caslanova Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2007 Bu kitab ibiryerden bulup okuyacağı milla ki kilitlendim resmen. tşk ederim siber. Ama şurda kaldım agnostik olan bir inasıl olruda allaha da inandığını söyler. Bildiğime göre agnostik kişiler bir tanrının varlığın ıkabul etmez. Materyalistler gibi düşünürler var olan var yok olan yok gibi... Burada takıldı mkaldım arkadaşın bir yorumu bu yönde idi. Birde Hassan Sabbah denilen kişininde bir agnostik olduğunu mu söylüyorsunuz. Orayı tam anlamadım adamın konuşmalarından bir anlam çıkarmaya caşılıyorum. Bu adama ben agnostik demem şahsen. Şüpheci yaklaşımlara sahip biri sadece sorguluyor. Daha sonrada açıklamalarda bulunuyor kendince ama açıklamaları da mantıklı pffff kafam allak bullak oldu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Siber_Keşiş Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 12, 2007 Danny Zaten bu diyalog ordan alıntı. çok güzel bi kitap haklısın Caslanova aslında burada yazan Hasan Sabbah konuşması profili vs sadece tek bir kaynağa dayanıyor. Oda Marco Polo'nun Sünni halktan duyduğu söylentiler ve İbn Cüveyni'nin(ki kendisi eşi bulunmaz Alamut Kütüphanesini yakan şahsiyettir. Moğolların hizmettinde bir sünni yazardır) tarih yazılarıdır. . Geçenlerde İsmail Kaygusuzun Hasan Sabbah Ve Alamut adlı kitabını aldım. Çok ama çok farklı bir Hasan Sabbah çıkıyor bu defa karşımıza. Diğer kitaptakilerle alakası yok gibi görünüyor. Bana Kaygusuzun anlatımı (malesef) daha gerçekçi geldi. Çünkü bolca kaynaktan yararlanmış. O konuşmadaki sabbah sınırlı bir yaratıcıya inanma ve inanmama arasında kalmış biri bence. Ama Kaygusuza göre Kökten dinci bir İsmaili Baş Daisi. Aslında bu gün Hasan Sabbah'ın kendi yazdığı şeyleri buraya aktaracaktım ama zamanım olmadı. size şu kadarını söyleyeyimki tamemen hayal kırıklığına uğrarsınız. Çünkü şahsen benim hiçte mantığıma yatmayan İsmaili inancını öylesine kökten savunuyorki şaşarsınız. O Alamutun efsanevi filozofundan hiç bir eser kalmıyor resmen. Öyle ki Yazdığı konulardan birinin başlığı şu; "İsmaili olmayanların Budalalıkları" Ama yinede aktarıcam buraya. Ayrıca benim bulduğum Agnostiğin anlamı Tanrıyı tam kabul etmeyen ama aynı zamanda redde etmeyen kişi şeklinde. Yani buda onun gibi sanki Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sinanistanbul Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2012 alamutu ben okudum ve çok beğendim. hasan sabbah doğuştan demokrat bir karaktere sahip hümaniter bir insanmış Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dawnofrelic Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2012 Agnostizm Tanrı tanımaz bir inanç değildir. Agnostizm Tanrı'nın ve evrenin nasıl ve ne şekilde türediğinin, ilahi düzenin ne şekilde işlediğinin ve hatta Tanrı'nın varolup olamayacağının bilinemeyeceğini savunan bir felsefi akımdır. Hasan Sabbah Agnostik görüşün en iyi örneklerinden birisidir aslında. Bu diyaloğunu baz almamak gerekir. Dönemine göre çok zeki bir insandır. Öyle ki koskoca bir İmparatorluğun yok oluş sebeplerinden biri olarak gösterilmesi bunu kanıtlar niteliktedir. Diyaloğa gelecek olursak, hiçbir insan için Tanrı tasviri aynı değildir. Her insan kafasında farklı bir yaratıcı tasvir eder. Ona farklı özellikler yükler, farklı beklentileri vardır, farklı kudretlerinden nasiplenmek ister hatta farklı şekillerde düşünüp, sorgular... Hiç kimsenin kafasında ki Tanrı figürü din alimlerinin belirttiği ortak özellikler dışında aynı değildir. Dolayısıyla Tanrı bilinmezliğinin bazı parçalarını bir puzzle gibi kafamızda oturtmaya çalışırız. Tanrı öyle yüce, öyle kudretli olarak tasvir edilir ki hiç birimizin onu tam olarak algılamaya gücü aklı yetmez. Yada bu Hasan Sabbah'ın da dediği gibi bir ihtiyaçtır. İnsanların kendilerini aciz hissettiği, sığınacak bir liman aradığı durumlarda bulunduğumuz maddi evrenin dışında ve bildiğimiz herşeyden daha kudretli manevi bir Tanrı. İnsan O'nun varlığını reddeder ise mutlaka içinde bir boşluk hissedecektir. Manevi bir boşluk olmasa bile O'nun boşluğunu kapatacak soruların verilemeyen cevaplarına denk gelen bir boşluk... İnananlar ise kendilerine manevi bir kalkan olarak seçmiştir Tanrı'yı genelde. Dünya'da yaptıklarına karşılık ahir zamanda alacağı karşılıklar düşüncesi yaygındır genelde. Tabi gerçekten iman edenler, O'nun sevgisini kazanmak isteyenler vardır. Ama şunu söyleyin; Kaçınızın korkusu Cehennem de yanmak değil de, Tanrı'nın sevgisi? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
balerin Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2012 İlginç.Mutlaka okumalıyım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Khuizo Yanıtlama zamanı: Eylül 10, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 10, 2012 Evet onu söylüyorum. Kaldıramayacağı bir taş olamayacağı için öyle birşeyi yaratamaz. kulağa inkar gibi geliyor ama düşününce inkardan farklı olduğunu görürsün. :clapping::thumbsup: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.