nevermore Oluşturma zamanı: Ocak 28, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 28, 2012 Ta Fota Rumlar 6 Ocakta İsa'nın vaftiz edilişini kutlar. Bir din adamı, tahta bir haçı suların kutsanmasının simgesi olarak suya atar. Gençler suya atlayarak bu haçı çıkarmak için birbirleriyle yarışırlar. Haçı suda bulup çıkaran genç, bir altın zincir ve bir haçla ödüllendirilir. Yüzyıllardır Boğaziçi kıyılarında yapılan bu tören, son yıllarda Çengelköy'deki Aya Yorgi ve Yeşilköy'deki Aya Stefanos Kilisesi'nin önünde yapılıyor. Protohronia Rumlar, takvim yılının başlangıcı olan 1 Ocak'ta İsa'nın sünnetini kutlar. 31 Aralık akşamı çocuklar, Noel'de olduğu gibi ev ev dolaşır, Noel şarkıları söyler, armağan ve para toplarlar. Yılbaşı gecesi hindi yenir, dans edilip eğlenilir. Yıl boyunca uğur getirsin diye evde, işyerinde nar kırılır. Rumların bir geleneği de bu günde, Sakız Adası'ndan getirilensakızla (mastika) yapılan, üzerinde yeni yıl yazan yuvarlakyılbaşı pidesi pişirmektir. Rumlar, Noel Baba olarak bilinen Patara doğumlu Aziz Nikolaus'u 6 Aralık'ta anarlar ve onun denizlerin koruyucusu olduğuna inanırlar. Dünyadaki bütün çocuklar, denizlerin yanı sıra çocukların ve hayır kurumlarının da koruyucusu Aziz Nikolaus'un yılbaşı gecesinde kendilerine armağan getireceğini bilirler. Ancak Rum çocukları, kendilerine yılbaşı sürprizini hazırlayan azizin Vasilios olduğuna inanırlar. Ton Psihon Rumlar Ton Psihon gününde mezarlıkları ziyaret eder ve ölülerinin ruhuna ayin yaparlar. Bu günde badem, ceviz ve buğdaydan yapılan bir tür helva (Koliva) yenir. Apokries Rumlar, karnavalı Paskalya Yortusu'ndan 40 gün önce kutlar.Büyük Oruç'tan önceki üç gün aralıksız eğlenilir. Partiler düzenlenir, herkes kılıktan kılığa girer, maske takar, bol bol yemek ve içki tüketilir. Yıllar önce, rengârenk giyinmiş, maskeli insanlar sokaklarda karnaval geçidi yaparlar ve süslediklerikarnaval kuklasını ateşe verirlerdi; bugün yalnızca yemek davetleri, eğlenceli toplantılar düzenleniyor. Tessarakosti Rumların, 40 günlük Paskalya orucunun başlangıcıdır. İlk gün hiçbir şey yemeden ve içmeden oruç tutulur. Bunu izleyen 5 hafta boyunca, hayvansal gıda içermeyenyemekler yenir. Orucun son haftasında sadece suda haşlama sebze ve özellikle, Meryem'in gözyaşlarını temsil ettiği varsayılan mercimek yenir. Paskalya gününde, "Mağiriça" denen, içinde her türlü sakatatın bulunduğu bir çorba yapılır. Ayrıca sene boyunca özellikle manastırlarda, İsa'nın tutuklandığı gün sayılançarşamba ve İsa'nın can verdiği günü temsil eden cumagünlerinde kırmızı et yemekten kaçınılır. Vayion Rumlar, bu günü (2001'de 8 Nisan) İsa Mesih'in Kudüs'e girişi, halkın onu zeytin dalları ve mersin dalları ile karşılaması anısına kutlar. Paskalya Büyük Perhiz'den sonra gelir. Paskalya haftası, İsa Peygamber'in çarmıha gerilişi ve ölümü haftasıdır. Rumlar, İsa'nın çarmıhta can verdiği Cuma günü perhiz tutar, et ve hayvansal gıda yemez. Cumartesi gecesine dek yas tutulur. Cumartesi gecesi cemaat kiliseleri doldurur ve tam saat 24.00'te herkes bir mum yakarak İsa'nın dirilişini kutlamaya başlar. Gece yarısından sonra eve dönüldüğünde kırmızı yumurta tokuşturulur. Paskalya pazar günüdür (2001'de 15 Nisan). Öğle yemeği için zengin bir sofra kurulur. Saç örgüsü biçiminde yapılan Paskalya çöreği ise günün vazgeçilmez yiyeceğidir. Zoodohu Piğis Rumların Ayazma Günü olarak kutladıkları bu bayramın adı, "hayat veren kaynak" anlamına gelir (2001'de 20 Nisan). Zoodohu Piğis, asıl olarak İstanbul Silivrikapı'daki Balıklı Ayazma'nın günüdür. Yalnızca Rumlar'ın değil, Hıristiyan olmayanların da kutsal, şifalı suyundan içmek için bu ayazmayı ziyaret etmeleri, ilginç bir adet olarak günümüzde de sürmektedir. Ayia Efimiya Naaşı Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nde bulunan önemli bir azizenin anısına kutlanır. Ayia Efimiya'nın mucizelerinden biri, kutsal kitapların değerine ilişkin bir denemede, tabutunun içine konulan iki kutsal kitaptan Ortodokslar'a ait olanını seçmesidir. Ertesi gün tabut açıldığında Ortodoks kitabı ellerinin arasında, diğeri ayaklarının altında bulunur. Ayia Efimiya terzi olduğu için o gün kiliselerde cemaate iğne dağıtılır. Sabah ayininde, azizenin naaşının bulunduğu tabut törenle açılır (11 Temmuz). Metamorfoseos Rumlar, Paskalya'dan kırk gün sonra Hz. İsa'nın Mirac'ını kutlarlar (2001'de 6 Ağustos). Hz. İsa üç havarisiyle Thabor Dağı'na çıkar, o sırada bir bulutun içine girer ve Hz. Musa ve Hz. İlyas Peygamberlerle görünür. Bulut dağıldıktan sonra havarilerinin yanına güneş kadar parlak, temiz ve ak elbiselerle iner. Elbisesinin hiç kirlenmediğine inanılır. Bu gün ayrıca,üzüm bayramı olarak da kutlanıyor ve daha önce üzümyenmiyor. Apokefalisis tu İoannu Kocasını zindana attırarak onun kardeşi Kral Hirodes'in karısı olan Hirodias, Yahya Peygamberden nefret etmektedir. Çünkü o, Kral'a "Kardeşinin karısını almak sana caiz değildir" demiştir. Hirodias, kızı Prenses Salome'yi kullanır. Salome, başdöndürücü dansından sonra Kral'dan Vaftizci Yahya'nın başını ister... Rumlar, Yahya Peygamber'in başının kesildiği bu günde (29 Ağustos) perhiz tutar, karpuz, domates gibi, rengi kırmızı olan hiçbir şey kesmez ve yemezler. Ayia Thekla Rumlar, Ayia Thekla adlı azizeyi andıkları bu bayramda, Büyükada Aya Yorgi (Ayios Yeoryios) tepesindeki manastıra çıkar, mucizesine inanılan Ayia Thekla ikonasını ziyaret ederler (24 Eylül). Manastıra yalınayak çıkılır ve bir mum yakılarak ya da kandile yağ ekleyerek adak adanır. Hristuğenna Rumlar, İsa Peygamberin doğumunu (Noel) diğer Ortodokslar gibi 25 Aralık günü kutlar. Aralığın 24'ünü 25'ine bağlayan gece, çocuklar evden eve dolaşır ve "Kalanda" adlı Noel şarkıları söyleyerek İsa'nın doğuşunu müjdelerler. Noel sabahı kilisedeki ayine gidilir. Öğle saatlerinde akrabalar, dostlar biraraya gelirler ve hep birlikte yemek yerler. Özellikle çocuklar için çam ağaçları süslenir ve aile üyelerinin birbirine aldığı hediyeler yılbaşına kadar bu ağacın altında durur. Yılbaşına doğru çiçek satıcılarının tezgâhlarını dolduran "kokina" (Rumca'da kırmızı) adlı minik kırmızı taneli yeşil dallar da bu dönemde, evleri süslemekte yaygın biçimde kullanılır. Ayios Stefanos Rumlar, bu bayramda Hıristiyanlığın ilk şehidi olan Aziz Stefanos'u anarlar (27 Aralık). Ayios Stefanos Günü'ndekurban kesip fakirlere dağıtma geleneği bugün de yaşatılıyor. (G7 Takvimi'nden derlenmiştir) ** Bayramlar ve özel günler Yumurtaların gökkuşağının her rengine boyandığı, paskalya tavşanlarıyla çocukların neşelendiği ve paskalya çöreğinin tadıldığı günlerdeyiz... Minidev olarak paskalya bayramınızı kutluyor ve Sula Bozis'in "Sakız kokulu günler..." adlı kitabında zamanın adetlerini anlattığı ve paskalya çöreği tarifi verdiği bölümü sizlerle paylaşıyoruz. "...Hıristiyan Ortodoks dininin en önemli iki bayramından ilki olan 12 günlük Dodekaimeron -Noel, Yılbaşı ve Teofania- kutlamalarının simgesi Vasilopita (Yılbaşı çöreği)'nın hazırlığı ve pişirilmesi her yıl sonu Rum ailelerinin başlıca uğraşlarındandı. Çörek hamurunun uzun süre yoğrulması pazu kuvveti gerektirdiğinden bu işi genellikle evin erkekleriüstlenirdi. Bu yardım genelde erkeklerin mutfak işlerine tek katkılarıydı. Eee ne de olsa, 5 ila 10 kilo undan oluşan hamuru elle yoğurmak kolay değildi. Yılbaşı ve Paskalya çöreklerinin hazırlanışı için gereklidikdörtgen tahta tekneyi ev kadınları kilerden yılda iki kezçıkarıp temizlerdi. Hazırlık genelde öğleden sonra, ikindi vakti başlardı. Bir yandan anason kaynatılıp süzülür, suyu ılık bekletilir, diğer yandan hamurun mayası hazırlanırdı. Hamurun yoğrulması saatlerce sürerdi. Hamur kıvamına gelince üstüne haç işareti çizilir, tertemiz beyaz bir masa örtüsü veya çarşafla örtülür, tekne, yünlü yünlü bir-iki battaniyeyle sarılıp sobanın yanında kabarmaya bırakılırdı. Kabarması yaklaşık altı saat gerektirdiğinden ev halkı geceyi tatlı bir telaş içinde geçirir, hamurun fazla kabarıp ekşimemesi için tetikte durulurdu. Sabahın erken saatlerinde hamurun bir kısmı büyük bir bakır tepsiye yerleştirilir, üstüne yeni yılın tarihi hamurdan rakamla yazılır, üstüne susam ekilir, çatalın ucuyla etrafı nakışlanırdı. Çöreği süslemek amacıyla bugün de yapılan bu nakış, paganlıktan kalan "kem gözlere şiş" dileğinden çıkmıştır. Paskalya orucu öncesinde ise, dört haftalık karnaval süresince İstanbullu Rum hanımları, evlerini ziyaret edecek karnaval giysili konuklara likör eşliğinde ikram edecekleri şuruplu tatlılar, cevizli muskalar, revani, baklava, kadayıf, yassı kadayıf, kaymaklı ekmek kadayıfı, vişne reçeli sürülmüş kızarmış ekmek dilimleri, irmik helvası vb. hazırlardı. Cemaat balolarıyla birlikte Pera'nın büyük burjuva evlerinde garsonların hizmet ettiği, müzisyenler eşliğinde, mezeler, tatlılar, içkilerle dolup taşan zengin büfeli davetler verilirdi. Halkın eğlenme biçimi ise tamamen farklıydı. Aynalıçeşme, Yeniçarşı, Kumbaracı mahallelerinde ve Cadde-i Kebir'in ara sokaklarında oturan Yunanistan kökenliler karnaval döneminde yıllık balolarını düzenlerlerdi. Polka, mazurda, kadril gibi son moda Avrupai danslardan sonra baloz, rumeliotikos ve İstanbul kasap havaları gibi geleneksel oyun havalarına yer verilirdi. Yılın olayı Rum aristokrasisi tarafından desteklenen Pera'daki Fukaraperver Hanımlar Cemiyeti'nin balosuydu. Kathari Deftera (Temiz Pazartesi) ile her şey eski haline dönerdi. Sabahleyin ev hanımları, evi, mutfak kapılarını beş hafta sürecek Megali Sarakosti (büyük oruç) için özenle temizlerlerdi. Kapadokya kökenli aileler karnavalı yumurta yiyerek bitirir, paskalya sofrasını yumurtayla açarlardı. Kathari Deftera gününün bir başka özelligi de Tatavla'da (Kurtuluş) meydanda düzenlenen büyük eğlence idi... http://www.megarevma.net/bayramlar.htm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.