boynuzsuzgeyikler Oluşturma zamanı: Şubat 22, 2011 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 22, 2011 http://www.youtube.com/watch?v=Dl7178DKLrQ Empyrium - Lover's Grief o gothic moon thy shine encharmest me tonight bereavest me of sleep, makest me wander under thy light. thou letst abloom my heart until the very last of thy ray, shine! bereaver of sleep, ere black clouds hide thee away.... i know this can't be eternal! no love hath ever conquered the borders of time! no beauty is everlasting, not even thine! but o how i wished your heart would fore'er be mine... thy eyes caress myself to endure these painful lies... the moon's persistance makest me ask... why can't we be stars? stars that shine forever... stars that unite with the night... at the horizon the dark stormclouds of sorrow have gathered their might, neither the moon nor the stars reveal their light this night ...and rain is falling, pouring down into my soul, while wild weeping clouds enwrapp me in their woe ------------------------------------------------------------------------------------- aşığın kederi ah karanlık ay, parıldaman beni kendimden geçiriyor bu gece beni uykudan mahrum bırakıyor, ışığının altındakileri merak etmeme neden oluyor kalbimde çiçekler açıyor son ışınların görünene kadar parla! uykuyu yok eden, kara bulutlar seni saklarken bu sonsuz değil, biliyorum! hiçbir aşk aşamadı zamanın duvarlarını! hiçbir güzellik sonsuz değil, güzelliğin sonsuz değil! ama, ah, kalbinin sonsuza dek benim olmasını öyle çok isterdim ki... gözlerin bu acı dolu yalanlara dayanabilmem için okşuyor beni... ay'ın ısrarı sormama neden oluyor... neden yıldızlar arasında olamayalım? sonsuza kadar parlayan yıldızlar arasında? geceyle birleşen yıldızlar gibi? ufukta kara fırtına bulutları tüm haşmetleriyle toplanıyorlar, ne ay ne de yıldızlar ışıklarını saçabilecek bu gece... ve yağmur yağıyor, damlalar ruhumdan süzülüyor, vahşi, inleyen bulutlar beni ıstıraplarıyla sarmalarken Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2011 (düzenlendi) Nisan 21, 2011 boynuzsuzgeyikler tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Mart 7, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 7, 2011 Gecenin şu saati aşırı votka ve Lover's Grief... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mart 7, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 7, 2011 Geç kalmışım buna ve , nasıl bir vokaldir bu kardeşim ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Mart 7, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 7, 2011 Vokal ayrı güzel , müzik ayrı güzel , sözler ayrı güzel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2011 [video=youtube;a-zIM6_mYzE] Meagre trees in the shrouds, as old as the stones.... Mourners of abandonåd love, fornever their woes shall grow silent. O how many times may the moon has shone - reflected in these black lakes? Should it be that we can hear, the woes of those who ceased their lifes? O so old they are... they bare the neverending grief... Age-old miserability Ancient bitter beauty Lost is the hope of those, who walk the moors with pain in heart. ..and all joy it sinks, burried deep, forever presumed dead. O so old they are... they bare the neverending grief... Age - old miserability, a bitter beauty thrilling me ---------------------------------------------- Kefenler içindeki bereketsiz ağaçlar Taşlar kadar eski.. Terkedilmiş aşklara yas tutanlar Hüzünleri daima sesssizliği büyütüyor Ay kaç kez parlayabildi- Bu kara göller üzerinde yansıdı Şu olmalı mı ki,hayatlarına son verenlerin Hüzünlerini duyabilelim Oo,ne kadar yaşlılar.. Bitmeyen hüzünlerini açığa çıkarıyorlar Yaşlanmış perişanlık Eski acı güzellik Şunların..kalplerindeki acıyla Çalılıklarda yürüyenlerin ümitleri,kayıp ..ve bütün neşe gitmiş, Derine gömülmüş,sonsuza dek öldüğü düşünülmüş Oo,ne kadar yaşlılar.. Bitmeyen hüzünlerini açığa çıkarıyorlar Yaşlanmış perişanlık Beni ürküten acı bir güzellik 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 21, 2011 A night of december so dark and cold, I walked a path ages old The moon amongst the clouds revealed Lightning valleys, forest and field Embraced by silence i wandered the moor An endless landscape by my side When in the mist i saw a light Dancing through the hazy night I stood and watched the play in awe Was deeply touched by what i saw I told my friends what i did see And what they told did tremble me! It's said the ghost of a young, fair maid Is cursed to dwell beneath the shade Of the olden oak she died below O that was many moons ago Çok soğuk ve karanlık bir aralık gecesi Çok eski bir yolda yürüdüm Bulutların arsından ay göründü Vadileri ormanları ,çayırları aydınlatarak Sessizlikle kucaklaşarak kırları dolaştım Yan tarafımda sonsuz bir manzara Sislerin arasında,puslu gecenin arasında Danseden bir ışık gördüğümde Durdum ve hayranlıkla oyunu seyrettim Gördüklerimden derinden etkilendim Arkadaşlarıma gördüklerimi anlattım Ve onların anlattıklları beni ürpertti Söylenen,altında öldüğü eski meşe ağacının gölgesinde Yaşamak üzere lanetlenmiş Bir genç kızın hayaletiyle ilgiliydi Ve bu ay..lar önceydi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 http://www.youtube.com/watch?v=JD0UGRk6bPc waldpoesie schön ist der wald, wenn der tag sich neigt, wenn feiner nebel hoch vom moosgen boden steigt. und vöglein singen sacht zum ruhgeleit - dann mirs die brust vor arger schwere feit. doch in der höh des walds kann ich schon sehen, geliebte dämmerzeit - musst gehn. musst weichen schon dem kalten mondeslicht, das sich bald schaurig in den wipfeln bricht... was raschelt hinterm busche dort? was regt im holz sich immerfort? wer heult im fernen unentwegt? was hat sich eben da bewegt? es ist nur mein geist, der mir einen streich zu spielen gedacht, denn hier ist nichts - nur nacht, nur nacht, nur nacht! mein herz schlägt wild vom schrecken der sich nun gelegt, doch was war da? da hat sich wieder was geregt! ists wohl der teufel selbst der mich nun holt von diesem finstren ort? wer es auch ist - hinfort unhold! hinfort! weg, nur weg, nur weg von hier, mich fürchtets wie ein kind! doch jeder baum scheint gleich - es ist ein labyrinth. in jedem winkel ein höhnisch lachen klingt und jeder blick mir neues grauen bringt. stille, ja stille - verstummt und verhallt das rascheln, das raunen, kein klang mehr erschallt. doch wo bin ich? was tu ich - hier tief im wald? ersinne den morgen, ach käm er doch bald. verirrt und vergessen - den lieben entrissen, einsam, verloren - mein wille...verschlissen.... doch, was glänzt dort in der fremde? ein funkeln bricht durchs geäst. die lichtung, die lichtung nicht ferne! nun seh ichs, ja seh ichs unds lässt mein herze erblühn! welch lichtfest! welch glühen! ein blick noch zurück - den augen kaum trauend denn kaum konnt ichs schauen hinweg war das grauen - nur friede im wald. orman şiiri orman güzel, gündüz eğildiğinde yosun tutan topraktan sis yükseldiğinde kuşlar hafifçe şarkılarını söylüyor sessizliğe refakat ederek ormanın yükseklerinde, görebiliyorum biricik alacakaranlık - ayrılmalı ağaç tepelerine vuran ürkütücü ay ışığı artık gitmek zorunda çalıların arkasındaki hışırtı da ne? ağacın içindeki kıpırtı? uzaklarda durmadan ağlayan kim? kim hareket etti az önce? tüm bunlar sadece ruhumun bana bir düzmecesi bir şey yok burada - sadece gece, gece, gece! kalbim korkudan küt küt atıyor evet, orada bir şey var!kim hareket etti? bu kapkaranlık yerden beni alacak olan şeytan olmalı! ya da her kim ise - iblis bundan böyle! çıkmalı, kurtulmalı buradan.küçük çocuk gibi korkuyorum! sanki tüm ağaçlar birbirinin aynı - adeta labirent gibi her köşeden alaycı kahkahalar yükseliyor her bakış beni daha da korkutuyor sessizlik, evet sessizlik - sesler kayboldu hışırtılar, fısıltılar hepsi gitti nerdeyim? ne yapacağım bu ormanın derinliklerinde? gündüzü düşün..keşke hemen sabah olsa başıboş ve unutulmuş yalnız, kaybolmuş - isteğim ... yıpratılmış uzaklarda parlayan da ne? dalların arasından ışıldayan? apaçık bir alan!yakınlarda evet görüyorum ve kalbim çiçek açıyor ne parıltı ama! arkama bir bakış daha atıyorum gözlerime inanmak bile güç daha fazla bakamıyorum korkutucu görüntülerin hepsi geride kaldı ve şimdi sadece huzur var ormanda Çeviri alıntıdır internetten..... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
0warlock0 Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Klasik ormanda geçen bi filmi anlatıyormuş gibi sözleri ama müziği ve solistin sesi hoşuma gitti Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Grubun parçalarını çok seviyorum.Bu tarzda dinlediğim ender gruplardandır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
0warlock0 Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Bende dinlemeliyim diye düşünüyorum zaten uzun zamandır farklı bi grup arıyordum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Diğer parçalarına da bak siteden çevirisi olanların başlıklarını açtım çevirileri ile birlikte Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
0warlock0 Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Teşekkür ederim bakıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 http://www.youtube.com/watch?v=EycqBA8MjV4 die schwane im schilf still, still war die nacht, sessiz, sessizdi gece, nur reget sich sacht sakince kıpırdayan sadece, von dunste bedeckt, pus ile kaplı, ein see tief im walde, bir göldü ormanın derinlerinde, im schilfe, die schwäne, kuğuların sazlıkların içinde, ihr wehklagen hallte... yankılanıyordu ağıtları... die maid indes irrte genç kız başıboş dolaşıyordu, nächtens umher, etrafta gece vakti, ihr schmerz ungeborchen acısı henüz kırılmamış kein trost nimmermehr. kalmamıştı avuntu hiç. als ob man sie jage, sanki kovalıyorlarmış gibi, über stock, über stein, dağın taşın üstünden, immer tiefer ins dickicht, daha da derinlerine ormanın, ins dunkle hinein. içine karanlığın. ihr herz pochte - raste! - çarpıyordu kalbi - gümbürdüyordu! - wie donner in ihr, içinde gökgürültüsü gibi, die welt war im schlummer, dünya uykudaydı, allein war sie hier. yalnızdı burada. alleine im kummer, ıstırabıyla yalnızdı, der see lag vor ihr, göl önünde yatıyordu, das jammern der schwäne, kuğuların ağıtları, es lockte sie hierher... buraya çekmişti onu ... licht blitzte und zuckte, ışık parlayıp çaktı, erhellte die nacht, aydınlattı geceyi, ein grollen erklang! bir gümbürtü duyuldu die welt war erwacht. dünya uyanmıştı. von ufer zu ufer, kıyıdan kıyıya, das wasser schlug aus! vuruyordu su kendini, es toste und brauste kabarıyor, köpürüyodu zum rande hinaus. kıyılarının dışına. die maid war verlorn kaybolmuştu genç kız zu grimm ihre pein! ıstırabı fazla acı! die schwäne sie lockten kuğular onu cezbettiler, sie zu sich hinein. kendi içlerine. sie trieb auf den wogen dalgaların üstünde sürüklendi ins dunkel hinaus, karanlığın içine, sie trieb mit den schwänen kuğularla beraber sürüklendi ins dunkel hinaus... karanlığın içine ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aksak lisan Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 hakikaten film gibi sözleri ; şarkı çok hoşuma gitti hem ürküttü hem huzur verdi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 [video=youtube;_-AIrKaqw-o] And again the moon is on the wave, gliding gently into me, on silent wings the night comes from there, as my heart longs to thee... ...for in my hand I still hold the rose that froze long times ago, its leafs have withered, it ceased to grow - left in me is woe. The wine of love, is o so sweet, but bitter is regret, I knew at sunset I would meet the ascending veils of dread. Before my eyes nocturnal curtains fall, The dark and gentle haze of the night, greedily devours all. The Night: "Woe to him whose heart is filled with bitter rue and who drowns in grief" In the silence of the night I loose myself, it makes me drunken with its sweet blue sound. In the drunk'ness of solitude I fear no more the solemn realms of death No single sigh from my lips as I drink the wine of bitterness My heart is aching nevermore for I know that all may end Just I and the poetry of the night Now forever one.... Just I and the poetry of the night, now forever one, The ensemble of silence plays so beautiful for me... --------------------------------------------------------------- ve tekrar ay dalgalanmakta,hafifçe içime doğru kayarak sessliğin kanatlarında gece oradan gelmekte ve kalbim oraya doğru uzanıyor çünkü elimde uzun zaman önce donmuş bir gülü tutuyorum yaprakları solmuş,büyümesi durmuş,içimde kalan keder aşkın şarabı,o kadar tatlı ki,ama üzüntüsü daha acı biliyorum ki günbatımında korkunun örtülerinin tırmandığını göreceğim gözlerimin geceye ait perdesi düşmeden önce karanlık ve gecenin sisi hepimizi hırsla yutar Gece: keder ki..kalbi acı bir pişmanlıkla dolmuş ve üzüntüyle boğulmuş olanlara.. gecenin sessizliğinde kendimi kaybediyorum tatlı mavi sesiyle beni sarhoş ediyor sessizliğin yokluğunda ölümün cidiyetinden artık korkmuyorum şarabın acılığını içtiğimde tek bir fısıltı dudaklarımdan çıkmıyor kalbim artık daha fazla ağrımıyor çünkü biliyorum ki herşey sona erebilir ben ve gecenin şiiri gibi şimdi daima bir.... ben ve gecenin şiiri gibi,şimdi daima bir, sessizlik topluluğu benim için çok güzel çalıyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Yalnız dikkat edin hiç farkettirmeden depresyona sokuveriyor insanı grup Tecrübe ile sabittir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
99waytodie Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 15, 2011 muhteşem bir şarkı.. teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2011 http://www.youtube.com/watch?v=7QEwFnTOmkE It was an eve in late summer, autumn was nigh Still a warm sun did colour the sky The meadows did shine in a strange golden light And vales did forth the soft haze of night When through the air a voice did resound Beckoning the shepherd to rise from the ground The shepherd: "what sweet voice does sing in such a woebegone tone? What maiden does wander the heather alone?" Bewitched by its tone, he followed her song, Whilst the sun did descend and the shadows grew long In the dim light of dusk, near the sparkling cascade On a moss covered stone sat a crying young maid The shepherd: "why art thou dreary? what happened to thee? What song didst thou sing so woefully?" The maiden: "go whither o shepherd! don't sadden thine heart Thou canst not help me - not thou who thou art! An old man who's been born in a cradle of wood Of a tree that at least a hundred years stood, Cut by a boy who at heart was still pure - Might be my redeemer if he knew that he could..." ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Yazsonu arifesiydi,sonbahar yakındı Hala ılık bir güneş göğü ısıtıyordu Otlaklar garip bir altın ışıltıyla parlıyordu Ve vadiler gecenin pusunu dışarıya atıyordu Gökyüzünün arsından bir ses yankılandığında Çobanı yerden kaldırdı Çoban ''bu kadar kederli bir tonda ne kadar tatlı bir ses şarkı söylüyor? Hangi bakire bu çalılıklarda yalnız dolaşıyor?'' Ses tonuyla büyülenmiş.şarkıyı takip etti, Güneş batarken ve gölgeler büyürken Akşam karanlığının donukluğunda ve parlayan şelalenin yanında Yosunla kaplı bir taşın üzerinde ağlayan genç bir kız oturuyordu Çoban ''neden üzgünsün?sana ne oldu? Hangi şarkı seni bu kadar hüzünlendirdi?'' Bakire ''nereye gidiyorsun çoban.kalbini hüzünlendirme, Sen bana yardım edemezsin,ne kadar hünerli olursan ol! Bir ağacın tahta beşiğinde doğmuş ve en az yüzyıldır orda olan,yaşlı biradam Kalbi hala saf olan bir genç tarafından kesildi- Yapabileceğini bilseydi benim kurtarıcım olacaktı...'' Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2011 http://www.youtube.com/watch?v=A8fkOBXF6f4 Melancholy - still my desire for thy precious tragedian wine... Sweep me away, into the vale of thine! Where sorrow's strong and so is joy. melankoli...senin çok değerli trajedik şarabın için,hala arzum süpür beni,sana ait olan vadiye hüznün ve aynı zamanda neşenin kuvvetli olduğu yere Melancholy - still my desire, O let my heart by thee inspire... O fill the air with thy sweet scent, Let thy light, thy star crescent. melankoli..hala arzum,ve bırak kalbim ilham kaynağın olsun O,havayı o tatlı kokunla doldur bırak senin ışığın,yıldızın ayın olsun Wherever she dwells I will bid a farewell sigh For she dwells with beauty - beauty that must die And deep inside me I will wait for her return To her enchanting, awe-inspiring flame I'll yearn o nerede olursa olsun,iç çekerek veda edeceğim çünkü o güzelliğiyle duruyor-ölmesi gereken güzelliğiyle ve ta içimde onun dönüşünü bekleyeceğim onun cazibesini,korkuyla esin veren alevini özleyeceğim O lust and rueful thought be mine, My soul enhanced, desires... Melancholy. My heart is thine. ihtiraslı ve kederli düşünceler benim olacak ruhum yükseldi,arzular.... melankoli kalbim senin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KutlukKagan Yanıtlama zamanı: Haziran 29, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 29, 2011 Almanlar işi biliyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mistero Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2011 Dinlemekten büyük haz aldığım şarkı.. Girişteki o piyano sesi çok etkileyici .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2011 Aynı başlığı fark edememişim... Dalgınlığıma gelmiş... Güzel parça... Hatta muhteşem parça. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2011 Aynen öyle ben de çok severim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Atamertes Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2012 En sevdiğim parçalardan. başlıktaki parça yarım ne yazıkki benim en sevdiğim bölüm kesilmiş http://www.youtube.com/watch?v=XqpBpB05va8 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.