Jump to content

Doğu Ve Maya Astrolojileri


nevermore

Önerilen Mesajlar

Asya ve Avrupa’da geç Paleolitik dönemde yaşamış olan insanın ay takvimini oluşturmu ve öykü anlatma kültürünü de geliştirmiş olduğunu biliyoruz. Budurumda uygar toplumlarda da astroloji benzeri bir kültürün ortaya çıkmasını beklemek yanlış olmaz. Benzer şekilde, Neolitik insan da tıpkı atası olan Paleolitik insan gibi mevsimlerin takvimini tutacak bir teknik geliştirmiş olmalıydı. Elimizdeki kanıtların yetersiz olmasına karşın, hem gökbilimsel hem de astrolojik yöntemlerin bağımsız olarak Çin’de, Orta Amerika’da ve büyük bir olasılıkla Hindistan’da aynı anda ortaya çıktığına işaret ediyor. Çin’de astrolojinin varlığına ilişkin ilk belgeli kanıtlar Conficius’un M.Ö. 5.Yüzyılda yayımlattığı Book of History adlı kitabında topladığı kanıtlardır[11]. Ancak dolaylı kanıtlar Çin astrolojisinin − ya da Babil hemerolojisine benzeyen yıldız kültünün − M.Ö. 2000 yıllarına dek uzandığına işaret eder.

Çinliler bir dizi astrolojik dizge kullandılar. Bu dizgelerden biri Babillilerin zodyak dizgesini andırıyor. Bu nedenle Çin astrolojisinin kaynaklarını ve Batının bu

dizgeler üzerine olan etkilerini ortaya çıkarmak zorlaşıyor. Öyle görünüyor ki Çinliler önce Kuzey Kutup bölgesi yakınlarındaki yıldızları kullandılar. Bunun nedeni, Rupert Gleadow’un önerdiği gibi, eğer gökyüzü açıksa o bölgedeki yıldızların yıl boyunca gözlenebilme olanağının yüksek oluşuydu.

Çinliler eşlek (ekvator) çemberini 28 eşit bölüme ayırdılar (bunun nedeni büyük bir olasılıkla ay dönemindeki 28 gün olabilir). 28 takım yıldız zaman belirteci olarak

kullanıldı. Astrolojik öngörülerin çoğu kutup bölgesi yıldızlarından türetiliyordu. Konuyu daha da karmaşık duruma getirmek için Çinliler ek olarak 12 bölümden oluşan bir çember de kullanıyorlardı. Buna 12 Kung deniyordu. 12 Kung dizgesi 28 li dizgeden daha eskiydi[12]. Gleadow’a göre 12 Kung kesin olarak devletin politik “yazgısına” ilişkin astrolojik öngörülerde kullanılıyordu. Astrologlar Jüpiter’in 12 Kung boyunca yaptığı yolculuğu yakından izliyor, onun bu bölümlerdeki rengi, parlaklığı ve devinimine bakarak öngörülerde bulunuyorlardı.

M.Ö. 3. Yüzyılda Batı astrolojisi Çin uygarlığına sızmaya başladığında Çinliler çekici olan yeni kavram ve düşünceleri kendi dizgelerine yamamakta isteksiz

davranmadılar. Çin astrolojisi birbirinin zıttı olan Yin ve Yang temelinde oluşturulmuştu.

Yin Ay ile Yang de Güneş ile ilişkilendirilmişti. Gezegenlere de Güneş veya aya yakınlığına göre iki isim verilmişti. Zodyak işaretleri (Çinliler M.S. 2. Yüzyıla dek tutulum çemberine isim vermediler) hayvan isimleri almıştı ve “nitelikleri” de Yin ile Yang arasında değişiyordu.

Astrolojinin zaman kaydı tutma isteğinden kaynaklandığı düşüncesine bir başka destek deGustave Schlegel’den gelmiştir. Schlegel’e göre, “takım yıldızlara hayvan benzetmeleri o mevsimde varlığı en çok duyumsanan hayvanlar seçilerek olmuştur” [13] .

Hindistan örneğine gelince, bu uygarlığa özgü astrolojik düşüncelerle Babillilerden alınanları ayırdetmek son derece zor. Bununla birlikte Hintlilerin kendi ay

takvimleri ve bölmeleri olmuştur. Helenistik düşünceler M.S. 300 yıllarında Hindistan’a akmaya başladığında iki dizge arasında uyuşmazlık başgösterdi. Daha sonra astroloji yaygınlaşmaya başladığında heriki dizge de kullanıldı.

Orta Amerika’ya döndüğümüzde tamamen bağımsız gökbilim ve astrolojik evrenbilime ilişkin bol niceliklerde kanıt görüyoruz. Babilliler gibi Mayalar da

tanrılarıyla gök cisimlerini ilişkilendirmişti; özellikle Kukulcan - Quetzalcoatl ile Güneş ve Venüs tanı kazanmıştı[14].

Mısırlıların piramitlerine yaptıkları pencerelere benzer gözlem deliklerini mayalar da düz piramit biçimindeki tapınaklarına yaptılar. Bu gözlem deliklerinden yılın belli

zamanlarında gökbilimsel gözlemler yapıyorlardı. Aveni, Gibbs ve Hartung, bazı gözlem noktalarının sütun ve pencerelerle özel açılar yaptığını gösterdiler. Bu özel doğrultular 20 lik (çoğu durumda da 10 lik) yanılgı payıyla, bazı gök olaylarının doğrultularıyla çakışıyordu; örneğin yaz ortası gün doğumu, Venüs’ün maksimum kuzey uzanımı ve bazı özel yıldızların doğuş ve batışı.

Kısacası, Mayalar da tıpkı Stonehenge’in mimarları olan Gauller gibi doğru astronomik gözlemlerle ilgilendiler; amaç, aynı pratik ve dinsel uygulamalardı.

Mayaların kozmolojisi Yunanlılarınkini andırıyordu. Heriki uygarlıkta da kişilerle gök cisimleri ilişkilendirilmişti. Aztek ve Mayalara göre tanrılar, gezegen ve yıldızları

top olarak kullanarak, gökyüzünde “oyun” oynuyorlardı. Evrenbilimlerine duydukları sempati nedeniyle eski Orta Amerikalılar günlük yaşamlarında “kozmolojik hentbol” oynuyorlardı (bu oyunun kökeninin M.Ö. 800 lü yıllara dek uzandığına inanılıyor)[15]. Bu oyun kuşkusuz insanla tanrı ve yıldızların bağını kurmak ve kozmozun düzgün işleyişinin sürmesini sağlamak amacıyla oynanıyordu. Uzun ve I – biçimindeki saha dünyayı, top da Güneş veya Ay’ı simgeliyordu. İki takımla oynanan oyunun amacı, topu (Güneş) sahanın kenarında bulunan taş bir halkadan geçirmekti (topun taş halkadan geçebilmesi için gerekli olan doğruluk, belki de gök cisimlerinin her yıl aynı konuma dönmekte gösterdikleri doğruluktan esinlenmiş bir durumdu).

Astrolojinin tüm dünyada eşzamanlı ve birbirinden bağımsız olarak geliştiğini gördük. Bu durum astroloji kavramının Paleolithic insanın Ay ve mevsimsel gösterim ve öykü anlatımıyla zaman kavramı geliştirdiği yönündeki savımızı güçlendiriyor. Bir sonraki Bölüm Roma imparatorluğunun son günlerinde astrolojinin çöküşünün izlerini sürecek (böylece medyevel Avrupa öngörü gücü olan bu “sanat”tan yoksun kalacak) ve onun Arap matematiği ve biliminde varlığını nasıl sürdürdüğüne ilişkin ipuçları sunacak

 

KAYNAKLAR

[1] Marvin Harris, Cows, Pigs, Wars and Witches: The Riddles of Culture (New York:

Random house, 1974).

[2] Rupert Gleadow, Magic & Divination (London: Faber & Faber, 1941), s. 41.

[3] Jack Lindsay, Origins of Astrology (London: Frederick Muller, 1971), s.9, 15.

[4] agy., s.145.

[5] Rupert Gleadow, The origin of the Zodiac (New York: Atheneum, 1969), s. 195.

[6] Frederick H. Cramer, Astrology in Roman Law and Politics (Philadelphia: American

Philosophical Society, 1954), s. 26

[7] Lindsay, Origins of Astrology, s.116-23

[8] Cramer, Astrology in Roman Law and Politics, s. 53-56.

[9] agy, s. 78-80.

[10] agy, s. 141-142.

[11] Gleadow, Origin of the Zodiac, s. 93.

[12] agy., s.99.

[13] agy, s. 90.

[14] Anthony Aveni, Sharon Gibbs, Horst Hartung, The Caracol Tower at Chichen Itza:

An Ancient Astronomical Observatory? Science June 6, 1975, s. 980.

[15] Christopher McIntosh, The Astrologers and their Creed: An Historical Outline

(London: Hutchinson, 1969), s. 13-14.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...