Jump to content

Kuantum Sıçraması (kritik kütle hk.) 18 Eylül 2007


Lighthouse

Önerilen Mesajlar

ALINTIDIR:

 

Tobias'in Kuantum Sicramasi uzerine bir ozel Workshop'i var, bunun

CDsini aldim, sunun surasinda 5 ay kalmis durumda. Tobias mesajlarini

takip edenleri ilgilendirecegini dusundugumden bu konuda

elimdekilerden

bir derleme yaptim, paylasiyorum.

 

Tobias bir kac yildir aslinda 2012 tarihi olarak ongorulen donum

noktasinin 2007 (18 Eylul) tarihine cekildigini bildiriyor. Kryon da

gecen sene ayni tarihi verdi. 5 ay sonra olacak olan bu olay

insanligin

bilincindeki buyuk bir sicrama olarak anlatiliyor. Bu konuya fazla

asina

olmayanlar icin, bilinc sicramasi ne anlama geliyor, biraz buna da

deginerek kisa bir ozet geciyorum.

 

Bildiginiz gibi, herseyin baslangici bilinc denen sey. Su anda

insanligin bilinci neyse

icinde yasadigimiz gerceklik tamamen onun bir tezahuru. Bunun icinde

teknolojinin duzeyinden tutun, yasanan savaslar ya da baris

anlasmalarina kadar, iktidar degisikliklerinden tutun, yapilan

filmlere,

ekonomik iliskilere, AB gibi birlesmeler ve genislemelere, yani

yasamin

her alaninda yapilan ve yasanan hersey insanligin toplu bilincinin bir

tezahuru.

 

Kryon okuyanlarin bildigi gibi, 1980li yillarda insanligin bilincinde

bir donum noktasi oldu. Bu donum noktasi belki bir ya da bir kac

kisiyle

baslamis dahi olabilir. Sonuc olarak bir kisi bile olsa dunyanin

gidisatinin toplu bir felaket degil de, toplu bir aydinlanma yoluna

gecmesini sectigi zaman tum dunya icin bu potansiyel varolmaya

basladi..

Bu sekilde baslayan surecle giderek

daha cok sayida insan uyanis yasamaya basladi.

 

Kuantum sicramasi ise bu teker teker uyanislarin belli bir kritik

sayiya

ulastigi zaman artik tum insanliga malolacak bir bilinc-uyanisi olmasi

analamina geliyor. Yani diyelim ki bu tek tek kisilerin

uyanislariyla tepelerinde bir isik yaniyor ve dunyaya uzaktan bakan

biri

bir sure sadece boyle birbirinden kopuk tek tek isiklar goruyor.. bu

tek

tek isiklar giderek artiyor, ve oyle bir noktaya geliyor ki, artik

orada

tek tek isiklari ayirdetmek imkansizlasiyor, yanan isiklar birlesip

tek bir isik gibi gorunuyor ve tum dunya aydinlik hale geliyor.. Gene

arada "yanmayan" yani uyanmamis bir cok kisi var, hatta hala cogunluk

oyle, ama o kritik sayida insanin isiginin yanmasi tum dunyanin

aydinlanmasina yetiyor.. Bu kritik sayinin 144.000 kisi olduguna dair

bilgiler var, ama bunun gibi zihinsel olculere takilmak isin asil

ozunu

iskalamak olur. Iste o kritik sayida uyanmis olan insan noktasina 18

Eylul 2007 tarihinde ulasilacak. (Bunu Kryon 100.maymun teorisi ile de

anlatiyor, ama simdi cok uzayacak, buna girmiyorum, fakat ilgilenenler

internetten bulabilirler sanirim).

 

Burada "tepelerinde isik yaniyor" derken, asil olan sey bilincteki bir

genisleme, bir yukselme, acilma. Bilinc yukselmesi ve genislemesi ayni

sey. Bilinci dusuk bir insanin yasama bakis acisi sadece buradaki

maddi

gerceklik icindeki bedenli bakis acisiyla sinirlidir. Buradaki bu

bedenli yasami disinda bir sey goremez ve tum varolusu sadece bu bakis

acisiyla sinirli sanir. Bilinci yukselen bir kisi ise, aslolan

benliginin cok daha derinde, ya da yukarda oldugunu farkeder, ve o

yukardaki benliginin bakis acisindan bakar - o zaman tum varolusu

gorebilecek bir bakis acisina sahip olur.. Bu yasamindaki bu bedenle

sinirli olmadigini, eski yasamlarindaki enkarnasyonlariyla da sinirli

olmadigini, bunlarinin hepsinin cok otesinde, zaman ve mekanin,

dunyanin

ve fiziksel realitenin cok otesinde bir varlik oldugunu sezmeye

baslar.

Uyanis, yukselis ya da tekamul denen sey, bu bedendeyken o en

yuksekteki

ozvarliginin bilinc seviyesine (yani bakis acisina) ulasmak demek.

Ve o

zaman artik bir sonraki enkarnasyonunu yasamak icin olum-dogum

dongusunden gecmeye gerek kalmadan ve farkinda olarak yeni bir

enkarnasyona bu bedendeyken gecmek demek... Iste yasanmakta olan

uyanis

sureci bu.

 

1980lerden beri bu bilinc genislemesini once tek tek kisiler

yasarken, 5

ay sonra bu kritik sayiya ulasilacak ve bu "aydinlanma" tum insanliga

malolacak, yani kuantum sicramasi noktasindan sonra artik bu yeni

bilinc

herkese malolacak hale geliyor. Bu kuantum sicramasindan sonra tamamen

yeni bilinci destekleyen, ve yeni bilinc sayesinde yaratilan yeni

enerji

denen sey (yani Yuva enerjisi) artik dunyaya akmaya baslayacak. Bu

sureci ancak bir analojiyle anlatabilirim:

 

Diyelim ki yeni bilince gecmek insanligin ilk defa olarak suda

varolmayi

ogrenmesi gibi bir sey. Eski bilinc de "karada" varolus. Bu durumda

yeni

enerji de Yuva'dan gelen "su" diyelim, bir tur "Kaynak Suyu" yani

[:)]

. Tek tek uyanis yasayan insanlar artik suda varolmayi kesfedenler ama

bu sanki sadece evlerindeki kuvete su doldurup yuzmeyi ogrenmeye

calismak gibi bir sey.. Cunku henuz sudaki bu yeni varolus bicimini

(yani yeni bilincten yasamayi) destekleyen kosullar yok. Ama kuantum

sicramasindan sonra iste bu "su" heryere inecek, her taraf yuvadan

gelen

bu suyla dolacak ve tum insanlik yavas yavas karadan suya gececek..

Yani

18 Eylul'den itibaren dunyaya artik yeni enerji gani gani akmaya

baslayacak..

 

Yalniz, bu yeni bilinc herkese malolacak, yeni enerji dunyaya akmaya

baslayacak derken, bu bir anda herkes birden bu bilince gececek demek

degil. Bu yeni bilince gecmek tamamen herkesin kendi icinde yapacagi

secimle olabilecek bir sey. Dolayisiyla insanligin buyuk cogunlugu 18

Eylul ve sonrasinda da hic bir seyin farkinda olmadan bildik

yasamlarina

devam edecekler. Yani

"karada" yasayan insanlarin buyuk cogunlugu once ayaklarinin dibine

kadar gelen suyun farkina bile varmayacaklar. Yepyeni bir anlayista

yepyeni bir yasam tarzinin olabilecegini bile gormeyecekler. .

 

Iste burada Tobias'in Shaumbra dedigi "ogretmenlik" isi devreye

giriyor.

Fakat bu, "karada" yasayan insanlara gidip de "bakin su geldi, hadi

yuzelim" demek degil. Boyle deseniz de hic kimse

anlamayacak. Kryon da der ya, deniz feneri olmak gidip de firtinaya

yakalanmis geminin kaptanini bulup ona "kardesim bak su tarafa

gideceksin" demek degildir diye... aynen oyle iste.

 

Bu kuantum sicramasi ile birlikte - hatta simdiden - hic bir seyin

farkinda olmayan insanlarin "karada" yurumeleri giderek zorlasacak

(tipki bizlerin de uyanistan onceki donemlerde yasadigimiz zorluklar

gibi), giderek o mucadele, o debelenme daha da zor gelmeye

baslayacak..

eskiden o cabalama, mucadele sonuc getirirken artik getirmemeye

baslayacak, hatta hersey daha da zorlasacak. Bir cok kisi yolunu

kaybetmis gibi olacak, nereye gidecegini ne yapacagini bilemeyecek. .

Iste o noktada bir bakacaklar bir takim insanlar suda yuzmekteler, hem

de keyifle akip gidiyorlar yasamin icinden.. o zaman en azindan

yasamanin tek yolunun yillardir bildikleri yol olmadigini, artik

onlerinde yeni bir alternatif oldugunu gorecekler. Fakat tabii bunu

secip secmemek gene de onlara kalmis bir sey... bazi insanlar - hatta

belki cok yakinlarimiz dahi - bunu secmeyecek. Burada da sefkat cok

onemli, neyi secerlerse secsinler, onlarin secimlerini

onurlandirmamiz

lazim. Yani firtinada kaybolan gemilerden biri sizin bir yakininiz da

olabilir, gene de yapilacak tek sey, orada, kendinize ait yerde

isildamaktir.

 

Iste bu sebeple kuantum sicramasindan sonra hala eski bilincte olan

cogunlugun uyanmaya baslamasi hem cok daha hizlanacak, hem de daha

kolay

olacak.. cunku hem artik bu "su" ayaklarinin dibine kadar gelmis

olacak

(yani bizim gibi yeni enerjiyi "kuvetlerinde" ogrenmek zorunda

degiller), hem de onlerinde bir suru ornek olacak. Iste Sambra denen

sey

bundan baska bir sey degil. Deniz fenerligi, ya da ogretmenlik denen

sey

bundan ibaret.. Yani ogretmenlerin asil yapmasi gereken sey insanlari

uyandirmak, toplu uyanisa yardimci olmak, isik sifa falan gondermek,

gidip insanlara bir seyler ogretmeye calismak falan degil, sadece

kendi

yasaminda yeni bilincte yeni anlayista durmak, yani basitce kendisi

olmak.. O suyun icinde keyifle akmak.. ki "karadakiler" - tabii

gormeyi

secenler - gorsunler ve kendi zorlu yasamlarina bir alternatif

olabileceginin farkinda olsunlar.. Yani ogretmenlik ya da Sambra olmak

demek kisaca keyifle, yasamin tadini cikararak yasamak demek. Kolay,

mutlu, huzurlu, bolluk icinde bir yasam surup gonlunde yatan neyse

onunla ugrasmanin mutlulugu icinde yasamak demek.. baskacik da hic bir

sey degil..

 

Bilincteki bu hizli donusumun ve genislemenin sonuclarini hemen o gun

gormeyecegiz elbette.. Bu sadece toplu bilincteki donusumun ve

genislemenin bir baslangic noktasi. Fakat hersey bilincten basladigi

icin, bu sicrama kisa sure icinde yasamin her alaninda meyvelerini

vermeye baslayacak.

 

Siyasette buyuk degisimler olacak (bunu en iyi Kryon anlatiyor, Yeni

Kudus'un olusmasi ve Orta Dogu'ya tamamen barisin gelmesi, Irak'ta ve

benzeri ulkelerde indigo liderlerin basa gelip yeni

enerjiye uygun sistemleri kurmaya baslamalari falan). Tobias ise daha

cok Tip, bilim ve teknolojideki atilimlardan soz ediyor. En onemlisi

petrolun yerini yeni, temiz, sinirsiz ve cok ucuz enerji kaynaklari

alacak - zaten bu basli basina bir suru savasin sona ermesi demek.

Tipta

su anda varolan anlayis kokten degisecek, hastalik denen sey hizla

azalacak, simdi kullanilan yontemler kisa sure icinde cok barbarca ve

arkaik gelecek. Tobias tip alaninda "Star Trek" (Uzay Yolu)

filmindekine

benzer bir noktaya varilacagini soyluyor. Teknolojide, ozellikle

bilgisayarlarda cok dev atilimlar olacak - organik bilgisyarlar

mesela... Bunlarla birlikte gida uretiminde de tum dunyanin ihtiyacini

fazlsiyla ve rahatlikla karsilayacak yeni-enerjisel devrimler

olacagini

da soyluyor.

 

18 Eylul'de crimsoncircle olarak ABD/New Mexico, Taos'da 3 gunluk

buyuk

bir kutlama yapiliyor, tum dunyadan 1000e yakin kisinin gelmesi

bekleniyor. Bunun disinda da Turkiye dahil dunyanin dort bir yaninda

kendini Sambra hisseden, ya da adina ne denirse densin, bu bilgilere

gonlu cekilenelerin su ya da bu sekilde bir kutlama yapacaklarina

eminim. Kutlanan sey insanligin bilincindeki buyuk sicramanin

baslangic

noktasi. Kendini bu bilgilere yakin hissedenler icin bu kutlamanin

soyle

bir anlami var: bizler bu toplu uyanisin ilk halkalarindayiz, ve bu da

evimizdeki dar kuvetin icinde yeni enerji suyunda yuzmeyi ogrenenleriz

demektir... Yeni enerjiyi, yeni bilinci kendi iclerinden bulup

cikaranlariz demektir.. O dar kuvetin icinde yuzme ogrenecem diye kafa

goz yaranlariz demektir. Bunu da yapmak hic kolay olmadi, hala da hic

kolay degil. O yuzden kocamaaaaaaaan bir kutlamayi hak ediyoruz.. O

gun

su ya da bu sebeple yalniz dahi olsak kendimize evrenin en muhtesem

kutlamasini layik gormeliyiz bence..

 

sevgilerimle. .

 

ALINTIDIR:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mutlaka bir bildiği vardır dediğin gibi.ama artık bırakın şu kafa uçurma,savaş masallarınıda gerçekten uyansın herkes.uyanmak için illede kan gerekiyorsa…O uyanış değil yeni bir kabus olur zaten.

 

Rim sende şimdiden bizim yatağanları bileylet ne olur ne olmaz..:p

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hımmm dünkü gerçeklik bükülmesinin nedeni de anlaşıldı.Arkadaşlar dün farkettiniz mi bilmiyorum,zaman ve mekanda bir çarpıtma yaşandı,mesela saat geriye sardı ama zaman normalden daha hızlı çalışıp 2 katı hızlı geçti.Açıkcası epey düşündüm,nedir sebebi diye.Şimdi anlam kazandı.Teşekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dikkatimi çekti bugün elektronik alet ve sistemlerde gözle görülür bir sorun ve yavaşlama duhul oldu.Farkeden var mı?:ermm:

Bugün işe gitmedim ve sabahtan beri pc başındayım. pc garipleşti ve bir çok kez elektrikler gidip geldi. şimdi bu yazıyı okuyunca aklıma geldi..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tam gününde doğmuşsun sevgili oğlak,saatte güzel.Bende doğum saatimi dakikası dakikasına bilenlerdenim kutlarım:)

Bu arada Anubis,bu yaşlı amca ve teyzelerin bazen Olimpos Tanrıları falan olduğunu düşünüyorum çünkü ben de karşılaştım benzeri garipliklerle.Garip çok garip:ermm:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dün ve bugün de var bir şeyler diyordum bende:) aslın da her şey bir kaç ay önce başladı önce küçük bir hatırlatma mayaların belirttiği son çağa girdik tam tarıhını hatırlayamıyorum ama bır ay önce falan olması lazım.Daha sonra Mars olayını hepımız bılıyoruz ondan hemen sonra kı aksam tam ay tutulması gerçekleştı bu kadar tesadüf arka arkaya ben işkillenmiştim bu durumdan:) ve bir tesadüf daha 18 eylül 2007 bakalım bunca olayın arka arkaya gelmesi bir tesadüften ibaretmi yoksa bazı şeylerin başlangıcının işaretımı...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ya aslında 2012de değil,mayaların takviminin sonu 2012'ydi evet,ama astral varlıklara sorduğun zaman aldığın cevap 2013 oluyor genelde.2013den bahsedilme nedenide şu;dünya şimdiye kadar 4 elementin tufanlarını yaşadı,suyun tufanı nuhun yaşadığı tufandı.Ateşin tufanı dinazorları yok eden felaketti(çok fazla spekülasyon var ama büyük ihtimalle böyle).Toprağın tufanı kıtaların ayrılmasıydı.Havanın tufanı ise buzul çağıydı.Şimdi gelecek olansa,yanılmıyorsam ya akasha'nın ya da gümüşün tufanı olacak.Çok güçlü bir enerji,çoktan sahip olanların seviyesi artacak,sahip olmayanların ise gözleri açılacak.En azından olması düşünülenler(yani ihtimaller)bunlar:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...