinde bir mistik daire çizilmiş oluyor ve bu majik örtü kapsamında bir tesir birikimi oluşturuluyordu. Misterler çok ciddiye alınırdı. Ünlü bir Grek kahramanı ve Atinalılar'ın sevgilisi olan Alcibiades, sarhoş olduğu bir sırada misterlerin aleyhinde konuştuğu için halkın gözünden düşmüştü. Tarihte misterlere ihanet eden tek bir kişiye bile rastlanmamıştır. Ketumiyet yeminine kesinkes bir biçimde uyulurdu.

Hıristiyanlığa geçmezden önce misterlere inisiye olmuş Hıristiyanlar bile bu yemini bozmamışlardı. öyle ki, asli misterler 2000 yıl gibi uzun bir süre boyunca etkinliklerini sürdürmüş olmalarına karşın, bunlara ilişkin törenlerin önemli aşamaları hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Bildiklerimiz ise bölük pörçük birtakım konulardan ibaret olup, çoğunlukla da varsayıma dayanan bu parçaları bir araya getirmek her zaman için mümkün olmamaktadır. Söylentiye göre, bir gün bir kişi rüyasında misterlerin bir bölümünü görmüştü. Gördüklerinin gerçeğe son derece yakın olduğu anlaşılınca da, konuşmasın diye kendisini derhal inisiye etmişlerdi!

Misterlerin en eskilerinden biri de, Kadim Mısır Tanrısı Osiris' in ölümü, cesedinin parçalanması ve üzüntü içindeki kızkardeşi - eşi İsis'in çevreye dağılmış olan bu parçaları aramasına ilişkin olanıdır. Osiris'in kıyamı : [ resurrection ] , Kadim Mısır'ın hemen hemen her yanında taraftarları olan bir kültün çekirdeğini oluşturmuştur. İsis ve Osiris1 e yönelik ibadet, daha lö 2400 yıllarında kendini oldukça kabul ettirmişti. Grekler bu kültle İ.Ö 6. yüzyılda ta­nıştıklarında, geçmişinin çok eskilere dayandığını biliyorlardı. Bu kültün İS 2. yüzyılda bile hâlâ bir ilham kaynağı olduğunu görüyoruz. Latin yazar Apuleius (10 2. yüzyıl) "Altın Merkep" adlı kitabında, bu ayinlere nasıl inisiye edildiğini coşku içerisinde kaleme almıştır.

 

 

Eleusis Misterleri

Olasılıkla bu kültürlerin en tanınmışı, Eleusis Misterleri idi. Atina'nın 23 km. kadar batısında yer alan Eleusis'in, İ.Ö. 15. yüzyıldan beri kutsal ayinlerin yapıldığı bir yer olarak kullanıldığını görüyoruz. Eleusis Misterleri'nin kökeni, Akdeniz havzasında ortaya çıkan misterlerin çoğu gibi, kadim Mısır'a dayanır. Eleusis Misterleri klasik çağda birkaç yerel kültü bünyesinde eritmiş ve bunları, yeraltı dünyasının Tanrısı olan Pluto'nun Kore (Persephone) ile birleşmesini ve Kore'nin, annesi Demeter tarafından aranmasını anlatan efsaneyi esas alan iki ana devre halinde birleştirmiştir.

Tali Eleusis ayinleri, ilkbahar başlangıcında ekinler olgunlaşırken yapılırdı. İnisiyasyonun bu ilk etabı hakkında, Atina'nın banliyölerinden Agrai'de yapılması dışında pek bir şey bilmiyoruz. Ulusal bir öneme sahip olan Asli M isterler ise, altı ay sonra Eylül sonlarında başlar ve 14 gün sürerdi. Bu süre içerisinde, site devletler arasındaki tüm sürtüşmelere son verilirdi. Misterlere, son zamanlara kadar sadece, Grekçe konuşan ve sosyal hakları ellerinden alınmamış olan Grekler kabul ediliyordu. Adaylara, mistagoglar denilen manevi veliler tarafından talimat verilirdi. Adaylar da her türlü et, balık, sarmısak, fasulye ve nar yememek, cinsel ilişkiden uzak durmak ve konuşmaktan olabildiğince kaçınmak suretiyle kendilerini hazırlarlardı.

Sonbahara rastlayan dolunaydan iki gün önce, adaylar Eleusis'e giden bir alaya katılırlar ve içinde bazı nesnelerin saklandığı sepet veya sandıklarla geri dönerlerdi. Bu sepet veya sandıkları törenle Atina'daki bir tapınağa yerleştirirlerdi. Bu ayine,'sözedilmemesi gereken şeylerin taşınması' anlamına gelen arretophoria adı verilirdi. Bu nesnelerin ne olduğunu açıklamak kesinlikle yasak olduğundan, bunların içeriğine ilişkin hiçbir bilgimiz yoktur. Bazı kişiler, misterlerin anahtarlarından birini temsil ettiklerine ve derin bir mistik anlam taşıdıklarına inanılan bu nesnelerin, canlı yılanlar, çam veya köknar kozalakları, mısır başakları ya da Demeter ile Kore'nin heykelcikleri olabileceklerini öne sürerler.

İki gün sonra adaylar deniz kenarına inerler, önce yanlarına aldıkları domuz yavrularını suda yıkarlar, sonra da kendileri denize girerlerdi. Domuzlar kurban edilir ve kanları adayların üzerine serpilirdi. Bunu izleyen önemli bir aşama da, Atina'dan tekrar Eleusis'e yürünerek, kutsal nesnelerin huşu içerisinde Ana Tapınak'a iade edilmesini ve İnisiyasyon Salonu'nda nihai ayinin uygulanmasını kapsardı. Telete, yani 'tamamlama' denilen bu inisiyasyon, Demeter Tapınağı' nın iç kısmında yapılıyor ve hierofant (kutsal şeyleri ifşa eden) adı verilen, üst düzeyden rahiplerce yönetiliyordu. Bu noktada nelerin olup bittiği konusunda hemen hemen hiçbir şey bilinmediği gibi, ortaya atdan iddialar da oldukça çoktur.

Ancak, anlaşıldığı kadarıyla gizli topluluklarda uygulananların çoğu bu nihai inisiyasyon sırasında işleme sokuluyordu. Parolalar, gizli işaretler, Demeter destanının önemli kısımlarını gözler önüne seren çarpıcı bir piyes, tüm bir gece süren ibadet ve nihai bir ifşaat içeriğinde olan bu uygulamaların bir bölümüne adayın kendisi de katılıyordu. Denildiğine göre, sorun, inisiyenin öğrenmek değil de, deneyimlemek zorunda olmasıydı, ve misterlerin ona açıklanmasının yanısıra, kendisi bizzat misterlerde rol alıyordu. Ekmek ve şaraptan oluşan kutsal bir yemekle de törenler son buluyordu.

 

Diyonisos ve Serapis

Diyonisos Misterleri, daha değişik karakterde olup, Grek dünyasının en çılgınca ayinlerinden oluşuyordu. Bu misterlerin kökenini oluşturan kadim Diyonisya ayinlerine ilişkin bazı tasvirlere, Grek vazolarında rastlarız. Daha sonraki dönemlerde bu eski ayinlerden ancak bazı izler kalmıştır. Özgün bir Ana Tanrıça kültü olan Diyonisos Misterleri'nde, kendilerini bu külte vakfeden kadınlara, maenadlar (çılgın kadınlar); potniadlar (sarhoşlar); bassaridler (dişi tilkiler); bacchantlar (Diyonisos'un Roma da halkın düzeyine indirilen, sarhoş, eğlenip keyif yapan bir çeşitlemesi olan Baküs'ün izleyicileri) gibi çeşitli adlar verilirdi .

Erkek müritlere de sileni ya da 'satirler' denilirdi. Ayinler sırasında, çılgın Frigya müziği eşliğinde orgiastik [zevk ve eğlence dolu ] şenlikler yapılır, sparagmos denilen kanlı kurban töreni uygulanırdı. Ayrıca, yeraltı dünyasındaki hayatın dehşetli yanlarını gözler önüne seren piyesler oynanır ve ne olduğu bugün de bilinmeyen, 'fantomların maskesi' adında garip bir gösteri yapılırdı.

İ.Ö 3. yüzyılda, Mısır'ın Helen asıliı firavunu olan I. Ptolemi tarafından bir mister oluşturuldu.

Mısır'ın yerli halkı ile Grek asıllı nüfusunu tek bir ulus haline birleştirmeyi amaçlayan Firavun, ortak bir birleştirici kült düşüncesine karar kılmıştı. Bunu gerçekleştirebilmek için de Mısırlı bir rahip olan Manetho ile Eleusis hieorofantlarından gelen Grek tarihçisi Timotheus'un yardımını istedi. Böylece ortaya, seçilmişlere ifşa edilen gizli öğretileri de içinde olmak üzere, komple bir Serapis kültü çıktı. 'Serapis' adının, Mısır tanrıları Osiris ile Apis'in birleşik adı olan Usire - Hapi'den geldiği sanılmaktadır. İskenderiye kentinde Serapis adına olağanüstü bir tapınak inşa edildi. İnisiyasyon törenleri arasında, ant içme uygulamaları, kutsal yemekler ve doğurganlık, verimlilik ve ahret konularıyla ilgili ayinler de yer alıyordu. Serapis Misterleri, Ptolemi Hanedanı'nın resmi kültü olarak, İS 4. yüzyıla kadar etkinliğini sürdürdü. İS 385 yılında, Hıristiyanlık dışı inançları ortadan kaldırmak isteyen Roma İmparatoru Büyük Teodosyus, Serapis'e tapınılmasını yasakladı. Altı yıl sonra fanatik piskopos Teofilus'un yönlendirdiği kalabalık bir grup tapınağa daldı Serapis'in görkemli heykelini kaidesinden kopararak İskenderiye sokaklarında sürükledi ve sonra parçaladı.

Mitra ve Boğa

 

 

Dünyanın en yaygın misteri, belki de etkisini Kırım'dan Britanya Adaları'na kadar duyurmuş olan Mitraizm'dir. Işık mabudu olan Mitra, Kâinat'ın İyilik İlkesi'nin, Kötülük ilkesi ile olan mücadelesinde en büyük yardımcısıydı. Mitraizm Misterleri, Mitra'nın iri boğayı öldürmesi olayının çevresinde gelişmişti.

Aday, çok uzun bir hazırlık dönemi geçirir ve bu süre içerisinde cesareti ve misterlere katılmaya uygun olup olmadığı konusu çeşitli şekillerde sınanırdı. Kesinkes bir ketumiyet uygulanır, aday kendisine ifşa edilecek olan ayinleri yaşamı pahasına gizli tutacağına ilişkin ant içerdi.

önce birkaç gün süreyle yemek yemekten ve cinsel ilişkiden kaçınır ve törenle alınan bir abdestten sonra adayın elleri arkasına bağlanarak, aynen bir ölü gibi yere yatırılırdı. Bunu kutsal ayinler izler, daha sonra da adayın sağ elini kavrayan hierofant, onu ayağa kaldırırdı. Artık sıra, kanla yapılan vaftize gelmişti. Aday çırılçıplak bir halde bir çukura sokulur, çukurun üstü bir kafesle örtülürdü. Kafesin üzerinde bir hayvan kurban edilir ve bu hayvanın kanları adayın üstüne akardı.

Kurban edilen hayvan ne olursa olsun, bunun, Mitra'nın öldürdüğü boğanın yerini tuttuğu kabul edilirdi. Latin şair Prudentius, belki de bizzat bilgi sahibi olduğu bu törenin canlı bir tasvirini yapmıştır : "Kafesin delikleri arasından kan damlaları çukura süzülür; aday, düşen damlaları başında ve bedeninde hisseder, başını arkaya doğru eğerek, yanaklarını, dudaklarını ve burun deliklerini de ıslatır. Gözlerini meshettiği bu sıvıyı, ağzından da esirgemez, diliyle topladığı damlaları büyük bir şevkle yudum yudum içer.

Sembolik olarak inisiye kıyam etmiş ve boğanın yaşam bahşeden kanından yıkanmış olmaktadır. Artık, inisiye, "ebediyete doğmuş" olarak kabul edilir. İnisiyeler topluluğuna bir 'kardeş' olarak kabul edilir ve onu seçilmişler sınıfına yüceltecek olan kutsal yemeğe katılmasına izin verilir. Mistik kurtuluş ve hizmet öğretisi, Kardeşliğin bu üyesine, Karga'dan Baba'ya (veya Kartal'a) kadar uzanan 7 ardışık İnisiyasyon Derecesi'nden geçtikçe kademe kademe ifşa edilecektir.

Tüm misterler, dini içgüdünün taşması olarak düşünülebilirler. Hepsi de spirituel bir deneyimi, bilinmeyenin huzurunda huşu ve saygı duymayı vaat ederler. Dolayısıyla, misterlerin bir anlamda 'evrensel' oldukları söylenebilir. Akdeniz havzasında, misterler, asli Mabutlar'ın çoğuyla ve tali Mabutlar'ın da birkaçıyla ilgili olarak gelişmiştir. Hıristiyanlığın kuruluşundan hemen sonraki dönemde Gnostikler , Hıristiyanlık öncesi tradisyonları üstlenip, bunlara ilişkin kültleri Hıristiyanlık ile bağdaştıran çok sayıda tali mister oluşturmuşlardır.

Günümüz araştırmacıları, Keltler arasında "Druid Misterleri", Iskadinavlar arasında "Odin Kültü", Anadolu'da "Kabiriler", İran'da "Maniheizm" ve hatta Kolomb öncesi Amerika'da Guetemala'nın "Zibalba Misterleri" gibi birçok mistere ilişkin kanıtlar bulmaktadırlar. Yazılı dilleri olmayan toplulukların çoğunda, topluluğun kabul edilmiş belirli bir bireyi olma durumundaki adayların yeni statülerine spirituel içerikteki geçişlerini majik törenler aracılığıyla .gerçekleştirmelerini sağlamak için, doğal olarak gelişmiş bir misterler sistemi vardır.

Her gizli topluluk belirli bir gizli öğretinin çevresinde gelişmiş olan bir kardeşlik örgütüdür. İşte, bu öğretiye kutsal sayılan ayinler eşlik ettiğinde, ortaya bir 'mister' çıktığı söylenebilir, örneğin, Masonluk'ta da Kâinat'ın Ulu Mîmarı'na niyaz edilir; parolalar, dereceler, bir tür toplumsal yemek, el tutma ve ant içme uygulamaları vardır. Ayrıca kutsal bir 'kıyam' töreni yapılır. Bu tören sırasında aday, Hz. Süleyman'ın Tapınağı'nın Başmimarı olan Üstad Hiram Abif'in anısına hürmeten sembolik olarak öldürülür, ve sonra özel bir 'el tutma' uygulamasıyla, gömüldüğü mezardan kıyam edilir.

Misterlerin anlamı üzerine çok şey yazılmış, çeşitli açıklamalarda bulunulmuştur. Eleusis Misterleri'nde ziraat teması'sının, Orfeus Misterleri'nde ise ölümsüzlük kavramının ağır bastığı söylenir. Diğer misterlerin de güneşin uzun bir kış sonrasında yıllık 'geri gelişi ' hayvanların mevsimlik yavrulaması ve gündönümü ile ılım zamanlarında insanlar ile doğada ortaya çıkan psişik değişimler gibi konuları işlediği ifade edilir. Ne varki, tüm bu temalar, misterlerin gelişmesine katkıda bulunmuş olmalarına karşın, misterlerin esasını oluşturmamışlardır. Sözgelimi, verimlilik ile doğurganlığın gizlerini, bunlara ilişkin bilgiler uygar dünyada herkesçe bilinirken açıklamanın bir anlamı olamazdı. Aday'a herhangi bir doğurganlık ya da verimlilik sembolü gösterenbir hierofantın çarpıcı bir ifşaatta bulunduğu söylenemez. Nitekim, istisnasız olarak tüm misterlerin temelini, ölüm denilen muammaya ve ölümün başarıyla altedilmesine ilişkin ifşaat oluştururdu.

Dolayısıyla, Osiris Misterleri'ndeki bazı uygulamalar yüzeysel olarak doğurganlık kavramını akla getirebilir ama, Osiris-İsis'e ilişkin misterler, aslında, ebedi yaşama kıyam etmek suretiyle ölümün üstesinden gelinmesini kapsıyordu. Çılgın Baküs Şenlikleri'nde bile, ölümü çağrıştıran bir unsur olarak, ahretin dehşetli yanlarını gözler önüne seren piyesler oynanırdı. Diyonisya'da şenliklere katılanların kullandıkları şarap kapları, özgün olarak, ölülerin küllerinin bulunduğu kaplardı. Bu kapların törenle açılışı da, ayinlere katılabilsinler diye ruhların serbest bırakılmaları anlamına geliyordu. Ayinlerin son gününde pişirilen tohumlar, ölüleri tekrar yeraltı dünyasına götüren ve "psikopomp" adıyla anılan Tanrı Hermes'e sunulurdu. İlkel topluluklarda hâlâ varolan misterler, kabilenin efsanelerini ve ayrıca, topluluğun yetişkin üyeleri haline gelmeye aday olan genç kız ve oğlanların görevlerinin belirli bir inisiyasyon töreni sonucunda açıklanmasına ilişkindirler. Ancak, tümünde de ortak bir unsur vardır: Ayinlerle gerçekleştirilen bir ölüm ve kıyam süreci.

Ölüm harcıâlem bir olay değildir, ölüm yinelenemeyen tek deneyimdir, her bireyin karşılaşacağı nihai olaydır. Ve misterler de ölümün birer provası olacak şekilde düzenlenmiş olan çarpıcı deneyimlerdi. Ars moriendi, yani ölüm sanatı, dünyanın her yanındaki dinsel tradisyonların bünyesinde vardı. Varoluş gizemlerinin en ürküncü olan ölüm misterlere giden yolda insanlara rehberlik etti.

 

 

 

Kaynak: Richard CAVENDISH (Ed.), "Mystery Religions",

Encyclopedia of Unexplained, Londra 1974, Routledge and Kegan Paul

s. 153 - 155. ( Psi Dergisi, Sayı 2 )

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...