nevermore Oluşturma zamanı: Mart 1, 2012 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 1, 2012 Expériences demort imminente: phénomènes paranormaux ou neurologiques ? M. Thonnard (1), C. Schnakers(1), M. Boly (1), M.A. Bruno (1) , P. Boveroux (1), S. Laureys(1), A. Vanhaudenhuyse (1) Yakın Ölüm Denemeleri Paranormal veya Nörolojik Oluşumlar mıdır? http://evreninsirlari.net/sayilar/s69/s5_files/image003.gif Tercüme eden ve derleyen : Burhan zihni Sanus Kısa bir Özet : Bir tünelin sonunda parlak bir ışık görmek, bedenin de çıkma hissine kapılmak , hayatının gözünün önünden hızlı bir şekilde görüntülenmesi , bazı insanların ölüme yaklaştıkları anda yaşmış oldukları oluşumlardır. Bu oluşumlar ( NDE Near death Experience / Ölüme yakın Deneyim - Mort imminente ) bir çok gerek ruhsal / spritüel gerekse psikolojik araştırmalara ve teorilere mevzu olmuştur. Klinik çalışmalar buların halk arasındaki oluşum sıklıklarını ve başlamalarına sebep olan olayları ARAŞTIRMIŞLARDIR. Bu Yakın ölüm Deneyimlerin bir parçası olan Out – of – Body Vücudundan ayrılmak - ) olayları da ayrıca bir çok araştırmaya konu olmuştur ve onların paranormal ( normalüstü ) mi yoksa nörolojik temellere mi dayandığı incelenmiştir. Biz bu tebliğimiz de gerek NDE – Y.Ö.D ) lerin gerekse O.B.E / Astral Seyahat veya vücudun dışına çıkma olaylarının nöroloji ile ilişkisini anlatacağız ve bunu belirlemek için yaptığımız denemeleri izah edeceğiz. Bu incelemelerimizde son zamanlarda bulunan yeni bilimsel “ done – bilgi “ lerden istifade ederek bilhassa resim nörolojisi biliminde beynimizin korteks’in temporo – parietal bölgesindeki (multisensorielles ) çok hassas duyuların bulunduğu bölgedeki insanın kendi bilinci hakkında ki informasyonların incelenmesi neticesi bulunan ilginç değerlere varılmıştır. Giriş : ÖLÜMLE karşı karşıya oldukları zaman , ( veya öyle olduklarını zannettikleri an ) bazı insanlar Yakın ölüm deneyimi (NDE ) diye adlandırılan “ normal ötesi - phenomenes paranormaux “ Olaylarla karşılaşabilirler. GREYSON ‘a ( 1) göre bu Y:Ö D ler derin psikolojik olaylardır. Bu olaylar ölüme yakın olan insanlarda bir çok mistik ve ruhsal ve deney üstü değişimler meydana getirmekte insanın gerek normal hisleri ve duyuları daha çok hasalaşmakta bazı vizyonlar duymakta ve görmekte ruhsal halide kendini bilinmeyene karşı koruma “ müdafaa” haline girmektedir. İnsana o anlarda hakim olan bu elementler onun daha “ uhrevi - üstün bir varlık veya kuvvetler sığınma onuna bir olma ve erişme güdüsüne kapılmakta ve kendi egosu ( benliği ) bütün diğer hislere ve duyulara hakim hale gelmektedir. Bir tünel görmek “ yukarıda ki resimde sol tarafta “ ve ucunda bir parlak ışık görmek insanı etrafından gelecek bilinmeyen kötülüklere karşı korunmuş ve tünelin ucundaki ışığı da bir çıkış ve emniyetli alan olarak görmesini sağlar ve içinden ibr kuvvet ona oraya ulaşmasını emreder. Kendini emniyet de gören insanın içinde bir rahatlama huzur ve mutluluk hisleri belirir . Bu arada da hayatının önemli olayları da gözünün önünden bir film şeridi gibi geçerek ona “ bak hayatında kötü bir şey yok korkma her şey iyi olacak “ hissinin hakim olmasını sağlar. Yukarıda yazdığımız olaylara bağlı olarak genelde meydana gelen bir başka olayda “ OBE “ Out – of – Body vücudunun dışına çıkma olayıdır. Bu olay yukarıda ki resimde sağ tarafta gösterildiği insanın kendi vücudunu havadan yükselerek seyretmesi ve bulunduğu mekanda olan olayları ve insanları görebilmesi duyabilmesi fakat onlar tarafından yattığı yerde hareketsiz olarak görülmesi dir. Ancak bu olay dünyada muhtelif bölge inanç ve medeniyetlerde değişik formlarda görülmektedir. (2) Bu olaylar başlarından geçen insanlarda daha sonraki hayatlarına çok tesir edip büyük değişikliler oluşmasına sebep vermektedir. Llk olduğu zamanlar bu deyimler müspet birer olay olarak yorumlanmakta fakat zaman geçtikçe bu insanlarda bir karakter me şahsiyet değişmeleri başlamaktadır, daha az materyalist olmaktalar dünyevi olaylar veya değerlere ilgilleri azalmakta daha fazla öteki alemle ilgilenmekteler . VE BİLHASSA ÖLÜMÜ ÇOK DAHA AZ KORKULACAK BİR ŞEY OLARAK KABUL ETMEKTELER. (3) Bu yazımızda yukarıda ki oluşumu daha fazla detayla ve tıbbi bir görüş çerçevesinde inceleyip anlatmağa çalışacağız. Olayın “ Tarifi “ ve “ Tanımı “ Yakın Ölüm Deneyim2leri bir çok yazar tanımlamaya çalışmışlardır. Mesela Moody ( 4) bu tanımlamayı tarif ederken 15 ana olmazsa olmaz maddeyi ileri sürmektedir. 1- izah edilemeye , anlatıla bilinmeyen 2- Öldüğünün söylendiğini duymak 3- Huzur ve mutluluk duyma hisleri 4- Alışılmamış sesler duymak 5- Karanlık bir tünel görmek 6- Vücudundan dışarıda olmak 7- Ruhsal varlıklar ile karşılaşmak 8- Son derce parlak bir ışıkla karşılaşmak onunla iletişim kurmak 9- Hayatının kısa bir filmini görmek 10- Her türlü bilginin bulunduğu bir alemle temas etmek gezmek 11- Işıktan yapılmış şehirler ziyaret etmek 12- Ruhsal bir alemi ziyaret etmek 13- Normal ötesi bir güçten yardım görmek 14- Öteki alemle bu alem arasında ki sınırı görmek 15- Tekrar vücudunun içine dönmek Ring ( 3) muhtelif bölümlerden oluşan deneyler neticesinde YÖD olaylarının 5 temel kısma ayrıldığını tespit etmiştir. Bu bölüm ve etaplar şu sırayı takip etmektedir. 1- huzur ve rahatlık , mutluluk 2- fizik bedenden ayrılmak 3- Karanlık bir mekana girmek 4- Son derece parlak bir ışığı görmek ve içine girmek 5- Bu ışığın içinden geçerek bir değişik aleme girmek Bunun üzerine Y:Ö D: olayını iyice inceleyebilmek için muhtelif derecelendirmeler – bölümler tesis edildi. Bu YÖD olaylarını daha geniş bir şekilde araştırabilmek için yapılmış bir çalışmadır. “ La weighted Core Experience İndex “ ( WCEI) kendi içinde on ayrı bölüm taşıyor ve derecelendirme bu 10 bölümdeki olayların var veya yok olmaları üzerinden değerlendirilmektedir 1- Ölmüş olmanın sübjektif hissi 2- Huzur içinde olma hissi 3- Bedenden ayrılma hissi 4- Karanlık bir mekana girme hissi 5- Bir varlıkla karşılaşmak veya ses duymak 6- Kendi hayatını gözünü önünden geçmesi 7- Bir ışık tarafından sarılmak veya ışık görmek 8- Son derece güzel renkler görmek 9- Işığın içine girmek 10- Ruhlar veya varlıklarla karşılaşmak Bundan başka bir değerlendirme cetveli de GRAYSON ‘ a ait olan ve 4 değeri kapsayan bir indeks bunlar 1- Cognitif / tanıma yeteneği 2- Affctive / Manevi alanda duygular 3- Paranormal/ Normal ötesi 4- Trascendantale/ Kamutanrıcı ( vahdeti vücut ) Emerson’un felsefe görüşü Bu değerler 32 puan üzerinden kote edilmektedir 16 değişik soru ve her soruya üç değişik cevap seçimi. (Charles) Bruce Greyson, M.D. (born October 1946), is Professor of Psychiatry at the University o f Virginia Prof. Charles Bruce Greyson NEAR DEATH EXPERİENCE SCALE Tercümesi [TABLE=width: 454, align: center] [TR] [TD]1- Zaman hızlanıyor muydu yoksa yavaşlıyor muydu ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Zaman daha hızlı geçiyor gibiydi 2- Har şeyaynı anda oluyor gibiydi – Zaman önemini kaybetmiş gibiydi[/TD] [/TR] [TR] [TD]2- Düşünceleriniz daha hızlımı hareket ediyordu ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Normal zamandan daha hızlı 2- Tahmin edemeyeceğiniz kadar daha hızlı[/TD] [/TR] [TR] [TD]3- Geçmişinize ait resimler gözünüzün önünden geçti mi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Eskiye ait bir çok olayı hatırladım 2- Geçmişim gözümün önünden ben onu kontrol edemeyecek kadar hızlı bir şekilde geçti .[/TD] [/TR] [TR] [TD]4 – Birden her şey size anlaşılır mı geldi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Benim ve başkaları ile ilgili her şey anlaşılır geldi 2- Evrenle ilgili her şey anlaşılır geldi[/TD] [/TR] [TR] [TD]5 - İçiniz Huzur ve mutluluk hissi ile doldu mu ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Ferahlık ve huzur 2- Tahmin edemeyeceğiniz kadar Rahatlık ve huzur[/TD] [/TR] [TR] [TD]6 - Bir Neşe hissi yaşadınız mi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Mutluluk 2- Son derece kuvvetli Neşe hissi[/TD] [/TR] [TR] [TD]7 - Kendinizi Evrenle uyum ve iletişim içinde hissetiniz mi[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Tabiatla kendimi bir mücadele içinde hissetmedim 2- Dünyayla kendimi eş veya birleşmiş hissettim[/TD] [/TR] [TR] [TD]8 - Parlak bir ışık gördünüz mü ? veya onun etrafınızı sardığını fark etiniz mi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Alışılmamış parlaklıkta bir ışık gördüm 2- Mistik veya öteki aleme ait bir ışık gördüm[/TD] [/TR] [TR] [TD]9 - Hisleriniz her zamankinden daha mı kuvvetliydi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Daha kuvvetli idi 2- Tahmin edilemeyecek kadar kuvvetli idi[/TD] [/TR] [TR] [TD]10- Olayların sizin bulunduğunuz mekanın dışında telepatideki gibi oluştuğunu fark ediyor muydunuz ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Evet ama bu gördüklerimin doğruluğu teyit edilmedi 2- Evet ve olan olayların doğru olduğu teyit edildi[/TD] [/TR] [TR] [TD]11 – Geleceğe ait olaylar gördünüz mü ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Benim geleceğime ait olaylar 2- Dünyanın geleceğine ait olaylar[/TD] [/TR] [TR] [TD]12- Vücudunuzdan ayrıldığınızı hissetiniz mi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Vücudumla ilişkim kalmamıştı, o benden ayrı gibi idi 2- Bariz bir şekilde vücudumu terk ettim ve ondan tamamen ayrı idim[/TD] [/TR] [TR] [TD]13- Başka bir aleme girmiş gibi hissetiniz mi kendinizi , ruhsal bir aleme[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Alışılmamış ve garip bir mekan 2- Mistik ve ruhsal bir alem.[/TD] [/TR] [TR] [TD]14- Size ruhsal bir varlığın bulunduğu veya teşhis edemediğiniz değişik bir ses hissetiniz mi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Neye ait olduğunu teşhis edemediğim bir ses duydum 2- Mistik ve ruhsal bir varlıkla karşılaştım ve öyle bir ses duydum[/TD] [/TR] [TR] [TD]15 - Eskiden ölmüş tanıdıklarınızın veya Din adamlarının ruhları ile karşılaştınız ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Onların varlığını hissetim 2- Onları hakikaten gördüm[/TD] [/TR] [TR] [TD]16 - Bu alemle öteki alem arasındaki dönüşü olmayan bir sınıra kadar gittiniz mi ?[/TD] [/TR] [TR] [TD]0- Hayır 1- Ben bilinçli bir karar alıp tekrar hayata döndüm 2- Ben o sınıra kadar gittim ama geçmem önlendi ve geri hayata gönderildim[/TD] [/TR] [/TABLE] OLUŞ SEBEPLERİ : NDE ‘nın oluşu üzerine bir çok teori ileri sürülmüştür. Bunlar üç ayrı bölüme ayrılabilinir. Birincisi ruhsal ve bilincimizi aşan olaylarla , ikincisi psikolojik nedenler ve üçüncüsü de Nörolojik veya organik temellere dayandırır . Birinci teoriye göre ( sprituelle veya transcendantal - ruhsal ve varlığımızı aşan bilgiler ) ruhumuz ve madde dışı varlıklar bizim maddeden oluşan bedenimizden ayrıla bilir ve müstakil olarak var olabilirler. İdrak , tanıma kabiliyeti, heyecanlar ve hislere sahiptirler onlar bedenimize bağımlılıktan ayrı olarak hareket edebililer . Buna göre NDE bizim ölümümüzden sonra gideceğimiz öte alemin bir görüntüsüdür. İkinci Teori de psikolojik bir temele dayandırılmış birkaç teori bulunmaktadır. Bazı teorisyenler NDE nin bir nevi ( depersonnalisation ) kişiliğini tanıyamama , kişilik kaybı akıl rahatsızlığı neticesi oluşmaktadır. Burada süje yaşadığı dünyadaki hakikatlerle arasındaki iletişim yok oması ile görmekte olduğu olgulardır.. Ve bu ölüme karşı kendini koruma otodefens _ oto savunma hissinin öne çıkmasına sebep olmaktadır. Kişilik kaybı bir kişilik kopukluğu meydana getirmektedir buda ortaya bir çok “ fantasmes – hayal ve rüyada görülen şekil ve olaylar “ hayal ürünü olayların çıkmasını sağlar. Bir diğer grup teorisyen ise NDE insanın duyuları ve hisleri ve hezeyanları arasında bir kopukluk meydana getirerek süjenin kendi yarattığı bir alemde yaşamasını sağlar. Üçüncü Nörolojik temelle dayanan teoride de bir çok değişik teori öne sürülmüştür. Bu teoriler NDE ‘ları beynin muhtelif tepkilerin sonucu olarak değerlendirmektedirler. Bunlar NDE ‘yi teşkil eden unsurların salt olarak bilimsel olarak deneylere tabi tutulmaları ve neticeleri üzerinden değerlendirmektedirler. Başlıca sebep olarak “Anoxie “ bir an beynin oksijensiz kalması , ve ikinci olarak taL’hypercapnie “ Hypercapnie insan kanında CO2 nün basıncı artığı zaman olur. (PaCO2) normal olarak 5,3 kpa civarındadır bu miktar artığı zaman buna kanın CO2 yüklemesi arttı denir . Bunun neticesinde K.E. Schaeffer in Amerika da hayvanlar üzerinde yaptığı araştırmalar neticesinde ve denizaltılarda yapılan araştırmalarda ve bilhassa R. Guillaume un Fransada yaptığı deneylerde bu hypercapnie limitleri tespit edilmiştir. Bunu 0.5 ile 4.5 % arası limit olarak kabul edilmiş daha azı ve fazlasının insan sağlığına zararlı olduğu bildirilmiştir. Bu iki sebepten Anoxie ( beynin oksijensiz kalması ) NDE / YÖD ‘de olduğu gibi parlak bir ışık görme oluşmaktadır. Ayrıca OBE / vücuttan ayrılma , esenlik duygusu , ayrışma ,moleküllerine parçalanma gibi bir çok olguya sebebiyet vermektedir. Bazı bilim adamlarının teorilerinde ise öne çıkan neurotransmetteur / Nöronlar arasında, veya bir nöron ile başka bir (tür) hücre arasında iletişimi sağlayan kimyasallara nörotransmitterdenir./rollari üzerinde durmuşlardır. Sinir sistemi boyunca sinirsel sinyaller bu kimyasal taşıyıcılar yardımıyla iletilir.Sinir hücrelerinin taşıdığı sinyaller, nöronlar üzerinde son derece hızlı ilerler. Bu hız sinir hücresini türüne göre 1m/sn ile 12m/sn arasında değişir. Sinir hücreleri arasındaki bağlantı ve sinyal aktarımını ise sinaps denilen ve iki sinir hücresi arasında bulunan bölgelerce sağlar. Bu bağlantı bölgelerinde sinyalin geldiği nörondan salgılanan nörotransmitterler, karşıdaki nöronun hücre yüzeyinde bulunan protein reseptörlerce algılanarak sinyalin bu hücreye aktarılmasını sağlarlar.Sinapslarda iki hücre arasındaki mesafe son derece azdır (yaklaşık olarak 20nm). Bu durum fizyolojik sıcaklıklarda ve ortam koşullarındaki difüzyon hızı ile birlikte ele alındığında, bir hücreden salınan nörotransmitter maddenin diğerine varış zamanının neredeyse anlık olacak şekilde çok kısa olmasına neden olur.Temel olarak iki grup nörotransmitter madde bulunur. Bunlar eksite edici (uyarıcı) ve inhibe edici (engelleyici) maddelerdir. Sinir istemindeki sinyallerin işlenip bunların bilgiye dönüştüğü yer olan sinapslarda bu iki farklı grup nörotransmitter madde sayesinde bazı sinyaller artırılırken bazıları azaltılmış olur. Bu özellik, sinir dokuların sinyal işleme yetisinin temel bileşenlerinden biridir./ Bir kısım teorisyen ise rehabilitation / yoğun bakım ünitelerinde hastalara veya kaza geçirenlere verilen ilaçların meydana getirdiği / hallucination – Hayal görmelerdir diye iddia etmişlerdir. Ama bu tezi ileri sürenlerin bir yanılma içinde oldukları belirlenmiştir zira hiçbir ilaç verilmeyen süjelerde de NDE / YÖD’ olayların gerçekleştiği görülmüştür. Bütün bu teorilerin incelenmesi neticesi dikkatler endogenes nörotransmitterler üzerinde toplanmıştır. Bu ( endogenes / insanıniçinde bulunan ) nörotransmitterler kendiliklerinden bilinmeyen bir sebepten dolayı beynin belli taraflarına gönderdikleri uyarılarla insanın farkında olmadan bir hayal elemine sokabilirler . Sinirlerin Yapı ve Özellikleri Sinir dokusunu oluşturun hücrelere nöron denir. Milyarlarca nöron insan vücudunu ağ gibi sararak yönetimi sağlarlar. Nöronlar görevleri için aşırı farklılaşmış olup bölünme yetenekleri yoktur. Çalışmaları sırasında bol miktarda enerji harcarlar. Nöronların şekilleri benzer olup 3 kısımdan oluşurlar. Dendrit : Kısa ve çok sayıda olan uzantılardır. Çevreden aldıkları uyarıları aksona taşırlar. Akson : Uzun ve bir tanedir. Dendritten aldığı uyarıları hedefi olan organa doğru taşır. Gövde : Nöronun çekirdek ve organellerinin bulunduğu sitoplazma kısmıdır. Hücredeki hayatsal olayları gerçekleştirir. Miyelin kılıf : Bazı nöronlarda, aksonların çevresiyle yalıtımını sağlayarak uyartıların daha hızlı taşınmasını sağlar. Uyarı : Nöronları etkileyen çevresel değişmelerdir. Uyartı (İmpuls) : Uyarılar etkisiyle nöronlarda oluşan elektiriksel ve kimyasal değişmelerdir. İnsan vücudunda görev ve taşınan bilginin farklılığına göre 3 çeşit sinir hücresi kullanılır. Duyu nöronu : Uyarıları duyu organlarından merkezi sinir sistemine taşır. Motor nöron : Merkezi sinir sisteminden organlara doğru emir taşır. Ara nöron : Merkezi sinir sistemini oluşturur. Uyarı ve emirler sinirler üzerinde uyartılar şeklinde taşınırlar. Taşınma hızları sabit olup oluşma miktarları değişebilir. Uyartılar nöronlar üzerinde iyonlar yardımıyla elektriksel; Nöronlar arasında hormonlar yardımıyla kimyasal olarak taşınır. Nöronlar birbirine bağlandığı bölgelere sinaps denir. Sinapslar bir nöronun aksonuyla diğerinin arasında kurulur. Uyartılar sinapslar üzerinde salgılanan özel hormonlarla taşınır. Böylece uyartının hangi yolu takip ederek hangi organa ulaşacağı belirlenir.. 1) Korku,öfke,üzüntü, ve aşırı bağırma sinir sistemini bozar ve ileride aşırı ve ciddi sorunlara yer açabilir... Bunlar arasında psikolojik bir olgu sonunda birden bire insanın “ endorfin “ salgılaması NDE ‘nin bazı semptomlarını gösterebilir Bu endorfin salgısı kuvvetli bir stres oluşumunda salgılanır , bu hormon insanda acının algılanmasını azaltır, insana mutluluk hissi verir. Diğer bazı bilim adamları ise bu olaylarda ketamin ve diğer reseptörlerin rolü olduğunu ileri sürmüşlerdir. N-metil-D-aspartat- ( NMDA) reseptöründe NDE oluşumunda ( mesela hypoxie ) / Kandaki oksijen miktarının azalması - bunu yaratan unsurlardan birisidir. Buda glucomate salgısının ani artışını tetikler . glucomat artışı insanda bir rahatlama ve mutluluk tepkisi yaratan nörotransmetterlerin artmasına sebep olur. En son bilimsel araştırmalar NDE – YÖD nın oluşumunun Korteks’te meydana gelen lezyonların sebep olduğudur diğer bazı çalışmalarda ise YÖD veya OBE oluşumları esnasında Elektroenselografi temporal lob’da aktivitenin epileptik bir çizgi gösterdiği görülmüştür. Buna göre bilim adamları şimdide bu muhtelif sebepleri birleştirip YÖD ve OBE lerin oluşumunu yaratan etkileri sebepleri tek bir teori altında toplamağa çalşımaktadırlar. KLİNİK ÇAŞILMALAR Bugüne kadar YÖD ve OBE olaylarını araştırırken genelde seneler evvel böyle bir vaka yaşamış insanlar üzerinde yapılan araştırma ve sorguluma neticesi öğrenilenlerin incelenmesi ile bir neticeye varılmağa çalışılmış. Ama burada her zaman yanıltıcı bir faktör ortaya çıkmıştır. Buda genelde olayın olması ile süjenin incelemeye alınması arasında bazen senelere varan bir zamanın geçmesi bu sebeple de hasta ile yapılan mülakatlarda alınan cevapların aradan geçen zaman yüzünden gerek hatırlanma esnasında yapılan unutmaları ve eksikler veya yanlış ifade edilmesi sebebiyle olan hatalar . bir de yine aradan geçen zaman yüzünden algılama hataları . Bunları göz önüne aldığınızda süje ile araştırmacı arasında kurulan iletişimin neticesinde alınan bilgilerin doğruluğu ve objektivitesi çok şüpheli olmaktadır. Bunu için nörologlar ve bilim adamları yeni araştırmalarını hastanelerde in vivo yani yeni oluşmuş vakalar üzerinde yürütmeğe karar vermişlerdir. Buna göre insanın ölüme en yaklaştığı an kalbiyle ilgili olarak geçirdiği rahatsızlıklardır. Kalp krizsi , kalp ameliyatları ve benzerleri. Bunun için doktorlar kalp krizi veya rahatsızlığı geçiren her hastayı anında incelemeye almağa ve ona muhtelif sorular sormaya ve tetkikler yapmağa başlamışlardır. Bunun neticesinde YÖD /NDE nın derinliğini ve tesirini ölçebilmek için Prof. Parnia yukarıda yayınladığımız GREYSON Skalasını kullanmaya başlamışlardır. Brada aldıkları cevaplara göre kategorilere bölüp değerlendirme yapmışlardır. Bu soru cevapların yanında araştırmacılar hypoxie veya hypercapnie ( kanda Oksijenin azalma oranı ve CO2 nin artış miktarı ) verilen ilaçların yan etkilerini de değerlendirmeye ilave etmişlerdir. Ayrıca hastaların tedavileri esnasında hastanede bulundukları muhtelif mekanlara özel bir işaret taşıyan eşya veya tablolarda asmışlar ve bunların hastaların OBE olayını yaşadıkları zaman bu figürleride görüp görmediklerini tespite çalışmışlar hatta bu mekanlara hastaların bulunduğu zaman konuşulanları kaydedecek kayır makineleri konarak bu hastaların kendilerine geldikleri zaman anlatacakları olaylarda eğer OBE yaşadıklarını söylerlerse onlara bu figürler ve konuşulanlar hakkında bilgi istenip bu kayır ve konulanlar ile karşılaştırılması yapılacaktı. Ancak çok enteresan bir bir rastlantı olarak 63 araştırılan vakadan hiçbir bir YÖD / NDE yaşamamış ve OBE ‘ si olmamıştı . Ayrıca “ şuursuz” olarak yatıkları ve hatta tekrar kendilerine gelmeğe başladıkları sırada sadece 7 tanesi %11 şuursuz oldukları zamana ait hatırladıklarını bildirebildiler ve bunlarında sadece 4 tanesi % 6 GREYSON’un Skalasındaki Olaylara uymaktaydı. Bir Kalp Krizi sonunda tekrar yaşama dönen hastalar Arasında YÖD /NDE Deneyimi geçirmiş olanlar . [TABLE=width: 378, align: center] [TR] [TD] Araştırma[/TD] [TD]Skala[/TD] [TD]Denek adedi[/TD] [TD]YÖD adedi %[/TD] [/TR] [TR] [TD]Van Lommel 2001 Parnia 2001 Grayson 2001[/TD] [TD] WCEİ Greyson Yöd Greyson 2001[/TD] [TD]344 63 1595[/TD] [TD]41 ( 12%) ( 6 % 4) 27 ( 2%)[/TD] [/TR] [/TABLE] Hastanın reanimasyonu ( tekrar canlandırılması ) esnasında kullanılan sodyum , potasyum , Ve karbon dioksit gibi ilaçların YÖD olayını tetiklemediği görülmemiştir. Ancak bu hastalarda Kandaki oksijen artışı tespit edilmiştir. Van Lommel kalp krizi geçiren 344 hasta üzerinde yaptığı araştırmada bunlardan 62 %18 tanesinin Şuursuz oldukları devreleri hakkında bazı hatırladıkları olduğunu ileri sürmüşler ve 41 tanesi de bir NDE / YÖD geçirdiklerin ifade etmişlerdir. NDE / yöd vakası geçiren hastalar 60 yaşından küçük olanları ve daha evvel bir deneyim geçirenlerde veya ikinci bir kalp krizi geçirenlerde daha sık görülmekte olduğu müşahede edilmiştir. İkinci müşahede edilmiş olan husus çok derin YÖD geçiren süjelerin genelde 30 gün sonra ölüm inci bir krizde vefat etmeleriydi. YÖD vakaları kriz geçiren kadınlarda daha sık görülmekteydi. Ayrıca birinci kriz atlatmış ve ikinci kriz geçirenlerde ve hastane dışında kalp kriz geçirenlerde YÖD vakaları çok daha sık olarak rastlanmaktaydı. Ayrı olarak yapılmış araştırmalarda YÖD ve OBE geçirmiş hastalarda 2 ve 8 sene yapılan mülakatlarda bütün süjeler “ hayatlarında pozitif değişiklikler olduğu “ “ Ölüme karşı korku ve çekincelerini azaldığı “ şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Greyson 1595 hasta üzerinde bir araştırma yaparak “ kalp krizi geçirmiş hastalarda , başka bir kalp hastalığı geçirmiş hastalara nazaran çok daha fazla YÖD vakası görüldüğünü tespit etmiştir” Greyson yapılan araştırmada hastalarda YÖD olayıyla karşılaşmış hasta adedinin azlığının sebebinin bu hastalık sırasında beyinde olan zedelenme ve hafıza kayıplarından ileri geldiğini ileri sürmektedir. Bu araştırmalardan çıkan neticeye göre ağır bir hastalık ( genelde kalp krizi ) neticesinde görülen YÖD olayı %2 ile 12 % arasında değişmektedir. Bunun bu kadar düşük olması ise Unutkanlık , yaş ve etik sebeplere dayanmaktadır. Bir çok kişi böyle bir olay başından geçtiği halde bunu etrafındakilere söylemekten kaçınmakta zira diğer insanlar tarafından değişik manalarda kabul edilebileceği hatta kendilerine yalancı veya akıl hastası olarak değerlendirileceklerinden çekinmektedirler. OBE Out – Of – Body Experience - Astral Seyahat http://evreninsirlari.net/sayilar/s69/s5_files/image004.gif Bibliographie 1. Greyson B.— Near-death experiences, in Varieties of Anomalous Experiences : Examining the Scientific Evidence, E. Cardena, Linn SJ, Krippner S. Editor. 2000a, American Psychological Association : Washington DC. 315-352. 2. Kellehear A.— Culture, biology, and the near-death experience. A reappraisal. J Nerv Ment Dis, 1993, 181, 148-156. 3. Ring K.— Life at Death : a scientific Investigation of the Near-Death Experience. 1980, New York : Coward, McCann, and Geoghegan. 4. Moody RA.— Life after life. 1975, New York : Bantam Books. 5. Greyson B.— The near-death experience scale. Construction, reliability, and validity. J Nerv Ment Dis, 1983, 171, 369-375. 6. Greyson B.— Dissociation in people who have nera-death experiences: out of their bodies or out of their minds? Lancet, 2000, 355, 460-463. 7. Noyes R, Kletti R.— Depersonalization in the face of life-threatening danger: a description. Psychiatry, 1976, 39, 19-27. 8. Tellegen A, Atkinson G.— Openness to absorbing and self-altering experiences («absorption»), a trait related to hypnotic susceptibility. J Abnorm Psychol, 1974, 83, 268-277. Tercüme eden Derleyen : sayın hocam burhan zihni sanus Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.